191 Kayıt Bulundu.
Bize Müsedded, ona Yahya b. Süfyan, ona Mansur, ona Hilal b. Yesaf, ona Ebu Yahya, ona Abdullah b. Amr şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav), ayak topukları kuruluktan parlayan bir topluluk gördü. Bunun üzerine şöyle buyurdu: "(Yıkanmadığı için) ateşin dokunacağı topukların vay haline! Abdesti tam alınız."
Açıklama: Abdullah b. Amr bir yolculuk sırasında namazı yetiştirmek için mesh edercesine acele ederek ve az su kullanarak abdest aldıkları sırada, Hz. Peygamber’in (sav) kendilerini gördüğünü ve ses tonunu yükselterek bu ifadeyi kullandığını belirtmektedir. Buhârî, İlim, 30; Müslim, Tahâret, 26.
Bize Abdan, ona Abdullah, ona el-Evzaî, ona Yahya, ona Ebu Seleme, ona da Cafer b. Amr'ın rivayet ettiğine göre Cafer'in babası Amr şöyle demiştir: "Hz. Peygamber'i (sav), sarığına ve mestlerine mesh ederken gördüm." Mamer'in naklettiğine göre, ona Yahya ona da Ebu Seleme'nin naklettiği rivayette Amr, Hz. Peygamber'i (sav), (sarığına ve mestlerine mesh ederken) gördüğünü söylemiştir.
Bize Ahmed b. Muhammed b. Hanbel, ona Yahya b. Said, ona Sevr, ona Raşid b. Sa'd, ona Sevban şöyle demiştir: "Rasulullah (sav), bir seriyye göndermişti. Seriyyedekiler soğuğa yakalandılar. Döndükleri zaman Hz. Peygamber, onlara sarıklarının ve ayakkabılarının üzerlerine meshetmelerini emretti."
Bize Ahmed b. Salih, ona İbn Vehb, ona Muaviye b. Salih, ona Abdülaziz b. Müslim, ona Ebu Ma'kil, ona Enes b. Malik şöyle demiştir: "Ben Rasulullah'ı (sav), başında kitriyye kumaşından bir sarıkla abdest alırken gördüm. Sarığı bozmadan, elini sarığın altına sokarak başının ön tarafını meshetti."
Bize Ebû Zekeriye Yahya b. İbrahim b. Muhammed b. Yahya, ona Ebû Abdullah Muhammed b. Yakub b. Yusuf el-Hafız, ona Abdullah b. Muhammed b. Şîruvehy, ona Muhammed b. Abdullah b. Bezî’, ona Yezîd b. Zurey’, ona Humeyd et-Tavîl, ona Bekir b. Abdullah el-Müzenî, ona Urve b. el-Muğîre b. Şu’be, ona da babası rivayet etmiştir: “Bir seyahat sırasında Rasûlullah (sav) guruptan geride kalmış, ben de O’nunla birlikte geride kalmıştım. Hz. Peygamber (sav) ihtiyacını giderince bana; “- Yanında su var mı?” diye sordu. Hemen su kabını getirdim, ellerini ve yüzünü yıkadı. Sonra kollarını sıyırmaya çalıştı, fakat cübbenin kolları dar idi. Bunun üzerine kollarını cübbeden çıkardı, cübbeyi omuzuna attı ve kollarını yıkadı. Sonra alnına, sarığına va mestlerine meshetti. Sonra devesine bindi, ben de bindim. Öndeki guruba yetiştik. Onlar namaz kılıyorlardı, namazı onlara Abdurrahman b. Avf kıldırıyordu. Yetiştiğimizde namazın bir rekâtını kılmışlardı. Abdurrahman, Hz. Peygamber’in (sav) geldiğini hissedince geri çekilmeye başladı, ama Rasûlullah (sav) ona yerinde kalmasını işaret etti. Abdrrahman namazı tamamlayıp selam verince, Hz. Peygamber (sav) kıyama kalktı, ben de kalktım, etişemediğimiz rekâtı kılarak namazı tamamladık. Bunu Müslim Sahîh’inde Muhammed b. Abdullah b. Bezî’den bu şekilde rivaet eder. Bunu Müsedded, Humeyd b. Mes’ade ve bir cemaat da Yezîd b. Zurey’den, o Humeyd’den, o Bekir’den, o Hamza b. el-Muğîre’den, o da babasından rivayet etmiştir.
Bize Abdan, ona Abdullah, ona el-Evzaî, ona Yahya, ona Ebu Seleme, ona da Cafer b. Amr'ın rivayet ettiğine göre Cafer'in babası Amr şöyle demiştir: "Hz. Peygamber'i (sav), sarığına ve mestlerine mesh ederken gördüm." Mamer'in naklettiğine göre, ona Yahya ona da Ebu Seleme'nin naklettiği rivayette Amr, Hz. Peygamber'i (sav), (sarığına ve mestlerine mesh ederken) gördüğünü söylemiştir.