Giriş

Bize İbn Nüfeyl ve Ahmed b. Yunus, onlara Züheyr, ona da Simak şöyle rivayet etmiştir: "Cabir b. Semure'ye Hz. Peygamber'le (sav) birlikte çok oturur muydunuz? diye sordum. O evet otururduk. Hz. Peygamber (sav) sabah namazını kıldıktan sonra, güneş doğana kadar yerinden ayrılmaz, güneş doğunca kalkardı diye cevap verdi."


    Öneri Formu
9427 D001294 Ebu Davud, Tatavvu', 12

Bize Affan, ona Hammad b. Seleme, ona Eyyub, ona Ebu Kılâbe, ona da Enes b. Malik'in rivayet ettiğine göre Nebi (sav) şöyle buyurmuştur: “İnsanlar camileri birbirlerine karşı övünç vesilesi haline getirmeden kıyamet kopmayacaktır.”


    Öneri Formu
40198 DM001448 Darimi, Salat, 123

Bize Muhammed b. Ahmed b. Ebu Halef, ona Süfyan, ona ez-Zührî, ona Abbâd b. Temim, ona da amcasının şöyle dediğini rivayet etti: "Ben Rasulullah’ı (sav) mescitte ayaklarının birini diğerinin üzerine koymuş vaziyette sırtüstü yatarken gördüm."


    Öneri Formu
45352 DM002698 Darimi, İsti'zan, 27

Bize İbn Nüfeyl ve Ahmed b. Yunus, onlara Züheyr, ona da Simak şöyle rivayet etmiştir: "Cabir b. Semure'ye Hz. Peygamber'le (sav) birlikte çok oturur muydunuz? diye sordum. O evet otururduk. Hz. Peygamber (sav) sabah namazını kıldıktan sonra, güneş doğana kadar yerinden ayrılmaz, güneş doğunca kalkardı diye cevap verdi."


    Öneri Formu
275417 D001294-2 Ebu Davud, Tatavvu', 12

Bize Ahmed b. Amr b. Serh ve İbn Abde -başkalarıyla birlikte rivayet ettiler, hadis İbn Abde'nin lafızlarıyla rivayet edilmiştir-, onlara Süfyan, ona ez-Zührî, ona Said b. Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre: Rasulullah (sav) mescitte otururken bir bedevi gelip -İbn Abde'nin rivayetine göre iki rekat- namaz kıldı. Sonra "Allah'ım! Bana ve Muhammed'e merhamet et. Başkasına etme" diye dua etti. Bunun üzerine Nebi (sav); "koskoca rahmeti daralttın!" dedi. Derken bedevi mescidin bir köşesine bevletmesin mi! Orada bulunanlar hemen adama doğru koşuştular. Ancak Nebi (sav) onları durdurdu ve "sizler ancak kolaylaştırıcı olarak gönderildiniz, işleri zora sokanlar olarak değil. Bevl ettiği yerin üzerine bir büyük kova su dökün" buyurdu.


Açıklama: Hadisin sonundaki "seclün" ve "zenûbün" kelimeleri Hz. Peygamber tarafından bu şekilde birlikte kullanılmış değildir. Aksine, ravi tarafından kullanılan ve aynı manayı ifade eden kelimelerdir. Ravi (sahabi yahut başkası), hocasının hangi kelimeyi kullandığını hatırlayamadığı için böyle yapmıştır muhtemelen, dolayısıyla orada iki kelimeyi de ayrıca çevirmeye gerek yoktur.

