336 Kayıt Bulundu.
Bize Abdullah b. Abdurrahman ve Hüseyin b. Muhammed el-Hariri (Belh şehrindendir), onlara Muhammed b. Kesir, ona Cafer b. Süleyman ed-Dubaî, ona Avf, ona Ebu Raca, ona İmran b. Husayn şöyle demiştir: Bir adam Resulullah'a (sav) geldi ve “Esselamü Aleyküm” dedi. Hz. Peygamber (sav) de “On” buyurdu. Bir başka adam daha geldi “Esselamu aleykum ve rahmetullah=Allah’ın selam ve rahmeti size olsun” dedi. Bunun üzerine Rasûlullah (sav) “Yirmi” dedi. Bir başka adam daha geldi ve “Esselamu aleykum ve rahmetullahi ve berekatuhu = Allah’ın selamı rahmeti ve bereketi size olsun” dedi. Rasulullah (sav) de “Otuz” buyurdu. Tirmizî: "Bu hadis bu tarikiyle hasen sahih garib bir hadistir. Bu babda Ali, Ebû Said ve Sehl b. Huneyf’den de hadis rivayet edilmiştir." demiştir.
Açıklama: Parantez içindeki "Sevap" bilgisi şerhten alınmıştır. Mübarekfuri, Tuhfetü'l-ahvezi, VII, 384.
Bana Amr b. Alî ile Muhammed b. el-Velîd dediler ki: Bize Muhammed b. Ca'fer ona Şu'be, Seyyar'ın şunu söylediğini nakletti: Sabit el-Bünânî ile birlikte yürüyordum. Çocukların yanından geçti ve onlara selam verdi. Ardından Sabit şunu anlattı: Kendisi Enes'le (ra) beraber yürüyormuş. Enes (ra) çocukların yanından geçmiş ve onlara selam vermiş. Enes de (ra) Resulullah (sav) ile yürüdüğünü anlatmış. Peygamber de (sav) çocukların yanından geçmiş ve onlara selam vermiş.
Bize Yusuf b. Hammad el-Ma'nî el-Basrî, ona Osman b. Abdurrahman el-Cumahî, ona Muhammed b. Ziyad, ona da Ebu Hureyre (ra) Rasûlullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti. "Selamı yayın, yemek ikram edin ve kafirlerin başını vurun. Böylece cennete varis olursunuz." Bu babda Abdullah b. Amr, İbn Ömer, Enes, Abdullah b. Selam, Abdurrahman b. Aişe, Şüreyh b. Hani'nin babasından naklen rivayet vardır. Ebu İsa -Tirmizi- Bu hadis İbn Ziyad'ın Ebu Hureyre'den, hasen, sahih ve garip bir rivayetidir.
Bize Nasr b. Ali ve Muhammed b. Beşşar, onlara Ebu Ahmed Muhammed b. Abdullah ez-Zübeyri, ona Süfyan, ona Dahhak b. Osman, ona Nafi, İbn Ömer’in şöyle dediğini rivayet etti: “Hz. Peygamber küçük abdest bozarken birisi ona selam verdi. Rasulullah adamın selamını almadı.” Ebu İsa et-Tirmizi “Bu hadis hasen-sahihtir. Bize göre selam almanın mekruh olması ancak kişi küçük ve büyük abdestini bozduğu esnada söz konusudur. Bazı alimler hadisi böyle tefsir etmişlerdir. Bu hadis, bu konudaki rivayetlerin en güzelidir" demiştir. Yine Ebu İsa et-Tirmizi "bu konuda Muhacir b. Kunfuz, Abdullah b. Hanzale, Alkame b. Fağva, Cabir b. Abdullah ve Bera b. Âzib'den de hadis rivayet edilmiştir" demiştir.
Bize Muhammed b. el-Müsennâ el-Anezî, ona İbn Ebû Adî, ona İbn Avn, ona Humeyd b. Hilâl, ona Abdullah b. es-Sâmit'in rivayet ettiğine göre Ebû Zer (ra) "Ey kardeşimin oğlu! Hz. Peygamber'in gönderilmesinden önce iki sene namaz kıldım" demişti. Ben de "Öyleyse o zaman nereye dönüyordun?" diye sordum. "Allah'ın beni döndürdüğü yere" diye cevap verdi. Hadisi Süleyman b. el-Muğîre'nin anlattığı gibi anlattı. Hadiste şunları da söyledi: Bunun üzerine ikisi kahinlerden birine gittiler. Kardeşim Üneys ona galip gelene kadar kahini methetmeye devam etti. Bunun üzerine onun develerine alıp kendi develerimize kattık." Hadisinde şunu da söyledi: "Hz. Peygamber (sav) geldi, Kabe'yi tavaf etti ve makamın arkasında iki rekat namaz kıldı. Onun yanına geldim. Ben ona İslam selamı ile selam veren ilk kişiydim. Dedim ki: es-Selamu aleyke / Selam sana ey Allah'ın resulü! Hz. Peygamber: "ve aleyke's-selam / Sana da selam olsun, sen kimsin?" buyurdu. Hadisinde şu da bulunmaktadır. "Ne zamandır sen buradasın?" diye sordu. "On beş gündür" dedim. Yine hadiste şu da bulunur: "Ebu Bekir şöyle dedi: Bu gecenin misafirliği için onu bana bağışla".