Giriş

Bize el-Ka'neb, ona Malik; (T) Bize Musa b. İsmail, ona Hammad, ona Süheyl b. Ebu Salih, ona babası (Ebu Salih Zekvân), ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Bir adamı artık insanlar helâk oldular derken işittiğinde..." Musa bu cümleyi şöyle rivayet etti: "Bir adam artık insanlar helak oldular dedi mi, insanların en çok helak olanı o adamdır." [Ebû Davud dedi ki: Malik bu konuda şöyle dedi: Bir kişi bu sözü halkın durumunu -yani dinî açıdan hâllerini- görüp de üzüldüğü için söylemişse, bunda bir sakınca görmüyorum. Kendini beğenip de başkalarını küçümseyerek sözü söylüyorsa o zaman bu yasaklanmış olan çirkin bir şeydir.]


Açıklama: "İnsanlar helak oldu" beyanı, insanın kendisini ayrıcalıklı görmesi nedeniyle hadsizliğini gösterir. Ayrıca bu hüküm, Halık-ı Mutlak olan Allah'ın yetkisini kullanmak olarak görüldüğü için çirkin ve yersiz bir davranış olarak değerlendirilmektedir.

    Öneri Formu
273662 D004983-2 Ebu Davud, Edeb, 77

Bize Musa b. İsmail, ona Hammad, ona Eyyüb, Habib b. Şehid ve Hişam, onlara Muhammed, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "(Kölelerinize hitaben) kölem/kulum demeyiniz. Köleleriniz de (size) rabbim demesin. Kölenin sahibi oğlum, kızım desin. Köle de efendim desin. Zira hepiniz kulsunuz, Rab ise Allah Azze ve Celle'dir."


    Öneri Formu
34049 D004975 Ebu Davud, Edeb, 75

Bize el-Ka'neb, ona Malik; (T) Bize Musa b. İsmail, ona Hammad, ona Süheyl b. Ebu Salih, ona babası (Ebu Salih Zekvân), ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Bir adamı artık insanlar helâk oldular derken işittiğinde..." Musa bu cümleyi şöyle rivayet etti: "Bir adam artık insanlar helak oldular dedi mi, insanların en çok helak olanı o adamdır." [Ebû Davud dedi ki: Malik bu konuda şöyle dedi: Bir kişi bu sözü halkın durumunu -yani dinî açıdan hâllerini- görüp de üzüldüğü için söylemişse, bunda bir sakınca görmüyorum. Kendini beğenip de başkalarını küçümseyerek sözü söylüyorsa o zaman bu yasaklanmış olan çirkin bir şeydir.]


    Öneri Formu
34060 D004983 Ebu Davud, Edeb, 77

Bize Musa b. İsmail, ona Hammad, ona Eyyüb, Habib b. Şehid ve Hişam, onlara Muhammed, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "(Kölelerinize hitaben) kölem/kulum demeyiniz. Köleleriniz de (size) rabbim demesin. Kölenin sahibi oğlum, kızım desin. Köle de efendim desin. Zira hepiniz kulsunuz, Rab ise Allah Azze ve Celle'dir."


    Öneri Formu
273649 D004975-2 Ebu Davud, Edeb, 75

Bize İbnü's-Serh, ona İbn Vehb, ona Abdullah b. el-Müseyyeb, ona Dahhak b. Şurahbîl, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Her kim, erkeklerin –veya insanların- gönüllerini kendine bağlamak için güzel konuşmayı öğrenirse, Allah kıyamet günü onun ne farzını ve ne de nafilesini kabul eder."


