Bize Harun b. Said el-Eylî, ona Abdullah b. Vehb, ona İbn Cüreyc, ona Abdullah b. Kesir b. Muttalib, ona Muhammed b. Kays rivayet ettiğine göre Hz. Aişe (ra); size Hz. Peygamber'den ve kendimden bir haber aktarayım mı? diye sormuştu. Biz de elbette dedik. (T)
Bize Haccac el-A'ver'den duyan bir kişi, -lafız ona aittir-, ona Haccac b. Muhammed, ona İbn Cüreyc, ona -Kureyşli bir adam olan- Abdullah, ona Muhammed b. Kays b. Mahreme b. el-Muttalib; size benden ve annemden bir şey rivayet edeyim mi? demişti. Biz de onu doğuran annesini kastettiğini sandık. Şöyle dedi: Hz. Aişe (r.anha); size kendimden ve Hz. Peygamber'den bir haber aktarayım mı? diye sordu. Elbette diye cevap verdik. Hz. Aişe (r.anha) şöyle anlattı: Hz. Peygamber (sav) benim odamda olduğu gecelerden birinde döndü cübbesini yere koydu, ayakkabılarını çıkardı ve ayaklarının yanına koydu. Elbisesinin bir tarafını yatağın üzerine yaydı ve uzandı. Çok geçmeden benim yattığımı hissetti. Yavaşça cübbesini aldı, ayakkabısını sessizce giyindi, kapıyı açtı, dışarı çıktı ve kapıyı da sessizce örttü. Ben de elbisemi giyindim, başımı örttüm, izarımı giydim ve peşinden dışarı çıktım. Bakî mezarlığına geldi. Uzun süre ayakta durdu ve ellerini üç defa kaldırdı. Sonra geri döndü ben de geri döndüm. Hızlandı ben de hızlandım. Koşar adımlarla yürüdü ben de öyle yaptım. Daha da hızlandı ben de daha fazla hızlandım. Ondan önce eve girip yatağa girdim. Sonra o eve girdi.
"Neyin var Aişe, nefes nefesesin" buyurdu. Bir şey yok dedim.
"Ya sen bana söyle yahut lütuf sahibi ve her şeyden haberdar olan Allah bana haber verir" buyurdu. Ben; anam babam sana feda olsun ey Allah'ın Rasulü dedim ve her şeyi anlattım.
"Önümde gördüğüm karartı sendin demek ki" buyurdu. Evet dedim. Beni itti, canım yandı ve "Allah ve Rasulü sana zulüm mü edecek sandın?" buyurdu. Hz. Aişe; insan ne saklarsa saklasın Allah onu bilir, evet öyledir dedi. Hz. Peygamber (sav); "Beni gördüğünde Cebrail bana gelmişti. Bana seslendi. Nidasını senden gizledi. Ona icabet ettim ve bunu senden gizledim. Elbiselerini çıkarmış haldeyken senin yanına girecek değildi. Senin uyuduğunu sandım ve seni uyandırmak istemedim ve korkmandan endişelendim. Cebrail; Rabbin Bakî ehline gitmeni onlar için Allah'a istiğfar etmeni emrediyor dedi." Hz. Aişe şöyle dedi: Ben; onlara ne diyeyim ey Allah'ın Rasulü? diye sordum. Hz. Peygamber de (sav); "şöyle söyle dedi: Mümin ve müslüman olan diyarın ehline selam olsun. Allah bizden önce ve sonra gidenlere rahmet eylesin. Biz de Allah'ın izniyle size katılırız."
Açıklama: Bu olayda Allah Rasul'ünün eşine zulümden bahsetmesi, Hz. Aişe'nin yanında kaldığı bir gecede başka eşinin yanına gitmeyip adaleti gözetmesi anlamındadır. Burada ayrıca Allah'ın zulmetmeyeceğinin belirtilmesi ise hadisin devamında Resulullah'ın evden ayrılması onun emriyle olduğu içindir (Sindî, Haşiyetü Sünen Nesâî, IV, 93).
