Öneri Formu
Hadis Id, No:
27214, İM002547
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ رُمْحٍ الْمِصْرِىُّ أَنْبَأَنَا اللَّيْثُ بْنُ سَعْدٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عُرْوَةَ عَنْ عَائِشَةَ أَنَّ قُرَيْشًا أَهَمَّهُمْ شَأْنُ الْمَرْأَةِ الْمَخْزُومِيَّةِ الَّتِى سَرَقَتْ فَقَالُوا مَنْ يُكَلِّمُ فِيهَا رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالُوا وَمَنْ يَجْتَرِئُ عَلَيْهِ إِلاَّ أُسَامَةُ بْنُ زَيْدٍ حِبُّ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَكَلَّمَهُ أُسَامَةُ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « أَتَشْفَعُ فِى حَدٍّ مِنْ حُدُودِ اللَّهِ » . ثُمَّ قَامَ فَاخْتَطَبَ فَقَالَ « يَا أَيُّهَا النَّاسُ إِنَّمَا هَلَكَ الَّذِينَ مِنْ قَبْلِكُمْ أَنَّهُمْ كَانُوا إِذَا سَرَقَ فِيهِمُ الشَّرِيفُ تَرَكُوهُ وَإِذَا سَرَقَ فِيهِمُ الضَّعِيفُ أَقَامُوا عَلَيْهِ الْحَدَّ وَأَيْمُ اللَّهِ لَوْ أَنَّ فَاطِمَةَ بِنْتَ مُحَمَّدٍ سَرَقَتْ لَقَطَعْتُ يَدَهَا » . قَالَ مُحَمَّدُ بْنُ رُمْحٍ سَمِعْتُ اللَّيْثَ بْنَ سَعْدٍ يَقُولُ قَدْ أَعَاذَهَا اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ أَنْ تَسْرِقَ وَكُلُّ مُسْلِمٍ يَنْبَغِى لَهُ أَنْ يَقُولَ هَذَا .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Rumh el-Mısrî, ona el-Leys b. Sa'd, ona İbn ihab, ona Urve, ona da Âişe (r.anha) şöyle demiştir: Benî Mahzûm kabilesinden hırsızlık eden (Fâtıma isimli) kadının durumu Kureyş (kabilesin)i cidden üzdü, ızdıraba soktu. Bunun üzerine bunlar: Bu kadın (ın el kesme cezasının affı veya fidyeye çevrilmesi konusu) hakkında kim Rasulullah (sav) ile konuşabilir, diyorlardı. (Kendi aralarında böylece görüştükten sonra) dediler ki: Rasulullah'ın (sav) mahbûbu (sevdiği) Üsâme b. Zeyd'den (b. el-Hârise) başka kim bunu arz etmeye cesaret edebilir? (Sonra Kureyş, konuyu Üsâme ile görüşüp aracı olmasını istediler.) Üsâme de (kadının affı veya cezasının paraya çevrilmesi için) Resûl-i Ekrem (sav) ile konuştu. Bunun üzerine Rasulullah (sav) (Üsâme'ye):
"Sen Allah'ın (koyduğu) had (cezâ) lardan birisi (nin terkedilmesi) hakkında mı aracı oluyorsun?" diyerek onu kınadı. Sonra kalktı ve (halka) yüksek sesle hitabede bulunarak:
"Ey insanlar! Sizden öncekiler -İsrail oğulları- şöyle davrandıkları için helak oldular: Bunlar kuvvetli adam aralarında hırsızlık ettiği zaman onu bırakırlardı da zayıf adam aralarında hırsızlık ettiği zaman onun aleyhinde had (ceza) uygularlardı. (Yâni elini keserlerdi.) Allah'a and olsun ki eğer Muhemmed'in kızı Fâtıma çalmış olsaydı şüphesiz ben o (kızım Fâtıma) nın elini keserdim," buyurdu. (Müellifin şeyhi) Muhammed b. Rumh dedi ki: Ben el-Leys b. Sa'd'dan; Allah (ac) Resûl-i Ekrem'in (sav) kızı Fâtıma'yı hırsızlık etmekten şüphesiz korumuştur, sözünü söylerken işittim. Her müslüman da bunu söylemelidir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Hudûd 6, /411
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
5. Ebu Abdullah Muhammed b. Rumh et-Tücibî (Muhammed b. Rumh b. Muhacir b. Muharrar)
Konular:
Hırsızlık, cezası
Hz. Peygamber, hadleri tatbiki
İltimas, Torpil, adam kayırmak
