Öneri Formu
Hadis Id, No:
1069, M004146
Hadis:
حَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ حَاتِمِ بْنِ مَيْمُونٍ حَدَّثَنَا حَجَّاجُ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا ابْنُ جُرَيْجٍ قَالَ أَخْبَرَنِى ابْنُ الْمُنْكَدِرِ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ عَادَنِى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم وَأَبُو بَكْرٍ فِى بَنِى سَلَمَةَ يَمْشِيَانِ فَوَجَدَنِى لاَ أَعْقِلُ فَدَعَا بِمَاءٍ فَتَوَضَّأَ ثُمَّ رَشَّ عَلَىَّ مِنْهُ فَأَفَقْتُ فَقُلْتُ كَيْفَ أَصْنَعُ فِى مَالِى يَا رَسُولَ اللَّهِ فَنَزَلَتْ ( يُوصِيكُمُ اللَّهُ فِى أَوْلاَدِكُمْ لِلذَّكَرِ مِثْلُ حَظِّ الأُنْثَيَيْنِ )
Tercemesi:
Bana Muhammed b. Hatim b. Meymun rivayet etti. (Dedi ki) Bize Haccâc b. Muhammed rivayet etti. (Dedi ki) : Bize İbni Cüreyc rivayet etti. (Dedi ki) : Bana İbni Münkedir, Câbir b. Abdillâh'dan naklen haber verdi. Câbir söyle demiş:
Ben! Seleme (kabilesin) de (rahatsız bulunduğumda) Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) Ebû Bekir'le birlikte yaya olarak beni dolaşmaya geldiler. Beni aklımı kaybetmiş halde buldu. Bunun Üzerine sn isteyerek abdest aldı. Sonra o sudan üzerime serpti. Ben de ayi İdim ve: Malım hususunda ne yapayım yâ Resûlâllah? dedim. Bunun üzerine:
«Allah size çocuklarınız hakkında erkeğe iki kadın hissesi tavsiye ediyor.» âyet-i kerîmesi indi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Ferâiz 4146, /671
Senetler:
()
Konular:
Nazar, nazarlık
Yargı, miras Hukuku
حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ الْقَوَارِيرِىُّ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ - يَعْنِى ابْنَ مَهْدِىٍّ - حَدَّثَنَا سُفْيَانُ قَالَ سَمِعْتُ مُحَمَّدَ بْنَ الْمُنْكَدِرِ قَالَ سَمِعْتُ جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ يَقُولُ عَادَنِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَأَنَا مَرِيضٌ وَمَعَهُ أَبُو بَكْرٍ مَاشِيَيْنِ فَوَجَدَنِى قَدْ أُغْمِىَ عَلَىَّ فَتَوَضَّأَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ثُمَّ صَبَّ عَلَىَّ مِنْ وَضُوئِهِ فَأَفَقْتُ فَإِذَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ كَيْفَ أَصْنَعُ فِى مَالِى فَلَمْ يَرُدَّ عَلَىَّ شَيْئًا حَتَّى نَزَلَتْ آيَةُ الْمِيرَاثِ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1071, M004147
Hadis:
حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ الْقَوَارِيرِىُّ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ - يَعْنِى ابْنَ مَهْدِىٍّ - حَدَّثَنَا سُفْيَانُ قَالَ سَمِعْتُ مُحَمَّدَ بْنَ الْمُنْكَدِرِ قَالَ سَمِعْتُ جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ يَقُولُ عَادَنِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَأَنَا مَرِيضٌ وَمَعَهُ أَبُو بَكْرٍ مَاشِيَيْنِ فَوَجَدَنِى قَدْ أُغْمِىَ عَلَىَّ فَتَوَضَّأَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ثُمَّ صَبَّ عَلَىَّ مِنْ وَضُوئِهِ فَأَفَقْتُ فَإِذَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ كَيْفَ أَصْنَعُ فِى مَالِى فَلَمْ يَرُدَّ عَلَىَّ شَيْئًا حَتَّى نَزَلَتْ آيَةُ الْمِيرَاثِ .
