حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ حَدَّثَنَا الزُّهْرِىُّ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ وَزَيْدِ بْنِ خَالِدٍ قَالاَ كُنَّا عِنْدَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « لأَقْضِيَنَّ بَيْنَكُمَا بِكِتَابِ اللَّهِ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
29249, B007278
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ حَدَّثَنَا الزُّهْرِىُّ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ وَزَيْدِ بْنِ خَالِدٍ قَالاَ كُنَّا عِنْدَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « لأَقْضِيَنَّ بَيْنَكُمَا بِكِتَابِ اللَّهِ » .
Tercemesi:
Bize Müsedded , ona Süfyan , ona ez-Zührî, ona Ubeydullah, ona da Ebu Hureyre ve Zeyd b. Halid şöyle demiştir:
"Biz Hz. Peygamber'in (sav) yanındayken o, [kendisine aralarındaki davayı çözmesi için gelen iki kişiye hitaben] "Yemin olsun ki ben, aranızda elbette Allah'ın kitabı ile hüküm vereceğim" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, İ'tisâm bi'l-Kitâb ve's-Sünneti 2, 2/724
Senetler:
1. Zeyd b. Halid el-Cühenî (Zeyd b. Halid)
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Abdullah Ubeydullah b. Abdullah el-Hüzeli (Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe b. Mesud b. Gâfil)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Hz. Peygamber, hakimlik, hükmedişi
İtaat, Allah ve Rasûlüne itaat
Yargı, Hz. Peygamber'in Hakimlik görevi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
148475, BS011649
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو سَعِيدِ بْنُ أَبِى عَمْرٍو حَدَّثَنَا أَبُو الْعَبَّاسِ الأَصَمُّ حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ عَلِىِّ بْنِ عَفَّانَ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ آدَمَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحِيمِ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَاقَ عَنْ يَحْيَى بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« مَنْ أَحْيَا أَرْضًا مَيْتَةً فَهِىَ لَهُ وَلَيْسَ لِعرْقٍ ظَالِمٍ حَقٌّ ». قَالَ : فَاخْتَصَمَ رَجُلاَنِ مِنْ بَيَاضَةَ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- غَرَسَ أَحَدُهُمَا نَخْلاً فِى أَرْضِ الآخِرِ فَقَضَى رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- لِصَاحِبِ الأَرْضِ بِأَرْضِهِ وَأَمَرَ صَاحِبَ النَّخْلِ أَنْ يُخْرِجَ نَخْلَهُ مِنْهَا.
قَالَ قَالَ عُرْوَةُ فَلَقَدْ أَخْبَرَنِى الَّذِى حَدَّثَنِى قَالَ : رَأَيْتُهَا وَإِنَّهُ لَيُضْرَبُ فِى أُصُولِهَا بِالْفُئُوسِ وَإِنَّهُ لَنَخْلٌ عُمٌّ حَتَّى أُخْرِجَتْ.
Tercemesi:
Bize Ebu Said b. Ebi Amr, ona Ebu el-Abbas el-Esamm, ona el-Hasan b. Ali b. Affân, ona Yahya b. Adem, ona Abdurrahim, ona Muhammed b. İshak, ona Yahya b. Urve ona da babası Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti:
