Giriş

Bize Ebu Bekir Muhammed b. İshak es-Sâğânî, ona Ebu Bedr Şucâ' b. Velid, ona Şerîk, ona Ebu Husayn, ona Ebû Salih, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre -ravi Ebu Bedr, Ebu Hureyre'nin hadisi merfu olarak rivayet ettiği kanaatindedir-, Nebi (sav) şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz ki taşlar, onları mescitten çıkarmak isteyenlerden, Allah'ın adını vererek bunu yapmamalarını isterler."


    Öneri Formu
4874 D000460 Ebu Davud, Salat, 15

Bize Ubeydullah b. Ömer el-Cüşemî, ona Abdullah b. Yezid, ona Hayve b. Şurayh, ona Ebu Esved Muhammed b. Abdurrahman b. Nevfel, ona Şeddâd'ın azatlısı Ebu Abdullah, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Kaybettiği hayvanını (yahut eşyasını) bulmak için mescitte duyuru yapan birini işiten kişi ona, Allah vere de onu bulamasan! desin. Zira mescitler bu maksatla inşa edilmemiştir."


    Öneri Formu
4898 D000473 Ebu Davud, Salat, 21

Bize Ka'neb, ona Ebu Mevdûd, ona Abdurrahman b. Ebu Hadred el-Eslemî, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Her kim bu mescide girip de tükürür yahut balgam çıkarırsa (toprağı) eşip onu gömsün. Eğer bunu yapmıyorsa elbisesine tükürsün, ardından çıkarıp dışarı atsın."


    Öneri Formu
4902 D000477 Ebu Davud, Salat, 22

Bize Ebu Mervan Muhammed b. Osman el-Osmanî, ona İbrahim b. Sa’d, ona İbn Şihâb, ona Humeyd b. Abdurrahman b. Avf, ona Ebu Hureyre ve Ebu Saîd el-Hudrî’nin haber verdiklerine göre: "Rasulullah (sav) mescidin duvarında bir balgam görünce, eline bir çakıl taşı alıp onu kazıdı. Sonra: “Biriniz balgam çıkaracak olursa yüzünü döndüğü kıble istikametine yahut sağ tarafına doğru asla balgam çıkarmasın, ya sol tarafına yahut sol ayağının altına tükürsün” buyurdu".


    Öneri Formu
10724 İM000761 İbn Mâce, Mesâcid, 10

Bize Hennâd, ona Vekî', ona Süfyân, ona İbrahim b. Muhâcir, ona da Ebu Şa'sâ' şöyle rivayet etmiştir: "İkindi namazı için ezan okunduktan sonra bir adam mescitten çıktı. Bunun üzerine Ebu Hureyre, ''şu adam, Ebu Kâsım'a (sav) isyan etmiştir' dedi." [Ebu İsa şöyle demiştir: Bu konuda Osman'dan da hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa şöyle demiştir: Ebu Hureyre hadisi, hasen-sahih bir hadistir. Nebî'nin (sav) ilim ehli ashabı ve sonraki ilim ehli nezdinde de amel bu hadise göredir. Onlara göre, abdestsiz olmak ya da zorunlu haller gibi mazeretler olmaksızın kişi, ezandan sonra camiden çıkamaz. Rivayet edildiğine göre İbrahim en-Nehaî, müezzin kamet getirmeye başlamadan önce camiden çıkılabilir, demiştir. Ebu İsa bu görüş hakkında: Bize göre bu, camiden çıkmasını haklı gösterecek özür sahibi kimseler için geçerlidir, demiştir. Ebu Şa'sâ'nın ismi Süleym b. Esved olup o, Eş'as b. Ebu Şa'sâ'nın babasıdır. Bu hadisi Eş'as b. Ebu Şa'sâ, babasından rivayet etmiştir.]


    Öneri Formu
11139 T000204 Tirmizi, Salat, 36

Bize Ali b. Hucr, ona Muhammed b. Yezid el-Vâsitî, ona Müstelim b. Saîd, ona Rumeyh el-Cüzâmî, ona da Ebu Hureyre’nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Ganimet belli kişilerin elinde dönüp dolaşır hale getirilince, emanet ganimet bilinince, zekât ağır bir borç gibi görülünce, dinden başka bir maksatla ilim öğrenilince, adam annesini hor görüp hanımına itaat edince, babasını başından def edip dostunu yanı başında tutunca, mescitte sesler yükselince, kabilenin başına en fasıkları efendi olunca, bir kavmin lideri onların en rezilleri olunca, zararından korunmak maksadıyla bir adama hürmet gösterilince, şarkıcı cariyeler ve çalgı çengi meclisleri aleni hale gelince, su gibi içki içilince, bu ümmetin sonradan gelenleri öncekilere lanet okuyunca beklesinler ki kıpkızıl bir rüzgâr, bir sarsıntı, yerin dibine geçirilme, hilkatlerin değiştirilmesi, gökten gelecek bir azap gelsin. Artık ipi kopan bir gerdanlığın peş peşe dağılan taneleri gibi azaplar art arda kopar gelir.” Ebu İsa dedi ki: Bu hususta Ali’den gelmiş rivayet de vardır. Bu ise garib bir hadistir, sadece bu rivayetini biliyoruz.


