152 Kayıt Bulundu.
Bize Kuteybe, ona Sehl b. Yusuf, ona Şu'be, ona da Ebu İshak şöyle rivayet etmiştir: Bir adam, Berâ b. Âzib'e (ra) “Huneyn günü Rasulullah'ı (sav) bırakıp kaçtınız mı?” dedi. (Berâ) şu cevabı verdi: Ama Rasulullah (sav) kaçmadı! Hevâzin okçu bir topluluktu. Onlarla karşılaştığımızda onlara hücum ettik de hezimete uğradılar. Müslümanlar ganimetlere yöneldiler. Onlar da bizi ok yağmuruna tuttular. Ama Rasulullah (sav) kaçmadı. Nebî'yi (sav) beyaz katırı üzerinde gördüm. Ebu Süfyân da (katırın) yularından tutmuş vaziyetteydi. Hz. Peygamber (sav), "Ben peygamberim! Yalan yok! Ben, Abdülmuttalib'in oğluyum!" diyordu.
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: أَنَا النَّبِىُّ لاَ كَذِبْ أَنَا ابْنُ عَبْدِ الْمُطَّلِبْ
Bize İshak b. İbrahim, ona Yahya b. Adem, ona Ebu Ahvas, ona Ebu İshak, ona Amr b. Meymûn, ona da Muâz (ra) şöyle rivayet etmiştir: Ufeyr denilen bir eşek üzerinde, Nebî'nin (sav) terkisindeydim. Hz. Peygamber (sav), "Ey Muâz, Allah'ın kulları üzerindeki, kulların da Allah'ın üzerindeki hakkını biliyor musun?" buyurdu. Ben, “Allah ve rasulü daha iyi bilir” dedim. Rasulullah (sav) "Allah'ın kullar üzerindeki hakkı onların kendisine bir şeyi ortak koşmamalarıdır. Kulların Allah üzerindeki hakkı da onun kendisine şirk koşmayanlara azap etmemesidir" buyurdu. Ben “Yâ Rasulullah, İnsanları bununla müjdelemeyeyim mi?” dedim. O, "Onları müjdeleme, sonra buna güvenir (ameli bırakırlar)" buyurdu.