حَدَّثَنَا نَصْرُ بْنُ عَلِيٍّ ،حَدَّثَنَا عَبْدُ اللهِ بْنُ الزُّبَيْرِ ، شَيْخٌ بَاهِلِيٌّ قَدِيمٌ بَصْرِيٌّ حَدَّثَنَا ثَابِتٌ الْبُنَانِيُّ ، عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ ، قَالَ : لَمَّا وَجَدَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم ، مِنْ كُرَبِ الْمَوْتِ مَا وَجَدَ ، قَالَتْ فَاطِمَةُ : وَاكَرْبَاهُ ، فَقَالَ النَّبِيُّ صلى الله عليه وسلم : لا كَرْبَ عَلَى أَبِيكِ بَعْدَ الْيَوْمِ ، إِنَّهُ قَدْ حَضَرَ مِنْ أَبِيكِ مَا لَيْسَ بِتَارِكٍ مِنْهُ أَحَدًا الْمُوافَاةُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ
Öneri Formu
Hadis Id, No:
159736, TŞ000397
Hadis:
حَدَّثَنَا نَصْرُ بْنُ عَلِيٍّ ،حَدَّثَنَا عَبْدُ اللهِ بْنُ الزُّبَيْرِ ، شَيْخٌ بَاهِلِيٌّ قَدِيمٌ بَصْرِيٌّ حَدَّثَنَا ثَابِتٌ الْبُنَانِيُّ ، عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ ، قَالَ : لَمَّا وَجَدَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم ، مِنْ كُرَبِ الْمَوْتِ مَا وَجَدَ ، قَالَتْ فَاطِمَةُ : وَاكَرْبَاهُ ، فَقَالَ النَّبِيُّ صلى الله عليه وسلم : لا كَرْبَ عَلَى أَبِيكِ بَعْدَ الْيَوْمِ ، إِنَّهُ قَدْ حَضَرَ مِنْ أَبِيكِ مَا لَيْسَ بِتَارِكٍ مِنْهُ أَحَدًا الْمُوافَاةُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ
Tercemesi:
Enes b. Mâlik (r.a) anlatıyor :
Hazreti Peygamber'in ölümün bütün ızdıraplarını çektiği son anlarında, kızı Fâtımâ'nın, duyduğu elemden "vay babamın ızdırâbına!" demesi üzerine; Rahmeten lil'âlemîn Efendimiz : "Bugünden sonra baban, artık bir daha ızdırap çekmeyecektir. Zîrâ Allah, bugün babanın başına gelen ölümden, kıyamete kadar hiçbir kimseyi muaf tutacak değildir (ölüm herkesin başına gelecektir)" buyurmuşlardır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Şemail-i Muhammediyye, 397, /641
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Muhammed Sabit b. Eslem el-Bünanî (Sabit b. Eslem)
3. Ebu Zübeyr Abdullah b. Zübeyr el-Bahili (Abdullah b. Zübeyr b. Ma'bed)
4. Sağîr Ebu Amr Nasr b. Ali el-Ezdî (Nasr b. Ali b. Nasr b. Ali b. Sahban b. Übey)
Konular:
Ehl-i Beyt, Hz. Fatıma evliliği, miras talebi vs
Hz. Peygamber, şemaili
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
Hz. Peygamber, vefatına yakın zamanlar
Ölüm, Ecel
Öneri Formu
Hadis Id, No:
159737, TŞ000398
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو الْخَطَّابِ زِيَادُ بْنُ يَحْيَى الْبَصْرِيُّ ، وَنَصْرُ بْنُ عَلِيٍّ ، قَالا : حَدَّثَنَا عَبْدُ رَبِّهِ بْنُ بَارِقٍ الْحَنَفِيُّ ، قَالَ : سَمِعْتُ جَدِّي أَبَا أُمِّي سِمَاكَ بْنَ الْوَلِيدِ يُحَدِّثُ ، أَنَّهُ سَمِعَ ابْنَ عَبَّاسٍ ، يُحَدِّثُ أَنَّهُ سَمِعَ رَسُولَ اللهِ صلى الله عليه وسلم ، يَقُولُ : مَنْ كَانَ لَهُ فَرَطَانِ مِنْ أُمَّتِي أَدْخَلَهُ اللَّهُ تَعَالَى بِهِمَا الْجَنَّةَ ، فَقَالَتْ عَائِشَةُ : فَمَنْ كَانَ لَهُ فَرَطٌ مِنْ أُمَّتِكَ ؟ قَالَ : وَمَنْ كَانَ لَهُ فَرَطٌ يَا مُوَفَّقَةُ قَالَتْ : فَمَنْ لَمْ يَكُنْ لَهُ فَرَطٌ مِنْ أُمَّتِكَ ؟ قَالَ : فَأَنَا فَرَطٌ لأُمَّتِي ، لَنْ يُصَابُوا بِمِثْلِي
Tercemesi:
İbn Abbâs (r.a) anlatıyor: Ben bizzat Peygamber Efendimiz'in
şöyle buyurduğunu işittim :
- "Ümmetimden bir kimsenin kendisinden önce iki çocuğu ölse, Allah, o kimseyi, onların sayesinde Cennet'e koyar" buyurunca, Ümm'ül-Mü'minîn Hz. Âişe (r.anhâ) hemen sordu :
- "Senin ümmetinden birisinin, ya bir tek çocuğu ölmüşse?".