    Öneri Formu
12464 T002211 Tirmizi, Fiten, 38

Bize İbrahim b. Yakub, ona Zeyd b. Hubab, ona İbn Alkame’nin azatlısı Humeyd el-Mekkî, ona Atâ b. Ebu Rebah, ona Ebu Hureyre’nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Yolunuz cennet bahçelerine düşerse oralardan faydalanmaya bakın”. Ben: 'Ey Allah’ın Rasulü, cennet bahçeleri nedir? dedim. O: “Mescitlerdir” buyurdu. Ben: 'Peki, ey Allah’ın Rasulü, oralardan yararlanmak ne demektir?, dedim. O: “Subhanallâhi ve’l-hamdülillâhi ve lâ ilâhe illallahu vallahu ekber: Allah’ı her türlü eksiklikten tenzih ederim, hamd Allah’a mahsustur, Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur ve Allah en büyüktür (demektir)” buyurdu. Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Bu, hasen garib bir hadistir.


    Öneri Formu
21019 T003509 Tirmizi, Daavât, 82

Bize Hasan b. Ali el-Hallâl, ona Arim, ona Abdülaziz b. Muhammed, ona Yezid b. Husayfe, ona Muhammed b. Abdurrahman b. Sevban, ona da Ebu Hüreyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Mescitte alışveriş yapan birini görürseniz 'Allah ticaretine kazanç vermesin' deyin. Yitik malını mescitte ilan ederek arayıp soran birini gördüğünüzde 'İnşallah bulamazsın!' deyin. Ebu İsa et-Tirmîzî şöyle dedi: Ebu Hüreyre'nin hadisi hasen-garibtir. Bazı ilim adamlarının uygulaması bu hadise göre olup mescitlerde alışverişi hoş karşılamazlar. Bu aynı zamanda Ahmed b. Hanbel ve İshak b. Rahuye'nin görüşüdür. Bazı ilim adamları mescitlerde alışverişe ruhsat vermişlerdir.


    Öneri Formu
18223 T001321 Tirmizi, Buyu, 76

Bize Ahmed b. Amr b. Serh ve İbn Abde -başkalarıyla birlikte rivayet ettiler, hadis İbn Abde'nin lafızlarıyla rivayet edilmiştir-, onlara Süfyan, ona ez-Zührî, ona Said b. Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre: Rasulullah (sav) mescitte otururken bir bedevi gelip -İbn Abde'nin rivayetine göre iki rekat- namaz kıldı. Sonra "Allah'ım! Bana ve Muhammed'e merhamet et. Başkasına etme" diye dua etti. Bunun üzerine Nebi (sav); "koskoca rahmeti daralttın!" dedi. Derken bedevi mescidin bir köşesine bevletmesin mi! Orada bulunanlar hemen adama doğru koşuştular. Ancak Nebi (sav) onları durdurdu ve "sizler ancak kolaylaştırıcı olarak gönderildiniz, işleri zora sokanlar olarak değil. Bevl ettiği yerin üzerine bir büyük kova su dökün" buyurdu.


Açıklama: Hadisin sonundaki "seclün" ve "zenûbün" kelimeleri Hz. Peygamber tarafından bu şekilde birlikte kullanılmış değildir. Aksine, ravi tarafından kullanılan ve aynı manayı ifade eden kelimelerdir. Ravi (sahabi yahut başkası), hocasının hangi kelimeyi kullandığını hatırlayamadığı için böyle yapmıştır muhtemelen, dolayısıyla orada iki kelimeyi de ayrıca çevirmeye gerek yoktur.

    Öneri Formu
270565 D000380-2 Ebu Davud, Taharet, 136

Bize Abdurrahman b. İbrahim, ona Ömer b. Abdülvâhid, ona Evzâî, ona Muhammed b. Velid, ona Zührî, ona Ubeydullah b. Abdullah, Ebu Hureyre’nin şöyle dediğini rivayet etti: "Bir bedevi kalkıp mescidin içinde küçük abdestini bozdu. Oradakiler adama mani olmak için üzerine yürüyünce Rasulullah (sav): 'Bırakın adamı, idrarının üzerine bir kova su dökün. Şüphesiz sizler kolaylaştırıcı olarak gönderildiniz, işleri zora sokanlar olarak gönderilmediniz' buyurdu."


    Öneri Formu
21111 N000331 Nesai, Miyah, 2