Bizim, yeryüzüne gelip, onu uçlarından eksilttiğimizi görmediler mi? Allah (dilediği gibi) hükmeder, O'nun hükmünü bozacak kimse yoktur. Ve O hesabı çabuk görendir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
54983, KK13/41
Hadis:
أَوَلَمْ يَرَوْا أَنَّا نَأْتِي الأَرْضَ نَنقُصُهَا مِنْ أَطْرَافِهَا وَاللّهُ يَحْكُمُ لاَ مُعَقِّبَ لِحُكْمِهِ وَهُوَ سَرِيعُ الْحِسَابِ
Tercemesi:
Bizim, yeryüzüne gelip, onu uçlarından eksilttiğimizi görmediler mi? Allah (dilediği gibi) hükmeder, O'nun hükmünü bozacak kimse yoktur. Ve O hesabı çabuk görendir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Kur'an, Kur'an-ı Kerim, Ra'd 13/41, /
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, Allah'ın kudreti
Allah İnancı, kıyamet günü hükümranlığı
Allah İnancı, mülk Allah'a aittir / mülkünde tasarrufu
BİRRU'L- VALİDEYN
İman, Esasları: Kader, Allah'ın dilemesi/meşîet
KTB, İMAN
KTB, KADER
Kur'an, Ayet Yorumu
Mizan, Ahirette Hesaplaşma
عبد الرزاق عن ابن جريج عن عطاء قال قلت : أرأيت من تخرج من النساء بالنهار إذا سمعت الاذان أيحق عليها حضور الصلاة ؟ قال : إن أحبت ان تأتيها ، وإن لم تفعل فلا حرج ، قلت : قوله (يا أيها الذين آمنوا إذا نودي للصلاة من يوم الجمعة) أليست للنساء مع الرجال ؟ قال : لا
Öneri Formu
Hadis Id, No:
95372, MA005105
Hadis:
عبد الرزاق عن ابن جريج عن عطاء قال قلت : أرأيت من تخرج من النساء بالنهار إذا سمعت الاذان أيحق عليها حضور الصلاة ؟ قال : إن أحبت ان تأتيها ، وإن لم تفعل فلا حرج ، قلت : قوله (يا أيها الذين آمنوا إذا نودي للصلاة من يوم الجمعة) أليست للنساء مع الرجال ؟ قال : لا
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Salât 5105, 3/146
Senetler:
()
Konular:
Cuma Namazı, Kadın, cuma namazına katılmaması
Kadın, cemaate gelmesi
KTB, CUMA
Kur'an, Ayet Yorumu
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16555, T001105
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا عَبْثَرُ بْنُ الْقَاسِمِ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنْ أَبِى الأَحْوَصِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ عَلَّمَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم التَّشَهُّدَ فِى الصَّلاَةِ وَالتَّشَهُّدَ فِى الْحَاجَةِ قَالَ « التَّشَهُّدُ فِى الصَّلاَةِ التَّحِيَّاتُ لِلَّهِ وَالصَّلَوَاتُ وَالطَّيِّبَاتُ. السَّلاَمُ عَلَيْكَ أَيُّهَا النَّبِىُّ وَرَحْمَةُ اللَّهِ وَبَرَكَاتُهُ. السَّلاَمُ عَلَيْنَا وَعَلَى عِبَادِ اللَّهِ الصَّالِحِينَ أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَأَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ » . وَالتَّشَهُّدُ فِى الْحَاجَةِ « إِنَّ الْحَمْدَ لِلَّهِ نَسْتَعِينُهُ وَنَسْتَغْفِرُهُ. وَنَعُوذُ بِاللَّهِ مِنْ شُرُورِ أَنْفُسِنَا وَسَيِّئَاتِ أَعْمَالِنَا فَمَنْ يَهْدِهِ اللَّهُ فَلاَ مُضِلَّ لَهُ. وَمَنْ يُضْلِلْ فَلاَ هَادِىَ لَهُ. وَأَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَأَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ » . وَيَقْرَأُ ثَلاَثَ آيَاتٍ . قَالَ عَبْثَرٌ فَفَسَّرَهُ لَنَا سُفْيَانُ الثَّوْرِىُّ ( اتَّقُوا اللَّهَ حَقَّ تُقَاتِهِ وَلاَ تَمُوتُنَّ إِلاَّ وَأَنْتُمْ مُسْلِمُونَ ) ( وَاتَّقُوا اللَّهَ الَّذِى تَسَاءَلُونَ بِهِ وَالأَرْحَامَ إِنَّ اللَّهَ كَانَ عَلَيْكُمْ رَقِيبًا ) ( اتَّقُوا اللَّهَ وَقُولُوا قَوْلاً سَدِيدًا ) . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ عَدِىِّ بْنِ حَاتِمٍ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ عَبْدِ اللَّهِ حَدِيثٌ حَسَنٌ رَوَاهُ الأَعْمَشُ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنْ أَبِى الأَحْوَصِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . وَرَوَاهُ شُعْبَةُ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنْ أَبِى عُبَيْدَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . وَكِلاَ الْحَدِيثَيْنِ صَحِيحٌ لأَنَّ إِسْرَائِيلَ جَمَعَهُمَا فَقَالَ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنْ أَبِى الأَحْوَصِ وَأَبِى عُبَيْدَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . وَقَدْ قَالَ بَعْضُ أَهْلِ الْعِلْمِ إِنَّ النِّكَاحَ جَائِزٌ بِغَيْرِ خُطْبَةٍ . وَهُوَ قَوْلُ سُفْيَانَ الثَّوْرِىِّ وَغَيْرِهِ مِنْ أَهْلِ الْعِلْمِ .
Tercemesi:
Tirmizî'nin, Kuteybe-Abser b. el-Kasım-el-A'meş-Ebû İshak-Ebü'l-Ahvas-Abdullah isnadıyla naklettiğine göre, Abdullah b. Mes’ûd şöyle demiştir:"Allah'ın Resulü namazlarda ve ihtiyaç anlarında yapılması gereken teşehhüt duasını bize öğretti. Namazdaki teşehhüt şöyledir: 'Selamlar ve yakarışlar Allah’adır. Güzel sözler, selamlar sana, Ey Peygamber! Ve Allah'ın rahmeti ve bereketi… Bize selam ve esenlik, Allah'ın has kullarına selam ve esenlik! Şahadet ederim ki, ‘Allah'tan başka ilah yoktur!’ ve Şahadet ederim ki, ‘Muhammed Onun kulu ve peygamberidir!'
İhtiyaç anlarında yapılacak teşehhüt duası ise şöyledir: 'Bütün övgüler Allah'adır. O'ndan yardım diler, O'ndan mağfiret bekleriz. Nefsimizin ve aşırı duygularımızın kötülüklerinden, amellerimizin kötülüklerinden Allah'a sığınırız. Allah kime hidayet nasip ederse onu yolundan çevirecek yoktur. Allah kimi de dalalet ve şaşkınlığa sürüklerse onu doğru yola iletecek yoktur. Şahadet ederim ki, 'Allah'tan başka ilah yoktur' ve şahadet ederim ki, Muhammed, O'nun kulu ve peygamberidir.' Efendimiz, ayeti üç kere okudu. Abser diyor ki: 'Bize Süfyan es-Sevrî bu teşehhüt ayetlerini şu ayetlerle tefsir etti:
●Ey iman edenler mutlaka yolunuzu Allah’ın kitabıyla bulmaya çalışın ve Ancak Müslüman olarak can verin ( Âl-i İmrân,3/102)
