335 Kayıt Bulundu.
Bize Kurrân b. Temmâm, ona Muhammed b. Aclân, ona Saîd b. Ebu Saîd, ona da Ebu Hüreyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Sizden biriniz bir meclise girdiği zaman selam versin. Eğer oturmak isterse otursun ve kalktığında da yine selam versin. Çünkü ilk selam, son selamdan daha faziletli değildir."
Açıklama: İsnadı kavîdir.
Bize Ahmed b. Hâlid, ona Muhammed b. İshak, ona Yezid b. Ebû Habib, ona Mersed, ona de Ebû Basra El-Gıfarî, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Yarın ben Yahudilere gideceğim. Onlara önce siz selam vermeyin. Onlar size selam verdiklerinde: 'Ve aleyküm (Sizin üzerinize olsun)' deyin." [Bize İbn Selam, ona Yahya b. Vâdıh, ona da İbn ishak, bir benzerini rivayet etti. 'Hz. Peygamber'i işittim' (lafzını) ilave etti.]
Açıklama: (...) Hadîs-i Şerîf başka bir tarikle aynen rivayet edilmiştir; değişik olarak : «Peygamber (Sallahu Aleyhi ve Sellem)'den işittim» sözünü ravi İlâve etmiştir. Daha önceki haber münasebetiyle anlatıldığı gibi, gayri müslİmlerle karşılaşma halinde onlara önce Müslümanlar selâm vermezler. Kendileri selâm verdiği takdirde de «Ve Aleyküm» demekle yetinilir. Çünkü Müslüman olmayanlar çok defa ölüm mânâsına gelen ve telâffuzu pek fark edilemeyen «Essamü Aleyküm = Ölum üzerinize olsun» sözünü müminlere karşı kullanıyorlar idi. Buna da «Sizin üzerinize olsun» şeklinde kısa olarak «Ve Aley küm» demek en uygun bir cevaptır.
Bize Ahmed b. Hâlid, ona Muhammed b. İshak ona Yezid b. Ebû Habib ona Mersed ona da Ebû Basra El-Gıfarî'nin rivayet ettiğine göre Nebi (sav) şöyle buyurmuştur: "Ben yarın Yahudilere gideceğim. Onlara önce siz selam vermeyin. Onlar size selam verdiklerinde: 'Ve aleyküm (Sizin üzerinize olsun)' deyin." [Bize İbn Selam ona Yahya b. Vadıh ona da İbn ishak bu rivayetin benzerini rivayet etti. Rivayetin metnine 'Nebi'den (sav) işittim' ifadesini ilave etti.]
Açıklama: (...) Hadîs-i Şerîf başka bir tarikle aynen rivayet edilmiştir; değişik olarak: «Peygamber'den (sav) işittim» sözünü ravi İlâve etmiştir. Daha önceki haber münasebetiyle anlatıldığı gibi, gayri müslİmlerle karşılaşma halinde onlara önce Müslümanlar selâm vermezler. Kendileri selâm verdiği takdirde de «Ve Aleyküm» demekle yetinilir. Çünkü Müslüman olmayanlar çok defa ölüm mânâsına gelen ve telâffuzu pek fark edilemeyen «Essamü Aleyküm = Ölum üzerinize olsun» sözünü müminlere karşı kullanıyorlar idi. Buna da «Sizin üzerinize olsun» şeklinde kısa olarak «Ve Aley küm» demek en uygun bir cevaptır.
Bize Muhammed b. Sabbâh, ona Velid b. Ebû Sevr ona Simâk ona da İkrime, Abdullah b. Abbas'ın şöyle dediğini bildirmiştir: "Yahudi, Hristiyan ve Mecusi olanların selamına karşılık verin. Zira Allah (cc), 'Size bir selâm verildiği zaman, ondan daha güzeliyle veya aynı selâmla karşılık verin. [Nisâ, 4/86] ' buyurmuştur."
Bize Behz ve Affân, onlara Hemmâm, ona da Katâde, Enes'in şöyle dediğini rivayet etti: Bir Yahudi Nebi (sav) ve ashabının yanına geldi ve (onlara): 'es-Sâmü aleyküm (Ölüm üzerinize olsun)' diyerek selam verdi. Peygamber'in (sav) ashabı da onun selamını aldılar. Rasulullah (sav): 'O ancak 'es-Sâmü aleyküm (Ölüm üzerinize olsun)' dedi' buyurdu. Bunun üzerine Yahudi yakalanıp O'nun (sav) huzuruna getirildi ve ve adam yaptığını itiraf etti. Peygamber (sav) de: 'Onlara söylediklerini karşılık olarak verin' buyurdu.
Bize Yahya, ona Şu'be, ona da Katâde; (T) Bize İbn Ca'fer, ona Şu'be, ona Katâde, ona da Enes şöyle rivayet etti: Hz. Peygamber'in (sav) ashabı O'na (sav): 'Ehl-i kitap bize selam veriyor. Onların selamını nasıl alalım?' diye sordu. Rasulullah da (sav): 'Onlara 'Ve aleyküm (Sizin üzerinize olsun)' deyin' buyurdu. [Haccâc da (bu rivayetin) aynısını nakletmiştir. Şu'be: 'Katâde'ye bu hadisi Enes'ten işitip işitmediğini sormadım' demiştir.]
Açıklama: Hadis mütabileriyle birlikte sahihtir.
Bize Muhammed b. Mahbub, Mualla ve Ârim, onlara Ebu Avâne, ona da Katade, Hasan'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Fâsık kişiyle aranda saygınlık yoktur."
Bize Muhammed b. Mahbub, Mualla ve Ârim, onlara Ebu Avâne ona da Katade, Hasan'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Fâsık kişiyle aranda saygınlık yoktur."
Bize Muhammed b. Mahbub, Mualla ve Ârim onlara Ebu Avâne, ona da Katade, Hasan'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Fâsık kişiyle aranda saygınlık yoktur."