302 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, Züheyr b. Harb, İbn Nümeyr ve Ebu Said el-Eşec -bu raviler yakın lafızlarla rivayet etmişlerdir-, onlara İbn Fudayl, ona el-A'meş, ona İbrahim, ona Alkame, ona Abdullah (b. Mesud) şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) namaz kılarken ona selam verirdik o da bizim selamımızı alırdı. Necâşî'nin yanından döndükten sonra namaz kılarken ona selam verdik ama selamımızı almadı. Ey Allah'ın Rasulü! Önceden namaz kılarken sana selam verdiğimizde selamımızı alırdın dedik. "Namazın içinde (yeterli birçok) meşguliyet vardır" buyurdu.
Açıklama: kelimesinin nekra gelmesi orada Kuran okumak, dua etmek gibi çeşitli meşguliyetlerin olduğunu anlatmak içindir (Azîmâbâdî, Avnu'l-ma'bûd, III, 135)
Bize İbn Nümeyr, ona İshak b. Mansur es-Selûlî, ona Hüreym b. Süfyan, ona el-A'meş bu isnatla söz konusu hadisin benzerini rivayet etmiştir.
Açıklama: Hadisin tamamı için bk. M001201.
Bize Ebu Numan, ona Hammâd, ona Eyyub, ona Muhammed, ona da Ebu Hüreyre (ra) şöyle söylemiştir: "Namazda eli bele (böğre) koymak yasaklandı." Bu rivayeti Hişâm ve Ebu Hilal İbn Sirin'den, o Ebu Hüreyre'den o da Hz. Peygamber'den (sav) nakletmiştir.
Açıklama: Anlaşılabildiği kadarıyla rivayet muallaktır; Buhari ile Muhammed b. Süleym arasında inkita vardır.
Bize Ebû Bekir b. Ebû Şeybe, Züheyr b. Harb, İbn Nümeyr ve Ebû Said el-Eşec -Bu raviler yakın lafızlarla rivayet etmişlerdir-, onlara İbn Fudayl, ona A'meş, ona İbrahim, ona Alkame, ona Abdullah (b. Mesûd) şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) namaz kılarken ona selam verirdik o da bizim selamımızı alırdı. Necâşî'nin yanından döndükten sonra namaz kılarken ona selam verdik ama selamımızı almadı. "Ey Allah'ın resulü! Önceden namaz kılarken sana selam verdiğimizde selamımızı alırdın" dedik. "Namazın içinde (yeterli birçok) meşguliyet vardır" buyurdu.
Açıklama: kelimesinin nekra gelmesi orada Kuran okumak, dua etmek gibi çeşitli meşguliyetlerin olduğunu anlatmak içindir (Azîmâbâdî, Avnu'l-ma'bûd, III, 135)
Bize Ebû Bekir b. Ebû Şeybe, Züheyr b. Harb, İbn Nümeyr ve Ebû Said el-Eşec -Bu raviler yakın lafızlarla rivayet etmişlerdir-, onlara İbn Fudayl, ona A'meş, ona İbrahim, ona Alkame, ona Abdullah (b. Mesûd) şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) namaz kılarken ona selam verirdik o da bizim selamımızı alırdı. Necâşî'nin yanından döndükten sonra namaz kılarken ona selam verdik ama selamımızı almadı. "Ey Allah'ın resulü! Önceden namaz kılarken sana selam verdiğimizde selamımızı alırdın" dedik. "Namazın içinde (yeterli birçok) meşguliyet vardır" buyurdu.