Öneri Formu
Hadis Id, No:
3769, M002256
Hadis:
وَحَدَّثَنِى هَارُونُ بْنُ سَعِيدٍ الأَيْلِىُّ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنَا ابْنُ جُرَيْجٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ كَثِيرِ بْنِ الْمُطَّلِبِ أَنَّهُ سَمِعَ مُحَمَّدَ بْنَ قَيْسٍ يَقُولُ سَمِعْتُ عَائِشَةَ تُحَدِّثُ فَقَالَتْ أَلاَ أُحَدِّثُكُمْ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَعَنِّى. قُلْنَا بَلَى ح
وَحَدَّثَنِى مَنْ سَمِعَ حَجَّاجًا الأَعْوَرَ - وَاللَّفْظُ لَهُ - قَالَ حَدَّثَنَا حَجَّاجُ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا ابْنُ جُرَيْجٍ أَخْبَرَنِى عَبْدُ اللَّهِ - رَجُلٌ مِنْ قُرَيْشٍ - عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ قَيْسِ بْنِ مَخْرَمَةَ بْنِ الْمُطَّلِبِ أَنَّهُ قَالَ يَوْمًا أَلاَ أُحَدِّثُكُمْ عَنِّى وَعَنْ أُمِّى قَالَ فَظَنَنَّا أَنَّهُ يُرِيدُ أُمَّهُ الَّتِى وَلَدَتْهُ. قَالَ قَالَتْ عَائِشَةُ أَلاَ أُحَدِّثُكُمْ عَنِّى وَعَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم. قُلْنَا بَلَى. قَالَ قَالَتْ لَمَّا كَانَتْ لَيْلَتِىَ الَّتِى كَانَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فِيهَا عِنْدِى انْقَلَبَ فَوَضَعَ رِدَاءَهُ وَخَلَعَ نَعْلَيْهِ فَوَضَعَهُمَا عِنْدَ رِجْلَيْهِ وَبَسَطَ طَرَفَ إِزَارِهِ عَلَى فِرَاشِهِ فَاضْطَجَعَ فَلَمْ يَلْبَثْ إِلاَّ رَيْثَمَا ظَنَّ أَنْ قَدْ رَقَدْتُ فَأَخَذَ رِدَاءَهُ رُوَيْدًا وَانْتَعَلَ رُوَيْدًا وَفَتَحَ الْبَابَ فَخَرَجَ ثُمَّ أَجَافَهُ رُوَيْدًا فَجَعَلْتُ دِرْعِى فِى رَأْسِى وَاخْتَمَرْتُ وَتَقَنَّعْتُ إِزَارِى ثُمَّ انْطَلَقْتُ عَلَى إِثْرِهِ حَتَّى جَاءَ الْبَقِيعَ فَقَامَ فَأَطَالَ الْقِيَامَ ثُمَّ رَفَعَ يَدَيْهِ ثَلاَثَ مَرَّاتٍ ثُمَّ انْحَرَفَ فَانْحَرَفْتُ فَأَسْرَعَ فَأَسْرَعْتُ فَهَرْوَلَ فَهَرْوَلْتُ فَأَحْضَرَ فَأَحْضَرْتُ فَسَبَقْتُهُ فَدَخَلْتُ فَلَيْسَ إِلاَّ أَنِ اضْطَجَعْتُ فَدَخَلَ فَقَالَ
"مَا لَكِ يَا عَائِشُ حَشْيَا رَابِيَةً." قَالَتْ قُلْتُ لاَ شَىْءَ. قَالَ
"لَتُخْبِرِينِى أَوْ لَيُخْبِرَنِّى اللَّطِيفُ الْخَبِيرُ." قَالَتْ قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ بِأَبِى أَنْتَ وَأُمِّى. فَأَخْبَرْتُهُ قَالَ
"فَأَنْتِ السَّوَادُ الَّذِى رَأَيْتُ أَمَامِى." قُلْتُ نَعَمْ. فَلَهَدَنِى فِى صَدْرِى لَهْدَةً أَوْجَعَتْنِى ثُمَّ قَالَ
"أَظَنَنْتِ أَنْ يَحِيفَ اللَّهُ عَلَيْكِ وَرَسُولُهُ." قَالَتْ مَهْمَا يَكْتُمِ النَّاسُ يَعْلَمْهُ اللَّهُ نَعَمْ. قَالَ
"فَإِنَّ جِبْرِيلَ أَتَانِى حِينَ رَأَيْتِ فَنَادَانِى فَأَخْفَاهُ مِنْكِ فَأَجَبْتُهُ فَأَخْفَيْتُهُ مِنْكِ وَلَمْ يَكُنْ يَدْخُلُ عَلَيْكِ وَقَدْ وَضَعْتِ ثِيَابَكِ وَظَنَنْتُ أَنْ قَدْ رَقَدْتِ فَكَرِهْتُ أَنْ أُوقِظَكِ وَخَشِيتُ أَنْ تَسْتَوْحِشِى فَقَالَ إِنَّ رَبَّكَ يَأْمُرُكَ أَنْ تَأْتِىَ أَهْلَ الْبَقِيعِ فَتَسْتَغْفِرَ لَهُمْ." قَالَتْ قُلْتُ كَيْفَ أَقُولُ لَهُمْ يَا رَسُولَ اللَّهِ قَالَ
"قُولِى السَّلاَمُ عَلَى أَهْلِ الدِّيَارِ مِنَ الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُسْلِمِينَ وَيَرْحَمُ اللَّهُ الْمُسْتَقْدِمِينَ مِنَّا وَالْمُسْتَأْخِرِينَ وَإِنَّا إِنْ شَاءَ اللَّهُ بِكُمْ لَلاَحِقُونَ."
