Açıklama: Vekî'nin '' اغْتَسَلَ هُوَ وَغَسَّلَ امْرَأَتَهُ'' ifadesi, tarafımızdan tam olarak anlaşılamamıştır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12397, T000496
Hadis:
حَدَّثَنَا مَحْمُودُ بْنُ غَيْلاَنَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ وَأَبُو جَنَابٍ يَحْيَى بْنُ أَبِى حَيَّةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عِيسَى عَنْ يَحْيَى بْنِ الْحَارِثِ عَنْ أَبِى الأَشْعَثِ الصَّنْعَانِىِّ عَنْ أَوْسِ بْنِ أَوْسٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَنِ اغْتَسَلَ يَوْمَ الْجُمُعَةِ وَغَسَّلَ وَبَكَّرَ وَابْتَكَرَ وَدَنَا وَاسْتَمَعَ وَأَنْصَتَ كَانَ لَهُ بِكُلِّ خَطْوَةٍ يَخْطُوهَا أَجْرُ سَنَةٍ صِيَامُهَا وَقِيَامُهَا » . قَالَ مَحْمُودٌ قَالَ وَكِيعٌ اغْتَسَلَ هُوَ وَغَسَّلَ امْرَأَتَهُ . قَالَ وَيُرْوَى عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الْمُبَارَكِ أَنَّهُ قَالَ فِى هَذَا الْحَدِيثِ « مَنْ غَسَّلَ وَاغْتَسَلَ » . يَعْنِى غَسَلَ رَأْسَهُ وَاغْتَسَلَ . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى بَكْرٍ وَعِمْرَانَ بْنِ حُصَيْنٍ وَسَلْمَانَ وَأَبِى ذَرٍّ وَأَبِى سَعِيدٍ وَابْنِ عُمَرَ وَأَبِى أَيُّوبَ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ أَوْسِ بْنِ أَوْسٍ حَدِيثٌ حَسَنٌ . وَأَبُو الأَشْعَثِ الصَّنْعَانِىُّ اسْمُهُ شَرَاحِيلُ بْنُ آدَةَ . وَأَبُو جَنَابٍ يَحْيَى بْنُ حَبِيبٍ الْقَصَّابُ الْكُوفِىُّ .
Tercemesi:
Bize Mahmûd b. Ğaylân, ona Vekî', ona Süfyân ve Ebu Cenâb Yahya b. Ebu Hayye, onlara Abdullah b. İsa, ona Yahya b. Hâris, ona Ebu Eş'as es-San'ânî, ona da Evs b. Evs, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Cuma günü gusül abdesti alanın, başını yıkayanın, (Cuma'nın ilk vaktinde) çıkıp (ilk vaktinde) hutbeye yetişenin, (imama) yakın olanın ve (hutbeyi) dinleyip susanın, attığı her adım için orucu ve ihyası ile (geçirilen tüm bir) senin sevabı vardır.
Bize Mahmud, ona da Vekî', ''gusül abdesti alan kendisidir. Zira o, hanımı ile münasebette bulunmuştur'' demiştir. Abdullah b. Mübârek'ten rivayet edildiğine göre o, bu hadiste ''men ğassele ve'ğtesele'' (مَنْ غَسَّلَ وَاغْتَسَلَ) şeklinde nakilde bulunmuştur ki bunun anlamı, ''başını yıkayıp gusül abdesti alan'' demektir.
Bu konuda Ebu Bekir, İmrân b. Husayn, Selmân, Ebu Zer, Ebu Said, İbn Ömer ve Ebu Eyyûb'den de hadis nakledilmiştir. Ebu İsa şöyle demiştir: Evs b. Evs hadisi, hasen bir hadistir. (Senetteki) Ebu Eş'as es-San'ânî'nin ismi, Şerâhîl b. Âde'dir. (Senetteki diğer râvi) Ebu Cenâb ise, Yahya b. Habîb el-Kassâb el-Kûfî'dir.