Açıklama: kelimesinin nekra gelmesi orada Kuran okumak, dua etmek gibi çeşitli meşguliyetlerin olduğunu anlatmak içindir (Azîmâbâdî, Avnu'l-ma'bûd, III, 135)
Bize Ebû Bekir b. Ebû Şeybe, Züheyr b. Harb, İbn Nümeyr ve Ebû Said el-Eşec -Bu raviler yakın lafızlarla rivayet etmişlerdir-, onlara İbn Fudayl, ona A'meş, ona İbrahim, ona Alkame, ona Abdullah (b. Mesûd) şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) namaz kılarken ona selam verirdik o da bizim selamımızı alırdı. Necâşî'nin yanından döndükten sonra namaz kılarken ona selam verdik ama selamımızı almadı. "Ey Allah'ın resulü! Önceden namaz kılarken sana selam verdiğimizde selamımızı alırdın" dedik. "Namazın içinde (yeterli birçok) meşguliyet vardır" buyurdu.
Açıklama: kelimesinin nekra gelmesi orada Kuran okumak, dua etmek gibi çeşitli meşguliyetlerin olduğunu anlatmak içindir (Azîmâbâdî, Avnu'l-ma'bûd, III, 135)
Bize Muhammed b. Abdullah b. Ammâr, ona İbn Ebû Ganiyye -Yahya b. Abdülmelik- ve Kasım b. Yezîd el-Cermî, onlara Süfyân, ona Zübeyr b. Adî, ona Külsûm, ona Abdullah b. Mesud (ra) şöyle rivayet etmiştir. -Bu Kâsım'ın hadisidir-: Ben Hz. Peygamber namaz kılarken onun yanına uğrar selam verirdim. O da selamımı alırdı. Bir gün yine namaz kılarken ona gelip selam verdim ama selamımı almadı. Namazını bitirip selam verince orada bulunan topluluğa şöyle dedi: "Şüphesiz Allah (cc) namazda yeni bir hüküm koydu. Namazda Allah'ın zikrinden başka konuşma yapılmamasını ve Allah'a huşu ile ibadet etmenizi emretti."
Bize Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr, ona Abdullah b. İdris, ona A'meş [Süleyman b. Mihrân], ona Ebu Vail [Şakik b. Seleme], ona da Abdullah [b. Mesud] şöyle rivayet etmiştir: "[Namaz kılarken] saçımız ve elbisemizle oynamamamız emredildi. Bir de [elbiseye bulaşan pislikten dolayı] abdest almamız gerekmediği [bildirildi]."
Açıklama: Elbiseye değen pislik abdesti bozmaz ama o pisliğin temizlenmesi mutlaka gerekir. Fıkıh kitaplarında belirtilen ölçüler çerçevesinde necasete bulaşmış elbise ile namaz kılınmaz.
Bize Hüseyin b. Hureys, ona Süfyân, ona Âsım, ona Ebû Vâil, ona İbn Mesud şöyle rivayet etmiştir: Biz Hz. Peygamber namaz kılarken ona selam verirdik, o da selamımızı alırdı. Habeşistan'dan geldiğimizde bir gün yine o namazdayken selam verdim. Ama selamımı almadı. Neden selamımı almadı diye uzak yakın bütün ihtimalleri düşündüm ve namazını bitirene kadar orada oturdum. Hz. Peygamber (sav) namazını bitirince şöyle buyurdu: "Şüphesiz ki Allah (cc) dilediğini emredebilir. İşte artık namazda konuşulmamasını emretti."
Bize Muhammed b. Abdullah b. Ammâr, ona İbn Ebû Ganiyye -Yahya b. Abdülmelik- ve Kasım b. Yezîd el-Cermî, onlara Süfyân, ona Zübeyr b. Adî, ona Külsûm, ona Abdullah b. Mesud (ra) şöyle rivayet etmiştir. -Bu Kâsım'ın hadisidir-: Ben Hz. Peygamber namaz kılarken onun yanına uğrar selam verirdim. O da selamımı alırdı. Bir gün yine namaz kılarken ona gelip selam verdim ama selamımı almadı. Namazını bitirip selam verince orada bulunan topluluğa şöyle dedi: "Şüphesiz Allah (cc) namazda yeni bir hüküm koydu. Namazda Allah'ın zikrinden başka konuşma yapılmamasını ve Allah'a huşu ile ibadet etmenizi emretti."