Tercemesi:
Bize Harun b. Said el-Eylî, ona Abdullah b. Vehb, ona İbn Cüreyc, ona Abdullah b. Kesir b. Muttalib, ona Muhammed b. Kays rivayet ettiğine göre Hz. Aişe (ra); size Hz. Peygamber'den ve kendimden bir haber aktarayım mı? diye sormuştu. Biz de elbette dedik. (T)
Bize Haccac el-A'ver'den duyan bir kişi, -lafız ona aittir-, ona Haccac b. Muhammed, ona İbn Cüreyc, ona -Kureyşli bir adam olan- Abdullah, ona Muhammed b. Kays b. Mahreme b. el-Muttalib; size benden ve annemden bir şey rivayet edeyim mi? demişti. Biz de onu doğuran annesini kastettiğini sandık. Şöyle dedi: Hz. Aişe (r.anha); size kendimden ve Hz. Peygamber'den bir haber aktarayım mı? diye sordu. Elbette diye cevap verdik. Hz. Aişe (r.anha) şöyle anlattı: Hz. Peygamber (sav) benim odamda olduğu gecelerden birinde döndü cübbesini yere koydu, ayakkabılarını çıkardı ve ayaklarının yanına koydu. Elbisesinin bir tarafını yatağın üzerine yaydı ve uzandı. Çok geçmeden benim yattığımı hissetti. Yavaşça cübbesini aldı, ayakkabısını sessizce giyindi, kapıyı açtı, dışarı çıktı ve kapıyı da sessizce örttü. Ben de elbisemi giyindim, başımı örttüm, izarımı giydim ve peşinden dışarı çıktım. Bakî mezarlığına geldi. Uzun süre ayakta durdu ve ellerini üç defa kaldırdı. Sonra geri döndü ben de geri döndüm. Hızlandı ben de hızlandım. Koşar adımlarla yürüdü ben de öyle yaptım. Daha da hızlandı ben de daha fazla hızlandım. Ondan önce eve girip yatağa girdim. Sonra o eve girdi.
"Neyin var Aişe, nefes nefesesin" buyurdu. Bir şey yok dedim.
"Ya sen bana söyle yahut lütuf sahibi ve her şeyden haberdar olan Allah bana haber verir" buyurdu. Ben; anam babam sana feda olsun ey Allah'ın Rasulü dedim ve her şeyi anlattım.
"Önümde gördüğüm karartı sendin demek ki" buyurdu. Evet dedim. Beni itti, canım yandı ve "Allah ve Rasulü sana zulüm mü edecek sandın?" buyurdu. Hz. Aişe; insan ne saklarsa saklasın Allah onu bilir, evet öyledir dedi. Hz. Peygamber (sav); "Beni gördüğünde Cebrail bana gelmişti. Bana seslendi. Nidasını senden gizledi. Ona icabet ettim ve bunu senden gizledim. Elbiselerini çıkarmış haldeyken senin yanına girecek değildi. Senin uyuduğunu sandım ve seni uyandırmak istemedim ve korkmandan endişelendim. Cebrail; Rabbin Bakî ehline gitmeni onlar için Allah'a istiğfar etmeni emrediyor dedi." Hz. Aişe şöyle dedi: Ben; onlara ne diyeyim ey Allah'ın Rasulü? diye sordum. Hz. Peygamber de (sav); "şöyle söyle dedi: Mümin ve müslüman olan diyarın ehline selam olsun. Allah bizden önce ve sonra gidenlere rahmet eylesin. Biz de Allah'ın izniyle size katılırız."