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ نُمَيْرٍ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ إِسْحَاقَ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ طَلْحَةَ بْنِ رُكَانَةَ عَنْ أُمِّهِ عَائِشَةَ بِنْتِ مَسْعُودِ بْنِ الأَسْوَدِ عَنْ أَبِيهَا قَالَ لَمَّا سَرَقَتِ الْمَرْأَةُ تِلْكَ الْقَطِيفَةَ مِنْ بَيْتِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَعْظَمْنَا ذَلِكَ وَكَانَتِ امْرَأَةً مِنْ قُرَيْشٍ فَجِئْنَا إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم نُكَلِّمُهُ وَقُلْنَا نَحْنُ نَفْدِيهَا بِأَرْبَعِينَ أُوقِيَّةً . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « تُطَهَّرَ خَيْرٌ لَهَا » . فَلَمَّا سَمِعْنَا لِينَ قَوْلِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَتَيْنَا أُسَامَةَ فَقُلْنَا كَلِّمْ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم . فَلَمَّا رَأَى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ذَلِكَ قَامَ خَطِيبًا فَقَالَ « مَا إِكْثَارُكُمْ عَلَىَّ فِى حَدٍّ مِنْ حُدُودِ اللَّهِ عَزَّ وَجَلَّ وَقَعَ عَلَى أَمَةٍ مِنْ إِمَاءِ اللَّهِ وَالَّذِى نَفْسُ مُحَمَّدٍ بِيَدِهِ لَوْ كَانَتْ فَاطِمَةُ ابْنَةُ رَسُولِ اللَّهِ نَزَلَتْ بِالَّذِى نَزَلَتْ بِهِ لَقَطَعَ مُحَمَّدٌ يَدَهَا » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
27215, İM002548
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ نُمَيْرٍ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ إِسْحَاقَ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ طَلْحَةَ بْنِ رُكَانَةَ عَنْ أُمِّهِ عَائِشَةَ بِنْتِ مَسْعُودِ بْنِ الأَسْوَدِ عَنْ أَبِيهَا قَالَ لَمَّا سَرَقَتِ الْمَرْأَةُ تِلْكَ الْقَطِيفَةَ مِنْ بَيْتِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَعْظَمْنَا ذَلِكَ وَكَانَتِ امْرَأَةً مِنْ قُرَيْشٍ فَجِئْنَا إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم نُكَلِّمُهُ وَقُلْنَا نَحْنُ نَفْدِيهَا بِأَرْبَعِينَ أُوقِيَّةً . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « تُطَهَّرَ خَيْرٌ لَهَا » . فَلَمَّا سَمِعْنَا لِينَ قَوْلِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَتَيْنَا أُسَامَةَ فَقُلْنَا كَلِّمْ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم . فَلَمَّا رَأَى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ذَلِكَ قَامَ خَطِيبًا فَقَالَ « مَا إِكْثَارُكُمْ عَلَىَّ فِى حَدٍّ مِنْ حُدُودِ اللَّهِ عَزَّ وَجَلَّ وَقَعَ عَلَى أَمَةٍ مِنْ إِمَاءِ اللَّهِ وَالَّذِى نَفْسُ مُحَمَّدٍ بِيَدِهِ لَوْ كَانَتْ فَاطِمَةُ ابْنَةُ رَسُولِ اللَّهِ نَزَلَتْ بِالَّذِى نَزَلَتْ بِهِ لَقَطَعَ مُحَمَّدٌ يَدَهَا » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona Abdullah b. Nümeyr, ona Muhammed b. İshak, ona Muhammed b. Talha b. Rükane, ona Ümmü Aişe bt. Mes'ud b. el-Esved şöyle demiştir: (Fâtıma isimli) kadın Rasulullah'ın (sav) evinden o kadifeyi çaldığı zaman biz bunu büyük (bir olay olarak) gördük. Bu, Kureyş (kabilesin) den bir kadın idi. (Kureyş kabilesine bir leke olmasın düşüncesiyle) biz Peygamber'in (sav) yanma gidip O'nunla konuştuk ve: Bu kadını kurtarmak için biz kırk okka (altın veya gümüş) fidye veririz, dedik. Rasulullah (sav):
