Öneri Formu
Hadis Id, No:
64964, HM017387
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ الْمَلِكِ بْنُ عَمْرٍو قَالَ حَدَّثَنَا زُهَيْرٌ -يَعْنِي ابْنَ مُحَمَّدٍ- عَنْ عَبْدِ اللَّهِ -يَعْنِي ابْنَ مُحَمَّدِ بْنِ عَقِيلٍ- عَنْ عَطَاءِ بْنِ يَسَارٍ عَنْ أَبِي مَالِكٍ الْأَشْجَعِيِّ
عَنْ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ أَعْظَمُ الْغُلُولِ عِنْدَ اللَّهِ عَزَّ وَجَلَّ ذِرَاعٌ مِنْ الْأَرْضِ تَجِدُونَ الرَّجُلَيْنِ جَارَيْنِ فِي الْأَرْضِ أَوْ فِي الدَّارِ فَيَقْتَطِعُ أَحَدُهُمَا مِنْ حَظِّ صَاحِبِهِ ذِرَاعًا فَإِذَا اقْتَطَعَهُ طُوِّقَهُ مِنْ سَبْعِ أَرَضِينَ إِلَى يَوْمِ الْقِيَامَةِ
Tercemesi:
Bize Abdülmelik b. Amr, ona Züheyr -yani İbn Muhammed-, ona Abdullah -yani İbn Muhammed b. Akîl-, ona Atâ b. Yesâr ona da Ebu el-Malik el-Eşce'î, Resulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti:
Allah katındaki en büyük ihanet bir arşın miktarı arazi konusunda yapılan ihanettir. Birbirine komşu iki adam arazi veya ev konusunda anlaşmazlığa düşerler, onlardan biri diğerinin sahibi olduğu paydan kendisine bir parça alırsa, kıyamet günü o arazi o kişinin boynuna yerin yedi kat dibinden itibaren dolanır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Ebu Malik el-Eşceî 17387, 5/874
Senetler:
()
Konular:
Arazi, mülkiyet hukuku
Arazi, toprak anlaşmazlıkları
Gasp, bir yeri veya bir şeyi gaspetmenin cezası
Haklar, Mülkiyet Hakkı
Kıyamet, ahvali
Komşuluk, komşuluk ilişkileri
Yönetim, arazi politikası / vergisi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
148475, BS011649
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو سَعِيدِ بْنُ أَبِى عَمْرٍو حَدَّثَنَا أَبُو الْعَبَّاسِ الأَصَمُّ حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ عَلِىِّ بْنِ عَفَّانَ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ آدَمَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحِيمِ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَاقَ عَنْ يَحْيَى بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« مَنْ أَحْيَا أَرْضًا مَيْتَةً فَهِىَ لَهُ وَلَيْسَ لِعرْقٍ ظَالِمٍ حَقٌّ ». قَالَ : فَاخْتَصَمَ رَجُلاَنِ مِنْ بَيَاضَةَ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- غَرَسَ أَحَدُهُمَا نَخْلاً فِى أَرْضِ الآخِرِ فَقَضَى رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- لِصَاحِبِ الأَرْضِ بِأَرْضِهِ وَأَمَرَ صَاحِبَ النَّخْلِ أَنْ يُخْرِجَ نَخْلَهُ مِنْهَا.
قَالَ قَالَ عُرْوَةُ فَلَقَدْ أَخْبَرَنِى الَّذِى حَدَّثَنِى قَالَ : رَأَيْتُهَا وَإِنَّهُ لَيُضْرَبُ فِى أُصُولِهَا بِالْفُئُوسِ وَإِنَّهُ لَنَخْلٌ عُمٌّ حَتَّى أُخْرِجَتْ.
