Öneri Formu
Hadis Id, No:
71529, HM022742
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ عَنْ ثَوْرٍ عَنْ رَاشِدِ بْنِ سَعْدٍ عَنْ ثَوْبَانَ قَالَ
بَعَثَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ سَرِيَّةً فَأَصَابَهُمْ الْبَرْدُ فَلَمَّا قَدِمُوا عَلَى النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ شَكَوْا إِلَيْهِ مَا أَصَابَهُمْ مِنْ الْبَرْدِ فَأَمَرَهُمْ أَنْ يَمْسَحُوا عَلَى الْعَصَائِبِ وَالتَّسَاخِينِ
Tercemesi:
(Rasûlullah'ın azatlısı) Sevban'dan (Radıyallahu anh): Rasûlullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) bir keresinde seriyye gönderdi, ordu yolda soğuk bir havayla karşılaştı. Hz. Peygamber'in yanına döndüklerinde soğuk havadan dolayı sıkıntı çektiklerini belirttiler, Rasûlullah da sarık ve mestlerine mesh etmelerine izin verdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Sevban b. Bücdüd 22742, 7/454
Senetler:
1. Ebu Abdullah Sevban Mevla Rasulullah (Sevban b. Bücdüd)
2. Râşid b. Sa'd el-Makraî (Râşid b. Sa'd)
3. Ebu Halid Sevr b. Yezid er-Rahbî (Sevr b. Yezid b. Ziyad)
4. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
Konular:
Abdest, Mesh, sarık ve başörtüsünün üzerine
Abdest, mestler üzerine mesh
Din, din kolaylıktır
İslam, kolaylık dinidir
ÖZÜRLÜLÜK VE İBADETLER
Ruhsat, amellerde
Öneri Formu
Hadis Id, No:
66977, HM019186
Hadis:
حَدَّثَنَا حَجَّاجٌ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ أَبِي بِشْرٍ قَالَ سَمِعْتُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ شَقِيقٍ يُحَدِّثُ عَنْ رَجَاءِ بْنِ أَبِي رَجَاءٍ الْبَاهِلِيِّ عَنْ مِحْجَنٍ رَجُلٍ مِنْ أَسْلَمَ فَذَكَرَ مَعْنَاهُ وَلَمْ يَقُلْ حَجَّاجٌ وَلَا أَبُو النَّضْرِ بِجَنَاحِهِ
Tercemesi:
Açıklama:
İsnadı zayıftır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Mihcen b. Edra' 19186, 6/449
Senetler:
1. Mihcen b. Edra' el-Eslemî (Mihcen b. Edra')
2. Reca b. Ebu Reca el-Bâhilî (Reca b. Ebu Reca)
3. Ebu Bişr Cafer b. Ebu Vahşiyye el-Yeşkuri (Cafer b. İyas)
4. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Şakik el-Ukayli (Abdullah b. Şakik)
5. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
6. Ebu Muhammed Haccac b. Muhammed el-Mesîsî (Haccac b. Muhammed)
Konular:
Amel, amellerde itidali elden bırakmamak, aşırı gitmemek
Hz. Peygamber, sahabeyle iletişimi
İslam, kolaylık dinidir
Kıyamet, alametleri, Deccal
Şehirler, Medine'nin taun ve deccalden korunmuşluğu
Açıklama: Hadis mütabileriyle birlikte sahih li ğayrihidir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
71818, HM022847
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو عَبْدِ الرَّحْمَنِ حَدَّثَنَا حَيْوَةُ أَخْبَرَنَا عَيَّاشُ بْنُ عَبَّاسٍ أَنَّ كُلَيْبَ بْنَ صُبْحٍ حَدَّثَهُ أَنَّ الزِّبْرِقَانَ حَدَّثَهُ عَنْ عَمِّهِ عَمْرِو بْنِ أُمَيَّةَ الضَّمْرِيِّ قَالَ
كُنَّا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فِي بَعْضِ أَسْفَارِهِ فَنَامَ عَنْ صَلَاةِ الصُّبْحِ حَتَّى طَلَعَتْ الشَّمْسُ لَمْ يَسْتَيْقِظُوا وَإِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ بَدَأَ بِالرَّكْعَتَيْنِ فَرَكَعَهُمَا ثُمَّ أَقَامَ الصَّلَاةَ فَصَلَّى
Tercemesi:
Amr b. Umeyye ed-Damrî'den (Radıyallahu anh):
Seferlerden birisinde Rasûlullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) ile beraberdik.