"(Cezasını çekmekle) temizlenmesi onun için daha hayırlıdır," buyurdu. Sonra biz Rasulullah'ın (sav) sözünün yumuşaklığını işitince (cesaretlendik ve) Üsâme'nin yanına gidip (ona): Rasulullah (sav) ile sen konuş (aracı ol) dedik. Resûlullah (sav) bunu görünce bir hitabede bulunmak üzere ayağa kalktı ve (bize):
"Allah'ın cariyelerinden bir câriye üzerine vâcib olan Allah'ın (ac) (koyduğu) cezalardan birisi (nin terk edilmesi) hakkındaki bu ısrarınız nedir? Muhammed'in nefsi (canı, kudret) elinde olan (Allah) a yemin ederim ki o kadının tenezzül ettiği şey (hırsızlığa) Rasulullah'ın (sav) kızı Fâtıma tenezzül etmiş olsaydı şüphesiz Muhammed (sav) onun elini keserdi," buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Hudûd 6, /411
Senetler:
1. Mesud b. Süveyd b. Harise (Mesud b. Süveyd)
2. Aişe bt. Mesud el-Kuraşiyye (Aişe bt. Mesud b. Esved b. Hârise)
3. Muhammed b. Talha el-Muttalibi (Muhammed b. Talha b. Yezid b. Rükane)
4. İbn İshak el-Kuraşî (Muhammed b. İshak b. Yesar b. Hıyar)
5. Ebu Hişam Abdullah b. Nümeyr el-Hemdânî (Abdullah b. Nümeyr b. Abdullah b. Ebu Hayye)
6. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Hırsızlık, cezası
Hz. Peygamber, hadleri tatbiki
İltimas, Torpil, adam kayırmak
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا عَلِىُّ بَنُ مُسْهِرٍ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَالَ قَطَعَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فِى مِجَنٍّ قِيمَتُهُ ثَلاَثَةُ دَرَاهِمَ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
27345, İM002584
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا عَلِىُّ بَنُ مُسْهِرٍ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَالَ قَطَعَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فِى مِجَنٍّ قِيمَتُهُ ثَلاَثَةُ دَرَاهِمَ .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona Ali b. Müshir, ona Ubeydullah, ona Nafi', ona da (Abdullah) b. Ömer şöyle demiştir: Peygamber (sav) üç dirhem değerindeki bir kalkan (ın çalınması olayın) da hırsızın elini kestirdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Hudûd 22, /417
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ubeydullah b. Ömer el-Adevî (Ubeydullah b. Ömer b. Hafs b. Asım b. Ömer b. Hattab)
4. Ebu Hasan Ali b. Müshir el-Kuraşî (Ali b. Müshir b. Ali b. Umeyr)
5. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Hırsızlık
Hırsızlık, cezası
Hırsızlık, el kesme nisabı
حَدَّثَنَا أَبُو مَرْوَانَ الْعُثْمَانِىُّ حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ سَعْدٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ أَنَّ عَمْرَةَ أَخْبَرَتْهُ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لاَ تُقْطَعُ الْيَدُ إِلاَّ فِى رُبُعِ دِينَارٍ فَصَاعِدًا » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
27346, İM002585
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو مَرْوَانَ الْعُثْمَانِىُّ حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ سَعْدٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ أَنَّ عَمْرَةَ أَخْبَرَتْهُ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لاَ تُقْطَعُ الْيَدُ إِلاَّ فِى رُبُعِ دِينَارٍ فَصَاعِدًا » .