- "Kendisinden evvel bir tek çocuğu ölenin durumu da aynıdır, ey işi rastgiden!" buyurdular. Hz. Âişe tekrar sordu :
- "Ya, ümmetinden hiç çocuğu olmayanların ve kendinden önce çocuğu ölmeyenlerin durumu ne olacaktır?"
"Ümmetimin kendinden önce gönderdiği şefaatçi de, benim. Zîrâ ümmetim, benim ölümümden duydukları kadar hiç bir şeyden ayrılık acısı çekmemişlerdir" buyurdular.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Şemail-i Muhammediyye, 398, /642
Senetler:
()
Konular:
Aile, çocuğunun ölümüne sabredenin mükafatı
Aile, Çocuk, cennete girme vesilesi
Aile, Çocuk, erken ölümü
Cennet, Sevkeden İşler, Sözler, Davranışlar
Hz. Peygamber, şemaili
Hz. Peygamber, ümmet sevgisi
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
Teşvik edilenler, Ölen çocuğa sabrın mükafatı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
159738, TŞ000399
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مَنِيعٍ حَدَّثَنَا حُسَيْنُ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا إِسْرَائِيلُ ، عَنْ أَبِي إِسْحَاقَ ، عَنْ عَمْرِو بْنِ الْحَارِثِ ، أَخِي جُوَيْرِيَةَ لَهُ صُحْبَةٌ ، قَالَ : مَا تَرَكَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم إِلا سِلاحَهُ ، وَبَغْلَتَهُ ، وَأَرْضًا جَعَلَهَا صَدَقَةً
Tercemesi:
Cüveyriye (r.anhâ) validemizin biraderi ashabdan Amr b. Haris
(r.a) anlatıyor: "Peygamber Efendimiz, bu dünyâya veda ettiğinde; silâhı,
katırı ve vakıf olarak bağışladığı bir miktar arazisi dışında, geriye hiç bir
şey bırakmamıştır".
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Şemail-i Muhammediyye, 399, /644
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, mirası
Hz. Peygamber, şemaili
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا أَبُو الْوَلِيدِ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ ، عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَمْرٍو ، عَنْ أَبِي سَلَمَةَ ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ ، قَالَ : جَاءَتْ فَاطِمَةُ إِلَى أَبِي بَكْرٍ ، فَقَالَتْ : مَنْ يَرِثُكَ ؟ فَقَالَ : أَهْلِي وَوَلَدِي ، فَقَالَتْ : مَا لِي لا أَرِثُ أَبِي ؟ فَقَالَ أَبُو بَكْرٍ : سَمِعْتُ رَسُولَ اللهِ صلى الله عليه وسلم ، يَقُولُ : لا نُورَثُ ، وَلَكِنِّي أَعُولُ مَنْ كَانَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم ، يَعُولُهُ ، وَأُنْفِقُ عَلَى مَنْ كَانَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم يُنْفِقُ عَلَيْهِ
Öneri Formu
Hadis Id, No:
159739, TŞ000400
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا أَبُو الْوَلِيدِ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ ، عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَمْرٍو ، عَنْ أَبِي سَلَمَةَ ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ ، قَالَ : جَاءَتْ فَاطِمَةُ إِلَى أَبِي بَكْرٍ ، فَقَالَتْ : مَنْ يَرِثُكَ ؟ فَقَالَ : أَهْلِي وَوَلَدِي ، فَقَالَتْ : مَا لِي لا أَرِثُ أَبِي ؟ فَقَالَ أَبُو بَكْرٍ : سَمِعْتُ رَسُولَ اللهِ صلى الله عليه وسلم ، يَقُولُ : لا نُورَثُ ، وَلَكِنِّي أَعُولُ مَنْ كَانَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم ، يَعُولُهُ ، وَأُنْفِقُ عَلَى مَنْ كَانَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم يُنْفِقُ عَلَيْهِ
Tercemesi:
Ebû Hüreyre (r.a) anlatıyor:
Peygamber Efendimiz vefat edip de Hz. Ebû Bekir Halîfe seçilince, kızı Fâtıma, Ebû Bekir'e gelerek:
- "Ey Resûlullah'ın halîfesi! Sen vefat ettiğin zaman, sana kim vâris olacaktır?" diye sordu.
