Giriş

Bize Ma'mer, ona Süheyl b. Ebu Salih, ona da babası (Ebu Salih es-Semmân), Ebu Hureyre'den (ra) Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Yolda müşriklerle karşılaştığınız zaman, Onlara selam vermeyi önce siz başlatmayın ve onları yolun dar yerinden yürümeye zorlayın."


    Öneri Formu
87411 MA019457 Musannef-i Abdurrezzak, X, 391

Bize Ebu Bişr el-Vâsıtî, ona Halid b. Abdullah, ona Süheyl (b. Ebu Salih), ona babası (Ebu Salih es-Semmân), ona da Hz. Aişe şöyle haber vermiştir: Bir Yahudi Hz. Peygamber'in huzuruna girdi ve 'es-Sâmu aleyke (ölüm senin üzerine olsun)' dedi. Hz. Peygamber (sav) de 'Ve aleyke (senin üzerine olsun)' buyurdu. Hz. Aişe, 'ben hemen söze girmeye yeltendim ama Hz. Peygamber'in (sav) bundan hoşlanmayacağını bildiğim için sustum,' dedi. Sonra başka bir Yahudi geldi ve 'es-Sâmu aleyke (Ölüm senin üzerine olsun)' dedi. Hz. Peygamber (sav) 'Ve aleyke (Senin üzerine olsun' buyurdu. Hz. Aişe yine konuşmaya yeltendiğini ancak Hz. Peygamber'in (sav) bunu hoş görmeyeceğini bildiği için sustuğunu söyledi. Sonra bir üçüncü Yahudi daha geldi ve o da, 'es-Sâmû aleyke (Ölüm senin üzerine olsun)' deyince, (Hz. Aişe şöyle demiştir:) 'Ben de dayanamadım ve 'Aleyke's-sâmü ve ğadabullah! (Ölüm senin üzerine olsun; Allah'ın gazabı da!) Sizi maymunların ve hınzırların kardeşleri. Allah'ın (cc) Rasulü'nü (sav) Allah'ın selamlamadığı bir şekilde mi selamlıyorsunuz?' dedim.' Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Allah çirkin işi ve kötü sözü sevmez. Onlar bir söz söyledi; biz de onlara sözlerini (aynen) iade ettik. Yahudiler haset bir kavimdir. Şüphesiz onlar, selamlaşma ve (imamın arkasında topluca) 'âmîn' (dememiz) konusunda bizi kıskandıkları kadar başka hiçbir şeyi kıskanmazlar." buyurdu.


    Öneri Formu


Açıklama: Metinde geçen Muhammed adlı ravi İbn Sîrîn'dir.

    Öneri Formu

Bize Muhammed b. el-Müsenna el-Anezî, ona İbn Ebu Adî, ona İbn Avn, ona Humeyd b. Hilaâl, ona Abdullah b. es-Samit'in rivayet ettiğine göre Ebu Zer (ra); ey kardeşimin oğlu! Hz. Peygamber'in gönderilmesinden önce iki sene namaz kıldım demişti. Ben de öyleyse o zaman nereye dönüyordun diye sordum. Allah'ın beni döndürdüğü yere diye cevap verdi. Hadisi Süleyman b. el-Muğîra'nın anlattığı gibi anlattı. Hadiste şunları da söyledi: Bunun üzerine ikisi kahinlerden birine gittiler. Kardeşim Üneys ona galip gelene kadar kahini methetmeye devam etti. Bunun üzerine onun develerine alıp kendi develerimize kattık. Hadisinde şunu da söyledi: Hz. Peygamber (sav) geldi, Kabe'yi tavaf etti ve makamın arkasında iki rekat namaz kıldı. Onun yanına geldim. Ben ona İslam selamı ile selam veren ilk kişiydim. Dedim ki: es-Selamu aleyke / Selam sana ey Allah'ın Rasulü! Hz. Peygamber; "ve aleyke's-selam / Sana da selam olsun, sen kimsin" buyurdu. Hadisinde şu da bulunmaktadır. "Ne zamandır sen buradasın" diye sordu. On beş gündür dedim. Yine hadiste şu da bulunur: Ebu Bekir şöyle dedi: Bu gecenin misafirliği için onu bana bağışla.


    Öneri Formu
7551 M006361 Müslim, Fadâilu's Sahabe, 132

Bana Abdullah b. Muhammed, ona Abdurrezzâk, ona Ma’mer, ona Hemmâm, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: “Allah Âdem’i yarattı. Boyu atmış arşın idi. Sonra Allah Teâlâ, Âdem’e, ‘Git! Şu meleklere selam ver! Senin selamına nasıl karşılık vereceklerine iyice kulak ver. Bu selam, senin ve neslinin selam şekli olacak’ dedi. Âdem (as) onlara ‘es-selâmu aleyküm’ dedi. Onlar da ‘es-selâmu aleyke ve rahmetüllâhi’ dediler. ‘ve rahmetüllâhi’ kelimesini ilave ettiler. Cennete giren herkes Âdem’in suretindedir. Ancak yaratılmışların boyu şu ana kadar hep kısalmaya devam etti.


    Öneri Formu
32806 B003326 Buhari, Ehadisü'l-Enbiya, 1