Açıklama:
Bu olayda Allah Rasul'ünün eşine zulümden bahsetmesi, Hz. Aişe'nin yanında kaldığı bir gecede başka eşinin yanına gitmeyip adaleti gözetmesi anlamındadır. Burada ayrıca Allah'ın zulmetmeyeceğinin belirtilmesi ise hadisin devamında Resulullah'ın evden ayrılması onun emriyle olduğu içindir (Sindî, Haşiyetü Sünen Nesâî, IV, 93).
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cenâiz 2256, /376
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Muhammed b. Kays el-Kuraşî (Muhammed b. Kays b. Mahreme b. Muttalib)
3. Abdullah b. Kesir el-Kuraşî (Abdullah b. Kesir b. Muttalib b. Haris)
4. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Ebu Cafer Harun b. Said es-Sa'dî (Harun b. Said b. Heysem b. Muhammed b. Heysem b. Feyruz)
Konular:
Aile, eşler, arasında kıskançlık
Kabir, ziyareti
KTB, SELAM
Melekler, Cebrail
Selam, Kabirdekilere selam ve dua
Tesettür,
وَحَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى أَخْبَرَنَا أَبُو خَيْثَمَةَ عَنْ زُبَيْدٍ الْيَامِىِّ عَنْ مُحَارِبِ بْنِ دِثَارٍ عَنِ ابْنِ بُرَيْدَةَ أُرَاهُ عَنْ أَبِيهِ - الشَّكُّ مِنْ أَبِى خَيْثَمَةَ - عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم ح
وَحَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا قَبِيصَةُ بْنُ عُقْبَةَ عَنْ سُفْيَانَ عَنْ عَلْقَمَةَ بْنِ مَرْثَدٍ عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ بُرَيْدَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم ح
وَحَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عُمَرَ وَمُحَمَّدُ بْنُ رَافِعٍ وَعَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ جَمِيعًا عَنْ عَبْدِ الرَّزَّاقِ عَنْ مَعْمَرٍ عَنْ عَطَاءٍ الْخُرَاسَانِىِّ قَالَ حَدَّثَنِى عَبْدُ اللَّهِ بْنُ بُرَيْدَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم كُلُّهُمْ بِمَعْنَى حَدِيثِ أَبِى سِنَانٍ.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
3774, M002261
Hadis:
وَحَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى أَخْبَرَنَا أَبُو خَيْثَمَةَ عَنْ زُبَيْدٍ الْيَامِىِّ عَنْ مُحَارِبِ بْنِ دِثَارٍ عَنِ ابْنِ بُرَيْدَةَ أُرَاهُ عَنْ أَبِيهِ - الشَّكُّ مِنْ أَبِى خَيْثَمَةَ - عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم ح
وَحَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا قَبِيصَةُ بْنُ عُقْبَةَ عَنْ سُفْيَانَ عَنْ عَلْقَمَةَ بْنِ مَرْثَدٍ عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ بُرَيْدَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم ح
وَحَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عُمَرَ وَمُحَمَّدُ بْنُ رَافِعٍ وَعَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ جَمِيعًا عَنْ عَبْدِ الرَّزَّاقِ عَنْ مَعْمَرٍ عَنْ عَطَاءٍ الْخُرَاسَانِىِّ قَالَ حَدَّثَنِى عَبْدُ اللَّهِ بْنُ بُرَيْدَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم كُلُّهُمْ بِمَعْنَى حَدِيثِ أَبِى سِنَانٍ.
