75 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Yezid b. Harun, ona Hişam, ona Hasan, ona Cabir, Hz. Peygamber'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: “Yol güzergahında konaklamayın, oraya hacetinizi gidermeyin.”
Açıklama: Hadiste Hz. Peygamber, yol/cadde kavramını kullanarak, bunların sosyal hayatın ortak kullanım alanlarından biri olduğuna dikkat çekmek istemiştir. Bugün de özellikle kent hayatında binlerce bireyin kullandığı yol ve caddelerin temizliği, toplumsal hayatın nezihliğini gösterir niteliktedir.
Bize Abdullah b. Muhammed, ona Ebu Amir, ona Züheyr, ona Zeyd b. Eslem, ona Atâ b. Yesâr, ona da Ebu Saîd el-Hudrî'nin (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: “Sakın yol üstüne oturmayın”. Bunu üzerine ashâb-ı kiramdan bazıları “Ey Allah’ın Resulü! Bazen konuşmak için oturmamız gerekebiliyor” dediler. Hz. Peygamber “Eğer illa oturacaksanız, yola hakkını veriniz” buyurdu. “Yol hakkı nedir?” diye sordular. Hz. Peygamber “Gözü haramdan sakınmak, yoldan geçenlere rahatsızlık vermemek, selamı almak, iyiliği emredip kötülükten alıkoymak” buyurdu.
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Yezid b. Harun, ona Hammad b. Seleme, ona Sabit, o da Enes aklında noksanlık olan kadın…ifadesini kullanmış ve önceki hadisin manasını rivayet etmiştir.
Bize Müsedded, ona Yezid b. Zürey‘, ona Abdurrahman, ona Saîd b. Ebû Saîd, ona da Ebû Hureyre, Rasulullah'ın şöyle dediğini rivayet etti: "Rasûlullah (sav) ev önlerinde ve yollarda oturulmasını yasakladı. Müslümanlar, bunu yapamayız, buna güç yetiremeyiz, dediler. Rasûlullah, eğer buralarda oturacaksanız, o zaman mekânların hakkını veriniz, buyurdu. Onlar, buraların hakkı nedir, dediler. Rasûlullah, gözleri (haramdan) korumak, yolcuya (yol bilmeyene, sorana) yol göstermek, aksırdığında Allah’a hamd edene يرحمك الله/Allah sana rahmet etsin demek ve selama karşılık vermektir, buyurdu."
Bize Affan, ona Abdulvâhid b. Ziyad, ona Osman b. Hakîm, ona İshak b. Abdullah b. Ebû Talha, ona da babası, Ebû Talha'nın şöyle dediğini rivayet etti: "Avlularda oturuyorduk. Rasûlullah (sav) bize uğradı ve şöyle dedi: Sizin yollarda/avlularda oturmakla ne işiniz olur? Yollarda oturmaktan kaçınınız.' Biz, 'Ya Rasûlallah! Herhangi bir sıkıntı vermek için değil, aramızda (meselelerimizi) müzakere etmek ve konuşmak için oturuyoruz' dedik. 'Öyleyse buralarda oturmanın hakkını verin' buyurdu. 'Buraların hakkı nedir?' diye sorduk. ' Gözleri (haramdan) korumak, selama karşılık vermek ve güzel söz söylemektir' buyurdu."
Açıklama: mütabileriyle hasendir.
Açıklama: inkıtadan dolayı zayıftır. ğilan kıssası hariç mütabileriyle sahihtir.