Tercemesi:
Bize Ebu Said b. Ebi Amr, ona Ebu el-Abbas el-Esamm, ona el-Hasan b. Ali b. Affân, ona Yahya b. Adem, ona Abdurrahim, ona Muhammed b. İshak, ona Yahya b. Urve ona da babası Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti:
"Kim çorak bir araziyi ihya ederse, orası artık kendisine aittir ve zalim kimsenin de orada her hangi bir hakkı yoktur." Ravi şöyle demiştir: Beyâda kabilesinden birbiriyle kavga eden iki adam Rasulullah'ın (sav) yanı geldi. Adamlardan biri diğerinin arazisine hurma ağaçları ekmişti. Rasulullah (sav) arazi sahibinin lehine arazinin verilmesine hükmederek, hurma ağaçlarının sahibine ağaçları oradan çıkartmasını emretti. Ravi Urve'nin şöyle söylediğini nakletmiştir, bana hadisi rivayet eden kimse dedi: Ben onları (hurma ağaçlarını) gördüm, o adam uzamış büyük hurma ağaçlarını yerinden sökene kadar köklerine baltayla vuruyordu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Gasb 11649, 12/59
Senetler:
()
Konular:
Arazi, boş olanı ihya edenin durumu
Arazi, toprak anlaşmazlıkları
Gasp, bir yeri veya bir şeyi gaspetmenin cezası
Haklar, hakları Savunma
Haklar, Mülkiyet Hakkı
Hz. Peygamber, hakimlik, hükmedişi
Kamu hukuku
Yargı, Hz. Peygamber'in Hakimlik görevi
Yargı, muhâkeme Usûlü
Yönetim, arazi politikası / vergisi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
155671, BS018462
Hadis:
قَالَ وَحَدَّثَنَا يَحْيَى حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ عَنْ سَيَّارٍ أَبِى الْحَكَمِ عَنِ الزُّبَيْرِ بْنِ عَدِىٍّ قَالَ : أَسْلَمَ دِهْقَانٌ مِنْ أَهْلِ السَّوَادِ فِى عَهْدِ عَلِىٍّ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُ فَقَالَ لَهُ عَلِىٌّ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُ إِنْ أَقَمْتَ فِى أَرْضِكَ رَفَعْنَا الْجِزْيَةَ عَنْ رَأْسِكَ وَأَخَذْنَا مِنْ أَرْضِكَ وَإِنْ تَحَوَّلْتَ عَنْهَا فَنَحْنُ أَحَقُّ بِهَا.
Tercemesi:
Bize Yahya, ona Hüşeym, ona Seyyâr Ebu Hakem ona da Zübeyr b. Adiy'in aktardığına göre Ali (r.anhu) döneminde Sevâd ahalisinden [bağ-bahçe sahibi] bir soylu Müslüman oldu. Ali (r.anhu) ona "Eğer kendi toprağında oturursan senin başından cizyeyi kaldırır, toprağından alırız. Eğer yüz çevirirsen bil ki biz ona daha layıkız" dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Siyer 18462, 18/466
Senetler:
()
Konular:
Arazi, mülkiyet hukuku
Yönetim, arazi politikası / vergisi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
148733, BS011892
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو سَعِيدِ بْنُ أَبِى عَمْرٍو حَدَّثَنَا أَبُو الْعَبَّاسِ الأَصَمُّ حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ عَلِىِّ بْنِ عَفَّانَ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ آدَمَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ يَرْفَعُهُ إِلَى النَّبِىِّ -صلى الله عليه وسلم- أَنَّهُ قَالَ :« مَنْ أَحْيَا مَوَاتًا مِنَ الأَرْضِ فَهِىَ لَهُ وَلَيْسَ لِعِرْقِ ظَالِمٍ حَقٌّ ».
Tercemesi:
Bize Ebu Said b. Amr, ona Ebu el-Abbas el-Esam, ona el-Hasan b. Ali b. Affân, ona Yahya b. Adem, ona Süfyan b. Uyeyne, ona da Hişam b. Urve babasından merfu hadis olarak Resulullah'ın (s.a.v.) şöyle buyurduğunu rivayet etti:
"Kim çorak bir araziyi ihya ederse, orası artık kendisinindir ve zalim kimsenin de (başkasının ihya ettiği arazi üzerine sahiplik iddia edenin) orada her hangi bir hakkı yoktur."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, İhyâu'l Mevât 11892, 12/200
Senetler:
()
Konular:
Arazi, boş olanı ihya edenin durumu
Yönetim, arazi politikası / vergisi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
148734, BS011893
Hadis:
قَالَ وَحَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ آدَمَ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ إِدْرِيسَ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« مَنْ أَحْيَا أَرْضًا مَيْتَةً فَهُوَ أَحَقُّ بِهَا وَلَيْسَ لِعِرْقِ ظَالِمٍ حَقٌّ ». قَالَ وَقَالَ هِشَامٌ الْعِرْقُ الظَّالِمُ : أَنْ يَأْتِىَ مَالَ غَيْرِهِ فَيَحْفُرَ فِيهِ.