(Konaklama sırasında) uyuyarak sabah namazını geçirdi, (beraberindeki) hiçbir kişi uyanamadı, ta ki güneş doğdu.
Rasûlullah (kalkıp abdest aldı,) iki rekatla namaza başladı ve iki rekatı kıldı. Sonra namaz kameti getirdi ve sabah namazını (yani kazasını) kıldı.
Açıklama:
Hadis mütabileriyle birlikte sahih li ğayrihidir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Amr b. Ümeyye ed-Damrî 22847, 7/480
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, beşer olarak
İnsan, Uyku, mahiyeti ve uyku halinde sorumluluk/sorumsuzluk
İslam, kolaylık dinidir
Namaz, Kametten Sonra
Namaz, kaza etmek
Namaz, namaz vakitleri
Namaz, sabah namazı
Namaz, seferde kılmak, cemaatle yetişmiş olmak vs
Namaz, seferde namazları kısaltmak
Namaz, uyuyarak geçirmek,
Namaz,seferde Sünnet namazlar, nafile, vs
Öneri Formu
Hadis Id, No:
69529, HM020945
Hadis:
حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ أَخْبَرَنَا عَاصِمُ بْنُ هِلَالٍ حَدَّثَنَا غَاضِرَةُ بْنُ عُرْوَةَ الْفُقَيْمِيُّ حَدَّثَنِي أَبُو عُرْوَةَ قَالَ
كُنَّا نَنْتَظِرُ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَخَرَجَ رَجِلًا يَقْطُرُ رَأْسُهُ مِنْ وُضُوءٍ أَوْ غُسْلٍ فَصَلَّى فَلَمَّا قَضَى الصَّلَاةَ جَعَلَ النَّاسُ يَسْأَلُونَهُ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَعَلَيْنَا حَرَجٌ فِي كَذَا فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ لَا أَيُّهَا النَّاسُ إِنَّ دِينَ اللَّهِ عَزَّ وَجَلَّ فِي يُسْرٍ ثَلَاثًا يَقُولُهَا وَقَالَ يَزِيدُ مَرَّةً جَعَلَ النَّاسُ يَقُولُونَ يَا رَسُولَ اللَّهِ مَا نَقُولُ فِي كَذَا مَا نَقُولُ فِي كَذَا
Tercemesi:
İbn Hanbel'in, Yezîd b. Harun-Asım b. Hilâl-Gâdire b. Urve el-Fukaymî-Ebû Urve isnadıyla aktardığına göre, Ebû Urve anlatıyor, Hz. Peygamber'i bekliyorduk. (Bir müddet sonra,) taranmış saçlarından abdest ya da gusülden kalan sular damladığı halde yanımıza geldi. Namaz kıldıktan sonra, insanlar kendisine:'Ey Allah'ın Rasülü! Şu gibi şeyleri yapmakta bir sakınca var mı?' diye sormaya başladılar. Allah'ın Resulü, buyurdu ki:
"Hayır yoktur. Ey İnsanlar, Yüce Allah'ın dini kolaylıklarla yoğrulmuştur." dedi, hem de bu sözünü üç kere tekrarladı. İnsanlar, şu konuda ne dersiniz, şu konuda ne dersiniz dedikçe Allah'ın Resulü, bir daha söyleme ihtiyacı hissederdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Urve el-Fukaymi 20945, 6/895
Senetler:
()
Konular:
Din, din kolaylıktır
İslam, kolaylık dinidir
Öneri Formu
Hadis Id, No:
70641, HM021629
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ حَدَّثَنَا أَيُّوبُ عَنْ أَبِي قِلَابَةَ عَنْ رَجُلٍ مِنْ بَنِي عَامِرٍ قَالَ