Tercemesi:
Bize Yahya b. Yahya, ona Ebu Hayseme, ona Zübeyd el-Yâmî, ona Muhârib b. Disar, ona İbn Büreyde, ona da babası -şekkin sahibi Ebu Heyseme'dir-, Peygamber'den (sav); (T)
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Kabîsa b. Ukbe, ona Süfyan, ona Alkame b. Mersed, ona Süleyman b. Büreyde, ona da babası, Peygamber'den (sav); (T)
Bize İbn Ebu Ömer, Muhammed b. Râfi' ve Abd b. Humeyd, onlara Abdürrazzak (b. Hemmam), ona Mamer (b. Raşid), ona Ata el-Horâsânî, ona Abdullah b. Büreyde, ona da babası, Peygamber'den (sav) rivayet etti. Bu ravilerin hepsi yukardaki Ebu Sinan hadisi manasında rivayette bulundular.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cenâiz 2261, /378
Senetler:
1. Ebu Abdullah Büreyde b. Husayb el-Eslemî (Amir b. Husayb b. Abdullah b. Haris b. A'rec)
2. Abdullah b. Büreyde el-Eslemî (Abdullah b. Büreyde Husayb b. Abdullah b. Hâris b. el-A'rec b. Sa'd b. Rezzâh b. Adi b. Sehm b)
3. Ata b. Ebu Müslim el-Horasanî (Ata b. Abdullah)
4. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
5. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
6. Abd b. Humeyd el-Keşşi (Abdulhumeyd b. Humeyd b. Nasr)
Konular:
Kabir, ziyareti
Kurban, eti
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Züheyr b. Harb, o ikisine Muhammed b. Abdullah el-Esedî, ona Süfyan, ona Alkame b. Mersed, ona Süleyman b. Büreyde, ona babası Büreyde şöyle rivayet etmiştir:
"Rasulullah (sav) ashabına mezarlığa gittiklerinde ne diyeceklerini öğretirdi. Onlardan biri şöyle derdi -Ebu Bekir rivayetinde- bu diyarın ahalisine selam olsun. Züheyr rivayetinde ise bu diyarın mümin ve müslüman ahalisi! Size selam olsun. Siz önce gittiniz, biz de size katılacağız. Allah'tan sizin ve bizim için afiyet dilerim."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
3770, M002257
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَزُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ قَالاَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ الأَسَدِىُّ عَنْ سُفْيَانَ عَنْ عَلْقَمَةَ بْنِ مَرْثَدٍ عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ بُرَيْدَةَ عَنْ أَبِيهِ قَالَ
"كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يُعَلِّمُهُمْ إِذَا خَرَجُوا إِلَى الْمَقَابِرِ فَكَانَ قَائِلُهُمْ يَقُولُ - فِى رِوَايَةِ أَبِى بَكْرٍ - السَّلاَمُ عَلَى أَهْلِ الدِّيَارِ - وَفِى رِوَايَةِ زُهَيْرٍ - السَّلاَمُ عَلَيْكُمْ أَهْلَ الدِّيَارِ مِنَ الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُسْلِمِينَ وَإِنَّا إِنْ شَاءَ اللَّهُ لَلاَحِقُونَ أَسْأَلُ اللَّهَ لَنَا وَلَكُمُ الْعَافِيَةَ."