Açıklama:
Vekî'nin '' اغْتَسَلَ هُوَ وَغَسَّلَ امْرَأَتَهُ'' ifadesi, tarafımızdan tam olarak anlaşılamamıştır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 4, 2/367
Senetler:
1. Evs b. Evs es-Sekafi (Evs b. Evs)
2. Ebu Eş'as Şerahil b. Âde es-San'anî (Şerahil b. Şurahbil b. Küleyb b. Âde)
3. Ebu Amr Yahya b. Haris el-Gassânî (Yahya b. Haris)
4. Abdullah b. İsa el-Ensari (Abdullah b. İsa b. Abdurrahman b. Yesar)
5. Ebu Cenâb Yahya b. Ebu Hayye el-Kelbi (Yahya b. Ebu Hayye)
6. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
7. Ebu Ahmed Mahmud b. Ğaylan el-Adevi (Mahmud b. Ğaylan)
Konular:
Cuma Namazı, Cuma namazı
Cuma namazı, erken gitmenin fazileti
Cuma namazı, gelenlerin aldığı sevap
KTB, CUMA
KTB, NAMAZ,
Mübarek zamanlar, Cuma gününün önemi/özelliği/ fazileti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12382, T000489
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ الصَّبَّاحِ الْهَاشِمِىُّ الْبَصْرِىُّ الْعَطَّارُ حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عَبْدِ الْمَجِيدِ الْحَنَفِىُّ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ أَبِى حُمَيْدٍ حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ وَرْدَانَ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ قَالَ « الْتَمِسُوا السَّاعَةَ الَّتِى تُرْجَى فِى يَوْمِ الْجُمُعَةِ بَعْدَ الْعَصْرِ إِلَى غَيْبُوبَةِ الشَّمْسِ » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ غَرِيبٌ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ. وَقَدْ رُوِىَ هَذَا الْحَدِيثُ عَنْ أَنَسٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم مِنْ غَيْرِ هَذَا الْوَجْهِ . وَمُحَمَّدُ بْنُ أَبِى حُمَيْدٍ يُضَعَّفُ ضَعَّفَهُ بَعْضُ أَهْلِ الْعِلْمِ مِنْ قِبَلِ حِفْظِهِ وَيُقَالُ لَهُ حَمَّادُ بْنُ أَبِى حُمَيْدٍ وَيُقَالُ هُوَ أَبُو إِبْرَاهِيمَ الأَنْصَارِىُّ وَهُوَ مُنْكَرُ الْحَدِيثِ . وَرَأَى بَعْضُ أَهْلِ الْعِلْمِ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَغَيْرِهِمْ أَنَّ السَّاعَةَ الَّتِى تُرْجَى فِيهَا بَعْدَ الْعَصْرِ إِلَى أَنْ تَغْرُبَ الشَّمْسُ . وَبِهِ يَقُولُ أَحْمَدُ وَإِسْحَاقُ . وَقَالَ أَحْمَدُ أَكْثَرُ الأَحَادِيثِ فِى السَّاعَةِ الَّتِى تُرْجَى فِيهَا إِجَابَةُ الدَّعْوَةِ أَنَّهَا بَعْدَ صَلاَةِ الْعَصْرِ وَتُرْجَى بَعْدَ زَوَالِ الشَّمْسِ .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Sabbâh el-Hâşimî el-Basrî el-Attâr, ona Ubeydullah b. Abdülmecîd, ona Muhammed b. Ebu Humeyd, ona Musa b. Verdân, ona da Enes b. Mâlik, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