Tercemesi:
Bize Ubeydullah b, Ömer El-Kavârîri rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Abdurrahman yâni İbni Mehdi rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Süfyân rivayet etti. (Dedi ki) : Muhammed b. Münkedir'i şunları söylerken işittim : Ben Câbir b. Abdillâh'ı şöyle derken işittim :
Ben basta iken Resûlüllah (Sallollahü A leyhi ve Selle m) beni dolaşmaya geldi. Beraberinde Ebû Bekir vardı; ikisi de yürüyerek geldiler. Beni baygın halde tuldü. Bunun üzerine Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) abdest aldı. Sonra abdest suyundan benim üzerime döktü; ben de ayıldım. Bir de baktım karşımda Resûlüllah (Satkllahu Aleyhi ve Sellem) Hemen : Yâ Resûlâllah! Malım hususunda ne yapayım? dedim. Bana hiç bir cevap vermedi. Nihayet miras âyeti indi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Ferâiz 4147, /672
Senetler:
()
Konular:
Bilgi, öğrenmek için ehil olanlara sorulmalıdır
Hz. Peygamber, Miras
Miras, miras ayetinin inişi
Nazar, nazarlık
Teberrük, Hz. Peygamberin abdest suyuyla
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1073, M004148
Hadis:
حَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ حَاتِمٍ حَدَّثَنَا بَهْزٌ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ أَخْبَرَنِى مُحَمَّدُ بْنُ الْمُنْكَدِرِ قَالَ سَمِعْتُ جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ يَقُولُ دَخَلَ عَلَىَّ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَأَنَا مَرِيضٌ لاَ أَعْقِلُ فَتَوَضَّأَ فَصَبُّوا عَلَىَّ مِنْ وَضُوئِهِ فَعَقَلْتُ فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّمَا يَرِثُنِى كَلاَلَةٌ . فَنَزَلَتْ آيَةُ الْمِيرَاثِ . فَقُلْتُ لِمُحَمَّدِ بْنِ الْمُنْكَدِرِ ( يَسْتَفْتُونَكَ قُلِ اللَّهُ يُفْتِيكُمْ فِى الْكَلاَلَةِ ) قَالَ هَكَذَا أُنْزِلَتْ.
Tercemesi:
Bana Muhammed b. Hatim rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Behz rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Şu'be rivayet etti. (Dedi ki) : Bana Muhammed b. Münkedir haber verdi. (Dedi ki) : Câbir b. Abdillâh'ı şunları söylerken işittim :
Ben aklım başımdan gitmiş hasta bir halde iken yanıma Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) girdi; ve abdest aldı. Müteakiben üzerime onun abdest suyundan döktüler de, aklım başıma geldi ve: Yâ Resûiâllah bana ancak kelâle mirasçı oluyor, dedim. Bunun üzerine mîrâs âyeti indi.
(Râvi diyor ki:) Muhammed b. Münkedir'e:
«Senden fetva istiyorlar. De ki, size Kelâle hakkında Allah fetva veriyor.» âyeti değil mi? dedim. (Evet), böyle indirildi, cevabını verdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Ferâiz 4148, /672
Senetler:
()
Konular:
Nazar, nazarlık
Yargı, miras Hukuku
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6085, M005702
Hadis:
وَحَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ الدَّارِمِىُّ وَحَجَّاجُ بْنُ الشَّاعِرِ وَأَحْمَدُ بْنُ خِرَاشٍ قَالَ عَبْدُ اللَّهِ أَخْبَرَنَا وَقَالَ الآخَرَانِ حَدَّثَنَا مُسْلِمُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ قَالَ حَدَّثَنَا وُهَيْبٌ عَنِ ابْنِ طَاوُسٍ عَنْ أَبِيهِ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « الْعَيْنُ حَقٌّ وَلَوْ كَانَ شَىْءٌ سَابَقَ الْقَدَرَ سَبَقَتْهُ الْعَيْنُ وَإِذَا اسْتُغْسِلْتُمْ فَاغْسِلُوا » .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Abdirrahman Ed-Dârimî ile Haccâc b. Şâir ve Ahmed b. Hıraş rivayet ettiler. (Abdullah : AJıberanâ; ötekiler : Haddesenâ tâbirlerini kullandılar. (Dediler ki) : Bize Müslim b. İbrahim rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Vüheyb, İbni Tâvus'dan, o da babasından, o da İbni Abbas'dan, o da Peygamber (Sallallahii Aleyhi ve Sellem) den naklen rivayet etti.
«Nazar haktır. Eğer kaderden önce bir şey bulunsa idi, ondan önce nazar bulunurdu. Sizden gusül istenirse yıkayıverin!» buyurmuşlar.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tıb 5702, /927
Senetler:
()
Konular:
Nazar, nazarlık
وَحَدَّثَنَا ابْنُ نُمَيْرٍ حَدَّثَنَا أَبِى حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ مَعْبَدِ بْنِ خَالِدٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ شَدَّادٍ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَأْمُرُنِى أَنْ أَسْتَرْقِىَ مِنَ الْعَيْنِ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6116, M005722
Hadis:
وَحَدَّثَنَا ابْنُ نُمَيْرٍ حَدَّثَنَا أَبِى حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ مَعْبَدِ بْنِ خَالِدٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ شَدَّادٍ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَأْمُرُنِى أَنْ أَسْتَرْقِىَ مِنَ الْعَيْنِ .
