حدثنا عبيد بن يعيش قال حدثنا يونس عن بن إسحاق عن نافع عن بن عمر قال : اني لأدعو في كل شيء من أمري حتى أن يفسح الله في مشي دابتي حتى أرى من ذلك ما يسرني
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164901, EM000628
Hadis:
حدثنا عبيد بن يعيش قال حدثنا يونس عن بن إسحاق عن نافع عن بن عمر قال : اني لأدعو في كل شيء من أمري حتى أن يفسح الله في مشي دابتي حتى أرى من ذلك ما يسرني
Tercemesi:
— (155-s.) îbni Ömer'den rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir:
— İşimin her çeşidinde duâ ederim, hayvanımın yürüyüşüne Allah'ın genişlik vermesine kadar... Öyle ki, bunun bana sevinçlik verdiğini görürüm.»[1215]
Her işin yaratıcısı Allah Tealâ olduğundan, onun izni olmaksızın hiç bir şey meydana gelemez. Bunun için her ihtiyaç için Allah'a dua etmek gereklidir. Nitekim E n e s 'den rivayet edilen bir hadîs-i şerifin meali şöyle:
«— Sizden her biriniz, ihtiyacının bütününü Rabbinden istesin, hatta kopan nalınının tasmasına ve (evinin) tuzuna varıncaya kadar istesin.»
Ayrıca Hazreti  i ş e 'den şöyle bir hadîs-i şerif rivayet edilmiştir: «— Nalının tasmasına varıncaya kadar her şeyi Allah'dan duâ edip isteyiniz; çünkü Allah o işe imkân vermezse, meydana gelmez.»
Kul, her işte Allah'ın yardım ve kudretine muhtaç olduğundan her işi İçin ona dua etmesi, hem acziyetinin itirafı, hem de ubudiyetinin ifadesidir.[1216]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 628, /496
Senetler:
()
Konular:
Dua, faziletlisi
Dua, her konuda
حدثنا أبو نعيم قال حدثنا عمرو بن عبد الله أبو معاوية قال حدثنا مهاجر أبو الحسن عن عمرو بن ميمون الأودي عن عمر : أنه كان فيما يدعو اللهم توفني مع الأبرار ولا تخلفني في الأشرار وألحقني بالأخيار
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164902, EM000629
Hadis:
حدثنا أبو نعيم قال حدثنا عمرو بن عبد الله أبو معاوية قال حدثنا مهاجر أبو الحسن عن عمرو بن ميمون الأودي عن عمر : أنه كان فيما يدعو اللهم توفني مع الأبرار ولا تخلفني في الأشرار وألحقني بالأخيار
Tercemesi:
— (156-s.) Rivayet edildiğine göre, Hz. Ömerin ettiği dualardan biri şuydu:
— Allah'ım! Benî iyi kimselerle beraber Öldür; ve beni kötü kimse-ler arasında bırakma ve beni hayırlı kimselere kavuştur.»[1217]
Insan salih ve makbul ameller işlemek suretiyle hayırlı kimselere kavuşacağından, Hz. Ömer'in duasından, Allah'ım, beni böyle salih amel işlemeye muvaffak kıl, manası çıkmaktadır. Bir dua çeşidi olarak söylenmesinde fazilet vardır. Bu haber için başka bir kaynak gösterilmemiştir.[1218]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 629, /496
Senetler:
()
Konular:
Dua, her konuda
حدثنا عمر بن حفص قال حدثنا أبي قال حدثنا الأعمش قال حدثنا شقيق قال : كان عبد الله يكثر أن يدعو بهؤلاء الدعوات ربنا أصلح بيننا واهدنا سبيل الإسلام ونجنا من الظلمات إلى النور واصرف عنا الفواحش ما ظهر منها وما بطن وبارك لنا في أسماعنا وأبصارنا وقلوبنا وأزواجنا وذرياتنا وتب علينا انك أنت التواب الرحيم واجعلنا شاكرين لنعمتك مثنين بها قائلين بها وأتممها علينا
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164903, EM000630
Hadis:
حدثنا عمر بن حفص قال حدثنا أبي قال حدثنا الأعمش قال حدثنا شقيق قال : كان عبد الله يكثر أن يدعو بهؤلاء الدعوات ربنا أصلح بيننا واهدنا سبيل الإسلام ونجنا من الظلمات إلى النور واصرف عنا الفواحش ما ظهر منها وما بطن وبارك لنا في أسماعنا وأبصارنا وقلوبنا وأزواجنا وذرياتنا وتب علينا انك أنت التواب الرحيم واجعلنا شاكرين لنعمتك مثنين بها قائلين بها وأتممها علينا
Tercemesi:
— (157-s.) Şakîk demiştir ki:
— Abdullah (İbni Mes'ud) şu duaları çok okurlardı:
— Rabbimiz, aramızı düzelt, (kardeşlik ve sevgi bağlarımızı kuvvetlendir) ve bizi İslâm yoluna ilet, bizi karanlıklardan (cehalet, küfür ve günahlardan) nura (iman ve güzel amellere) götürüp kurtar. Açığa çıkan ve gizli kalan kötü söz ve hareketleri bizden uzaklaştır. Bizim kulaklarımıza, gözlerimize, kalblerimize, zevcelerimize ve gelecek nesillerimize bereket ver. Tevbemizi kabul et; muhakkak ki sen tevbeleri çok çok kabul eden merhamet sahibisin. Bizi, nimetlerine şükredenler, onları Övenler ve onlara hak kazananlar yap ve nimetlerini üzerimize tamamla.[1219]
Bu duayı, Ebû Davud, Ibni Hibban ve Taberanî, I b n İ M e s' u d 'dan merfû olarak, yani Peygambere kadar yükseltilmiş bir hadîs olarak tahriç etmişlerdir.[1220]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 630, /497
Senetler:
()
Konular:
Dua, her konuda
حدثنا بيان قال حدثنا يزيد قال حدثنا الجريري عن ثمامة بن حزن قال : سمعت شيخا ينادي بأعلى صوته اللهم اني أعوذ بك من الشر لا يخلطه شيء قلت من هذا الشيخ قيل أبو الدرداء
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164954, EM000675
Hadis:
حدثنا بيان قال حدثنا يزيد قال حدثنا الجريري عن ثمامة بن حزن قال : سمعت شيخا ينادي بأعلى صوته اللهم اني أعوذ بك من الشر لا يخلطه شيء قلت من هذا الشيخ قيل أبو الدرداء
Tercemesi:
— (161-s.) Sümame ibni Hazen'den rivayet edildiğine göre şöyle demiştir:
«— Bİr ihtiyarın yüksek sesiyle şöyle yalvardığını işittim: — Allah'ım! Kendisine bir şey karışmıyan fenalıktan ben sana sığınırım. Sordum ki, bu ihtiyar kimdir? (Cevab olarak), Ebu'd-Derdâ'dır dendi.»[71]
Ebû'd-Derda hazretlerinden rivayet edilen bu haber, Peygamber (Sallaîlahü Aleyhi ve Sellem) 'e kadar yükseltilmemiş olduğu halde, Hz. Peygamberin duaları arasında zikredilmiştir. £ b û ' d- De rd a , tam olarak sünnete uyan ashabdan biri olmakla, onun duasının Hz, Peygambere bir nispeti bulunduğu muhakkaktır. Onun için bu arada anılmasında münasebet vardır.
Ebû'd-Derda, ilim ve fazilet ile şöhret bulan bir sahabî olup, Uhud savaşı gününde, Peygamber (Sallalhhü Aleyhi ve Sellem) onun hakkında şöyle buyurmuştur:
«Uveymir ne güzel binicidir; o, ümmetimin hakimidir.»
Ebû'd-Derda'mn odı Uveymir olup, künyesi ile meşhur olmuştur.
Katıksız fenalık, sırf kötülük en çirkin bir iştir ve Allah'ın gazabını gerektiren şeydir. Bu hallere düşmekten Allah'a sığınarak kurtuluş aramak, selâmet yoludur.