İkindiden sonra(ki vakitten) güneşin batışına dek, Cuma gününde (duaların kabul edildiği) umulan ânı arayın.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, bu tarikten garîb bir hadistir. Bu hadis, Enes vasıtasıyla Hz. Peygamber'den (sav) pek çok tarik ile nakledilmiştir. (Senetteki) Muhammed b. Ebu Humeyd (hadiste) zayıf sayılır, bir kısım ilim ehli, onu, hafızasından dolayı zayıf kabul etmiştir. Ona, Hammâd b. Ebu Humeyd de, Ebu İbrahim el-Ensârî de denir ki o, aşırı derecede zayıftır (münkerü'l-hadis). Nebî'nin ashabından ve başkalarından bir kısım ilim ehli, (cuma gününde duaların kabul edildiği) umulan ânın, ikindiden sonra(ki vakitten) güneşin batışına dek (olduğunu) ifade etmişlerdir. Ahmed (b. Hanbel) ve İshak (b. Râhûye), bu görüştedir. Ahmed, ''(duaların kabul edildiği) umulan ân hususundaki hadislerin büyük çoğunluğu, ikindi namazından sonra(ki) ândır. Güneşin zevâlinden sonra da umulur'' demiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 2, 2/360
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Musa b. Verdan el-Kuraşî (Musa b. Verdan)
3. Ebu İbrahim Muhammed b. Ebu Humeyd el-Ensari (Muhammed b. İbrahim)
4. Ebu Ali Ubeydullah b. Abdulmecid el-Hanefî (Ubeydullah b. Abdulmecid)
5. Abdullah b. Sabbah el-Haşimi (Abdullah b. Sabbah b. Abdullah)
Konular:
Dua, Allah’la iletişim aracı
KTB, NAMAZ,
Mübarek zamanlar, Cuma gününün önemi/özelliği/ fazileti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12384, T000490
Hadis:
حَدَّثَنَا زِيَادُ بْنُ أَيُّوبَ الْبَغْدَادِىُّ حَدَّثَنَا أَبُو عَامِرٍ الْعَقَدِىُّ حَدَّثَنَا كَثِيرُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرِو بْنِ عَوْفٍ الْمُزَنِىُّ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « إِنَّ فِى الْجُمُعَةِ سَاعَةً لاَ يَسْأَلُ اللَّهَ الْعَبْدُ فِيهَا شَيْئًا إِلاَّ آتَاهُ اللَّهُ إِيَّاهُ » . قَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ أَيَّةُ سَاعَةٍ هِىَ قَالَ « حِينَ تُقَامُ الصَّلاَةُ إِلَى الاِنْصِرَافِ مِنْهَا » . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى مُوسَى وَأَبِى ذَرٍّ وَسَلْمَانَ وَعَبْدِ اللَّهِ بْنِ سَلاَمٍ وَأَبِى لُبَابَةَ وَسَعْدِ بْنِ عُبَادَةَ وَأَبِى أُمَامَةَ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ عَمْرِو بْنِ عَوْفٍ حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ .
Tercemesi:
Bize Ziyâd b. Eyyûb el-Bağdâdî, ona Ebu Âmir el-'Akadî, ona Kesîr b. Abdullah b. Amr b. Avf el-Müzenî, ona babası (Abdullah b. Amr), ona da (Kesîr'in) dedesi (Amr b. Avf), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Cuma (gününde) bir ân vardır ki kul, Allah'tan istedi(ğinde) Allah, muhakkak ona (istediğini) verir. (Ashab), ''yâ Rasulullah! O hangi ândır?'' dediler. Nebî (sav), ''(Cuma) namazının kılınma(ya başlamasından) bitişene kadar (olan ândır)'' buyurdu.
