231 Kayıt Bulundu.
Bize Yahya b. Yahya, Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ebu Küreyb, onlara Ebu Muaviye, ona A'meş, ona Müslim, ona Abdurrahman b. Hilal, ona da Cerir şöyle demiştir: "Hz. Peygamber hutbe verdi ve sadakaya teşvik etti." Ravi, bir önceki hadisin manasına benzer bir hadis nakletti.
Açıklama: Hadisin bütünü için M006800 numaralı hadise bakınız.
Bize Müsedded ve İbn Ebu Halef, onlara Süfyan, ona ez-Zührî, ona el-A'rec, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Birinizin evinin duvarı üstüne, komşusu kalas koymak için izin isterse ona engel olmasın!" Bunu duyan insanlar başlarını eğdiler. O zaman Ebu Hureyre, görüyorum ki hoşunuza gitmedi! O zaman (bunun sorumluluğunu) sizin omuzlarınıza koyuyorum dedi. [Ebû Davud şöyle demiştir: Bu, İbn Ebu Halef'in hadisidir ve eksiksiz bir rivayettir.]
Açıklama: Burada komşuların birbirlerine kolaylık göstermeleri, mübalağalı bir ifade ile anlatılmaktadır.
Bize Yahya b. Yahya et-Temîmî, Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Muhammed b. el-Alâi el-Hemedânî -lafız Yahya'ya aittir-, onlara Ebu Muaviye, ona A'meş, ona Ebû Salih, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Her kim dünyada bir müminin sıkıntısını giderirse Allah da onun kıyamet günü sıkıntılarından birini giderir. Her kim zor durumda kalmış bir kimseye kolaylık sağlarsa, Allah da ona dünya ve ahirette kolaylık sağlar. Her kim bir Müslümanın hatasını örterse, Allah da dünya ve ahirette onun hatasını örter. Kul kardeşinin yardımına koştuğu sürece, Allah da ona yardım eder. Her kim ilim öğrenmek için bir yola girerse, Allah ona cennetin yolunu kolaylaştırır. Bir topluluk Allah'ın evlerinden birinde toplanıp Kur'ân okur ve aralarında onu müzakere ederlerse onların üzerine sekînet (iç huzuru ve gönül rahatlığı) iner ve onları rahmet kaplar. Melekler onları kuşatır ve Allah onları nezdindekilere anar. Bir kimseyi ameli yavaşlatırsa, soyu onu hızlandıramaz."
Bize Ezher b. Cemil, ona Halid b. Haris, ona Şube, ona Avn b. Ebu Cuheyfe, ona da Münzir b. Cerir, Babası (Cerir b. Abdullah) şöyle demiştir: "Sabahın erken saatlerinde Rasulullah'la (sav) birlikte oturuyorduk. Mudar kabilesinden bir gurup insan üzerlerinde (doğru dürüst bir) elbiseleri olmaksızın ve ayakları çıplak bir vaziyette kılıçlarını kuşanmış olarak geldiler. Rasulullah (sav) bunların bu ihtiyaçlı hallerini görünce yüzünün rengi değişti. İçeri girdi sonra çıktı Bilal’e ezan okumasını emretti, kamet getirilip namaz kılındı sonra bir konuşma yaptı ve 'Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan ve ondan da eşini yaratan ve ikisinden birçok erkekler ve kadınlar üretip yayan Rabbinizden sakının. Adını kullanarak birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah'tan ve akrabalık haklarına riayetsizlikten de sakının. Şüphesiz Allah sizin üzerinizde gözetleyicidir.' [Nisâ, 4/1] ve 'Allah’ın azabından korunmaya çalışın herkes yarın için ne hazırladığına bir baksın' [Haşr, 59/18] ayetlerini okudu. İnsanlar dinarlarından, dirhemlerinden, elbiselerinden, buğday ve hurmasından bir hurma kadar bile olsa sadaka verdiler. Ensar’dan bir kimse zorlukla taşıdığı bir sepet hurmayla geldi; diğer insanlar da bunu takip ederek bir şeyler getirdiler. Getirilen yiyecek ve giyeceklerin iki yığın olduğunu gördüm. Rasulullah'ın (sav) yüzü güldü ve sevinçten altın gibi parlıyordu. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:" "Kim İslâm’da iyi bir yol çığır açarsa, o kişiye hem bu yaptığının sevabı hem de bu yolda sevap işleyenlerin sevabı verilir diğerlerinin sevabından da hiçbir şey eksiltilmez. Her kim de İslâm da kötü örnek olacak bir çığır açarsa, hem bunun günahı hem de o yol üzere amel edenlerin günahı o kimseye yazılır ve diğerlerinin günahından da hiçbir şey eksilmez."
Bize Müsedded, ona Bişr b.-Mufaddal, ona Abdurrahman b. İshak, ona Said el-Makburî', ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'den (sav) bu konuda şu sözü de nakletmiştir: "(Yolun haklarından biri de) yol göstermektir."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Osman b. Ebu Şeybe –hadisin metni bu senedle mana ile rivayet edildi- o ikisine Ebu Muaviye (Muhammed b. Hâzim), ona Osman ve Cerir er-Râzî; (T) Bize Vasıl b. Abdula'la, ona Esbat, ona el-A'meş, ona Ebû Salih, ona da Ebu Hureyre (ra) Rasulullah'ın şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Her kim bir müslümanı dünya sıkıntılarının birinden nefes aldırırsa –kurtarırsa- Allah da onu kıyamet gününde bir sıkıntıdan kurtarır. Kim darda kalan bir kimseye kolaylık gösterirse Allah da ona dünya ve ahirette kolaylık ihsan eder. Kim bir müslümanın ayıbını örterse Allah da dünya ve ahirette onun ayıbını örter. Kul din kardeşinin yardımında oldukça Allah da o kulun yardımındadır." [Ebû Davud dedi ki: (Bu hadisin ravilerinden olan) Osman (metinde geçen); "kim de darda kalan bir kimseye kolaylık gösterirse" cümlesini Ebu Muaviye'den olan rivayetinde zikretmedi.]