Tercemesi:
Bize Yahya b. Adem, ona Abdullah b. İdris, ona Hişâm b. Urve ona da babası, Rasulullah'ın şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Her kim ölü bir araziyi ihya ederse, o arazi artık onun hakkıdır. O, bu araziye sahip olmaya en layık kimsedir ve zalim kimsenin orada herhangi bir hakkı yoktur."
Hişâm, 'el-'Irku'z-zâlim' hakkında şu açıklamayı yapmıştır: Başkasının toprağını işlemek üzere gelen kimsedir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, İhyâu'l Mevât 11893, 12/200
Senetler:
()
Konular:
Arazi, boş olanı ihya edenin durumu
Yönetim, arazi politikası / vergisi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
148736, BS011895
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو نَصْرٍ : عُمَرُ بْنُ عَبْدِ الْعَزِيزِ بْنِ عُمَرَ بْنِ قَتَادَةَ أَخْبَرَنَا أَبُو الْعَبَّاسِ : مُحَمَّدُ بْنُ إِسْحَاقَ بْنِ أَيُّوبَ الصَّبَغِىُّ حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ عَلِىِّ بْنِ زِيَادٍ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى أُوَيْسٍ حَدَّثَنِى كَثِيرُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ : أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- قَالَ :« مَنْ أَحْيَا مَوَاتًا مِنَ الأَرْضِ فِى غَيْرِ حَقِّ مُسْلِمٍ فَهُوَ لَهُ وَلَيْسَ لِعِرْقٍ ظَالِمٍ حَقٌّ ».
Tercemesi:
Bize Ebu Nasr Ömer b. Abdülaziz b. Ömer b. Katâde, ona Ebu el-Abbas Muhammed b. İshak b. Eyüp es-Sabağî, ona el-Hasan b. Ali b. Ziyâd, ona İbn Ebu Üveys, ona Kesîr b. Abdullah ona da babası dedesinden naklen Resulullah'ın (s.a.v.) şöyle buyurduğunu rivayet etti:
"Kim her hangi bir Müslüman'a ait olmayan çorak bir araziyi ihya ederse, orası artık kendisine aittir ve zalim kimsenin de (başkasının ihya ettiği arazi üzerine sahiplik iddia edenin) orada her hangi bir hakkı yoktur."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, İhyâu'l Mevât 11895, 12/201
Senetler:
()
Konular:
Arazi, boş olanı ihya edenin durumu
Yönetim, arazi politikası / vergisi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
148735, BS011894
Hadis:
وَأَخْبَرَنَا أَبُو سَعِيدِ بْنُ أَبِى عَمْرٍو حَدَّثَنَا أَبُو الْعَبَّاسِ : مُحَمَّدٌ حَدَّثَنَا الْحَسَنُ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ آدَمَ حَدَّثَنَا أَبُو شِهَابٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَاقَ عَنْ يَحْيَى بْنِ عُرْوَةَ بْنِ الزُّبَيْرِ عَنْ أَبِيهِ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« مَنْ أَحْيَا أَرْضًا مَيْتَةً لَمْ تَكُنْ لأَحَدٍ قَبْلَهُ فَهِىَ لَهُ وَلَيْسَ لِعِرْقِ ظَالِمٍ حَقٌّ ». قَالَ فَلَقَدْ حَدَّثَنِى صَاحِبُ هَذَا الْحَدِيثِ أَنَّهُ أَبْصَرَ رَجُلَيْنِ مِنْ بَيَاضَةَ يَخْتَصِمَانِ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- فِى أَجُمَّةٍ لأَحَدِهِمَا غَرَسَ فِيهَا الآخَرُ نَخْلاً فَقَضَى رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- لِصَاحِبِ الأَرْضِ بِأَرْضِهِ وَأَمَرَ صَاحِبَ النَّخْلِ أَنْ يُخْرِجَ نَخْلَهُ عَنْهُ قَالَ : فَلَقَدْ رَأَيْتُهُ يَضْرِبُ فِى أُصُولِ النَّخْلِ بِالْفُئُوسِ وَإِنَّهُ لَنَخْلٌ عُمٌّ. {غ} قَالَ يَحْيَى بْنُ آدَمَ وَالْعُمُّ قَالَ بَعْضُهُمُ الَّذِى لَيْسَ بِالْقَصِيرِ وَلاَ بِالطَّوِيلِ وَقَالَ بَعْضُهُمُ الْعَمُّ الْقَدِيمُ وَقَالَ بَعْضُهُمُ الطَّوِيلُ قَالَ الشَّيْخُ : وَقَدْ رُوِىَ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَاقَ بْنِ يَسَارٍ أَنَّهُ قَالَ الْعُمُّ الشَّبَابُ.
