524 Kayıt Bulundu.
Bize Mahmud, ona Abdürrezzak, ona Mamer, ona İbn Tavus (el-Yemanî), ona da babasının (Ebu Abdurrahman Tâvus b. Keysan el-Yemanî) rivayet ettiğine göre Ebu Hureyre (ra) şöyle demiştir: Ölüm Meleği, Hz. Musa'ya (as) gönderildi. Melek yanına geldiğinde Hz. Musa, bir tokat atıp onun gözünü çıkardı. Ölüm Meleği, Rabbine geri döndü ve “beni, ölmeyi istemeyen bir kuluna gönderdin” dedi. Allah, ona gözünü geri verdi ve "Git ve ona, elini bir öküzün sırtının üzerine koymasını, elinin örttüğü her bir kıla karşılık kendisine bir yıl verildiğini söyle" buyurdu. Hz. Musa (as), kendisine bu haber ulaşınca "Ey Rabbim, Peki sonra ne olacak?" diye sordu. Allah "sonrası yine ölüm" buyurdu. Bunun üzerine Hz. Musa "o halde şimdi olsun" dedi ve Allah'tan, kendisini, bir taş atımı mesafe kadar, mukaddes topraklara yaklaştırmasını, oraya yakın bir yere defnedilmesini istedi. Ebu Hureyre der ki: Rasulullah'ın (sav) "eğer orada olsaydım kızıl kum tepesinin yanındaki yolun kenarında bulunan Musa'nın (as) kabrini muhakkak size gösterirdim" buyurmuştur.
Bize Hişâm b. Ammâr ile Yakub b. Humeyd b. Kâsib, onlara Süfyân b. Uyeyne, ona Amr b. Dînâr, ona Tavus, ona da Ebû Hureyre (ra.), Rasûlullah’ın (sav.) şöyle buyurduğunu haber verdi: "Âdem ve Musa tartıştılar. Musa, Âdem’e “ey Âdem, sen bizim babamızsın. Ama işlediğin günahla bize zarar verdin ve bizi cennetten çıkarttın” dedi. Âdem da ona “ey Musa, Allah, insanlar içinden kelamıyla seni seçti, senin için Tevrat’ı eliyle yazdı. Böyleyken Cenâb-ı Hakk’ın, beni yaratmadan kırk yıl önce hakkımda takdir buyurmuş olduğu bir şeyden dolayı beni kınıyor musun?” dedi. Böylece Âdem, Musa’yı susturdu. Böylece Âdem, Musa’yı susturdu. Böylece Âdem, Musa’yı susturdu." Hz. Peygamber bu cümleyi üç defa tekrarladı.
Bize İshak b. İbrahim, ona Ravh b. Ubâde, ona Avf, ona Hasan ve Muhammed ve Hilâs, onlara Ebu Hüreyre Rasulullah'ın (sav) şöyle söylediğini nakletmiştir: "Musa (as) çok haya sahibi bir kişi idi." Yüce Allah'ın şu buyruğu bunu göstermektedir. "Ey iman edenler! Musa'yı incitenler gibi olmayın. Allah onun, hakkında söylediklerinden uzak, tertemiz biri olduğunu ortaya koymuştu. Gerçekten o, Allah katında itibarlı idi." (Ahzâb 33/69)
Bize Kuteybe b. Saîd, ona Cerîr, ona Mansur, ona Ebu Vâil, ona da Abdullah (ra) şöyle demiştir: Huneyn günü, Hz. Peygamber (sav) bir takım kimselere (daha fazla ganimet vermeyi) önceledi. Akra'ya yüz deve, Uyeyne'ye ve diğer insanlara da benzer şekilde ganimet verdi. Orada bulunanlardan birisi “bu taksimatta Allah'ın rızası gözetilmemiştir” dedi. Ben de “bu sözleri Hz. Peygamber'e (sav) haber vereceğim” dedim. (ve gelip Hz. Peygamber'e haber verdim). Bunun üzerine Peygamber (sav) "Allah, Musa'ya rahmet etsin, bundan çok daha fazla sözle ona eziyet edildi, o yine de sabretti" buyurdu.
Bize Hişâm b. Ammâr ile Yakub b. Humeyd b. Kâsib, onlara Süfyân b. Uyeyne, ona Amr b. Dînâr, ona Tavus, ona da Ebu Hureyre (ra.) Rasulullah’ın (sav.) şöyle buyurduğunu haber verdi: "Âdem ile Musa tartıştılar. Musa, Âdem’e “ey Âdem, sen babamızsın, ama işlediğin günahla bizi zarara uğrattın ve cennetten çıkarttın” dedi. Âdem de cevaben “ey Musa, Allah, insanlar içinden konuşmak üzere seni seçti, senin için eliyle Tevrat’ı yazdı. Böyleyken, Cenâb-ı Hakk’ın, beni yaratmadan kırk yıl önce hakkımda takdir buyurmuş olduğu bir şeyden dolayı beni kınıyor musun?” dedi. Böylece Âdem, Musa’yı susturdu. Böylece Âdem, Musa’yı susturdu. Böylece Âdem, Musa’yı susturdu." Hz. Peygamber (sav) son cümleyi üç defa tekrar etti.
Bize İshak b. İbrahim, ona Ravh b. Ubâde, ona Avf, ona Hasan ve Muhammed ve Hilâs, onlara Ebu Hüreyre Rasulullah'ın (sav) şöyle söylediğini nakletmiştir: "Musa (as) çok haya sahibi bir kişi idi." Yüce Allah'ın şu buyruğu bunu göstermektedir. "Ey iman edenler! Musa'yı incitenler gibi olmayın. Allah onun, hakkında söylediklerinden uzak, tertemiz biri olduğunu ortaya koymuştu. Gerçekten o, Allah katında itibarlı idi." (Ahzâb 33/69)