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Züheyr b. Harb, o ikisine Muhammed b. Abdullah el-Esedî, ona Süfyan, ona Alkame b. Mersed, ona Süleyman b. Büreyde, ona babası Büreyde şöyle rivayet etmiştir:
"Rasulullah (sav) ashabına mezarlığa gittiklerinde ne diyeceklerini öğretirdi. Onlardan biri şöyle derdi -Ebu Bekir rivayetinde- bu diyarın ahalisine selam olsun. Züheyr rivayetinde ise bu diyarın mümin ve müslüman ahalisi! Size selam olsun. Siz önce gittiniz, biz de size katılacağız. Allah'tan sizin ve bizim için afiyet dilerim."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cenâiz 2257, /377
Senetler:
1. Ebu Abdullah Büreyde b. Husayb el-Eslemî (Amir b. Husayb b. Abdullah b. Haris b. A'rec)
2. Süleyman b. Büreyde el-Eslemî (Süleyman b. Büreyde b. Husayb)
3. Alkame b. Mersed el-Hadramî (Alkame b. Mersed)
4. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
5. Ebu Ahmed Muhammed b. Abdullah ez-Zübeyrî (Muhammed b. Abdullah b. Zübeyr b. Ömer b. Dirhem)
6. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Kabir, ziyareti
KTB, SELAM
Selam, Kabirdekilere selam ve dua
Açıklama: Şurayh b. Ubeyd ile Uveymir b. Malik arasında inkıta' vardır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30032, İM003568
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ حَسَّانَ الأَزْرَقُ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْمَجِيدِ بْنُ أَبِى دَاوُدَ حَدَّثَنَا مَرْوَانُ بْنُ سَالِمٍ عَنْ صَفْوَانَ بْنِ عَمْرٍو عَنْ شُرَيْحِ بْنِ عُبَيْدٍ الْحَضْرَمِىِّ عَنْ أَبِى الدَّرْدَاءِ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنَّ أَحْسَنَ مَا زُرْتُمُ اللَّهَ بِهِ فِى قُبُورِكُمْ وَمَسَاجِدِكُمُ الْبَيَاضُ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Hassan el-Ezrak, ona Abdülmecid b. Ebu Davud, ona Mervan b. Salim, ona Safvan b. Amr, ona Şureyh b. Ubeyd el-Hadrami, ona da Ebu'd-Derdâ (ra) dan rivayet edildiğine göre; Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Kabirlerinizde ve mescitlerinizde Allah'ı ziyaret etmenize en uygun olan elbise —kefen—, şüphesiz beyaz olanıdır."
Açıklama:
Şurayh b. Ubeyd ile Uveymir b. Malik arasında inkıta' vardır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Libâs 5, /577
Senetler:
1. Ebu Derdâ Uveymir b. Malik el-Ensârî (Uveymir b. Zeyd b. Malik b. Kays b. Aişe b. Ümeyye)
2. Şurayh b. Ubeyd el-Hadrami (Şurayh b. Ubeyd b. Şurayh b. Abd)
3. Safvan b. Amr es-Sekseki (Safvan b. Amr b. Herm)
4. Mervan b. Salim el-Ğifari (Mervan b. Salim)
5. Ebu Abdulhamîd Abdulmecid b. Abdulaziz el-Atekî (Ebû Abdülhamid Abdulmecid b. Abdulaziz b. Ebû Ravvad)
6. Ebu Cafer Muhammed b. Hassan eş-Şeybani (Muhammed b. Hassan b. Feyruz)
Konular:
Kabir, ziyareti
KTB, LİBAS, GİYİM-KUŞAM
Öneri Formu
Hadis Id, No:
3771, M002258
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ أَيُّوبَ وَمُحَمَّدُ بْنُ عَبَّادٍ - وَاللَّفْظُ لِيَحْيَى - قَالاَ حَدَّثَنَا مَرْوَانُ بْنُ مُعَاوِيَةَ عَنْ يَزِيدَ - يَعْنِى ابْنَ كَيْسَانَ - عَنْ أَبِى حَازِمٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"اسْتَأْذَنْتُ رَبِّى أَنْ أَسْتَغْفِرَ لأُمِّى فَلَمْ يَأْذَنْ لِى وَاسْتَأْذَنْتُهُ أَنْ أَزُورَ قَبْرَهَا فَأَذِنَ لِى."
Tercemesi:
Bize Yahya b. Eyyüb ve Muhammed b. Abbad, -lafız Yahya'nındır-, ona Mervan b. Muaviye, ona Yezid b. Keysan, o da Ebu Hazim, ona Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav); "anneme istiğfar etmek için Rabbimden izin istedim de bana izin vermedi. Fakat kabrini ziyaret etmek için İzin İstedim; bana izin verdi" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cenâiz 2258, /377
Senetler:
()
Konular:
Kabir, ziyareti
Tevbe, istiğfar, bağışlanma dilemek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
3772, M002259
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَزُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ قَالاَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عُبَيْدٍ عَنْ يَزِيدَ بْنِ كَيْسَانَ عَنْ أَبِى حَازِمٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ زَارَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم قَبْرَ أُمِّهِ فَبَكَى وَأَبْكَى مَنْ حَوْلَهُ فَقَالَ
"اسْتَأْذَنْتُ رَبِّى فِى أَنْ أَسْتَغْفِرَ لَهَا فَلَمْ يُؤْذَنْ لِى وَاسْتَأْذَنْتُهُ فِى أَنْ أَزُورَ قَبْرَهَا فَأُذِنَ لِى فَزُورُوا الْقُبُورَ فَإِنَّهَا تُذَكِّرُ الْمَوْتَ."