●Allah’a karşı daima sorumluluk bilinci duyun ve akrabalık bağlarını gözetin şüphesiz Allah sizler üzerinde daima gözetleyicidir. ( Nisa,4/1)
●Ey iman edenler sizler yolunuzu daima Allah’ın kitabıyla bulmaya çalışın ve her zaman hakkı ve doğruyu söyleyin. ( Ahzab, 33/70)
Tirmîzî: Bu konuda Adiyy b. Hatem’den de hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmîzî: Abdullah hadisi hasendir. Bu hadisi A’meş, Ebû İshâk’tan, Ebûl Ahvas’tan ve Abdullah b. Mes’ûd’tan rivâyet etmiştir. Şu’be ise: Ebû İshak, Ebû Ubeyde ve Abdullah b. Mes’ud’dan rivâyet etmiştir. Her iki rivâyet de sahihtir. Çünkü İsrail, her iki rivâyeti bir araya toplayarak Ebû İshâk’tan, Ebü'l- Ahvas’tan, Ebû Ubeyde ve Abdullah b. Mes’ûd’tan rivâyet etmiştir. Bazı ilim adamları: “Nikâh konuşma yapılmaksızın da caizdir” derler. Bazı ilim adamları ve Süfyân es Sevrî bunlardandır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Nikah 17, 3/413
Senetler:
()
Konular:
KTB, İSTİAZE
Kur'an, Ayet Yorumu
Namaz, Namazda dua
Öneri Formu
Hadis Id, No:
158557, BS21809
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو صَالِحِ بْنُ أَبِى طَاهِرٍ الْعَنْبَرِىُّ أَنْبَأَنَا جَدِّى يَحْيَى بْنُ مَنْصُورٍ الْقَاضِى حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ سَلَمَةَ حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ أَنْبَأَنَا جَرِيرٌ ح وَأَخْبَرَنَا أَبُو عَمْرٍو الأَدِيبُ أَنْبَأَنَا أَبُو بَكْرٍ الإِسْمَاعِيلِىُّ حَدَّثَنَا عِمْرَانُ بْنُ مُوسَى حَدَّثَنَا عُثْمَانُ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ عَنْ مَنْصُورٍ عَنْ أَبِى وَائِلٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ : مَنْ حَلَفَ عَلَى يَمِينٍ يَسْتَحِقُّ بِهَا مَالاً وَهُوَ فِيهَا فَاجِرٌ لَقِىَ اللَّهَ وَهُوَ عَلَيْهِ غَضْبَانُ وَتَصْدِيقُ ذَلِكَ فِى كِتَابِ اللَّهِ (إِنَّ الَّذِينَ يَشْتَرُونَ بِعَهْدِ اللَّهِ وَأَيْمَانِهِمْ ثَمَنًا قَلِيلاً أُولَئِكَ لاَ خَلاَقَ لَهُمْ فِى الآخِرَةِ) الآيَةَ.
قَالَ ثُمَّ إِنَّ الأَشْعَثَ بْنَ قَيْسٍ خَرَجَ إِلَيْنَا فَقَالَ مَا يُحَدِّثُكُمْ أَبُو عَبْدِ الرَّحْمَنِ فَحَدَّثَنَاهُ بِمَا قَالَ فَقَالَ صَدَقَ لَفِىَّ نَزَلَتْ كَانَتْ بَيْنِى وَبَيْنَ رَجُلٍ خُصُومَةٌ فِى بِئْرٍ فَاخْتَصَمْنَا إِلَى رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- فَقَالَ شَاهِدَاكَ أَوْ يَمِينُهُ فَقُلْتُ إِذًا يَحْلِفُ وَلاَ يُبَالِى فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- مَنْ حَلَفَ عَلَى يَمِينٍ يَسْتَحِقُّ بِهَا مَالاً هُوَ فِيهَا فَاجِرٌ لَقِىَ اللَّهَ وَهُوَ عَليْهِ غَضْبَانُ فَأَنْزَلَ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ تَصْدِيقَ ذَلِكَ ثُمَّ اقْتَرَأَ هَذِهِ الآيَةَ (إِنَّ الَّذِينَ يَشْتَرُونَ بِعَهْدِ اللَّهِ وَأَيْمَانِهِمْ ثَمَنًا قَلِيلاً) الآيَةَ لَفْظُ حَدِيثِ إِسْحَاقَ. رَوَاهُ الْبُخَارِىُّ فِى الصَّحِيحِ عَنْ عُثْمَانَ بْنِ أَبِى شَيْبَةَ وَرَوَاهُ مُسْلِمٌ عَنْ إِسْحَاقَ بْنِ إِبْرَاهِيمَ.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Vâil Şakik b. Seleme el-Esedî (Şakik b. Seleme)
3. Ebu Attab Mansur b. Mu'temir es-Sülemî (Mansur b. Mu'temir b. Abdullah)
4. Ebu Abdullah Cerir b. Abdulhamid ed-Dabbî (Cerir b. Abdülhamid b. Cerir b. Kurt b. Hilal b. Ekyes)
5. İshak b. Râhûye el-Mervezî (İshak b. İbrahim b. Mahled)
5. Ebu Hasan Osman b. Ebu Şeybe el-Absî (Osman b. Muhammed b. İbrahim)
6. Ahmed b. Seleme el-Bezzâz (Ahmed b. Seleme b. Abdullah)
6. Ebu İshak İmran b. Musa el-Cürcanî (İmran b. Musa b. Mücaşi')
7. Ebu Bekir Ahmed b. İbrahim el-Cürcani (Ahmed b. İbrahim b. İsmail b. Abbas)
7. Yahya b. Mansûr el-Kâdî (Yahya b. Mansûr b. Yahya b. Abdülmelik)
8. Ebu Amr Muhammed b. Abdullah er-Rezcahî (Muhammed b. Abdullah b. Ahmed b. Muhammed b. Ahmed b. Hüseyin b. Musa)
8. Anber b. Tayyib el-Anberî (Anber b. Tayyib b. Muhammed b. Abdullah b. Anber)
Konular:
Allah İnancı, kızması / gazabı/ buğzetmesi ve sebepleri
Din, dünyalık bir mal/meta karşılığında dini satmak
Kur'an, Ayet Yorumu
Kur'an, Nüzul sebebleri
Yemin, Alış-verişte yalan yere
حدثنا الحميدي قال حدثنا سفيان عن أبى سعد عن محمد بن أبى موسى عن ابن عباس قال : وآت ذا القربى حقه والمسكين وبن السبيل الآية قال بدأ فأمره بأوجب الحقوق ودله على أفضل الأعمال إذا كان عنده شيء فقال وآت ذا القربى حقه والمسكين وبن السبيل وعلمه إذا لم يكن عنده شيء كيف يقول فقال وإما تعرضن عنهم ابتغاء رحمة من ربك ترجوها فقل لهم قولا ميسورا عدة حسنة كأنه قد كان ولعله أن يكون إن شاء الله ولا تجعل يدك مغلولة إلى عنقك لا تعطى شيئا ولا تبسطها كل البسط تعطى ما عندك فتقعد ملوما يلومك من يأتيك بعد ولا يجد عندك شيئا محسورا قال قد حسرك من قد أعطيته
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163304, EM000051
Hadis:
حدثنا الحميدي قال حدثنا سفيان عن أبى سعد عن محمد بن أبى موسى عن ابن عباس قال : وآت ذا القربى حقه والمسكين وبن السبيل الآية قال بدأ فأمره بأوجب الحقوق ودله على أفضل الأعمال إذا كان عنده شيء فقال وآت ذا القربى حقه والمسكين وبن السبيل وعلمه إذا لم يكن عنده شيء كيف يقول فقال وإما تعرضن عنهم ابتغاء رحمة من ربك ترجوها فقل لهم قولا ميسورا عدة حسنة كأنه قد كان ولعله أن يكون إن شاء الله ولا تجعل يدك مغلولة إلى عنقك لا تعطى شيئا ولا تبسطها كل البسط تعطى ما عندك فتقعد ملوما يلومك من يأتيك بعد ولا يجد عندك شيئا محسورا قال قد حسرك من قد أعطيته
Tercemesi:
— (18-s) Rivayet edildiğine göre İbni Abbas şu âyet-i kerîmeleri okudu:
= Akrabaya, yoksula ve yolda kalmışa hakkını ver. Bununla beraber (malını) büsbütün saçıp savurma. Çünkü israf yapanlar, şeytanların kardeşleridir. Şeytan ise, Rabbine karşı çok nankördür. Eğer Rab hinden istediğin bir rızkı (kendi ihtiyacından dolayı) aramak için, o akraba, yoksul ve yolda kalmışlardan yüz çevirmek mecburiyetinde kalırsan (bir şey verecek durumun olmazsa), o zaman da kendilerine yumuşak bir söz söyle. Elini boynuna bağlı kılma (cimrilik etme) ve büsbütün onu açıp israf etme ki, sonra kınanmış olursun ve eli boş açıkta kalırsın. =