Açıklama: "Ne farzını ve ne de nafilesini kabul eder" ifadesi, mübalağa manasına hamledilmelidir. Çünkü bir günah, yapılan bir ibadetin iptaline sebep olmaz; aksine bir hayır, işlenen bir günahın affına vesile olabilir. Burada maksat, insanları kandırmak amacıyla laf ebeliği yapmanın meşru olmadığıdır. Çünkü bu tür sözlere yalan ve riya mutlaka karışır. Güzel sözle insanları etkilemeye çalışmanın meşru görülmemesi, bâtılın insanlara telkini ile ilgilidir. Yoksa Kur'an-ı Kerîm, baştan başa güzel sözden ibarettir. Hatta insanların benzerini söylemekten âciz kaldıkları bir edebî şaheserdir. Öyleyse burada yasaklanan, bâtılın güzel sözlerle süslenerek insanların kandırılmaya çalışılmasıdır. Çünkü bu yolla bâtılın hak, hakkın bâtıl gibi gösterilmesi söz konusudur. Güzel sözün insanları etkilediği de asla inkâr edilemez. Nitekim Hz. Peygamber de güzel sözün sihir gibi büyüleyici bir etkiye sahip olduğunu söylemektedir.

    Öneri Formu
34086 D005006 Ebu Davud, Edeb, 86

Bize Ebu Velid et-Tayalisî, ona Şube, ona el-A'meş, ona Ebû Salih ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Birinizin içinin irin ile dolu olması, şiirle dolu olmasından daha hayırlıdır." [Ebu Ali (el-Lü'lü'î) dedi ki: Ebu Ubeyd'in şöyle dediği nakledilir: (Hadisin) açıklaması (şudur): (Burada yerilen şey) kişinin kalbinin kendisini Kur'an'dan ve Allah'ı zikirden alıkoyacak derecede şiirle dolu olmasıdır. (Ama kişinin içinde) baskın olan Kur'an ve ilim olunca bize göre böyle bir kişinin içi şiirle dolu demek değildir. "Muhakkak ki sözlerin bazıları sihir (gibi) dir." Sanki (bu hadisin) manası şudur: Bir kimse (bazen) konuşmasını bir başkasını övme derecesine çıkarır ve söylediği de doğru olur. Böylece insanların kalpleri sözüne yönelir (inanır). Sonra (bu adam) daha önce övmüş olduğu kimseyi kötüler, (yine) söylediği doğrudur. Böylece insanların kalpleri bu diğer sözüne yönelir (inanır). (İşte bu kişi) Sanki bu şekilde dinleyenleri büyülemiştir.]


Açıklama: Hz. Aişe (r.anha) hadiste yerilen şiirin Hz. Peygamber'in (sav) hicvedildiği şiir olduğuna dikkat çekmiştir (bk. Zerkeşî, el-İcâbe li-îrâdi me'stedrekethü Âʾişe ale’sahâbe [Beyrut, 1970], 122).

    Öneri Formu
34089 D005009 Ebu Davud, Edeb, 87

Bize Ebu Tahir, ona İbn Vehb, ona Amr b. el-Haris, ona Ebu Hureyre'nin azatlısı Ebu Yunus, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Düşmana karşı (kalbine) korku salınmak suretiyle bana yardım edildi. Bana cevâmiü’l kelim (özlü sözler) verildi ve ben uykuda iken bana yeryüzü hazinelerinin anahtarları getirilerek ellerime konuldu."


    Öneri Formu
4244 M001171 Müslim, Mesâcid ve Mevziu's Salat, 7

Bize Muhammed b. Rafi', ona Abdürrezzak, ona Mamer, ona Hemmam b. Münebbih’in şöyle dediğini rivayet etmiştir: Bu(nlar) Ebu Hureyre'nin bize Rasulullah'tan (sav) naklettiği rivayetlerdir. Hemmam, bunun dışında da hadisler zikretti. Rivayetine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Düşmanın kalbine korku salınarak bana yardım edildi; yine bana Cevâmiü’l Kelim (az sözle çok ve derin anlam içeren beyan yeteneği) verildi."


    Öneri Formu
4245 M001172 Müslim, Mesâcid ve Mevziu's Salat, 8

Bize Musa b. İsmail, ona Hammad, ona Eyyüb, Habib b. Şehid ve Hişam, onlara Muhammed, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "(Kölelerinize hitaben) kölem/kulum demeyiniz. Köleleriniz de (size) rabbim demesin. Kölenin sahibi oğlum, kızım desin. Köle de efendim desin. Zira hepiniz kulsunuz, Rab ise Allah Azze ve Celle'dir."


    Öneri Formu
273650 D004975-3 Ebu Davud, Edeb, 75