"Kim çorak bir araziyi ihya ederse, orası artık kendisine aittir ve zalim kimsenin de orada her hangi bir hakkı yoktur." Ravi şöyle demiştir: Beyâda kabilesinden birbiriyle kavga eden iki adam Rasulullah'ın (sav) yanı geldi. Adamlardan biri diğerinin arazisine hurma ağaçları ekmişti. Rasulullah (sav) arazi sahibinin lehine arazinin verilmesine hükmederek, hurma ağaçlarının sahibine ağaçları oradan çıkartmasını emretti. Ravi Urve'nin şöyle söylediğini nakletmiştir, bana hadisi rivayet eden kimse dedi: Ben onları (hurma ağaçlarını) gördüm, o adam uzamış büyük hurma ağaçlarını yerinden sökene kadar köklerine baltayla vuruyordu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Gasb 11649, 12/59
Senetler:
()
Konular:
Arazi, boş olanı ihya edenin durumu
Arazi, toprak anlaşmazlıkları
Gasp, bir yeri veya bir şeyi gaspetmenin cezası
Haklar, hakları Savunma
Haklar, Mülkiyet Hakkı
Hz. Peygamber, hakimlik, hükmedişi
Kamu hukuku
Yargı, Hz. Peygamber'in Hakimlik görevi
Yargı, muhâkeme Usûlü
Yönetim, arazi politikası / vergisi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
76723, HM027253
Hadis:
حَدَّثَنَا وَكِيعٌ قَالَ حَدَّثَنَا أُسَامَةُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ رَافِعٍ عَنْ أُمِّ سَلَمَةَ قَالَتْ
جَاءَ رَجُلَانِ مِنْ الْأَنْصَارِ يَخْتَصِمَانِ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فِي مَوَارِيثَ بَيْنَهُمَا قَدْ دُرِسَتْ لَيْسَ بَيْنَهُمَا بَيِّنَةٌ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ إِنَّكُمْ تَخْتَصِمُونَ إِلَيَّ وَإِنَّمَا أَنَا بَشَرٌ وَلَعَلَّ بَعْضَكُمْ أَلْحَنُ بِحُجَّتِهِ أَوْ قَدْ قَالَ لِحُجَّتِهِ مِنْ بَعْضٍ فَإِنِّي أَقْضِي بَيْنَكُمْ عَلَى نَحْوِ مَا أَسْمَعُ فَمَنْ قَضَيْتُ لَهُ مِنْ حَقِّ أَخِيهِ شَيْئًا فَلَا يَأْخُذْهُ فَإِنَّمَا أَقْطَعُ لَهُ قِطْعَةً مِنْ النَّارِ يَأْتِي بِهَا إِسْطَامًا فِي عُنُقِهِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ فَبَكَى الرَّجُلَانِ وَقَالَ كُلُّ وَاحِدٍ مِنْهُمَا حَقِّي لِأَخِي فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَمَا إِذْ قُلْتُمَا فَاذْهَبَا فَاقْتَسِمَا ثُمَّ تَوَخَّيَا الْحَقَّ ثُمَّ اسْتَهِمَا ثُمَّ لِيَحْلِلْ كُلُّ وَاحِدٍ مِنْكُمَا صَاحِبَهُ
Tercemesi:
Bize Veki, ona Üsame b. Zeyd, ona Abdullah b. Rafi ona da Ümmü Seleme'nin naklettiğine göre Ensar'dan iki adam Rasulullah'a (sav) gelip aralarında geçen bir miras anlaşmazlığı sebebiyle davalaştı. Aralarındaki davada ikisinin de delilleri olmayınca Rasulullah (sav) "Bana gelip davalaşıyorsunuz. Ben de bir beşerim. Belki bazılarınız delillerini diğerinden daha iyi ortaya koyuyor. Ben de duyduklarıma göre aranızda hüküm veriyorum. Her kimin lehine kardeşinin hakkından bir şey vermişsem sakın onu almasın. Zira o ayırdığım ateşten bir parçadır ve kıyamet gününde boynunda ateşten bir parça ile gelir." buyurdu. Adamların ikisi de ağlayıp her biri ben hakkımı kardeşime bağışlıyorum, dedi. Rasulullah (sav) "Böyle diyorsanız gidin ve sonra kardeşçe ve hakça taksim edip kura çekerek hisselerinizi belirleyin. Ardından her biriniz diğerinizle helalleşsin." buyurdu.