Tercemesi:
Bize Ebu Mervan el-Osmanî, ona İbrahim b. Sa'd, ona İbn Şihab, ona Amre, ona da Âişe'den (r.anha) rivayet edildiğine göre; Rasulullah (sav) şöyle buyurdu, demiştir:
"Hırsızın eli ancak dinarın dörtte biri ve daha fazla (değerdeki malı çalması olayın) da kesilir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Hudûd 22, /417
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Amre bt. Abdurrahman el-Ensâriyye (Amre bt. Abdurrahman b. Sa'd b. Zürâre)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu İshak İbrahim b. Sa'd ez-Zührî (İbrahim b. Sa'd b. İbrahim b. Abdurrahman b. Avf)
5. Ebu Mervan Muhammed b. Osman el-Kuraşî (Muhammed b. Osman b. Halid b. Ömer b. Abdullah b. el-Velîd b. Osman b. Affân)
Konular:
Hırsızlık
Hırsızlık, cezası
Hırsızlık, el kesme nisabı
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا أَبُو هِشَامٍ الْمَخْزُومِىُّ حَدَّثَنَا وُهَيْبٌ حَدَّثَنَا أَبُو وَاقِدٍ عَنْ عَامِرِ بْنِ سَعْدٍ عَنْ أَبِيهِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « تُقْطَعُ يَدُ السَّارِقِ فِى ثَمَنِ الْمِجَنِّ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
27365, İM002586
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا أَبُو هِشَامٍ الْمَخْزُومِىُّ حَدَّثَنَا وُهَيْبٌ حَدَّثَنَا أَبُو وَاقِدٍ عَنْ عَامِرِ بْنِ سَعْدٍ عَنْ أَبِيهِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « تُقْطَعُ يَدُ السَّارِقِ فِى ثَمَنِ الْمِجَنِّ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşar, ona Ebu Hişam el-Mahzumi, ona Vüheyb, ona Ebu Vakıt, ona Âmir b. Sa'd, ona da Âmir b. Sa'd'ın babası (Sa'd b. Ebu Vakkas'tan rivayet edildiğine göre: Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"(Üç dirhemlik) kalkan değerinin çalınması olayında hırsızın eli kesilir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Hudûd 22, /417
Senetler:
1. Ebu İshak Sa'd b. Ebu Vakkâs ez-Zührî (Malik b. Vüheyb b. Abdümenaf b. Zühre b. Kilab b. Mürre)
2. İbn Ebu Vakkas Amir b. Sa'd el-Kuraşî (Amir b. Sa'd b. Malik b. Vüheyb)
3. Ebu Vâkid Salih b. Muhammed el-Leysi (Salih b. Muhammed b. Zaide)
4. Ebu Bekir Vüheyb b. Hâlid el-Bâhilî (Vüheyb b. Hâlid b. Aclân)
5. Ebu Hişam Muğira b. Seleme el-Mahzumi (Muğira b. Seleme)
6. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
Hırsızlık
Hırsızlık, cezası
Hırsızlık, el kesme nisabı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
27368, İM002587
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَأَبُو بِشْرٍ بَكْرُ بْنُ خَلَفٍ وَمُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ وَأَبُو سَلَمَةَ الْجُوبَارِىُّ يَحْيَى بْنُ خَلَفٍ قَالُوا حَدَّثَنَا عُمَرُ بْنُ عَلِىِّ بْنِ عَطَاءِ بْنِ مُقَدَّمٍ عَنْ حَجَّاجٍ عَنْ مَكْحُولٍ عَنِ ابْنِ مُحَيْرِيزٍ قَالَ سَأَلْتُ فَضَالَةَ بْنَ عُبَيْدٍ عَنْ تَعْلِيقِ الْيَدِ فِى الْعُنُقِ فَقَالَ السُّنَّةُ قَطَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَدَ رَجُلٍ ثُمَّ عَلَّقَهَا فِى عُنُقِهِ .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe ve Ebu Bişr Bekr b. Halef ve Muhammed b. Beşşar ve Ebu Seleme el-Cubarî Yahya b. Halef, onlara Amr b. Ali b. Ata b. Mikdam, ona Haccac, ona Mekhul, ona da (Abdurrahman) b. Muhayrîz şöyle demiştir: Hırsızın elini (kestirdikten sonra) boynuna takmanın hükmünü Fadâla b. Ubeyd'e (el-Ensârî) sordum. Fadâla: Sünnettir, Rasulullah (sav) (hırsızlık eden) bir adamın elini kestirdi sonra adamın boynuna taktırdı, diye cevap verdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Hudûd 23, /417