Bu konuda Ebu Musa, Ebu Zer, Selmân, Abdullah b. Selâm, Ebu Lübâbe, Sa'd b. Ubâde ve Ebu Ümâme'den de hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa şöyle demiştir: Amr b. Avf hadisi, hasen-garîb bir hadistir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 2, 2/361
Senetler:
1. Ebu Abdullah Amr b. Avf el-Müzeni (Amr b. Avf b. Zeyd b. Milha)
2. Ebu Kesir Abdullah b. Amr el-Müzeni (Abdullah b. Amr b. Avf b. Zeyd b. Milha)
3. Kesir b. Abdullah el-Müzeni (Kesir b. Abdullah b. Amr b. Avf b. Zeyd)
4. Ebu Âmir Abdülmelik b. Amr el-Kaysî (Abdülmelik b. Amr)
5. Ebu Haşim Ziyad b. Eyyüb et-Tusî (Ziyad b. Eyyüb b. Ziyad)
Konular:
Dua, Allah’la iletişim aracı
KTB, NAMAZ,
Mübarek zamanlar, Cuma gününün önemi/özelliği/ fazileti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12401, T000498
Hadis:
حَدَّثَنَا هَنَّادٌ قَالَ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَنْ تَوَضَّأَ فَأَحْسَنَ الْوُضُوءَ ثُمَّ أَتَى الْجُمُعَةَ فَدَنَا وَاسْتَمَعَ وَأَنْصَتَ غُفِرَ لَهُ مَا بَيْنَهُ وَبَيْنَ الْجُمُعَةِ وَزِيَادَةُ ثَلاَثَةِ أَيَّامٍ وَمَنْ مَسَّ الْحَصَى فَقَدْ لَغَا » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Bize Hennâd, ona Ebu Muâviye, ona el-A'meş, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Lâyıkıyla abdest alan, ardından Cuma (namazına) gelen, (imama da) yakın olup (hutbeyi) dinleyen ve susan kimsenin iki Cuma arasındaki (günahları) bağışlanır. Üç gün de fazla(dan olmak üzere affa mazhar olur). (Hutbe esnasında) çakıl taşlarıyla bile oynayan, boş işle uğraşmış (demektir).
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih bir hadistir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 5, 2/371
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
5. Ebu Serî Hennâd b. Serî et-Temîmî (Hennad b. Serî b. Musab b. Ebu Bekir)
Konular:
Cuma Namazı, Cuma namazı
Cuma namazı, gelenlerin aldığı sevap
KTB, CUMA
KTB, NAMAZ,
Mübarek zamanlar, Cuma gününün önemi/özelliği/ fazileti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
281067, T000496-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مَحْمُودُ بْنُ غَيْلاَنَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ وَأَبُو جَنَابٍ يَحْيَى بْنُ أَبِى حَيَّةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عِيسَى عَنْ يَحْيَى بْنِ الْحَارِثِ عَنْ أَبِى الأَشْعَثِ الصَّنْعَانِىِّ عَنْ أَوْسِ بْنِ أَوْسٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَنِ اغْتَسَلَ يَوْمَ الْجُمُعَةِ وَغَسَّلَ وَبَكَّرَ وَابْتَكَرَ وَدَنَا وَاسْتَمَعَ وَأَنْصَتَ كَانَ لَهُ بِكُلِّ خَطْوَةٍ يَخْطُوهَا أَجْرُ سَنَةٍ صِيَامُهَا وَقِيَامُهَا » . قَالَ مَحْمُودٌ قَالَ وَكِيعٌ اغْتَسَلَ هُوَ وَغَسَّلَ امْرَأَتَهُ . قَالَ وَيُرْوَى عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الْمُبَارَكِ أَنَّهُ قَالَ فِى هَذَا الْحَدِيثِ « مَنْ غَسَّلَ وَاغْتَسَلَ » . يَعْنِى غَسَلَ رَأْسَهُ وَاغْتَسَلَ . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى بَكْرٍ وَعِمْرَانَ بْنِ حُصَيْنٍ وَسَلْمَانَ وَأَبِى ذَرٍّ وَأَبِى سَعِيدٍ وَابْنِ عُمَرَ وَأَبِى أَيُّوبَ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ أَوْسِ بْنِ أَوْسٍ حَدِيثٌ حَسَنٌ . وَأَبُو الأَشْعَثِ الصَّنْعَانِىُّ اسْمُهُ شَرَاحِيلُ بْنُ آدَةَ . وَأَبُو جَنَابٍ يَحْيَى بْنُ حَبِيبٍ الْقَصَّابُ الْكُوفِىُّ .
