530 Kayıt Bulundu.
Giriş
Bize Muhammed b. Yusuf, ona Süfyân, ona Amr b. Yahya el-Mâzinî, ona babası (Yahya b. Umâre), ona da Ebu Saîd el-Hudrî (ra) şöyle demiştir: Yahudiler'den bir adam, yüzüne tokat atılmış bir halde Hz. Peygamber'e (sav) geldi ve “ey Muhammed, ashabından, Ensar'lı bir adam yüzüme tokat vurdu” dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "onu çağırın" buyurdu. Hemen o adamı çağırdılar. Hz. Peygamber (sav) "bunun yüzüne neden tokat attın?" diye sordu. O sahabi de “ey Allah'ın Rasulü, ben, Yahudiler'in yanına uğramıştım. Bu adamın 'Hz. Musa'yı bütün insanlardan üstün kılan (Allah)'a yemin olsun' dediğini duydum. Sonra da 'Muhammed üzerine de mi?' dedim, tam o sırada beni bir öfke kapladı ve ona tokat attım' dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Peygamberler arasında beni daha hayırlı kılmayınız. Çünkü kıyamet günü insanlar cansız yere düşecekler. İlk ayılan ben olacağım. Bu sırada ben Musa'yı Arş'ın sütunlarından birine tutunmuş olarak görürüm. Bilemiyorum artık, acaba Musa benden önce mi ayıldı, yoksa Tûr'daki ilk bayılması ile mi hesaba çekildi."
Hz. Peygamber (sav) gece yürüyüşünden (İsrâ'dan) bahsetti ve "Mûsâ buğday renkli, uzun boylu olup, Şenûe kabilesinin adamlarından birini andırmaktadır" buyurdu. Ve yine Rasulullah (sav) "İsâ bedeni toplu ve orta boyludur" buyurdu. Konuşmasında cehennem bekçisi Mâlik'ten ve Deccal'den de bahsetti.
Bize İbrahim b. Musa, ona Hişam b. Yusuf, ona Ma'mer, ona Zührî, ona Said b. Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "İsra gecesi Musa (as) ile karşılaştım ve gördüm ki, o, Şenûe kabilesi adamlarından biri gibi zayıf ve hafif kıvırcık saçlı bir kimseydi. İsa (as) ile de karşılaştım, gördüm ki o, orta boylu, sanki hamamdan çıkmış gibi kırmızı tenliydi. Ben İbrahim'i de gördüm. Soyu içinde ona en çok benzeyeni benim. Sonra bana birinde süt, diğerinde şarap bulunan iki kap getirildi ve “bunların hangisini dilersen al” denildi. Ben sütü aldım ve onu içtim. Ardından bana “fıtratı aldın. Eğer şarabı almış olsaydın, ümmetin azgın olurdu” denildi."