(Bu haber için başka kaynak bulunamamıştır.)[72]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 675, /528
Senetler:
()
Konular:
Dua, her konuda
حدثنا بن سلام قال حدثنا أبو معاوية عن الأعمش عن أبي صالح عن أبي هريرة قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : استعيذوا بالله من جهنم استعيذوا بالله من عذاب القبر استعيذوا بالله من فتنة المسيح الدجال استعيذوا بالله من فتنة المحيا والممات
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164922, EM000648
Hadis:
حدثنا بن سلام قال حدثنا أبو معاوية عن الأعمش عن أبي صالح عن أبي هريرة قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : استعيذوا بالله من جهنم استعيذوا بالله من عذاب القبر استعيذوا بالله من فتنة المسيح الدجال استعيذوا بالله من فتنة المحيا والممات
Tercemesi:
— Ebû Hüreyre'den rivayet edildiğine göre demiştir ki, Resûlül-lah şöyle buyurdu :
«— Cehennem'den Allah'a sığınınız, kabir azabından Allah'a sığınınız, uğursuz Deccal'm fitnesinden Allah'a sığınınız, hayatın ve ölümün fitnesinden Allah'a sığınınız.»[16]
İnsanlar İçin dehşet İfade eden ve büyük geçitler olarak gösterilen şu beş şeyden Allah'a stğınıldığı takdirde, Allah'ın rahmetine kavuşularak hem dünya hayatı, hem kabir hali, hem de âhiretteki ahval garanti altına alınmış olur, çünkü :
1— Cehennem azabı, en ağır ve en korkunç işkencelerden bîri o!up, insanın kabir hayatından sonra karşılaşılması muhtemel bir safhayı teşkil eder. Bu dehşetli azabdan Allah'a sığınarak kurtulmak, büyük geçitlerden birini selâmet üzere geçmiş olmaktır.
2— Kabir azabı, ölümden sonra karşılaşılması muhtemel olduğundan kabir azabı da dünya ile âhiret hayatı arasında bir safha teşkil eder. Bundan azab ve sıkıntı çekmeden kurtulmak için Allah'a sığınarak selâmete çıkmak yine bir geçitten kurtulmak olur.
3— Âhir zamanda yeryüzünü küfür ve fitnesi ile fesada verecek olan Oeccal'in devresinde yaşamak da özel bir safha teşkil eder. Onun küfür ve
fitnesinden kurtulmak için Allah'a sığınarak emin durumda olmak, büyük bir felâketten kurtulmak olur.
4— İnsan hayatta bulunduğu müddet çeşitli musibetlerle ve günahlarla karşılaşır. Yaşadığı zaman içerisinde bunlardan korunmak için Allah'a sığınarak ondan medet ummak ve böylece dünya hayatını felâket s iz geçirmek en büyük geçitlerden birini selâmet üzre geçmek olur. Bunun da kıymeti büyüktür.
5— Ölümden itibaren gelen devir, geniş mânasiyle sonsuz bir zamanı kapladığından, bu devrin fitne ve imtihanlarının dehşetinden Allah'a sığınarak emin duruma geçmek de âhiret hayatının selâmetine ermek olur ki, asıl kurtuluş budur. Böylece şu beş geçitten Allah'a sığınarak selâmete ermek, insanın bütün hayat ve memat safhalarını garantilemek olur. İşte bunların şerrinden Allah'a sığınmak İçin dua etmemizi Peygamber Efendimiz bize emrediyor, tâ ki, kurtulmuş olalım.
Burada bir soru hatıra gelebilir : Acaba Deccal yeryüzüne gelmiş midir, gelmemişse ne zaman geleceği belli midir, Deccal bir kimse veya çok kimseler midir? Bu sorulara kesinlikle cevap vermeğe imkân olmadığı gibi, bunun üzerinde durmak da bir önem taşımaz. Her devirde ve her zamanda fenalığa teşvik eden, zulüm ve küfür saçan şahsiyetler bulunmuştur ve bulunabilir de... İnsanlara düşen vazife, bunların fenalığına alet olmamak, hakdan ve adaletten aynlmayıp hak din yolunda bulunmaktır. Bu istikameti sağlamak için de Allah'dan yardım istemektir. Bunu şahsında ve çevresinde elinden geldiği kadar sağlamış olan kimse, görevini yapmış demektir. Dec-cal'in ne zaman geleceğini veya gelip gelmediğini bilmek mesele değildir. Yalnız yalancılık ve küfür yayıcıltğı İle dünyayı ifsad edecek bir Deccal'in gelmesi hak olduğuna inanmak kâfidir.[17]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 648, /508
Senetler:
()
Konular:
Dua, her konuda