Açıklama:
Hadis mütabileriyle birlikte sahihtir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Ümmü Seleme Zevcü'n-nebî 27253, 8/642
Senetler:
()
Konular:
Cehennem, Sevkeden İşler, Sözler, Davranışlar
Haklar, kul hakkı
Helalleşmek, hak sahipleriyle helalleşmek
Hz. Peygamber, hakimlik, hükmedişi
Referans, Şahitlik, haksızlığa neden olacak şahitlikler
Yargı, hakemlik, bir olayı çözmek için
Yargı, miras Hukuku
Açıklama: 'Nefsimin onun peşinden gitmesinden korkuyorum' ifadesi 'aklım onda kalır diye korkuyorum' şeklinde Türkçe'ye aktarılabilir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
150923, BS13985
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو عَلِىٍّ الرُّوذْبَارِىُّ أَخْبَرَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ دَاسَةَ حَدَّثَنَا أَبُو دَاوُدَ قَالَ كَتَبَ إِلَىَّ الْحُسَيْنُ بْنُ حُرَيْثٍ الْمَرْوَزِىُّ ح وَأَخْبَرَنَا عَلِىُّ بْنُ أَحْمَدَ بْنِ عَبْدَانَ أَخْبَرَنَا أَحْمَدُ بْنُ عُبَيْدٍ حَدَّثَنَا أَبُو عَبْدِ اللَّهِ الصَّفَّارُ الْوَزَّانُ حَدَّثَنَا الْحُسَيْنُ بْنُ الْحُرَيْثِ حَدَّثَنَا الفَضْلُ بْنُ مُوسَى حَدَّثَنَا الْحُسَيْنُ بْنُ وَاقِدٍ عَنْ عُمَارَةَ بْنِ أَبِى حَفْصَةَ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُ قَالَ : جَاءَ رَجُلٌ إِلَى النَّبِىِّ -صلى الله عليه وسلم- فَقَالَ : إِنَّ امْرَأَتِى لاَ تَمْنَعُ يَدَ لاَمِسٍ قَالَ :« غَرِّبْهَا ». قَالَ : أَخَافُ أَنْ تَتْبَعَهَا نَفْسِى قَالَ :« فَاسْتَمْتِعْ بِهَا إِذًا ». لَيْسَ فِى رِوَايَةِ أَبِى دَاوُدَ إِذًا.
Tercemesi:
Bize Ebu Ali er-Ruzbarî, ona Ebu Bekir b. Dase, ona Ebû Davud şöyle dedi: Hüseyin b. Hureys el-Mervezî şu rivayeti yazıp bana gönderdi: (T) Bize Ali b. Ahmed b. Abdan, ona Ahmed b. Ubeyd, ona Ebu Abdullah es-Saffar el-Vezzan, ona Hüseyin b. Hureys, ona Fadl b. Musa, ona Hüseyin b. Vakıd, ona Umare b. Ebu Hafsa, ona İkrime, ona İbn Abbas (ra) rivayet ettiğine göre, bir adam Peygamber'e (sav) gelerek, 'Karım kendisine dokunan (uzanan) hiçbir ele engel olmuyor' dedi. Peygamber (sav) de, 'onu boşa' buyurdu. Adam, 'ama nefsimin onun peşinden gitmesinden korkuyorum” dedi. O zaman Rasulullah (sav), 'Öyleyse ondan faydalan!' buyurdu.
Ebu Davud rivayetinde 'izen/öyleyse' edatı yoktur.
Açıklama:
'Nefsimin onun peşinden gitmesinden korkuyorum' ifadesi 'aklım onda kalır diye korkuyorum' şeklinde Türkçe'ye aktarılabilir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Nikah 13985, 14/231
Senetler:
()
Konular:
Boşanma, boşanma gerekçesi olarak kötü huy
Boşanma, sebepleri
Hz. Peygamber, hakimlik, hükmedişi
Zina, nikahsız, gayr-i meşru ilişki,
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الأَعْلَى قَالَ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ زُرَيْعٍ قَالَ حَدَّثَنَا سَعِيدٌ قَالَ حَدَّثَنَا قَتَادَةُ أَنَّ أَنَسَ بْنَ مَالِكٍ حَدَّثَهُمْ أَنَّ أُنَاسًا أَوْ رِجَالاً مِنْ عُكْلٍ قَدِمُوا عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَتَكَلَّمُوا بِالإِسْلاَمِ فَقَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّا أَهْلُ ضَرْعٍ وَلَمْ نَكُنْ أَهْلَ رِيفٍ . وَاسْتَوْخَمُوا الْمَدِينَةَ فَأَمَرَ لَهُمْ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِذَوْدٍ وَرَاعٍ وَأَمَرَهُمْ أَنْ يَخْرُجُوا فِيهَا فَيَشْرَبُوا مِنْ أَلْبَانِهَا وَأَبْوَالِهَا فَلَمَّا صَحُّوا وَكَانُوا بِنَاحِيَةِ الْحَرَّةِ كَفَرُوا بَعْدَ إِسْلاَمِهِمْ وَقَتَلُوا رَاعِىَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَاسْتَاقُوا الذَّوْدَ فَبَلَغَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَبَعَثَ الطَّلَبَ فِى آثَارِهْمِ فَأُتِىَ بِهِمْ فَسَمَرُوا أَعْيُنَهُمْ وَقَطَّعُوا أَيْدِيَهُمْ وَأَرْجُلَهُمْ ثُمَّ تُرِكُوا فِى الْحَرَّةِ عَلَى حَالِهِمْ حَتَّى مَاتُوا .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