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Züheyr b. Harb, ona Muhammed b. Ubeyd, ona Yezîd b. Keysan, ona Ebu Hazim, ona da EEbu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Peygamber (sav) annesinin kabrini ziyaret ederek ağladı. Yanındakileri de ağlattı. Sonra şöyle buyurdu:
"Annem için istiğfarda bulunmak hususunda Rabbimden izin istedim. Fakat bana izin verilmedi. Kabrini ziyaret etmek için izin istedim; ona izin verildi. Binâenaleyh sizler de kabirleri ziyaret edin. Çünkü kabir ziyareti ölümü hatırlatır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cenâiz 2259, /377
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, Hüznü ve Sevinci
Kabir, ziyareti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
3773, M002260
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَمُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ نُمَيْرٍ وَمُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى - وَاللَّفْظُ لأَبِى بَكْرٍ وَابْنِ نُمَيْرٍ - قَالُوا حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ فُضَيْلٍ عَنْ أَبِى سِنَانٍ - وَهُوَ ضِرَارُ بْنُ مُرَّةَ - عَنْ مُحَارِبِ بْنِ دِثَارٍ عَنِ ابْنِ بُرَيْدَةَ عَنْ أَبِيهِ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"كُنْتُ نَهَيْتُكُمْ عَنْ زِيَارَةِ الْقُبُورِ فَزُورُوهَا وَنَهَيْتُكُمْ عَنْ لُحُومِ الأَضَاحِىِّ فَوْقَ ثَلاَثٍ فَأَمْسِكُوا مَا بَدَا لَكُمْ وَنَهَيْتُكُمْ عَنِ النَّبِيذِ إِلاَّ فِى سِقَاءٍ فَاشْرَبُوا فِى الأَسْقِيَةِ كُلِّهَا وَلاَ تَشْرَبُوا مُسْكِرًا."
[قَالَ ابْنُ نُمَيْرٍ فِى رِوَايَتِهِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ بُرَيْدَةَ عَنْ أَبِيهِ.]
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe (el-Absî), Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr (el-Hemdânî) ve Muhammed b. Müsenna (el-Anezî) -ki buradaki lafızlar Ebu Bekir ve İbn Nümeyr'e aittir-, ona Muhammed b. Fudayl (ed-Dabbî), ona Ebu Sinan Dırar b. Mürre (el-Kufî), ona Muharib b. Disar (es-Sedusî), ona (Abdullah) b. Büreyde (el-Eslemî), ona da babasının (Büreyde b. Husayb el-Eslemî) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Size kabirleri ziyaret etmeyi yasaklamıştım. Artık onları ziyaret edebilirsiniz. Size kurban etlerini üç günden fazla evlerinizde tutmanızı yasaklamıştım. Artık istediğiniz sürece evlerinizde tutabilirsiniz. Size tulum içerisindekiler hariç olmak üzere meyve şırasını içmenizi de yasaklamıştım. Artık her türlü kaplardaki meyve şıralarını içebilirsiniz. Fakat sarhoşluk veren hiçbir şeyi içmeyin."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cenâiz 2260, /377
Senetler:
1. Ebu Abdullah Büreyde b. Husayb el-Eslemî (Amir b. Husayb b. Abdullah b. Haris b. A'rec)
2. Abdullah b. Büreyde el-Eslemî (Abdullah b. Büreyde Husayb b. Abdullah b. Hâris b. el-A'rec b. Sa'd b. Rezzâh b. Adi b. Sehm b)
3. Ebu Mutarrif Muharib b. Disar es-Sedusî (Muharib b. Disar b. Kerdüs)
4. Ebu Sinan Dırar b. Mürre el-Kufî (Dırar b. Mürre)
5. Ebu Abdurrahman Muhammed b. Fudayl ed-Dabbî (Muhammed b. Fudayl b. Ğazvan b. Cerîr)
6. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Kabir, ziyareti
Kurban, etlerinin saklanması
Nesh