Tercemesi:
Bize Mahmud b. Ğaylan, ona Veki' (b. Cerrah b. Melih b. Âde), ona Süfyan (es-Sevrî) ve Ebu Cenab Yahya b. Ebu Hayye, ona Abdullah b. İsa (b. Abdurrahman b. Yesar), ona Yahya b. Haris, ona Ebu Eş'as e-San'anî (Şerahil b. Şurahbil b. Küleyb b. Âde), ona da Eves b. Enes'in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Kim (sürdüğü yağ vb. şeylerle kirlenen başını) Cuma günü yıkar ve gusül abdesti alır, (mescide gitmek üzere) erkenden evden ayrılır, imamın yakınında bir yere oturur ve hutbeyi can kulağıyla dinlerse o kimseye namaza giderken attığı her bir adım için bir sene oruç tutmuş ve o senenin gecelerini ibadetle geçirmiş gibi sevap verilir. Mahmud, Veki'in "İğtesele fiili; erkeğin gusul abdesti alması, ğassele fiili ise karısıyla cinsel ilişkiye girmesi anlamına gelir." dediğini söylemiştir. (et-Tirmizî) Abdullah b. Mübarek'ten bu hadisle ilgili olarak "Ğassele fiili; başını yıkamak, İğtesele fiili; gusül abdesti almak anlamın gelir." şeklinde bir görüş rivayet edildiğini belirtmiştir. Yine (et-Tirmizî)'nin ifade ettiğine göre bu konuda Ebu Bekir, İmran b. Husayn, Selaman, Ebu Zer, Ebu Said, İbn Ömer ve Ebu Üyyüb gibi isimlerden rivayet edilen hadisler bulunmaktadır. Ayrıca (et-Tirmizî) Evs b. Evs'in rivayet ettiği hadisin hasen sahih olduğunu söylemiş, Ebu Eş'as es-San'anî'nin adının Şerahil b. Âde olduğunu, Ebu Canib'in ise Yahya b. Habib el-Kassab el-Kufî adlı dişi olduğunu belirtmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 4, 2/367
Senetler:
1. Evs b. Evs es-Sekafi (Evs b. Evs)
2. Ebu Eş'as Şerahil b. Âde es-San'anî (Şerahil b. Şurahbil b. Küleyb b. Âde)
3. Ebu Amr Yahya b. Haris el-Gassânî (Yahya b. Haris)
4. Abdullah b. İsa el-Ensari (Abdullah b. İsa b. Abdurrahman b. Yesar)
5. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
6. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
7. Ebu Ahmed Mahmud b. Ğaylan el-Adevi (Mahmud b. Ğaylan)
Konular:
Cuma Namazı, Cuma namazı
Cuma namazı, erken gitmenin fazileti
KTB, CUMA
KTB, NAMAZ,
Mübarek zamanlar, Cuma gününün önemi/özelliği/ fazileti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12066, İM001083
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ الْمُنْذِرِ حَدَّثَنَا ابْنُ فُضَيْلٍ حَدَّثَنَا أَبُو مَالِكٍ الأَشْجَعِىُّ عَنْ رِبْعِىِّ بْنِ حِرَاشٍ عَنْ حُذَيْفَةَ وَعَنْ أَبِى حَازِمٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « أَضَلَّ اللَّهُ عَنِ الْجُمُعَةِ مَنْ كَانَ قَبْلَنَا كَانَ لِلْيَهُودِ يَوْمُ السَّبْتِ وَالأَحَدُ لِلنَّصَارَى فَهُمْ لَنَا تَبَعٌ إِلَى يَوْمِ الْقِيَامَةِ نَحْنُ الآخِرُونَ مِنْ أَهْلِ الدُّنْيَا وَالأَوَّلُونَ الْمَقْضِىُّ لَهُمْ قَبْلَ الْخَلاَئِقِ » .
