381 Kayıt Bulundu.
Bize Muaviye b. Ömer, ona Zâide, ona Husayn, ona Salim, ona da Cabir b. Abdullah şöyle demiştir: Biz Rasulullah (sav) ile birlikte (cuma) namazı kılacağımız sırada yiyecek yüklü bir kervan geldi. İnsanlar da ona doğru yönelip gittiler ve Rasulullah'ın (sav) beraberinde sadece on iki kişi kaldı. Bunun üzerine "Onlar bir ticâret veya bir eğlence görünce hemen oraya akın edip, seni hutbede ayakta bırakıverdiler" (Cumâ, 11) ayeti indi.
Bize İshak b. İbrahim, ona Süfyân, ona Zührî, ona Sâlim, ona babası (Abdullah b. Ömer) Hz. peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Her kim bir hurmalığı, aşılandıktan sonra satın alırsa, eğer satın alan şart koşmamışsa, o hurmalığın meyvesi satana ait olur. Her kim, malı olan bir köle satın alırsa, eğer satın alan şart koşmamışsa, o kölenin malı satana aittir."
Bize Muhammed b. Abdullah b. Müsennâ, ona Humeyd et-Tavîl, ona da Enes b. Malik şöyle demiştir: "Enes’in halası Rubeyy bt. Nadr, bir kız çocuğunun ön dişini kırdı. Kızın yakınlarına diyet vermeyi teklif ettiler, ama yakınları kabul etmedi. Bu sefer affetmesini istediler, onu da reddettiler. Bunun üzerine Nebi’nin (sav) yanına gittiler, Allah Rasulü (sav) kısas yapılmasını emir buyurdu. Rubeyy'in kardeşi ve Enes b. Malik'İn amcası Enes b. Nadr geldi ve 'ey Allah’ın Rasulü, Rubeyy’in ön dişi mi kırılacak? Seni hak ile gönderene yemin olsun ki, o diş kırılmayacak' dedi. Bu sefer Nebi (sav): 'Ey Enes! Allah’ın farzı kısas yapılmasıdır' buyurdu. Derken, o küçük kızın yakınları razı oldular ve af ettiler. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:" "Allah’ın kulları arasında öyleleri vardır ki, Allah adına yemin edecek olsa Allah da onların yeminini boşa çıkarmaz."