Senetler:
1. Abdullah b. Muhayriz el-Cumehi (Abdullah b. Muhayriz b. Cünade b. Vehb)
2. Mekhul b. Ebu Müslim eş-Şâmî (Mekhul b. Ebu Müslim Şehrab b. Şazel eş-Şamî)
3. Ebu Ertat Haccac b. Ertat en-Nehai (Haccac b. Ertat b. Sevr b. Hübeyre b. Şerahil)
4. Ebu Hafs Ömer b. Ali el-Mukaddemî (Ömer b. Ali b. Ata)
5. Ebu Bişr Bekir b. Halef el-Basri (Bekir b. Halef)
Konular:
Hadler, hadler keffarettir
Hırsızlık, cezası
Öneri Formu
Hadis Id, No:
27377, İM002590
Hadis:
حَدَّثَنَا جُبَارَةُ بْنُ الْمُغَلِّسِ حَدَّثَنَا حَجَّاجُ بْنُ تَمِيمٍ عَنْ مَيْمُونِ بْنِ مِهْرَانَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ أَنَّ عَبْدًا مِنْ رَقِيقِ الْخُمُسِ سَرَقَ مِنَ الْخُمُسِ فَرُفِعَ ذَلِكَ إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَلَمْ يَقْطَعْهُ وَقَالَ « مَالُ اللَّهِ عَزَّ وَجَلَّ سَرَقَ بَعْضُهُ بَعْضًا » .
Tercemesi:
Bize Cübare b. el-Muğallis, ona Haccac b. Temim, ona Meymun b. Mihran, ona da (Abdullah) b. Abbâs şöyle demiştir: Ganimet malının humus (beşte bir) hissesinden olan kölelerden biri, humus malından bir şey çaldı. Durum Peygamber'e (sav) arz edildi. Peygamber (sav) onun elini kestirmedi ve:
"Allah'ın (ac) malıdır, bazısı bâzısını çalmıştır" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Hudûd 25, /418
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Eyyüb Meymun b. Mihran el-Cezerî (Meymun b. Mihran)
3. Haccac b. Temim el-Cezerî (Haccac b. Temim)
4. Ebu Muhammed Cübare b. Muğallis el-Himmani (Cübare b. Muğallis)
Konular:
Hırsızlık
Hırsızlık, cezası
Yolsuzluk, ganimet malından çalanın hali
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا أَبُو عَاصِمٍ عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ عَنْ أَبِى الزُّبَيْرِ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « لاَ يُقْطَعُ الْخَائِنُ وَلاَ الْمُنْتَهِبُ وَلاَ الْمُخْتَلِسُ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
27379, İM002591
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا أَبُو عَاصِمٍ عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ عَنْ أَبِى الزُّبَيْرِ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « لاَ يُقْطَعُ الْخَائِنُ وَلاَ الْمُنْتَهِبُ وَلاَ الْمُخْتَلِسُ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşar, ona Ebbu Âsım, ona İbn Cüreyc, ona Ebu'z-Zübeyr, ona da Câbir b. Abdullah'tan rivayet edildiğine göre; Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Ne hâin (kendisine mal emânet edilen) in, ne müntehib (malı gasp edenin ne de muhtelis (el çabukluğuyla, his ettirmeden mal aşıran)in eli kesilir." (Yâni hiçbirisinin eli kesilmez.)