Tercemesi:
Bize Ali b. el-Münzir, ona İbn Fudayl, ona Ebu Mâlik el-Eşcaî, ona Rib‘î b. Hirâş, ona Huzeyfe ve Ebu Hâzim, onlara da Ebu Hureyre’nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Allah bizden öncekileri Cuma gününden saptırdı. Bundan dolayı cumartesi günü Yahudilerin, Pazar günü de Hristiyanların oldu. Böylelikle onlar kıyamet gününe kadar bizim arkamızdan gelirler. Bizler dünyaya gelenler arasında sonrakileriz ve diğer yaratılmışlardan önce kendileri hakkında ilk hüküm verilecek olanlarız.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, İkâmetu's-salât ve's-sünnetü fîhâ 78, /176
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Hazim Selman Mevla Azze (Selman)
3. Ebu Abdullah Huzeyfe b. Yeman el-Absî (Huzeyfe b. Huseyl b. Cabir)
4. Ebu Meryem Rib'î b. Hiraş el-Absî (Rib'î b. Hiraş b. Cahş)
5. Ebu Malik Sa'd b. Tarık el-Eşca'i (Sa'd b. Tarık b. eşyem)
6. Ebu Abdurrahman Muhammed b. Fudayl ed-Dabbî (Muhammed b. Fudayl b. Ğazvan b. Cerîr)
7. Ebu Hasan Ali b. Münzir et-Tarîkî (Ali b. Münzirb. Zeyd)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Mübarek zamanlar, Cuma gününün önemi/özelliği/ fazileti
Zihin İnşası, ehl-i kitaba muhalefet
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12380, T000488
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا الْمُغِيرَةُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ أَبِى الزِّنَادِ عَنِ الأَعْرَجِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « خَيْرُ يَوْمٍ طَلَعَتْ فِيهِ الشَّمْسُ يَوْمُ الْجُمُعَةِ فِيهِ خُلِقَ آدَمُ وَفِيهِ أُدْخِلَ الْجَنَّةَ وَفِيهِ أُخْرِجَ مِنْهَا وَلاَ تَقُومُ السَّاعَةُ إِلاَّ فِى يَوْمِ الْجُمُعَةِ » . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى لُبَابَةَ وَسَلْمَانَ وَأَبِى ذَرٍّ وَسَعْدِ بْنِ عُبَادَةَ وَأَوْسِ بْنِ أَوْسٍ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ أَبِى هُرَيْرَةَ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe, ona Muğîra b. Abdurrahman, ona Ebu Zinâd, ona el-A'rec, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Güneşin doğduğu en hayırlı gün, cuma günüdür. Adem, o günde yaratılmış, o günde cennete sokulmuş, o günde oradan çıkartılmıştır. Kıyamet de ancak cuma gününde kopacaktır.
Bu konuda Ebu Lübâbe, Selmân, Ebu Zer, Sa'd b. Ubâde ve Evs b. Evs'ten de hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa şöyle demiştir: Ebu Hureyre hadisi, hasen-sahih bir hadistir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 1, 2/359
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Davud A'rec Abdurrahman b. Hürmüz (Abdurrahman b. Hürmüz)
3. Ebu Zinad Abdullah b. Zekvan el-Kuraşi (Abdullah b. Zekvan)
4. Muğîra b. Abdurrahman el-Hizamî (Muğîra b. Abdurrahman b. Abdullah b. Halid b. Hizam)
5. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Mübarek zamanlar, Cuma gününün önemi/özelliği/ fazileti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
281974, M001975-2
Hadis:
وَحَدَّثَنِى أَبُو الطَّاهِرِ وَعَلِىُّ بْنُ خَشْرَمٍ قَالاَ أَخْبَرَنَا ابْنُ وَهْبٍ عَنْ مَخْرَمَةَ بْنِ بُكَيْرٍ ح وَحَدَّثَنَا هَارُونُ بْنُ سَعِيدٍ الأَيْلِىُّ وَأَحْمَدُ بْنُ عِيسَى قَالاَ حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنَا مَخْرَمَةُ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى بُرْدَةَ بْنِ أَبِى مُوسَى الأَشْعَرِىِّ قَالَ قَالَ لِى عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ أَسَمِعْتَ أَبَاكَ يُحَدِّثُ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى شَأْنِ سَاعَةِ الْجُمُعَةِ قَالَ قُلْتُ نَعَمْ سَمِعْتُهُ يَقُولُ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « هِىَ مَا بَيْنَ أَنْ يَجْلِسَ الإِمَامُ إِلَى أَنْ تُقْضَى الصَّلاَةُ » .