- "Ailem ve çocuklarım!." cevâbını alınca;
- "Madem öyle. Ya ben niçin babama vâris olamıyorum?".
"Ben, Resûlullah Efendimiz'den bizzat işittim: "Bize kimse vâris olamaz" buyurmuşlardı. Fakat ben, Resûlullah (s.a.s)'ın bakmakla mükellef olduğu kimselere bakar ve geçimini sağladığı kimselerin nafakasını aynen veririm" buyurdular.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Şemail-i Muhammediyye, 400, /645
Senetler:
()
Konular:
Ehl-i Beyt, Hz. Fatıma evliliği, miras talebi vs
Hz. Peygamber, mirası
Hz. Peygamber, şemaili
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
Peygamberler, miras bırakmamaları, bıraktıklarının sadaka olduğu
Öneri Formu
Hadis Id, No:
159740, TŞ000401
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى ،حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ كَثِيرٍ الْعَنْبَرِيُّ أَبُو غَسَّانَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ ، عَنْ عَمْرِو بْنِ مُرَّةَ ، عَنْ أَبِي الْبَخْتَرِيِّ ، أَنَّ الْعَبَّاسَ ، وَعَلِيًّا ، جَاءَا إِلَى عُمَرَ يَخْتَصِمَانِ ، يَقُولُ كُلُّ وَاحِدٍ مِنْهُمَا لِصَاحِبِهِ : أَنْتَ كَذَا ، أَنْتَ كَذَا ، فَقَالَ عُمَرُ ، لِطَلْحَةَ ، وَالزُّبَيْرِ ، وَعَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ عَوْفٍ ، وَسَعْدٍ : أَنْشُدُكُمْ بِاللَّهِ أَسَمِعْتُمْ رَسُولَ اللهِ صلى الله عليه وسلم ، يَقُولُ : كُلُّ مَالِ نَبِيٍّ صَدَقَةٌ ، إِلا مَا أَطْعَمَهُ ، إِنَّا لا نُورَثُ ؟ وَفِي الْحَدِيثِ قِصَّةٌ
Tercemesi:
Ebû'l-Bahterî (Sa'îd b. FîrÛz) (ö: 83/702) anlatıyor:
Hz. Ömer'in devr-i hilâfetinde, bir gün Hz. Abbâs ile Hz. Ali birbirlerine "sen söylesin, sen böylesin" diye münâkaşa ederek Hz. Ömer'in huzuruna geldiler. Hz. Ömer, o sırada yanında bulunan Talha, Zübeyr, Abdurrahmân b. Avf ve Sa'd b. Ebî Vakkâs'a dönerek:
"Allah için söyleyin; sizler, Peygamber Efendimiz'in: "Her peygamber'in, ailesinin nafakasını te'min edecek kadarından fazla bütün malı sadakadır, Allah yolunda vakıftır. Biz Peygamberlerin vârisi olmaz" buyurduklarını işitmediniz mi?" dedi.Bu hadîsin uzunca bir hikâyesi de vardır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Şemail-i Muhammediyye, 401, /646
Senetler:
()
Konular:
Ehl-i Beyt, Hz. Ali
Hz. Peygamber, mirası
Hz. Peygamber, şemaili
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
Peygamberler, miras bırakmamaları, bıraktıklarının sadaka olduğu
Öneri Formu
Hadis Id, No:
159744, TŞ000405
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مَهْدِيٍّ ، قَالَ : حَدَّثَنَا سُفْيَانُ ، عَنْ عَاصِمِ ابْنِ بَهْدَلَةَ ، عَنْ زِرِّ بْنِ حُبَيْشٍ ، عَنْ عَائِشَةَ ، قَالَتْ : مَا تَرَكَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم دِينَارًا وَلا دِرْهَمًا وَلا شَاةً وَلا بَعِيرًا ، قَالَ : وَأَشُكُّ فِي الْعَبْدِ وَالأَمَةِ
Tercemesi:
Hz. Âişe (r.anhâ) validemiz anlatıyor:
Resûlullah Efendimiz vefat ettiklerinde; arkalarında ne bir dînar, ne bir dirhem, ne bir koyun, ne de bir deve bıraktılar.
Bu hadîsi Hz. Âişe'den nakleden râvî, onun bu maddeleri sayarken, "köle ve câriye de bırakmadı" deyip demediğinde tereddüdüm vardır, der.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Şemail-i Muhammediyye, 405, /651
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, mirası
Hz. Peygamber, şemaili
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi