Giriş

Bize Müslim b. İbrahim, ona Hişâm, (T); bana Halife, ona Yezîd b. Zürey, ona Saîd, onlara (Hişâm ve Said'e) Katâde, ona da Enes (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Müminler kıyamet gününde toplanır ve 'keşke Rabbimiz katında bize şefaat edecek kimse arasak' derler. Hemen Âdem'e gelip 'sen insanların babası Âdem'sin. Allah seni kendi eliyle ya­rattı, meleklerini sana secde ettirdi ve sana her şeyin isimlerini öğret­ti. Bulunduğumuz şu durumdan bizleri rahata erdirmesi için Rabbin katında bizlere şefaat et' derler. Âdem, hatasını ve bundan dolayı Rabbinden utandığını ifade ederek 'ben buna yetkin değilim. Siz Nuh'a gidin. O, Allah'ın yeryüzüne gönderdiği ilk rasuldür' der. Nuh'a gelirler. Nuh da hakkında bilgi sahibi olmadığı bir konuda Rabbinden talepte bulunduğunu ve bundan dolayı utandığını söyleyerek, 'ben şefaat edecek konumda değilim. Siz Halîlurrahman'a (Hz. İbrahim) gidiniz' der. Bunun üzerine İbrahim 'e gelirler. O da 'ben bu konumda değilim, Musa'ya gidin. O Allah'ın kelîmi (konuştuğu), kendisine Tevrat'ı verdiği bir kuldur' der. Musa'ya gelirler. Musa da bir haksız yere cana kıydığını ve bundan dolayı Rabbinden utandığını söyleyerek 'ben şefaat edecek konumda değilim. Siz Allah'ın kulu, Rasulü, kelimesi ve ruhu olan İsa'ya gidin' der. İsa da onlara 'ben şefaat edecek konumda değilim. Siz gelmiş geçmiş günahlarını Allah'ın bağışladığı bir kul olan Muhammed'e gidiniz' der." "Sonra onlar bana gelirler. Ben de gidip Rabbimin huzuruna girmek üzere izin isterim. Bana izin verilir. Rabbimi görünce secde­ye kapanırım. Allah beni dilediği kadar bu vaziyette bırakır. Sonra Allah tarafından 'kaldır başını, iste sana verilsin, söyle, sözün dinlensin, şefaatçi ol, şefaatin kabul edilsin' denilir. Ben başımı kaldırır ve bana öğreteceği bir hamd ile Rabbime hamd eylerim. Sonra şefaat ederim. Benim için belli bir sayıda insana şefaat izni verilir ben de onları cennete girdiririm. Sonra tekrar dönerim, Rabbimi görünce, bundan evvel yaptığım gibi, secdeye kapanırım. Sonra şefaat ederim. Yine benim için belli bir sayıda insana şefaat izni verilir ben de onları insanı cennete girdiririm. Ardından üçüncü defa, sonra dördüncü defa dönerim ve en sonunda 'Kur'an'ın hapsettiği (ebedi cehennemlik olarak belirttiği) ve ebedi olarak cehennemde kalacaklar dışında kimse kalmadı' derim." Ebu Abdullah (el-Buhârî) der ki: "Kur'an'ın hapsettikleri ( إِلاَّ مَنْ حَبَسَهُ الْقُرْآنُ )" ifadesi ile Yüce Allah'ın "ebedi orada kalacaklar (خَالِدِينَ فِيهَا)" buyruğu kast edilmiştir.


    Öneri Formu
31154 B004476 Buhari, Tefsir, (Bakara), 1

Andolsun Musa size apaçık mucizeler getirmişti. Sonra onun ardından, zalimler olarak buzağıyı (tanrı) edindiniz.


    Öneri Formu
53182 KK2/92 Bakara, 2, 92

Musa, kavmine: Allah bir sığır kesmenizi emrediyor, demişti de: Bizimle alay mı ediyorsun? demişlerdi. O da: Cahillerden olmaktan Allah'a sığınırım, demişti.