20930, N000306
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الأَعْلَى قَالَ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ زُرَيْعٍ قَالَ حَدَّثَنَا سَعِيدٌ قَالَ حَدَّثَنَا قَتَادَةُ أَنَّ أَنَسَ بْنَ مَالِكٍ حَدَّثَهُمْ أَنَّ أُنَاسًا أَوْ رِجَالاً مِنْ عُكْلٍ قَدِمُوا عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَتَكَلَّمُوا بِالإِسْلاَمِ فَقَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّا أَهْلُ ضَرْعٍ وَلَمْ نَكُنْ أَهْلَ رِيفٍ . وَاسْتَوْخَمُوا الْمَدِينَةَ فَأَمَرَ لَهُمْ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِذَوْدٍ وَرَاعٍ وَأَمَرَهُمْ أَنْ يَخْرُجُوا فِيهَا فَيَشْرَبُوا مِنْ أَلْبَانِهَا وَأَبْوَالِهَا فَلَمَّا صَحُّوا وَكَانُوا بِنَاحِيَةِ الْحَرَّةِ كَفَرُوا بَعْدَ إِسْلاَمِهِمْ وَقَتَلُوا رَاعِىَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَاسْتَاقُوا الذَّوْدَ فَبَلَغَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَبَعَثَ الطَّلَبَ فِى آثَارِهْمِ فَأُتِىَ بِهِمْ فَسَمَرُوا أَعْيُنَهُمْ وَقَطَّعُوا أَيْدِيَهُمْ وَأَرْجُلَهُمْ ثُمَّ تُرِكُوا فِى الْحَرَّةِ عَلَى حَالِهِمْ حَتَّى مَاتُوا .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Abdüla'la, ona Yezid b. Zürey', ona Said, ona Katade, ona da Enes b. Malik'ten (ra) rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir: Ukl kabilesinden bazı insanlar Rasulullah'a (sav) gelerek, İslâmiyet hakkında konuştular ve şöyle dediler: 'Ey Allah'ın Rasulü! Bizler çölde yaşamaya alışmış göçebe insanlarız, yerleşik hayata alışık değiliz. Medine'nin havasından hoşlanmadıklarını ve sıkıldıklarını söylediler.' Bunun üzerine Rasulullah (sav), onlara çobanıyla beraber bir sürü tahsis edilmesini emretti. Sonra da onlara develerle beraber Medine dışına gitmelerini, develerin süt ve idrarlarından içmelerini emretti. Bu kimseler sağlıklarına kavuşunca, Harre denilen o yerde Müslümanlıktan çıkıp tekrar kafir oldular; yani irtidat ettiler. Peygamber'in (sav) çobanını öldürüp develeri sürüp götürdüler. Bu durum Rasulullah'a (sav) ulaşınca, onların izlerinden adamlar gönderdi. Onlar yakalanıp Rasulullah'ın (sav) huzuruna getirildiler. O kimselerin çobanı öldürdükleri şekilde kısas yapılarak öldürülmesi gerektiğinden gözleri oyuldu, elleri ve ayakları kesildi sonra Harre denilen yerde bu şekilde ölüme terk edildiler.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Tahâret 191, /2105
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
3. Ebu Nadr Said b. Ebu Arûbe el-Adevî (Saîd b. Mihrân)
4. Ebu Muaviye Yezid b. Zürey' el-Ayşî (Yezid b. Zürey' b. Yezid)
5. Muhammed b. Abdüla'la el-Kaysî (Muhammed b. Abdüla'la)
Konular:
Hz. Peygamber, hakimlik, hükmedişi
Kısas, gayrı müslime
Yargı, Kısas
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22783, D003590
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مُحَمَّدٍ الْمَرْوَزِىُّ حَدَّثَنِى عَلِىُّ بْنُ حُسَيْنٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ يَزِيدَ النَّحْوِىِّ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ "(فَإِنْ جَاءُوكَ فَاحْكُمْ بَيْنَهُمْ أَوْ أَعْرِضْ عَنْهُمْ)" فَنُسِخَتْ قَالَ "(فَاحْكُمْ بَيْنَهُمْ بِمَا أَنْزَلَ اللَّهُ)."
