Giriş

Bize Abdurrezzâk, ona İbn Uyeyne, ona onlardan (Mecusilerden) Ebu Said isminde bir şeyh, ona olayı gören bir adam, muhtemelen Nasr b. Asım şöyle nakletmiştir: "Müstevrid b. Alkame veya Ferve b. Nevfel el-Eşcaî bir meclisteydi. Orada bir adam 'Mecusilerden cizye alınmaz' dedi. Bunun üzerine Müstevrid 'Sen bunu mu söylüyorsun, ama Rasulullah (sav) Mecusilerden (Bahreyn tarafındaki) Hecer Mecusilerinden cizye almıştı. Allah’a yemin ederim ki, gizlediğin şey açıkladığından daha kötüdür' dedi. Sonra onu alıp Ali b. Ebu Tâlib’in yanına getirdi. Hz. Ali (o sırada) bir kasrda, çadır içinde oturuyordu. Ona 'Ey Müminlerin Emiri! Bu adam, Mecusilerden cizye alınmadığını iddia ediyor. Halbuki ben Rasulullah'ın (sav) Hecer Mecusilerinden cizye aldığını biliyorum' dedi. Hz. Ali 'Oturun, Vallahi, bugün, bu konuda benden daha bilgili kimse yoktur. Şüphesiz Mecusiler de aslında Kitap Ehli idiler. Kitabı bilir, ilmi okurlardı. Fakat onların bir hükümdarı vardı. Şarap içip sarhoş oldu sonra kız kardeşine cinsel ilişkide bulundu. Bunu bazı Müslümanlar bunu gördü. Sabah olunca kız kardeşi ona 'Sen benimle şöyle şöyle yaptın ve bunu birtakım insanlar gördü, senin (yaptığını) gizlemeyeceklerdir' dedi. Bunun üzerine o hükümdar tamahkar, dünyaya meyilli insanları çağırdı, onlara mallar verdi, sonra 'Şunu bilin ki, Âdem (as) oğullarını kızlarıyla evlendirmiştir' dedi. O adamı görenler gelip 'Yazıklar olsun o alçağa! Senin sırtında Allah’ın cezasını gerektiren bir suç var' dediler. Bunun üzerine hükümdarın yanında olan adamlar o şahitleri öldürdü. Sonra bir kadın geldi ve 'Ben de seni gördüm' dedi. Hükümdar ona 'Yazıklar olsun! Falan kabileden bir fahişesin!' dedi. Kadın da 'Evet, vallahi ben (eskiden) fahişelik yapardım; ama tövbe ettim' dedi. Bunun üzerine onu da öldürdü. Sonra onların gönüllerindeki iman silindi, ellerindeki kitaplar kayboldu ve ellerinde hiçbir sağlam bilgi kalmadı."


    Öneri Formu
86814 MA019262 Musannef-i Abdurrezzak, X, 327

(Bize) Abdurrezzâk, ona İbn Uyeyne, ona onlardan (Mecusilerden) Ebu Said isminde bir şeyh, ona olayı gören bir adam, muhtemelen Nasr b. Asım şöyle nakletmiştir: "Müstevrid b. Alkame veya Ferve b. Nevfel el-Eşcaî bir meclisteydi. Orada bir adam 'Mecusilerden cizye alınmaz' dedi. Bunun üzerine Müstevrid 'Sen bunu mu söylüyorsun, ama Rasulullah (sav) Mecusilerden (Bahreyn tarafındaki) Hecer Mecusilerinden cizye almıştı. Allah’a yemin ederim ki, gizlediğin şey açıkladığından daha kötüdür' dedi. Sonra onu alıp Ali b. Ebu Tâlib’in yanına getirdi. Hz. Ali (o sırada) bir kasrda, çadır içinde oturuyordu. Ona 'Ey Müminlerin Emiri! Bu adam, Mecusilerden cizye alınmadığını iddia ediyor. Halbuki ben Rasulullah'ın (sav) Hecer Mecusilerinden cizye aldığını biliyorum' dedi. Hz. Ali 'Oturun, Vallahi, bugün, bu konuda benden daha bilgili kimse yoktur. Şüphesiz Mecusiler de aslında Kitap Ehli idiler. Kitabı bilir, ilmi okurlardı. Fakat onların bir hükümdarı vardı. Şarap içip sarhoş oldu sonra kız kardeşine cinsel ilişkide bulundu. Bunu bazı Müslümanlar bunu gördü. Sabah olunca kız kardeşi ona 'Sen benimle şöyle şöyle yaptın ve bunu birtakım insanlar gördü, senin (yaptığını) gizlemeyeceklerdir' dedi. Bunun üzerine o hükümdar tamahkar, dünyaya meyilli insanları çağırdı, onlara mallar verdi, sonra 'Şunu bilin ki, Âdem (as) oğullarını kızlarıyla evlendirmiştir' dedi. O adamı görenler gelip 'Yazıklar olsun o alçağa! Senin sırtında Allah’ın cezasını gerektiren bir suç var' dediler. Bunun üzerine hükümdarın yanında olan adamlar o şahitleri öldürdü. Sonra bir kadın geldi ve 'Ben de seni gördüm' dedi. Hükümdar ona 'Yazıklar olsun! Falan kabileden bir fahişesin!' dedi. Kadın da 'Evet, vallahi ben (eskiden) fahişelik yapardım; ama tövbe ettim' dedi. Bunun üzerine onu da öldürdü. Sonra onların gönüllerindeki iman silindi, ellerindeki kitaplar kayboldu ve ellerinde hiçbir sağlam bilgi kalmadı."


    Öneri Formu
78188 MA010029 Musannef- i Abdurrezzak, VI, 70