كُنْتُ كَافِرًا فَهَدَانِي اللَّهُ لِلْإِسْلَامِ وَكُنْتُ أَعْزُبُ عَنْ الْمَاءِ وَمَعِي أَهْلِي فَتُصِيبُنِي الْجَنَابَةُ فَوَقَعَ ذَلِكَ فِي نَفْسِي وَقَدْ نُعِتَ لِي أَبُو ذَرٍّ فَحَجَجْتُ فَدَخَلْتُ مَسْجِدَ مِنًى فَعَرَفْتُهُ بِالنَّعْتِ فَإِذَا شَيْخٌ مَعْرُوفٌ آدَمُ عَلَيْهِ حُلَّةٌ قِطْرِيٌّ فَذَهَبْتُ حَتَّى قُمْتُ إِلَى جَنْبِهِ وَهُوَ يُصَلِّي فَسَلَّمْتُ عَلَيْهِ فَلَمْ يَرُدَّ عَلَيَّ ثُمَّ صَلَّى صَلَاةً أَتَمَّهَا وَأَحْسَنَهَا وَأَطْوَلَهَا فَلَمَّا فَرَغَ رَدَّ عَلَيَّ قُلْتُ أَنْتَ أَبُو ذَرٍّ قَالَ إِنَّ أَهْلِي لَيَزْعُمُونَ ذَلِكَ قَالَ كُنْتُ كَافِرًا فَهَدَانِي اللَّهُ لِلْإِسْلَامِ وَأَهَمَّنِي دِينِي وَكُنْتُ أَعْزُبُ عَنْ الْمَاءِ وَمَعِي أَهْلِي فَتُصِيبُنِي الْجَنَابَةُ فَوَقَعَ ذَلِكَ فِي نَفْسِي قَالَ هَلْ تَعْرِفُ أَبَا ذَرٍّ قُلْتُ نَعَمْ قَالَ فَإِنِّي اجْتَوَيْتُ الْمَدِينَةَ قَالَ أَيُّوبُ أَوْ كَلِمَةً نَحْوَهَا فَأَمَرَ لِي رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ بِذَوْدٍ مِنْ إِبِلٍ وَغَنَمٍ فَكُنْتُ أَكُونُ فِيهَا فَكُنْتُ أَعْزُبُ مِنْ الْمَاءِ وَمَعِي أَهْلِي فَتُصِيبُنِي الْجَنَابَةُ فَوَقَعَ فِي نَفْسِي أَنِّي قَدْ هَلَكْتُ فَقَعَدْتُ عَلَى بَعِيرٍ مِنْهَا فَانْتَهَيْتُ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ نِصْفَ النَّهَارِ وَهُوَ جَالِسٌ فِي ظِلِّ الْمَسْجِدِ فِي نَفَرٍ مِنْ أَصْحَابِهِ فَنَزَلْتُ عَنْ الْبَعِيرِ وَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ هَلَكْتُ قَالَ وَمَا أَهْلَكَكَ فَحَدَّثْتُهُ فَضَحِكَ فَدَعَا إِنْسَانًا مِنْ أَهْلِهِ فَجَاءَتْ جَارِيَةٌ سَوْدَاءُ بِعُسٍّ فِيهِ مَاءٌ مَا هُوَ بِمَلْآنَ إِنَّهُ لَيَتَخَضْخَضُ فَاسْتَتَرْتُ بِالْبَعِيرِ فَأَمَرَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ رَجُلًا مِنْ الْقَوْمِ فَسَتَرَنِي فَاغْتَسَلْتُ ثُمَّ أَتَيْتُهُ فَقَالَ إِنَّ الصَّعِيدَ الطَّيِّبَ طَهُورٌ مَا لَمْ تَجِدْ الْمَاءَ وَلَوْ إِلَى عَشْرِ حِجَجٍ فَإِذَا وَجَدْتَ الْمَاءَ فَأَمِسَّ بَشَرَتَكَ
Tercemesi:
Beni Amir'den (Bir rivayette; Benı Kuşeyr'den) bir kişi anlatıyor:
(Önceden) kafirdim ve Allah beni İslam'a yönlendirdi/hidayet etti. Yanımda ailem olduğu halde sudan uzakta yaşıyordum ve (bazen) cünüp oluyordum. (Bir rivayette; su bulamayıp teyemmüm yapıyordum.) Bu durum beni rahatsız etti. Bana Ebu Zerr'in (Radıyallahü anh) vasfı anlatıldı/tarif edildi. Haccımı yapıp Mina mescidine girdim ve (Ebu Zerr'i) vasfından tanıdım; kendisi tanınan ve esmer bir ihtiyar olup, üzerinde Katar mamulü bir elbise/cübbe vardı. Gittim ve yanına vardım, kendisi namaz kılıyordu. Selam verdim, selamımı almadı ve namazını tam, güzel ve uzun bir şekilde kıldı,bitirince de selamımı aldı. Kendisine sordum:
"Sen Ebu Zerr misin?"