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Muhammed el-Mervezî, ona Ali b. Hüseyin, ona babası (Hüseyin b. Vâkid), ona Yezid (b. Ebu Said) en-Nahvi, ona İkrime, ona da (Abdullah) b. Abbas, şöyle demiştir. "(Sana geldiklerinde ister aralarında hükmet, isterse onlardan yüz çevir)" (Maide, 5/42) ayet-i kerimesi nesh edilmiş ve "(Aralarında Allah'ın indirdiğiyle hükmet)" (Maide, 5/49) ayeti nazil olmuştur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Akdiye 10, /829
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. İkrime Mevla İbn Abbas (İkrime)
3. Ebu Hasan Yezid b. Ebu Said en-Nahvi (Yezid b. Abdullah)
4. Hüseyin b. Vâkid el-Mervezî (Hüseyin b. Vâkid)
5. Ali b. Hüseyin el-Kuraşî (Ali b. Hüseyin b. Vakıd)
6. Ebu Hasan Ahmed b. Şebbuye el-Huzaî (Ahmed b. Muhammed b. Sabit)
Konular:
Hz. Peygamber, hakimlik, hükmedişi
Peygamberler, Görevi, İşlevi, Misyonu
Yargı, Hz. Peygamber'in Hakimlik görevi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
76463, HM027153
Hadis:
حَدَّثَنَا وَكِيعٌ قَالَ حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ زَيْنَبَ بِنْتِ أُمِّ سَلَمَةَ عَنْ أُمِّ سَلَمَةَ قَالَتْ
قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ إِنَّكُمْ تَحْتَكِمُونَ إِلَيَّ وَإِنَّمَا أَنَا بَشَرٌ وَلَعَلَّ بَعْضَكُمْ أَنْ يَكُونَ أَلْحَنَ بِحُجَّتِهِ مِنْ بَعْضٍ وَإِنَّمَا أَقْضِي بَيْنَكُمْ عَلَى نَحْوِ مَا أَسْمَعُ فَمَنْ قَضَيْتُ لَهُ مِنْ حَقِّ أَخِيهِ شَيْئًا فَلَا يَأْخُذْهُ فَإِنَّمَا أَقْطَعُ لَهُ قِطْعَةً مِنْ النَّارِ يَأْتِي بِهَا يَوْمَ الْقِيَامَةِ
Tercemesi:
Bize Veki, ona Hişam b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona Zeynep bnt. Ümmü Seleme, ona da Ümmü Seleme'nin naklettiğine göre Rasulullah (sav) "Siz benim hakemliğime başvuruyorsunuz. Bense bir beşerim. Belki bazınız delilini getirmede diğerinden daha mahirdir. Bense sizin aranızda duyduğuma göre hüküm veririm. Her kimin lehine kardeşinin hakkından hüküm vermişsem onu almasın. Ben ancak ona kıyamet günü getirilecek olan ateşten bir parça vermiş olurum." buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Ümmü Seleme Zevcü'n-nebî 27153, 8/616
Senetler:
()
Konular:
Cehennem, Sevkeden İşler, Sözler, Davranışlar
Hz. Peygamber, hakimlik, hükmedişi
Referans, Şahitlik, haksızlığa neden olacak şahitlikler
Yargı, hakemlik, bir olayı çözmek için
Yargı, Hakimlik
Öneri Formu
Hadis Id, No:
150922, BS13984
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو عَلِىٍّ : الْحُسَيْنُ بْنُ مُحَمَّدٍ الرُّوذْبَارِىُّ أَخْبَرَنَا الْحُسَيْنُ بْنُ الْحَسَنِ بْنِ أَيُّوبَ الطُّوسِىُّ حَدَّثَنَا أَبُو خَالِدٍ : يَزِيدُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ حَمَّادٍ الْعُقَيْلِىُّ حَدَّثَنَا أَبُو عُمَرَ الضَّرِيرُ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ أَخْبَرَنَا عَبْدُ الْكَرِيمِ بْنُ أَبِى الْمُخَارِقِ وَهَارُونُ بْنُ رِئَابٍ الأَسَدِىُّ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُبَيْدِ بْنِ عُمَيْرٍ اللَّيْثِىِّ قَالَ حَمَّادٌ قَالَ أَحَدُهُمَا عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُ أَنَّ رَجُلاً قَالَ : يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّ عِنْدِى بِنْتَ عَمٍّ لِى جَمِيلَةً وَإِنَّهَا لاَ تَرُدُّ يَدَ لاَمِسٍ قَالَ :"طَلِّقْهَا". قَالَ : لاَ أَصْبِرُ عَنْهَا قَالَ : "فَأَمْسِكْهَا إِذًا". وَرَوَاهُ ابْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ هَارُونَ بْنِ رِئَابٍ مُرْسَلاً.