    Öneri Formu
270565 D000380-2 Ebu Davud, Taharet, 136

Bize Muhammed b. Amr, ona Seleme, ona Muhammed b. İshak, ona Seleme b. Küheyl ve Muhammed b. Velid b. Nüveyfi', onlara Küreyb'in rivayet ettiğine göre İbn Abbas şöyle demiştir: Sa'd b. Bekir oğulları Dımâm b. Sa'lebe'yi elçi olarak Hz. Peygamber'e (sav) gönderdiler. Dımâm, Rasulullah'a (sav) geldi, devesini mescidin kapısında ıhtırdı ve bağladı. Sonra mescide girdi. (Ravi), bir önceki hadise benzer şekilde hadisi(n bu kısmını) nakletti. (Sonra Dımâm), Abdülmuttalib'in oğlu hanginiz? diye sordu. Hz. Peygamber (sav), "Abdülmuttalib'in oğlu benim" diye cevap verdi. Dımâm, Ey Abdülmuttalib'in oğlu! dedi. Buradan itibaren ravi hadisin kalan kısmını rivayet etti.


    Öneri Formu
4912 D000487 Ebu Davud, Salat, 23

Bize Abdullah b. Mesleme, ona Süleyman -yani İbn Bilal-, ona Rabîa, ona Abdülmelik b. Saîd, ona Ebu Humeyd ya da Ebu Useyd’in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Biriniz mescide girdiği zaman: 'Allah’ım, bana rahmetinin kapılarını aç!' desin, çıktığı zaman ise: 'Allah’ım, lütfuna mazhar olmak dilerim' desin.”


    Öneri Formu
45534 DM002733 Darimi, İsti'zan, 56

Bize Muhammed b. Seleme el-Muradî, ona İbn Vehb, ona Amr b. Haris, ona Said b. Ebu Hilal ve Bükeyr b. Abdullah b. Eşec, onlara Ebu Bekir b. Münkedir, ona Amr b. Süleym ez-Züraki, ona Abdurrahman b. Ebu Said el-Hudrî, ona babası (Ebu Said el-Hudri'nin) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Cuma günü gusletmek, misvak kullanmak ve bulabildiği bir güzel kokudan sürmek baliğ olan her Müslümanın vazifesidir." [Bükeyr, rivayetinde Abdurrahman'ı zikretmemiş ve koku ile alakalı da 'hanımının kokusundan olsa bile' demiştir.]


    Öneri Formu
270557 D000344-2 Ebu Davud, Taharet, 127

Bize İbn Ebu Akîl el-Mısrî ve Muhammed b. Seleme el- Mısrî, onlara İbn Vehb -İbn Ebu Akîl (rivayetine göre İbn Vehb) şöyle dedi: -bana Üsame -yani İbn Zeyd-, ona Amr b. Şuayb, ona babası, ona da Abdullah b. Amr b. As, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Her kim cuma günü gusleder, -varsa- hanımının kokusundan sürünür, en güzel elbisesini giyer, (camide) insanların omuzlarına basmadan ilerler ve hutbe esnasında konuşmazsa (bu yaptıkları) iki cuma arasındaki (günahlarına) kefaret olur. (Hutbe esnasında) konuşan ve insanların omuzlarına basan kimseye ise (cuma namazı) öğle namazı (gibi) olur."


    Öneri Formu
270558 D000347-2 Ebu Davud, Taharet, 127

Bize Muhammed b. Amr, ona Seleme, ona Muhammed b. İshak, ona Seleme b. Küheyl ve Muhammed b. Velid b. Nüveyfi', onlara Küreyb'in rivayet ettiğine göre İbn Abbas şöyle demiştir: Sa'd b. Bekir oğulları Dımâm b. Sa'lebe'yi elçi olarak Hz. Peygamber'e (sav) gönderdiler. Dımâm, Rasulullah'a (sav) geldi, devesini mescidin kapısında ıhtırdı ve bağladı. Sonra mescide girdi. (Ravi), bir önceki hadise benzer şekilde hadisi(n bu kısmını) nakletti. (Sonra Dımâm), Abdülmuttalib'in oğlu hanginiz? diye sordu. Hz. Peygamber (sav), "Abdülmuttalib'in oğlu benim" diye cevap verdi. Dımâm, Ey Abdülmuttalib'in oğlu! dedi. Buradan itibaren ravi hadisin kalan kısmını rivayet etti.


    Öneri Formu
270710 D000487-2 Ebu Davud, Salat, 23