Tercemesi:
Bize İbnü Nümeyr de rivayet etti. (Dedi ki) : Bize babam rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Süfyân, Ma'bed b. Hâlid'den, o da Abdullah b. Şeddad'dan, o da Âişe'den naklen rivayet etti. Şöyle demiş: Resûlallah (Sallallahii Aleyhi ve Sellem)'.
«Nazar değmesinden rukye yapmamı bana emir buyururdu.»
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tıb 5722, /930
Senetler:
()
Konular:
Nazar, nazarlık
Tedavi, Rukye, tedavi şekilleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6119, M005723
Hadis:
وَحَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى أَخْبَرَنَا أَبُو خَيْثَمَةَ عَنْ عَاصِمٍ الأَحْوَلِ عَنْ يُوسُفَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ فِى الرُّقَى قَالَ رُخِّصَ فِى الْحُمَةِ وَالنَّمْلَةِ وَالْعَيْنِ .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Yahya rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Ebû Hayseme, Âsım-ı Ahvel'den, o da Yûsuf b. Abdillah'dan, o da Enes b. Mâiik'den rukyeler hakkında haber verdi. Enes şöyle demiş : Zehirli hayvan sokmasında, sıraca'da ve nazar değmesinde rukyeye ruhsat verildi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tıb 5723, /930
Senetler:
()
Konular:
Nazar, nazarlık
Tedavi, Rukye, tedavi şekilleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6120, M005724
Hadis:
وَحَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ آدَمَ عَنْ سُفْيَانَ ح وَحَدَّثَنِى زُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا حُمَيْدُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ حَدَّثَنَا حَسَنٌ - وَهُوَ ابْنُ صَالِحٍ - كِلاَهُمَا عَنْ عَاصِمٍ عَنْ يُوسُفَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ أَنَسٍ قَالَ رَخَّصَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى الرُّقْيَةِ مِنَ الْعَيْنِ وَالْحُمَةِ وَالنَّمْلَةِ . وَفِى حَدِيثِ سُفْيَانَ يُوسُفُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الْحَارِثِ .
Tercemesi:
Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe de rivayet etti. (Dedi ki) Bize Yahya b. Âdem, Süfyân'dan rivayet etti. H.
Bana Züheyr b. Harb dahî rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Humeyd b. Abdirrahman rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Hasen (bu zat îbni Sâlih'dir.) rivayet etti.
Her iki râvi Âsım'dan, o da Yûsuf b. AfcdiIIah'dan, o da Enes'den naklen rivayet etti. Şöyîe demiş: Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) nazar değmesine, zehirli hayvan sokmasına ve sıraca hastalığına karşı rukye yapmaya ruhsat verdi.
Süfyân'ın hadîsinde «Yûsuf b. AbdiUah b. Haris» denilmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tıb 5724, /930
Senetler:
()
Konular:
Nazar, nazarlık
Tedavi, Rukye, tedavi şekilleri
حَدَّثَنِى أَبُو الرَّبِيعِ سُلَيْمَانُ بْنُ دَاوُدَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ الْوَلِيدِ الزُّبَيْدِىُّ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عُرْوَةَ بْنِ الزُّبَيْرِ عَنْ زَيْنَبَ بِنْتِ أُمِّ سَلَمَةَ عَنْ أُمِّ سَلَمَةَ زَوْجِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ لِجَارِيَةٍ فِى بَيْتِ أُمِّ سَلَمَةَ زَوْجِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم رَأَى بِوَجْهِهَا سَفْعَةً فَقَالَ « بِهَا نَظْرَةٌ فَاسْتَرْقُوا لَهَا » . يَعْنِى بِوَجْهِهَا صُفْرَةً .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6122, M005725
Hadis:
حَدَّثَنِى أَبُو الرَّبِيعِ سُلَيْمَانُ بْنُ دَاوُدَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ الْوَلِيدِ الزُّبَيْدِىُّ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عُرْوَةَ بْنِ الزُّبَيْرِ عَنْ زَيْنَبَ بِنْتِ أُمِّ سَلَمَةَ عَنْ أُمِّ سَلَمَةَ زَوْجِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ لِجَارِيَةٍ فِى بَيْتِ أُمِّ سَلَمَةَ زَوْجِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم رَأَى بِوَجْهِهَا سَفْعَةً فَقَالَ « بِهَا نَظْرَةٌ فَاسْتَرْقُوا لَهَا » . يَعْنِى بِوَجْهِهَا صُفْرَةً .
Tercemesi:
Bana Ebu'r-Rahi' Süleyman b. Dâvud rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Rluhammed h, Harb rivayet etti. Bana Muhammed b. Velid Ez-Zübeydî, Zührî'den, o da Urve b. Zübeyr'den, o da Zeyneb binti Ümmü Seleme'den, o da Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'in zevcesi Ümmü Seleme'den naklen rivayet etti ki: Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) zevcesi Ümmü Seleme'nin evinde bîr cariyenin yüzünde sarılık görerek :
«Bu cariyeye nazar değmiş, ona hemen rukye yapın.:> buyurmuşlar. Yâni yüzünde sarılık varmış.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tıb 5725, /930
Senetler:
()
Konular:
Nazar, nazarlık
Tedavi, Rukye, tedavi şekilleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6125, M005726
Hadis:
حَدَّثَنِى عُقْبَةُ بْنُ مُكْرَمٍ الْعَمِّىُّ حَدَّثَنَا أَبُو عَاصِمٍ عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ قَالَ وَأَخْبَرَنِى أَبُو الزُّبَيْرِ أَنَّهُ سَمِعَ جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ يَقُولُ رَخَّصَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم لآلِ حَزْمٍ فِى رُقْيَةِ الْحَيَّةِ وَقَالَ لأَسْمَاءَ بِنْتِ عُمَيْسٍ « مَا لِى أَرَى أَجْسَامَ بَنِى أَخِى ضَارِعَةً تُصِيبُهُمُ الْحَاجَةُ » . قَالَتْ لاَ وَلَكِنِ الْعَيْنُ تُسْرِعُ إِلَيْهِمْ . قَالَ « ارْقِيهِمْ » . قَالَتْ فَعَرَضْتُ عَلَيْهِ فَقَالَ « ارْقِيهِمْ » .
Tercemesi:
Bana Ukbe b. Mükrem El-Ammî rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Ebû Âsim İbni Cüreyc'den rivayet etti. (Demiş ki) : Bana da Ebu'z-Zübeyr haber verdi. Kendisi Cabir b. Abdiîlah'i şöyle derken işitmiş: Peygamber (Sullallahü Aleyhi ve Sellem) Hazm oğullarına yılana rukye yapmaya ruhsat verdi. Esma binti Umeys'e de şöyle buyurdu :
«Bana ne oluyor ki, kardeşim oğullarının cisimlerini erimiş görüyorum. Aceb bir hacetleri mi var?» Esma :
— Hayır! (Yok!) Lâkin onlara çabuk nazar değiyor, demiş. Peygamber (Sallailahü Aleyhi ve Sellem) :
«Onlara rukye yap!» buyurmuş. Esma demiş ki : Ben kendisine arzet, tim, fakat o :
«Onlara sen rukye yap!» buyurdular.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tıb 5726, /931
Senetler:
()
Konular:
Nazar, nazarlık
Tedavi, Rukye, tedavi şekilleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
26510, N004084
Hadis:
أَخْبَرَنَا عَمْرُو بْنُ عَلِىٍّ قَالَ حَدَّثَنَا أَبُو دَاوُدَ قَالَ حَدَّثَنَا عَبَّادُ بْنُ مَيْسَرَةَ الْمِنْقَرِىُّ عَنِ الْحَسَنِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَنْ عَقَدَ عُقْدَةً ثُمَّ نَفَثَ فِيهَا فَقَدْ سَحَرَ وَمَنْ سَحَرَ فَقَدْ أَشْرَكَ وَمَنْ تَعَلَّقَ شَيْئًا وُكِّلَ إِلَيْهِ » .
Tercemesi:
Ebu Hüreyre (r.a)�den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: �Kim düğümlere üflerse sihir yapmış olur. Kim de sihir yaparsa şirk koşmuş olur. Kim de kendisini koruması için nazarlık ve benzeri şeyler takarsa o taktığı şeye havale edilir. Allah�ın himayesinden çıkmış olur.�
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Muhârebe 19, /2355
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Said Hasan el-Basrî (Hasan b. Yesâr)
3. Abbad b. Meysera el-Minkarî (Abbad b. Meysera)
4. Ebû Dâvûd et-Tayâlîsî (Süleyman b. Davud b. Cârûd)
5. Ebu Hafs Amr b. Ali el-Fellâs (Amr b. Ali b. Bahr b. Kenîz)
Konular:
KTB, TIBB-I NEBEVİ
Nazar, nazarlık
Sihir, sihir/büyü