Tercemesi:
Bize Ebu Ali Hüseyin b. Muhammed er-Ruzbarî, ona Hüseyin b. Hasan b. Eyyüb et-Tûsî, ona Ebu Halid Yezid b. Muhammed b. Muhammed b. Hammad el-Ukaylî, ona Ebu Ömer ed-Darîr, ona Hammad b. Seleme, ona Abdülkerim b. Ebu Müharik ve Harun b. Riâb el-Esedî, ona Abdullah b. Ubeyd b. Umeyr el-Leysî, Hammad'ın dediğine göre bu iki raviden birinin İbn Abbas'tan (r. anhüma) rivayet ettiğine göre,
Bir adam Hz. Peygamber’e (sav) 'Ya Rasulallah! Nikahımda amcamın güzel bir kızı var. Ancak kendisine dokunan (uzanan) hiçbir eli geri çevirmiyor' dedi. Hz. Peygamber de, 'Boşa onu!' dedi. Bu sefer adam, 'Ondan ayrı kalmaya sabredemem.' dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav), 'Öyleyse onu (nikahında) tut' buyurdu.
Hadisi İbn Uyeyne, Harun b. Riâb'dan mürsel olarak aktarmıştır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Nikah 13984, 14/231
Senetler:
()
Konular:
Boşanma, boşanma gerekçesi olarak kötü huy
Boşanma, sebepleri
Evlilik, Zina eden kadınla veya zina ettiği kadınla
Hz. Peygamber, hakimlik, hükmedişi
Zina, nikahsız, gayr-i meşru ilişki,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
45078, HM003439
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ وَابْنُ بَكْرٍ قَالَا أَنْبَأَنَا ابْنُ جُرَيْجٍ قَالَ أَخْبَرَنِي عَمْرُو بْنُ دِينَارٍ أَنَّهُ سَمِعَ طَاوُسًا يُخْبِرُ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ عَنْ عُمَرَ
أَنَّهُ شَهِدَ قَضَاءَ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فِي ذَلِكَ فَجَاءَ حَمَلُ بْنُ مَالِكِ بْنِ النَّابِغَةِ فَقَالَ كُنْتُ بَيْنَ امْرَأَتَيْنِ فَضَرَبَتْ إِحْدَاهُمَا الْأُخْرَى بِمِسْطَحٍ فَقَتَلَتْهَا وَجَنِينَهَا فَقَضَى النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فِي جَنِينِهَا بِغُرَّةٍ عَبْدٍ وَأَنْ تُقْتَلَ
فَقُلْتُ لِعَمْرٍو أَخْبَرَنِي ابْنُ طَاوُسٍ عَنْ أَبِيهِ كَذَا وَكَذَا فَقَالَ لَقَدْ شَكَّكْتَنِي قَالَ ابْنُ بَكْرٍ كَانَ بَيْنِي وَبَيْنَ امْرَأَتَيَّ فَضَرَبَتْ إِحْدَاهُمَا الْأُخْرَى
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Abdullah b. Abbas b. Abdulmuttalib 3439, 1/908
Senetler:
1. Hamel b. Malik el-Hüzelî (Hamel b. Malik b. Nâbiğa)
2. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
3. Ebu Abdurrahman Tâvus b. Keysan el-Yemanî (Tâvus b. Keysan)
4. Ebu Muhammed Abdullah b. Tavus el-Yemanî (Abdullah b. Tâvus b. Keysan)
5. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)
6. Ebu Abdullah Muhammed b. Bekir el-Bursani (Muhammed b. Bekir b. Osman)
Konular:
Hz. Peygamber, hakimlik, hükmedişi
Yargı, adam öldürmek
Yargı, diyet, ceninin veya çocuğun diyeti
Yargı, Hz. Peygamber'in Hakimlik görevi
Yargı, Şahidlik Yapmak