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Hudûd 26, /418
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Zübeyr Muhammed b. Müslim el-Kuraşi (Muhammed b. Müslim b. Tedrus)
3. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)
4. Ebu Âsım Dahhâk b. Mahled en-Nebîl (Dahhâk b. Mahled)
5. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
Gasp, bir yeri veya bir şeyi gaspetmenin cezası
Hırsızlık, cezası
İhanet, İhanetin cezası
Öneri Formu
Hadis Id, No:
27393, İM002596
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ عَنِ الْوَلِيدِ بْنِ كَثِيرٍ عَنْ عَمْرِو بْنِ شُعَيْبٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ أَنَّ رَجُلاً مِنْ مُزَيْنَةَ سَأَلَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم عَنِ الثِّمَارِ فَقَالَ « مَا أُخِذَ فِى أَكْمَامِهِ فَاحْتُمِلَ فَثَمَنُهُ وَمِثْلُهُ مَعَهُ وَمَا كَانَ مِنَ الْجَرِينِ فَفِيهِ الْقَطْعُ إِذَا بَلَغَ ذَلِكَ ثَمَنَ الْمِجَنِّ وَإِنْ أَكَلَ وَلَمْ يَأْخُذْ فَلَيْسَ عَلَيْهِ » . قَالَ الشَّاةُ الْحَرِيسَةُ مِنْهُنَّ يَا رَسُولَ اللَّهِ قَالَ « ثَمَنُهَا وَمِثْلُهُ مَعَهُ وَالنَّكَالُ وَمَا كَانَ فِى الْمُرَاحِ فَفِيهِ الْقَطْعُ إِذَا كَانَ مَا يَأْخُذُ مِنْ ذَلِكَ ثَمَنَ الْمِجَنِّ » .
Tercemesi:
Bize Ali b. Muhammed, ona Ebu Üsame, ona el-Velid b. Kesir, ona Amr b. Şuayb, ona babası, ona da Amr b. Şuayb'ın dedesi (Abdullah b. Amr b. As'tan rivayet edildiğine göre: Müzeyne'den bir adam meyveler (i çalmanın) hükmünü Peygamber'e (sav) sordu. Rasulullah (sav):
"(Ağacı üzerinde ve) kapçıkları içinde iken alınıp götürülen (çalınan) meyvelerin değeri ve bununla beraber bir katı (hırsıza ödettirilir.) Harmandan olan meyve kalkan bahâsına ulaşınca bu değerdeki meyveyi çalmak (olayın) da hırsızın elini kesmek (cezası) vardır. Kişi (fakir ve muhtaç olduğu halde) meyveden yer ve (bundan bir şey) alıp götürmezse ona bir şey lâzım gelmez." buyurdu. Adam: Harise (yâni meradan çalınan) koyun (hakkında ne buyurursun) Yâ Rasulullah? diye sordu. Rasulullah (sav):
"Koyunun bahası, bununla beraber bahasının bir katı ve ceza (yâni tazir cezası) var. Ağılda olan (koyunu çalmak) ta da hırsızın aldığı koyunun değeri kalkanın bahası kadar olunca el kesme cezası vardır." buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Hudûd 28, /418
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Şuayb b. Muhammed es-Sehmi (Şuayb b. Muhammed b. Abdullah b. Amr b. As)
3. Ebu İbrahim Amr b. Şuayb el-Kuraşi (Amr b. Şuayb b. Muhammed b. Abdullah b. Amr b. As)
4. Ebu Muhammed Velid b. Kesir el-Kuraşi (Velid b. Kesir)
5. Ebu Üsame Hammâd b. Üsame el-Kuraşî (Hammâd b. Üsame b. Zeyd)
6. Ali b. Muhammed el-Kûfî (Ali b. Muhammed b. İshak)
Konular:
Hırsızlık
Hırsızlık, cezası
Yargı, Hadler-Cezalar
حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عَمَّارٍ حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ يَحْيَى حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ عَنْ إِسْحَاقَ بْنِ أَبِى طَلْحَةَ سَمِعْتُ أَبَا الْمُنْذِرِ - مَوْلَى أَبِى ذَرٍّ - يَذْكُرُ أَنَّ أَبَا أُمَيَّةَ حَدَّثَهُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أُتِىَ بِلِصٍّ فَاعْتَرَفَ اعْتِرَافًا وَلَمْ يُوجَدْ مَعَهُ الْمَتَاعُ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَا إِخَالُكَ سَرَقْتَ » . قَالَ بَلَى . ثُمَّ قَالَ « مَا إِخَالُكَ سَرَقْتَ » . قَالَ بَلَى . فَأَمَرَ بِهِ فَقُطِعَ . فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « قُلْ أَسْتَغْفِرُ اللَّهَ وَأَتُوبُ إِلَيْهِ » . قَالَ أَسْتَغْفِرُ اللَّهَ وَأَتُوبُ إِلَيْهِ . قَالَ « اللَّهُمَّ تُبْ عَلَيْهِ » . مَرَّتَيْنِ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
27397, İM002597
Hadis:
حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عَمَّارٍ حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ يَحْيَى حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ عَنْ إِسْحَاقَ بْنِ أَبِى طَلْحَةَ سَمِعْتُ أَبَا الْمُنْذِرِ - مَوْلَى أَبِى ذَرٍّ - يَذْكُرُ أَنَّ أَبَا أُمَيَّةَ حَدَّثَهُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أُتِىَ بِلِصٍّ فَاعْتَرَفَ اعْتِرَافًا وَلَمْ يُوجَدْ مَعَهُ الْمَتَاعُ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَا إِخَالُكَ سَرَقْتَ » . قَالَ بَلَى . ثُمَّ قَالَ « مَا إِخَالُكَ سَرَقْتَ » . قَالَ بَلَى . فَأَمَرَ بِهِ فَقُطِعَ . فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « قُلْ أَسْتَغْفِرُ اللَّهَ وَأَتُوبُ إِلَيْهِ » . قَالَ أَسْتَغْفِرُ اللَّهَ وَأَتُوبُ إِلَيْهِ . قَالَ « اللَّهُمَّ تُبْ عَلَيْهِ » . مَرَّتَيْنِ .
Tercemesi:
Bize Hişam b. Ammar, ona Said b. Yahya, ona Hammad b. Seleme, ona İshak b. Ebu Talha, ona Ebu Münzir -Ebu Zer azadlısı- ona da Ebu Ümeyye'den rivayet edildiğine göre, bir hırsız, Rasulullah'ın (sav) huzuruna getirildi. Hırsız suçunu sıhhatli bir şekilde itiraf etti. Fakat çalınan eşya onun beraberinde, yanında bulunmamıştı. Bunun üzerine Rasulullah (sav) (kendisine hitaben):
"Senin çaldığını zannetmiyorum," buyurdu. Hırsız: Bilâkis (ben çaldım), dedi. Sonra Rasulullah (sav) tekrar):
"Senin çaldığını sanmıyorum." buyurdu. Hırsız: Bilâkis (ben çaldım), dedi. Bunun üzerine Rasulullah'ın (sav) emriyle onun eli kesildi. Sonra Peygamber (sav) (hırsıza): Dedi ki:
"Ben Allah'tan mağfiret dilerim ve O'na dönüş yaparım" buyurdu. Hırsız: dedi. Resûl-i Ekrem (sav) de iki kez:
"Allah'ım onun tövbesini kabul eyle" diye duâ etti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Hudûd 29, /419
Senetler:
1. Ebu Ümeyye el-Mahzumi (Ebu Ümeyye)
2. Ebu Münzir el-Gıfârî (Ebu Münzir)
3. Ebu Yahya İshak b. Abdullah el-Ensârî (İshak b. Abdullah b. Zeyd b. Sehl)
4. Ebu Seleme Hammad b. Seleme el-Basrî (Hammad b. Seleme b. Dînar)
5. Ebu Yahya Sa'dân b. Yahya el-Lahmî (Said b. Yahya b. Salih)
6. Hişam b. Ammar es-Sülemî (Hişam b. Ammar es-Sülemî)
Konular:
Hırsızlık, cezası
Hz. Peygamber, hadleri tatbiki
KTB, TEVBE, İSTİĞFAR