"Ailem öyle diyor." (Soran kişi:)
"(Önceden) kafirdim, Allah beni İslam'a yönlendirdi/hidayet etti ve
dinim de beni ilgilendiriyor. Yanımda ailem olduğu halde sudan uzak bir (yerde) yaşıyordum ve (bazen) cünüp oluyordum. (Bir rivayette; günlerce (susuz) kalıyor ve teyemmüm yapıyordum.) Bu durum beni rahatsız etti. (Bir rivayette; bana şüpheli geldi.)" O dedi ki:
"Sen Ebu Zerr'i tanır mısın?, "Evet"
(Ebu Zerr şöyle anlattı:)
"Ben Medine'de (kalmaktan) zarar görmeye/(havasından) etkilenmeye başlamıştım; Rasulullah (Sallallahü aleyhi ve sellem) beni deve ve koyun sürüsünün (güdülmesi) ile görevlendirdi. Ben onlarla uğraşırken, sudan uzakta bulunuyordum ve ailem de yanımdaydı. (Bazen) cünüp oluyordum. Bunun üzerine içime heliik olma korkusu düştü. Oradaki develerden birine
bindim ve gün ortasında Rasulullah'ın yanına ulaştım; kendisi sahabesinden bir grupla birlikte mescidin gölgesinde oturuyordu. Deveden indim. (Bir rivayette; ona selam verdim, başını kaldırdı ve (hayretle); "Subhanallah, Eba Zerr (sen)?." dedi, ben de 'evet' dedim.)" Sonra da:
"Ey Allah'ın Rasulü! Helak oldum" dedim. Rasulullah:
"Seni helak eden şey nedir?" diye sorunca durumu anlattım. Rasulullah
güldü ve ailesinden birini çağırdı, siyah bir cariye içinde su olan kap getirdi, o tam dolu değildi ve su çalkalanıyordu.
Deveyi kendime siper yaptım ve Rasulullah da bir kişiyi bana siper olması için görevlendirdi. Ben orada gusül aldım ve Rasulullah 'ın yanına geldim, bana şöyle dedi:
"Su bulamadığın sürece pak toprak temizleyicidir, bu on yıl da olsa (teyemmüm yaparsın), su bulduğunda da onunla gusül al!
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Ebu zer el-Ğıfari 21629, 7/149
Senetler:
1. Ebu Zer el-Ğıfârî (Cündüb b. Abdullah b. Cünade)
2. Racül (Racül)
3. Ebû Kilabe Abdullah b. Zeyd el-Cermî (Abdullah b. Zeyd b. Amr b. Nâtil b. Malik b. Ubeyd)
4. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
5. Ebu Bişr İsmail b. Uleyye el-Esedî (İsmail b. İbrahim b. Miksem)
Konular:
İslam, kolaylık dinidir
KTB, GUSÜL
KTB, SELAM
Selam, namaz kılana
Teyemmüm, bozulması
Teyemmüm, cünüplükten dolayı