Tercemesi:
Bana Ebu Tahir ve Ali b. Haşrem, o ikisine İbn Vehb, ona Mahreme b. Bükeyr, (T) Bize Harun b. Said el-Eylî ve Ahmed b. İsa, o ikisine İbn Vehb, ona Mahreme, ona babası, ona da Ebu Bürde b. Ebu Musa el-Eşarî şöyle demiştir. Abdullah b. Ömer, bana babanın Cuma günündeki (duaların kabul olduğu) vakit hakkında Hz. Peygamber'den (sav) rivayet ettiği hadisi işittin mi? dedi. Ben de, evet onun Hz. Peygamber'den şöyle naklettiğini duydum: O vakit imamın minbere oturması ile namazı bitirinceye kadar olan vakit arasındadır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cumu'a 1975, /331
Senetler:
1. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
2. Ebu Bürde b. Ebu Musa el-Eş'arî (Amir b. Abdullah b. Kays b. Süleym)
3. Ebu Abdullah Bükeyr b. Abdullah el-Kuraşî (Bükeyr b. Abdullah b. Eşec)
4. Ebu Misver Mahreme b. Bükeyr el-Kuraşi (Mahreme b. Bükeyr b. Abdullah b. Eşec)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Hafız Ebu Hasan Ali b. Haşrem el-Mervezi (Ali b. Haşrem b. Abdurrahman b. Ata b. Hilal)
Konular:
DUA ZAMAN VE MEKAN İLİŞKİSİ
Mübarek Zamanlar, Cuma günündeki dua kabul saati
Mübarek zamanlar, Cuma gününün önemi/özelliği/ fazileti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
281975, M001975-3
Hadis:
وَحَدَّثَنِى أَبُو الطَّاهِرِ وَعَلِىُّ بْنُ خَشْرَمٍ قَالاَ أَخْبَرَنَا ابْنُ وَهْبٍ عَنْ مَخْرَمَةَ بْنِ بُكَيْرٍ ح وَحَدَّثَنَا هَارُونُ بْنُ سَعِيدٍ الأَيْلِىُّ وَأَحْمَدُ بْنُ عِيسَى قَالاَ حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنَا مَخْرَمَةُ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى بُرْدَةَ بْنِ أَبِى مُوسَى الأَشْعَرِىِّ قَالَ قَالَ لِى عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ أَسَمِعْتَ أَبَاكَ يُحَدِّثُ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى شَأْنِ سَاعَةِ الْجُمُعَةِ قَالَ قُلْتُ نَعَمْ سَمِعْتُهُ يَقُولُ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « هِىَ مَا بَيْنَ أَنْ يَجْلِسَ الإِمَامُ إِلَى أَنْ تُقْضَى الصَّلاَةُ » .