Tercemesi:
Bize Ebu Said b. Ebu Amr, ona Ebu el-Abbas Muhammed, ona el-Hasan, ona Yahya b. Adem, ona Ebu Şihab, ona Muhammed b. İshak, ona Yahya b. Urve b. ez-Zübeyr ona da babası, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti:
"Kim daha önce sahibi bulunmayan çorak bir araziyi ihya ederse, artık o arazi kendisinindir ve zalim kimsenin de orada her hangi bir hakkı yoktur." Beyhakî bu hadisin sahibinin kendisine şöyle rivayet ettiğini söylemiştir: O, Beyâda kabilesinden iki adamın adamlardan birinin diğerinin arazisine hurma ağacı diktiği için bir hurma ağaçlığı hakkındaki anlaşmazlığı Rasulullah'a (sav) dava ettiklerini görmüştür. Hz. Peygamber de (sav) arazi sahibi lehine hüküm vermiş ve hurma ağaçlarının sahibine ağaçları sökmesini emretmiştir. Ravi, adamı baltayla hurma ağaçlarının köküne vurduğunu gördüğünü, çünkü hurma ağaçlarının köklerinin yayılmış olduğunu söylemiştir. (غ) Yahya b. Adem şöyle demiştir: el-'Ummu hakkında bazıları ne uzun ne de kısa, bazıları eski (el-'ümmü el-kadîm) ve bazıları da uzun anlamına geldiğini söylemiştir. Beyhaki, Muhammed b. İshak b. Yesâr'dan rivayet edildiğine göre genç (el-'ümmü eş-şâbbu) anlamına geldiğini söylemiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, İhyâu'l Mevât 11894, 12/200
Senetler:
()
Konular:
Arazi, boş olanı ihya edenin durumu
Arazi, mülkiyet hukuku
İzin, izin alma, izinsiz kullanma-faydalanma
Yönetim, arazi politikası / vergisi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
148785, BS011944
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو عَبْدِ اللَّهِ الْحَافِظُ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ صَالِحِ بْنِ هَانِئٍ حَدَّثَنَا الْفَضْلُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ حَدَّثَنَا نُعَيْمُ بْنُ حَمَّادٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ مُحَمَّدٍ عَنْ رَبِيعَةَ بْنِ أَبِى عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنِ الْحَارِثِ بْنِ بِلاَلِ بْنِ الْحَارِثِ عَنْ أَبِيهِ : أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- أَخَذَ مِنَ الْمَعَادِنِ الْقَبَلِيَّةِ الصَّدَقَةَ وَأَنَّهُ أَقْطَعَ بِلاَلَ بْنَ الْحَارِثِ الْعَقِيقَ أَجْمَعَ فَلَمَّا كَانَ عُمَرُ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُ قَالَ لِبِلاَلٍ : إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- لَمْ يُقْطِعْكَ لِتَحْجُرَهُ عَنِ النَّاسِ لَمْ يُقْطِعْكَ إِلاَّ لِتَعْمَلَ قَالَ فَأَقْطَعَ عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ لِلنَّاسِ الْعَقِيقَ.