Sonra İbni Abbas dedi ki, Allah Tealâ hakların en lüzumlusu ile başlayarak insana emretti ve yanında mal bulunduğu zaman onu amellerin en iyisini yapmıya delâlet buyurdu. Zira Allah : = Akrabaya, yoksula ve yolda kalmışa hakkını ver. = diye buyurdu. Bir de insanın yanında mal bulunmadığı zaman, nasıl söz söyleyeceğini ona öğretti ve şöyle buyurdu: «Eğer Rabbin den istediğin bir rızkı (kendi ihtiyacından dolayı) aramak için, o akraba, yoksul ve yolda kalmışlardan yüz çevirmek zorunda kalırsan (bir şey verecek halin olmazsa), o zaman kendilerine yumuşak bir söz söyle. = Böylece güzel va'dda bulunulur, inşa Allah oldu, olacak yollu sözler söylenir. = Elini boynuna bağlı kılma (cimrilik etme) = Bir şey vermez olma. = Büsbütün de onu açıp israf etme. = Yanındaki bütün malını verme. — Sonra kınanmış olursun. = Sonra yanına gelen, sende bir şey bulamayınca seni kınar. = Açıkta kalırsın. = İbni Abbas dedi ki, «Mal verdiğin kimse, sonra seni hasrete düşürür, sıkıntı çekersin.» (îsra Sûresi, âyet: 26-29)[102]
Imam-ı Azam a göre, vakti yerinde olan kimsenin, usul ve furu'undan başka kardeşlerine de yardımda bulunması vacibdir. Akrabaya iyilik, yakınlık derecesine göre kıymet taşır. İslâm'da ölçü ile hareket esas olduğundan, yapılacak iyilik ve yardımlarda da ölçüyü taşmamak gerekir. İnsan kendi ihtiyacını da gözeterek başkalarına yardımda bulunmalı ve hiç bir zaman malının tamamını vermemelidir. Çünkü eli boş kalan, başkasına muhtaç demektir. İhtiyaç ise, ateşten bir gömlektir. İnsana pişmanlık verir. Bu duruma düşmemek için, cimrilik yapmaksızın ve saçıp savurmaksızın uygun bir yolla harcamak gerekir. İşlerin en hayırlısı vasat olanıdır.[103]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 51, /98
Senetler:
0. Mevkuf (Mevkuf)
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. İbn Ebu Musa Muhammed b. Ebu Musa (Muhammed b. Ebu Musa)
3. Ebu Sa'd Said b. Merzuban el-Bakkal (Said b. Merzuban)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Ebu Bekir el-Humeydî Abdullah b. Zübeyr (Abdullah b. Zübeyr b. İsa b. Ubeydullah)
Konular:
Akraba, akrabalık ilişkileri, sıla-i rahim
Amel, amellerin en faziletlisi
İnfak, ihtiyacından artandan
İnfak, Tasadduk, infak kültürü
Kur'an, Ayet Yorumu
Sadaka, malın tamamının sadaka olarak verilmesi
Sadaka, öncelikle aile efradına ve yakınlara verilmelidir
Sadaka, paylaşmaya önce yakınlardan başlamak