129 Kayıt Bulundu.
Bize Heddâb b. Halid el-Ezdî, ona Hemmâm b. Yahya, ona Ebu Cemre ed-Dubaî, ona Ebu Bekir, ona babası (Ebu Musa el-Eş'arî) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "İki serin vaktin namazını kılan bir kimse cennete girer."
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: مَنْ صَلَّى الْبَرْدَيْنِ دَخَلَ الْجَنَّةَ
Bize Yahya b. Yahya, ona Malik, ona Ebu Bekir'in mevlası Sümey, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Şayet insanlar ezan okumak ile ilk saftaki fazileti bilselerdi bunlara ulaşmak için kura çekmekten başka yol olmasaydı, mutlaka kura çekerlerdi. Namazı ilk vaktinde kılmanın faziletini bilselerdi, bunun için yarışırlardı. Yatsı ve sabah namazlarındaki fazileti bilselerdi, emekleyerek dahi olsa namaza giderlerdi."
Bize Haccac b. Şair, ona Ravh b. Ubade, ona Zekeriyya b. İshak, ona da Ebu Zübeyr, Cabir b. Abdullah’ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Bizim mahallemiz mescitten (Mescid-i Nebevî) uzaktı. Evlerimizi satıp mescidin yakınına gelmek istedik. Rasulullah (sav) bize bunu yasakladı ve: 'Attığınız her bir adım karşılığında sizin için bir derece vardır.' buyurdu."
Bize Muhammed b. Müsenna, ona Abdussamed b. Abdulvaris, ona babası, ona el-Cüreyrî, ona da Ebu Nadra, Cabir b. Abdullah'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Mescid-i Nebevî'nin çevresinde bazı arsalar boşalmıştı. Selimeoğulları da mescide yakın bir yere taşınmak istediler. Onların bu düşüncesi bilgi olarak kendisine ulaşınca Rasulullah (sav) : 'Duyduğuma göre mescide yakın bir yere taşınmak istiyormuşsunuz.' buyurdu. Onlar da: 'Evet ey Allah'ın Elçisi, böyle arzu ediyoruz' karşılığını verdiler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav): 'Ey Selimeoğulları, olduğunuz yerde kalınız ki, adım atarken bıraktığınız izleriniz (sevap olarak) yazılsın. Olduğunuz yerde kalınız ki, adım atarken bıraktığınız izleriniz yazılsın.' buyurdu."
Bize Asım b. Nadr et-Teymî, ona Mu'temir, ona Kehmes, ona da Ebu Nadr, Cabir b. Abdullah'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: Selimeoğulları Mescidin yakınlarına taşınmak istediler, o sırada çevredeki arsalar boştu. Bu haber Nebi'ye (sav) ulaşınca: "Ey Selimeoğulları, Mahallenizde oturmaya devam edin ki (gidiş-gelişiniz sırasındaki) izleriniz yazılsın" buyurdu. Bunun üzerine onlar da: 'Taşınmamız iyi olmayacaktı (iyi ki taşınmamışız.' dediler.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Züheyr b. Harb, o ikisine Yezid b. Harun, ona Muhammed b. Mutarrif, ona Zeyd b. Eslem, ona Ata b. Yesar, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre, Nebi (sav) şöyle buyurdu: "Her kim sabahleyin yahut da akşam vakti mescide giderse, her sabah ya da akşam gidişi dolayısıyla, Allah da onun için cennette bir ikram hazırlar."
Bize Kuteybe b. Said, ona Leys; (T) Bize Kuteybe, ona Bekr – b. Mudar –, o ikisine İbnü'l-Hâd, ona Muhammed b. İbrahim, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre, Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: Bekir'in rivayetinde 'Ebu Hureyre, Rasulullah'ı (sav) şöyle buyururken işitmiştir' şeklindedir-: (Rasulullah): "Ne dersiniz, herhangi birinizin kapısının önünden bir ırmak aksa da her gün beş defa o ırmaktan yıkansa, üzerinde kir, pas diye bir şey kalır mı?" diye sordu. Ashab: 'Hayır, kirinden pasından hiçbir şey kalmaz' cevabını verdiler. Allah Rasulü (sav): "İşte beş vakit namaz da böyledir. Allah o namazlarla günahları siler" buyurdu.
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, Ebu Kureyb ve İshak b. İbrahim, onlara Vekî‘ rivayet etmiştir, Ebu Kureyb dedi ki: Bize Vekî‘, ona İbn Ebu Hâlid, Mis‘ar ve el-Bahterî b. el-Muhtar’ın rivayetlerine göre, onlar bu hadisi Ebu Bekr b. Umare b. Rueybe’den dinlemişlerdir, onun rivayetine göre babası şöyle demiştir: Rasulullah’ı (sav) şöyle buyururken dinledim: "Güneşin doğuşundan önce ve batışından önce namaz kılan bir kimse asla cehenneme girmeyecektir." [Bununla sabah ve ikindi namazlarını kast ediyordu. Basra ahalisinden biri ona (Ebu Bekr’in babasına): Bunu Rasulullah’tan (sav) bizzat sen mi dinledin, diye sordu. O, evet dedi. Adam dedi ki: Ben de Rasulullah’tan (sav) bunu dinlediğime şahitlik ederim. Böyle dediğini kulaklarımla dinledim, kalbim de onu belledi.]