Tercemesi:
Bize Ebu Abdullah el-Hâfız, ona Muhammed b. Salih b. Hânî, ona el-Fadl b. Muhammed b. el-Müseyyeb, ona Nu'aym b. Hammâd, ona Abdülaziz b. Muhammed, ona Rabî'a b. Ebu Abdurrahman, ona el-Hâris b. Bilal ona da babası şöyle rivayet etti:
Rasulullah (sav) el-Kabeliyye [el-Kabeliyye Mekke ve Medine arasında kalan bir yer] madenlerinden zekat aldı ve akika (bir tür değerli taş) madenlerinin hepsini Bilal b. el-Hâris'e tahsis etti. Ömer (ra) halife olduğunda Bilal'e Rasulullah (sav) o madeni sana insanları mahrum bırakman için değil, işletmek üzere sana tahsis etti, dedi. Ravi, Ömer b. Hattâb'ın akika madenlerini insanların kullanımı için tahsis ettiğini söyledi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, İhyâu'l Mevât 11944, 12/223
Senetler:
()
Konular:
Arazi, boş olanı ihya edenin durumu
Arazi, mülkiyet hukuku
Yönetim, arazi politikası / vergisi
Zekat, yeraltından çıkarılan şeylerde
Öneri Formu
Hadis Id, No:
148786, BS011945
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو سَعِيدِ بْنُ أَبِى عَمْرٍو حَدَّثَنَا أَبُو الْعَبَّاسِ الأَصَمُّ حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ عَلِىٍّ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ آدَمَ حَدَّثَنَا يُونُسُ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَاقَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى بَكْرٍ قَالَ : جَاءَ بِلاَلُ بْنُ الْحَارِثِ الْمُزَنِىُّ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- فَاسْتَقْطَعَهُ أَرْضًا فَقَطَعَهَا لَهُ طَوِيلَةً عَرِيضَةً فَلَمَّا وَلِىَ عُمَرُ قَالَ لَهُ : يَا بِلاَلُ إِنَّكَ اسْتَقْطَعْتَ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- أَرْضًا َرِيضَةً طَوِيلَةً َطَعَهَا لَكَ وَإِنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- لَمْ يَكُنْ يَمْنَعُ شَيْئًا يُسْأَلُهُ وَإِنَّكَ لاَ تُطِيقُ مَا فِى يَدَيْكَ فَقَالَ : أَجَلْ قَالَ : فَانْظُرْ مَا قَوِيتَ عَلَيْهِ مِنْهَا فَأَمْسِكْهُ وَمَا لَمْ تُطِقْ فَادْفَعْهُ إِلَيْنَا نَقْسِمُهُ بَيْنَ الْمُسْلِمِينَ فَقَالَ : لاَ أَفْعَلُ وَاللَّهِ شَىْءٌ أَقْطَعَنِيهِ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- فَقَالَ عُمَرُ : وَاللَّهِ لَتَفْعَلَنَّ فَأَخَذَ مِنْهُ مَا عَجَزَ عَنْ عِمَارَتِهِ فَقَسَمَهُ بَيْنَ الْمُسْلِمِينَ.
Tercemesi:
Bize Ebu Said b. Ebu Amr, ona Ebu el-Abbâs el-Esam, ona el-Hasan b. Ali, ona Yahya b. Adem, ona Yunus, ona Muhammed b. İshak ona da Abdullah b. Ebubekir rivayet ederek dedi:
Bilal b. el-Hâris el-Müzenî, Rasulullah'a (sav) gelerek kendisine bir arazi tahsis etmesini talep etti, Rasulullah (sav) da ona uzun ve geniş bir arazi tahsis etti. Ömer halife olunca ona, ey Bilal sen Rasulullah'dan (sav) kendine geniş ve uzun bir arazi tahsis etmesini istedin, o da tahsis etti, zira Rasulullah (sav) kendisinden bir şey istendiğinde onu reddetmezdi. Halbuki sen (işlemeye) takat getiremeyeceğin araziye sahipsin. Bilal de evet, dedi. Ömer, öyleyse şuna ne dersin, o arazilerden güç yetirebildiklerini elinde tut, güç yetiremediklerini bize ver ki biz de onu Müslümanlar arasında paylaştıralım, dedi. Bunu üzerine Bilal, yemin olsun ki böyle bir şey yapmayacağım, onlar Rasulullah'ın (sav) bana tahsis ettiği şeylerdir, dedi. Ömer, elbette yapacaksın, dedi. Bunun üzerine Ömer, Bilal'in güç yetiremediği arazileri aldı ve Müslümanlar arasında pay etti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, İhyâu'l Mevât 11945, 12/223
Senetler:
()
Konular:
Arazi, boş olanı ihya edenin durumu
