417 Kayıt Bulundu.
Bize Kuteybe b. Saîd, ona Leys, ona İbn Şihâb, ona Urve, ona da Âişe (r.anha) şöyle rivayet etmiştir: Mahzûm oğullarından, hırsızlık yapan bir kadının durumu Kureyş'i hüzünlendirmişti. Birisi “bu kadının durumunu Rasulullah (sav) ile kim konuşur? ” dedi. Bazıları da “Rasulullah'ın (sav) huzurunda, bu konuyu ancak O'nun sevdiği kişi, Usame b. Zeyd dile getirebilir” dediler. Bunun üzerine Usame, Rasulullah (sav) ile bu hususta konuştu, Rasulullah (sav) da "sen, fenalıkları men' için Allah'ın tayin ettiği cezalardan bir cezanın affı hakkında şefaat mı etmek istiyorsun" buyurdu. Ardından kalkıp bir hutbe okuyarak şöyle buyurdu: "Sizden evvel gelip geçen ümmetler, içlerinde şerefli bir kimse hırsızlık yaptığı zaman, onu cezalandırmaz, fakat güçsüz olan biri çaldığı zaman ona ceza verirlerdi. İşte bu tutumları onları helak etmiştir. Allah'a yemin ederim ki, şayet Muhammed'in kızı Fâtıma hırsızlık etse, hiç tereddüt etmeden onun elini de keserdim."
Bize Kuteybe b. Saîd, ona Leys, ona Zuhrî, ona Urve, ona da Âişe (r.anha) şöyle rivayet etmiştir: Mahzûm oğullarına mensup bir kadının durumu Kureyş'i kederlendirdi ve “Rasulullah'ın (sav) huzurunda, bu konuyu ancak O'nun sevdiği kişi, Usame b. Zeyd dile getirebilir” dediler.
Bize Muhammed b. Mukâtil, ona Abdullah, ona Yunus, ona Zührî, ona Urve b. Zübeyr şöyle demiştir: Rasulullah (sav) zamanında Fetih gazvesi sırasında bir kadın hırsızlık yapmıştı. O kadının kavmi Rasulullah'ın (sav) yanında şefaat etmesini isteyerek Usame b. Zeyd'e gitti. Urve der ki: Usame, Hz. Peygamber (sav) ile bu kadın hakkında konuşunca Rasulullah'ın (sav) yüzünün rengi değişti ve "Allah'ın belirlediği had cezalardan bir ceza konusunda mı benimle konuşuyorsun?" buyurdu. Usame “beni bağışla ey Allah'ın Rasulü” dedi. Akşam olunca Hz. Peygamber (sav) hutbe vermek etmek üzere ayağa kalktı, Allah'ı layık olduğu sıfatlarla övdükten sonra "gelelim konuya. Sizden öncekiler, aralarında nüfuzlu bir kimse hırsızlık yaptığı zaman onu cezalandırmaz, ama zayıf bir kimse hırsızlık yaptığı zaman onu cezalandırırlardı. İşte bu yüzden helak oldular. Muhammed'in (sav) canı elinde olan Allah'a yemin ederim ki, Muhammed'in (sav) kızı Fatıma hırsızlık yapmış olsaydı muhakkak onun elini de keserdim" buyurdu. Sonra Rasulullah (sav) emir buyurdu, bu kadının eli kesildi. Daha sonra o kadın güzelce tövbe etti ve evlendi. Hz. Aişe der ki: Bu kadın bana gelirdi, ben de onun ihtiyaçlarını Hz. Peygamber'e (sav) iletirdim.
Bize Ali, ona Süfyan şöyle rivayet etmiştir: Ben Mahzumoğulları kabilesinden olan kadının hadisini sormak üzere Zührî'ye gittim, bana bağırdı. Ali der ki: Bunun üzerine Sufyan'a “sen bu hadisi başka hiçbir kimseden almadın mı?” diye sordum. O da şöyle dedi: Ben bu hadisi, Eyyub b. Musa'nın Zührî'den, onu Urve'den, onun da Hz. Aişe'den naklettiği bir senedle bir kitapta buldum. Aişe (r.anha) şöyle demiştir: Mahzumoğullarından bir kadın hırsızlık yapmıştı. “Bu kadının affı konusunda Hz. Peygamber'le (sav) kim konuşabilir?” dediler. Hiç kimse Hz. Peygamber'e (sav) bunu söylemeye cesaret edemedi. Nihayet Usame b. Zeyd Hz. Peygamber'e (sav) bunu söyledi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "İsrail oğulları, içlerinden nüfuz sahibi bir kişi hırsızlık yaparsa onu bırakırlardı. İçlerindeki zayıf kimseler hırsızlık yaparsa onun elini keserlerdi. Bu (hırsızlık yapan) şayet kızım Fatıma olsaydı, elini muhakkak keserdim."
Bize Yezid b. Halid b. Abdullah b. Mevheb Hemdani; (T) Kuteybe b. Said Sekafi, ona Leys, ona İbn Şihab, ona Urve, ona da Aişe (r.anha) şöyle rivayet etmiştir: "Mahzum kabilesine mensup, hırsızlık yapan bir kadının durumu Kureyş'i üzdü. 'Onun hakkında Rasulullah ile kim konuşur' denildi. 'Buna Rasulullah'ın çok sevdiği Usame b. Zeyd'den başka kim cesaret edebilir?' dediler. Usame Rasulullah (sav) ile konuştu. Bunun üzerine Rasulullah (sav) 'ey Usame! Allah'ın hadlerinden bir hadde şefaat mı ediyorsun?' buyurdu. Sonra kalkıp halka hitaben 'Şüphesiz sizden öncekiler, içlerinde itibarlı birisi hırsızlık yaptığı zaman bırakıverdikleri, zayıf birisi hırsızlık yaptığında ise kendisine had uyguladıkları için helak oldular. Allah'a yemin ederim ki eğer Muhammed'in kızı Fatıma (bile) hırsızlık yapsa elini keserim' buyurdu."