Giriş

Bize Süveyd, ona Abdullah b. Mübarek, ona Yunus b. Ebu İshak, ona Mücahid, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Cebrâil bana geldi ve 'dün gece sana geldim ve senin bulunduğun eve girmeme evin kapısındaki (perdede bulunan) insan tasvirleri, üzerinde tasvirler bulunan bir örtü ve bir köpek engel oldu. Kapıda bulunan tasvirler için emret de koparılsın; böylece ağaç tasviri gibi olur. Örtüdekiler için emret, kesilip yaslanılan iki yastık yüzü yapılsın. Köpek için de emret, evden çıkarılsın' dedi." Rasulullah (sav), (denileni) yaptı. Bu köpek, Hasan ve Hüseyin'in oynadığı, evdeki eşyaların altında bulunan yavru bir köpekti. Emretti ve çıkarıldı. [Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen sahih bir hadistir. Bu konuda Aişe ve Ebu Talha'dan da hadis rivayet edilmiştir.]


    Öneri Formu
16132 T002806 Tirmizi, Edeb, 44

Bize Abdurrezzâk, ona Ma'mer, ona Eyyûb, ona Ebu Kilâbe, ona da İbn Abbâs’tan rivayet edildiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Aziz ve Celil Rabbim, bu gece bana, (Râvi der ki:) zannediyorum ki rüyada, en güzel surette geldi, ve 'Ey Muhammed, mele-i a'lâ (yüce melek topluluğu) hangi konuda tartışıyor, bilir misin?' buyurdu. Ben 'Hayır, bilmiyorum' dedim. Rabbim elini iki omzumun arasına koydu, serinliğini göğsümde (yahut boğazımda) hissettim. Bunun üzerine göklerde ve yerde olan her şeyi bildim. Sonra bana 'Ey Muhammed, mele-i a'lâ hangi konuda tartışıyor, bilir misin?' buyurdu. Ben 'Evet, kefaretler ve dereceler hakkında' dedim. 'Kefâretler ve dereceler nedir?' buyurdu. 'Kefaretler: Mescitlerde oturup (namazı) beklemek, cemaate yürüyerek gitmek, Zorluklara (soğuğa) rağmen abdesti tam almaktır. Kim bunları yaparsa, hayır üzere yaşar, hayır üzere ölür ve annesinin kendisini doğurduğu gün gibi günahlarından arınır. (Rabbim bana) 'Ey Muhammed, namaz kıldığında şöyle dua et' buyurdu: Allah’ım! Senden hayırları yapmayı, kötülükleri terk etmeyi, miskinleri sevmeyi dilerim. Eğer kullarına bir fitne dilersen, beni fitneye düşürmeden yanına almanı isterim. Dereceler ise: Yemek yedirmek, Selamı yaymak, İnsanlar uykuda iken gece namazı kılmaktır."


    Öneri Formu
46042 HM003484 İbn Hanbel, I, 368

(Resûlüm!) Bunlar, bizim sana vahiy yoluyla bildirmekte olduğumuz gayb haberlerindendir. İçlerinden hangisi Meryem'i himayesine alacak diye kur'a çekmek üzere kalemlerini atarlarken sen onların yanında değildin; onlar (bu yüzden) çekişirken de yanlarında değildin.


    Öneri Formu
53130 KK3/44 Âl-i İmrân, 3, 44

Bize Seleme b. Şebîb ve Abd b. Humeyd, onlara Abdürrezzak, ona Ma'mer, ona Eyyûb, ona Ebu Kılâbe, ona da İbn Abbâs'ın (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Rabbim, bana bu gece [İbn Abbâs der ki: sanırım] uyku aleminde, en güzel surette geldi ve 'Ey Muhammed! Mele-i alâda (melekler aleminde) ne tartışılır bilir misin?' buyurdu. Ben 'Bilmiyorum' dedim. Bunun üzerine elini iki omuzum arasına koydu, onların soğukluğunu göğsümde hissetim. Sonra göklerde ve yerde ne varsa hepsini bildim. Sonra 'Ey Muhammed! Mele-i alâda (melekler âleminde) ne tartışılır biliyor musun?' diye sordu. Ben 'Evet' dedim. (Rabbim) 'Kefaretler hakkında tartışıyorlar. Kefaretler şunlardır: Namazdan sonra mescitlerde (bir sonraki namazı) beklemek, yürüyerek (camiye) cemaate gitmek ve zorlukta abdesti dosdoğru almaktır. Herkim bunları yaparsa, hayırla yaşar hayırla ölür ve anasından doğduğu günkü gibi günahsız olur' buyurdu, sonra da 'Ey Muhammed! Namazını kıldığın zaman şöyle de' buyurdu: Allah’ım senden iyilikleri yapmayı, kötülükleri terk etmeyi, yoksulları sevmeyi istiyorum. Eğer kullarına bir sıkıntı verip denemek istersen beni bu fitneye uğratmadan yanına al. Dereceler ise selamı yaymak, yemek yedirmek ve geceleyin insanlar uyurken namaz kılmaktır." [Ebu İsa (et-Tirmizî) şöyle der ki: Bu hadiste Ebu Kılâbe ile İbn Abbas arasında bir kişiyi daha zikretmişlerdir. Yine bu hadisi, Katâde, ona Ebu Kılâbe, ona Hâlid b. Leclâc, ona da İbn Abbâs rivayet etmiştir.]


    Öneri Formu
19199 T003233 Tirmizi,Tefsîru'l-Kur'ân, 38

Bana Ahmed b. Muhammed el-Mekkî, ona İbrahim b. Sa'd, ona Zührî, ona Salim, ona da babası (Abdullah b. Ömer) şöyle demiştir: Hayır, vallahi Peygamber (sav), İsa (as) için "kırmızı (çehreli)" demedi, ancak şöyle buyurdu: "Ben uykuda iken, Kâbe'yi tavaf ediyordum. O sırada iki kişi arasında, kollarını onların omuzlarına atmış bir şekilde yürüyen, esmer, uzun ve düz saçlı ve sanki saçlarından su damlayan bir kişi gördüm, 'bu kimdir?' diye sordum, 'Meryem oğlu' dediler. Ona yönelmek üzere yürüdüğüm sırada bir de kırmızı yüzlü, uzun boylu, kıvırcık saçlı, sağ gözü sakat, sanki salkımında­ki emsalinden dışarı çıkmış iri bir üzüm tanesi gibi pörtlek birini gördüm. 'Bu kimdir?' diye sordum, 'bu, Deccal' dediler. İnsanlar içinde ona en çok benzeyen İbn Katan'dır." Zuhrî der ki: İbn Katan, Huzâa kabilesinden, Cahiliye devrinde helâk olmuş bir adamdır.


    Öneri Formu
33169 B003441 Buhari, Ehadisü'l-Enbiya, 48


Açıklama: İsnad Muhammed b. İshâk dolayısıyla hasendir. Burada tahdîs lafzını getirerek oluşacak olan tedlis şüphesini izâle etmiştir.

    Öneri Formu
65402 HM016592 İbn Hanbel, IV, 43


    Öneri Formu
42035 HM004743 İbn Hanbel, II, 23


    Öneri Formu
49166 HM006033 İbn Hanbel, II, 122