Tercemesi:
Bana Ebu Tahir ve Ali b. Haşrem, o ikisine İbn Vehb, ona Mahreme b. Bükeyr, (T) Bize Harun b. Said el-Eylî ve Ahmed b. İsa, o ikisine İbn Vehb, ona Mahreme, ona babası, ona da Ebu Bürde b. Ebu Musa el-Eşarî şöyle demiştir. Abdullah b. Ömer, bana babanın Cuma günündeki (duaların kabul olduğu) vakit hakkında Hz. Peygamber'den (sav) rivayet ettiği hadisi işittin mi? dedi. Ben de, evet onun Hz. Peygamber'den şöyle naklettiğini duydum: O vakit imamın minbere oturması ile namazı bitirinceye kadar olan vakit arasındadır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cumu'a 1975, /331
Senetler:
1. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
2. Ebu Bürde b. Ebu Musa el-Eş'arî (Amir b. Abdullah b. Kays b. Süleym)
3. Ebu Abdullah Bükeyr b. Abdullah el-Kuraşî (Bükeyr b. Abdullah b. Eşec)
4. Ebu Misver Mahreme b. Bükeyr el-Kuraşi (Mahreme b. Bükeyr b. Abdullah b. Eşec)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Ebu Cafer Harun b. Said es-Sa'dî (Harun b. Said b. Heysem b. Muhammed b. Heysem b. Feyruz)
Konular:
DUA ZAMAN VE MEKAN İLİŞKİSİ
Mübarek Zamanlar, Cuma günündeki dua kabul saati
Mübarek zamanlar, Cuma gününün önemi/özelliği/ fazileti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
281976, M001975-4
Hadis:
وَحَدَّثَنِى أَبُو الطَّاهِرِ وَعَلِىُّ بْنُ خَشْرَمٍ قَالاَ أَخْبَرَنَا ابْنُ وَهْبٍ عَنْ مَخْرَمَةَ بْنِ بُكَيْرٍ ح وَحَدَّثَنَا هَارُونُ بْنُ سَعِيدٍ الأَيْلِىُّ وَأَحْمَدُ بْنُ عِيسَى قَالاَ حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنَا مَخْرَمَةُ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى بُرْدَةَ بْنِ أَبِى مُوسَى الأَشْعَرِىِّ قَالَ قَالَ لِى عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ أَسَمِعْتَ أَبَاكَ يُحَدِّثُ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى شَأْنِ سَاعَةِ الْجُمُعَةِ قَالَ قُلْتُ نَعَمْ سَمِعْتُهُ يَقُولُ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « هِىَ مَا بَيْنَ أَنْ يَجْلِسَ الإِمَامُ إِلَى أَنْ تُقْضَى الصَّلاَةُ » .
Tercemesi:
Bana Ebu Tahir ve Ali b. Haşrem, o ikisine İbn Vehb, ona Mahreme b. Bükeyr, (T) Bize Harun b. Said el-Eylî ve Ahmed b. İsa, o ikisine İbn Vehb, ona Mahreme, ona babası, ona da Ebu Bürde b. Ebu Musa el-Eşarî şöyle demiştir. Abdullah b. Ömer, bana babanın Cuma günündeki (duaların kabul olduğu) vakit hakkında Hz. Peygamber'den (sav) rivayet ettiği hadisi işittin mi? dedi. Ben de, evet onun Hz. Peygamber'den şöyle naklettiğini duydum: O vakit imamın minbere oturması ile namazı bitirinceye kadar olan vakit arasındadır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cumu'a 1975, /331
Senetler:
1. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
2. Ebu Bürde b. Ebu Musa el-Eş'arî (Amir b. Abdullah b. Kays b. Süleym)
3. Ebu Abdullah Bükeyr b. Abdullah el-Kuraşî (Bükeyr b. Abdullah b. Eşec)
4. Ebu Misver Mahreme b. Bükeyr el-Kuraşi (Mahreme b. Bükeyr b. Abdullah b. Eşec)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Ahmed b. Ebu Musa el-Mısri (Ahmed b. İsa b. Hassan)
Konular:
DUA ZAMAN VE MEKAN İLİŞKİSİ
Mübarek Zamanlar, Cuma günündeki dua kabul saati
Mübarek zamanlar, Cuma gününün önemi/özelliği/ fazileti