Arazi, mülkiyet hukuku
Yönetim, arazi politikası / vergisi
نا أبو بكر أحمد بن محمد بن أبي شيبة نا محمد بن بكر بن خالد نا عبد العزيز بن محمد الدراوردي عن زيد بن اسلم عن أبيه عن عمر بن الخطاب : أنه استعمل مولى له يدعى هني علي الحمى فقال له يا هاني اضمم جناحك عن المسلمين واتقي دعوة المظلوم فإنها مجابة وأدخل رب الصريمة والغنيمة وإياي ونعم بن عفان وابن عوف فإنهما إن تهلك ماشيتهما يرجعان إلى زرع ونخل وإن رب الصريمة والغنيمة إن تهلك ماشيته يأتيني ببنيه فيقول يا أمير المؤمنين أفتاركهما أنا لا أبا لك فالماء والكلأ أهون علي من الدنانير والدراهم وأيم الله إنهم ليرون أن قد ظلمناهم إنها لبلادهم قاتلوا عليها في الجاهلية وأسلموا عليها في الإسلام والذي نفسي بيده لولا المال الذي أحمل عليه في سبيل الله ما حميت على الناس من بلادهم شبرا وكذلك رواه الشافعي عن الدراوردي
Öneri Formu
Hadis Id, No:
187810, DK004576
Hadis:
نا أبو بكر أحمد بن محمد بن أبي شيبة نا محمد بن بكر بن خالد نا عبد العزيز بن محمد الدراوردي عن زيد بن اسلم عن أبيه عن عمر بن الخطاب : أنه استعمل مولى له يدعى هني علي الحمى فقال له يا هاني اضمم جناحك عن المسلمين واتقي دعوة المظلوم فإنها مجابة وأدخل رب الصريمة والغنيمة وإياي ونعم بن عفان وابن عوف فإنهما إن تهلك ماشيتهما يرجعان إلى زرع ونخل وإن رب الصريمة والغنيمة إن تهلك ماشيته يأتيني ببنيه فيقول يا أمير المؤمنين أفتاركهما أنا لا أبا لك فالماء والكلأ أهون علي من الدنانير والدراهم وأيم الله إنهم ليرون أن قد ظلمناهم إنها لبلادهم قاتلوا عليها في الجاهلية وأسلموا عليها في الإسلام والذي نفسي بيده لولا المال الذي أحمل عليه في سبيل الله ما حميت على الناس من بلادهم شبرا وكذلك رواه الشافعي عن الدراوردي
Tercemesi:
Bize Ebubekir Ahmed b. Muhammed b. Ebu Şeybe, ona Muhammed b. Bekr b. Halid, ona Abdulaziz b. Muhammed ed-Derâverdî, ona Zeyd b. Eslem, ona babası ona da Ömer b. el-Hattâb'ın aktardığına göre:
Ömer b. el-Hattâb, Henî diye çağrılan bir kölesini korulukta çalıştırmış ve ona şöyle demiştir: "Ey Hânî! İnsanlara nezaket ve şefkatle muamelede bulun ve mazlumun bedduasından kork zira onun duası kabul edilir. Az sayıda deve sahibini, az sayıda koyun sahibini, beni, İbn Affân ile İbn Avf'ın develerini girdir. Zira o ikisi eğer davarları helak olursa ekine ve hurmaya dönerler. Eğer az sayıda devesi olan ile az sayıda koyunu olanın malları helak olursa, oğullarını bana getirip 'Ey Müminlerin Emiri! Ben bu ikisini terk mi edeyim?' der. Ey babasını kaybedesice. Su ve otlak benim için dinarlardan ve dirhemlerden daha değersizdir. Allah'a yemin ederim ki onlar bizim kendilerine zulmettiğimizi düşünecekler. Çünkü bu topraklar onların cahiliyede uğruna savaştıkları İslam döneminde de üzerinde Müslüman oldukları topraklardır. Nefsim kudret elinde olan Allah'a yemin olsun ki Allah yolunda sorumluluğunu üstlendiğim mallar olmasa insanlara bir karış toprağı yasaklamazdım."
Şâfiî de Derâverdî'den bu şekilde rivayet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Darekutni, Sünen-i Darekutni, Akdiye ve'l-Ahkâm 4576, 5/425
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. Ebu Zeyd Eslem el-Adevi (Eslem)
3. Ebu Üsame Zeyd b. Eslem el-Kuraşî (Zeyd b. Eslem)
4. Ebu Muhammed Abdülaziz b. Muhammed ed-Derâverdî (Abdülaziz b. Muhammed b. Ubeyd b. Ebu Ubeyd)
5. Ebu Cafer Muhammed b. Bekir el-Katib (Muhammed b. Bekir b. Halid b. Yezid)
6. Ebu Bekir İbn Ebu Dünya el-Kuraşî (Abdullah b. Muhammed b. Ubeyd b. Süfyan b. Kays)
Konular:
Arazi, mülkiyet hukuku
Dua, beddua, mazlumun bedduası
Yönetim, arazi politikası / vergisi