71 Kayıt Bulundu.
Bize Müsedded, ona İsmail b. İbrahim, ona Ziyad b. Müharik, ona Taysele b. Meyyas şöyle demiştir: Ben bir zaman Necedât fırkasına katılmış ve büyük günah olduğunu düşündüğüm bazı günahlar işlemiştim. Bu durumu İbn Ömer'e (ra) anlattım. O da 'hangi günahlar ? diye sordu.' Ben de 'şunu yaptım, bunu yaptım' diye bazı şeyler saydım. Bunu üzerine İbn Ömer bana şöyle söyledi: Bu anlattıkların büyük günahlardan değildir. Büyük günahlar şu dokuz şeydir : 1- Allah'a ortak koşmak [Allah’tan başkasını ilah kabul etmek] 2- Haksız yere adam öldürmek 3— Savaşta düşman karşısından kaçmak 4- İffetli kadına zina iftirasında bulunmak 5— Faiz yemek 6— Yetim malı yemek 7— Mescid-i Haram'da günah işlemek 8— İnsanlarla alay etmek 9— Kendilerine itaatsizlik, saygısızlık ederek ana-babayı ağlatmak. İbn Ömer bunları söyledikten sonra bana dedi ki: 'Cehennemden korkuyor ve Cennete girmek istiyor musun?' Ben de: 'Evet, Allah'a yemin olsun ki', dedim. Bana sordu: 'Annen-baban hayatta mı?' 'Yalnız annem yanımda', dedim. Bunun üzerine bana şunu söyledi: 'Allah'a yemin ederim ki, eğer annene gönlünü alacak güzel sözler söylersen ve ona yemek yedirirsen (geçimini üstlenip ihtiyaçlarını karşılarsan), büyük günahlardan da kaçındığın takdirde, muhakkak Cennet'e girersin.'
Açıklama: Necedât fırkası hakkında bk. https://islamansiklopedisi.org.tr/necedat
Bize Müsedded, ona Yahya, ona Süfyan ve Şu'be, onlara Habîb; (T) Bize Muhammed b. Kesîr, ona Süfyan, ona Habîb, ona Ebu Abbas, ona da Abdullah b. Ömer (ra) şöyle rivayet etmiştir: Bir adam Hz. Peygamber'in (sav) yanına gelip ben de cihada geleyim dedi. Hz. Peygamber (sav) ona; "anan baban sağ mı?" diye sordu. Adam evet deyince Hz. Peygamber (sav); "sen onlara hizmet ederek cihat et" buyurdu.
Bize Haccac, ona Hammad b. Seleme, ona Süleyman et-Teymî, ona Said el-Kaysî, ona da İbn Abbas şöyle demiştir: "Bir Müslüman, sahip olduğu Müslüman anne-babasına sevabını Allah'tan bekleyerek iyi davranırsa, Allah Teala o kişi için, Cennetten iki kapı açar. Şayet anne-babasından biri hayatta ise, Allah Teala ona cennetin bir kapısını açar. Eğer onlardan birini kızdırırsa, onlar o çocuktan razı oluncaya kadar Allah da ondan razı olmaz." İbn Abbas'a, 'Anne-baba, o çocuğa haksızlık etmiş olsalar da mı?' diye soruldu. O da, "Çocuğa haksızlık etmiş olsalar dahi" diye cevap verdi.
Bize Ebu Nuaym, ona Süfyan, ona Hişam b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyr),'Onlara merhamet ederek alçak gönüllü davran.' (İsra, 17/24) âyet-i kerimesini şöyle açıklamıştır: "Anne-babanın sevdiği bir şeyi yerine getirmekten kaçınma."
Bize Muhammed b. Ubeydullah, ona İbn Ebu Hazim, ona Kesir, ona Velid b. Ebu Rebah, ona Ebu Hüreyre (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Peygamber (sav) minbere çıktı ve 'amin, amin, amin', dedi. 'Ey Allah'ın Rasulü (sav) bu yaptığın şey nedir?' diye kendisine soruldu. Hz. Peygamber (sav) 'Cibril (as) anne babasının ikisi ya da birinin (ihtiyarlık döneminde onların yanında olup da hoşnut edemediği için) cennete giremeyen kimsenin burnu yerde sürtsün' dedi bende 'amin' dedim. 'Ramazan gelip geçtiği halde affedilmeyen kulun burnu yerde sürtsün', dedi ben de 'amin', dedim. 'Yanında adın anıldığı halde sana salavat getirmeyen kişinin burnu yerde sürtsün' dedi ben de 'amin', dedim." diye cevap verdi."
Bize Ebu Nasr Ahmed b. Muhammed b. Hasan b. Hamid b. Harun b. Abdülcebbar el-Buhârî ki İbn Neyâzikî olarak meşhurdur. 370 yılı Safer ayında haccetmek için bize geldi. Ona Ebu Hayr Ahmed b. Muhammed b. Celil b. Halid b. Haris el-Buhârî el-Kirmânî el-Abkasî el-Bezzar 322 yılında, ona Ebu Abdullah Muhammed b. İsmail b. İbrahim b. Muğire b. Ahnef el-Cu'fi el-Buhârî, ona Ebu Velid, ona Şu'be, ona Velid b. 'Ayzar, ona Ebu Amr eş-Şeybânî eliyle Abdullah İbn Mes'ûd'un (ra) evini işaret ederek, onun şöyle dediğini rivayet etti: Hz. Peygamber'e (sav), 'Allah'ın en sevdiği amel nedir?' diye sordum. (Peygamber), "Vaktinde kılınan namaz" buyurdu. 'Sonra hangisidir' diye sordum. "Anne-babaya iyi davranmak" dedi. 'Sonra hangisidir' diye sordum. "Allah yolunda cihat etmek" dedi. [Abdullah b. Mesud,'(Peygamber) Bana bunları söyledi, şayet kendisine sormaya devam etseydim, o da söyleyeceklerini arttırırdı', dedi.]
Bize Halid b. Mahled, ona Süleyman b. Bilal, ona Süheyl, ona babası, ona da Ebu Hüreyre (ra) Peygamber'den (sav) şöyle rivayet etmiştir: "Burnu yerde sürtsün, burnu yerde sürtsün, burnu yerde sürtsün." (Sahabe-i Kiram) kimin ya Rasulallah (sav) diye sorduklarında Hz. Peygamber şöyle buyurdu: "Anne babasının ikisi ya da birinin ihtiyarlık dönemlerini yanında geçirdiği halde (onları hoşnut edemediği için) cennete giremeyen kimsenin."
Açıklama: Metinde üç defa tekrarlanan 'Rağıme enfuhu' cümlesi, lügat manası itibariyle 'burnu toprağa sürünsün', demektir. Kinaye olarak hakir olsun, zelil olsun manalarında kullanılır. Türkçe'ye 'yazıklar olsun' şeklinde tercüme edilmesi uygun olur.