    Öneri Formu
53131 KK2/67 Bakara, 2, 67

Bize Müslim b. İbrahim, ona Hişâm, (T); bana Halife, ona Yezîd b. Zürey, ona Saîd, onlara (Hişâm ve Said'e) Katâde, ona da Enes (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Müminler kıyamet gününde toplanır ve 'keşke Rabbimiz katında bize şefaat edecek kimse arasak' derler. Hemen Âdem'e gelip 'sen insanların babası Âdem'sin. Allah seni kendi eliyle ya­rattı, meleklerini sana secde ettirdi ve sana her şeyin isimlerini öğret­ti. Bulunduğumuz şu durumdan bizleri rahata erdirmesi için Rabbin katında bizlere şefaat et' derler. Âdem, hatasını ve bundan dolayı Rabbinden utandığını ifade ederek 'ben buna yetkin değilim. Siz Nuh'a gidin. O, Allah'ın yeryüzüne gönderdiği ilk rasuldür' der. Nuh'a gelirler. Nuh da hakkında bilgi sahibi olmadığı bir konuda Rabbinden talepte bulunduğunu ve bundan dolayı utandığını söyleyerek, 'ben şefaat edecek konumda değilim. Siz Halîlurrahman'a (Hz. İbrahim) gidiniz' der. Bunun üzerine İbrahim 'e gelirler. O da 'ben bu konumda değilim, Musa'ya gidin. O Allah'ın kelîmi (konuştuğu), kendisine Tevrat'ı verdiği bir kuldur' der. Musa'ya gelirler. Musa da bir haksız yere cana kıydığını ve bundan dolayı Rabbinden utandığını söyleyerek 'ben şefaat edecek konumda değilim. Siz Allah'ın kulu, Rasulü, kelimesi ve ruhu olan İsa'ya gidin' der. İsa da onlara 'ben şefaat edecek konumda değilim. Siz gelmiş geçmiş günahlarını Allah'ın bağışladığı bir kul olan Muhammed'e gidiniz' der." "Sonra onlar bana gelirler. Ben de gidip Rabbimin huzuruna girmek üzere izin isterim. Bana izin verilir. Rabbimi görünce secde­ye kapanırım. Allah beni dilediği kadar bu vaziyette bırakır. Sonra Allah tarafından 'kaldır başını, iste sana verilsin, söyle, sözün dinlensin, şefaatçi ol, şefaatin kabul edilsin' denilir. Ben başımı kaldırır ve bana öğreteceği bir hamd ile Rabbime hamd eylerim. Sonra şefaat ederim. Benim için belli bir sayıda insana şefaat izni verilir ben de onları cennete girdiririm. Sonra tekrar dönerim, Rabbimi görünce, bundan evvel yaptığım gibi, secdeye kapanırım. Sonra şefaat ederim. Yine benim için belli bir sayıda insana şefaat izni verilir ben de onları cennete girdiririm. Ardından üçüncü defa, sonra dördüncü defa dönerim ve en sonunda 'Kur'an'ın hapsettiği (ebedi cehennemlik olarak belirttiği) ve ebedi olarak cehennemde kalacaklar dışında kimse kalmadı' derim." Ebu Abdullah (el-Buhârî) der ki: "Kur'an'ın hapsettikleri ( إِلاَّ مَنْ حَبَسَهُ الْقُرْآنُ )" ifadesi ile Yüce Allah'ın "ebedi orada kalacaklar (خَالِدِينَ فِيهَا)" buyruğu kast edilmiştir.


    Öneri Formu
287270 B004476-2 Buhari, Tefsir, (Bakara), 1

Andolsun biz Musa’ya Kitab’ı verdik. Ondan sonra ardarda peygamberler gönderdik. Meryem oğlu İsa’ya da deliller verdik. Ve onu, Rûhu’l-Kudüs (Cebrail) ile destekledik. Ama ne zaman size bir peygamber nefislerinizin hoşlanmadığı bir şey getirdiyse büyüklük taslayarak kimini yalanladığınız kimini de öldürdüğünüz doğru değil mi!


    Öneri Formu
53173 KK2/87 Bakara, 2, 87


    Öneri Formu
28019 D003984 Ebu Davud, Huruf ve Kıraat, 1


    Öneri Formu
33599 D004671 Ebu Davud, Sünne, 13


    Öneri Formu
272915 D004671-4 Ebu Davud, Sünne, 13


    Öneri Formu
272916 D004671-2 Ebu Davud, Sünne, 13


    Öneri Formu
272917 D004671-3 Ebu Davud, Sünne, 13