(Muhammed:) Rabbim! (Onlar hakkında) adaletinle hükmünü ver. Bizim Rabbimiz Rahmân'dır. Sizin anlattıklarınıza karşı yardımı umulandır, dedi.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
56443, KK21/112
Hadis:
قَالَ رَبِّ احْكُم بِالْحَقِّ وَرَبُّنَا الرَّحْمَنُ الْمُسْتَعَانُ عَلَى مَا تَصِفُونَ
Tercemesi:
(Muhammed:) Rabbim! (Onlar hakkında) adaletinle hükmünü ver. Bizim Rabbimiz Rahmân'dır. Sizin anlattıklarınıza karşı yardımı umulandır, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Kur'an, Kur'an-ı Kerim, Enbiyâ 21/11, /
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, varlığı ve birliği
Dua ayetleri
Dua, Allah'ı yardıma çağırmak
Hz. Peygamber, dua/beddua ettiği kişi/kabileler
حدثنا المكى قال حدثنا الجعيد بن عبد الرحمن عن عائشة بنت سعد أن أباها قال : اشتكيت بمكة شكوى شديدة فجاء النبي صلى الله عليه وسلم يعودنى فقلت يا رسول الله انى أترك مالا وانى لم اترك إلا ابنة واحدة أفأوصى بثلثى مالي وأترك الثلث قال لا قال أوصى بالنصف وأترك لها النصف قال لا قلت فأوصى بالثلث وأترك لها الثلثين قال الثلث والثلث كثير ثم وضع يده على جبهتى ثم مسح وجهي وبطنى ثم قال اللهم اشف سعدا وأتم له هجرته فما زلت أجد برد يده على كبدى فيما يخال إلى حتى الساعة
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164700, EM000499
Hadis:
حدثنا المكى قال حدثنا الجعيد بن عبد الرحمن عن عائشة بنت سعد أن أباها قال : اشتكيت بمكة شكوى شديدة فجاء النبي صلى الله عليه وسلم يعودنى فقلت يا رسول الله انى أترك مالا وانى لم اترك إلا ابنة واحدة أفأوصى بثلثى مالي وأترك الثلث قال لا قال أوصى بالنصف وأترك لها النصف قال لا قلت فأوصى بالثلث وأترك لها الثلثين قال الثلث والثلث كثير ثم وضع يده على جبهتى ثم مسح وجهي وبطنى ثم قال اللهم اشف سعدا وأتم له هجرته فما زلت أجد برد يده على كبدى فيما يخال إلى حتى الساعة
Tercemesi:
— Sa'd'ın kızı Âişe, babasının şöyle dediğini rivayet etmiştir:
— Mekke'de şiddetli bir hastalığa tutuldum. Peygamber (SallallahÜ Aleyhi ve Sellem) beni ziyarete geldi. Ben dedim ki:
— Ey Allah'ın Resulü! Ben geriye mal bırakıyorum; bir kızdan başka da geriye (varis) bırakmıyorum. Malımın üçte ikisini (bir hayır yoluna) vasıyyet edeyim de üçte birini (varise) bırakayım mı?
Hazreti Peygamber:
«— Hayır!» buyurdu.
— Yarısını vasiyyet edeyim ve yansını kızıma bırakayım?
Hazreti Peygamber:
«— Hayır!» buyurdu. Ben :
— Üçte bir vasiyyet edeyim ve ona üçte ikiyi bırakayım, dedim. Hazreti Peygamber:
«— Üçte biri vasiyyet et; üçte bir çoktur.» buyurdu. Sonra elini alnıma koydu; sonra yüzümü ve karnımı sıvadı, sonra şöyle buyurdu:
«— Allah'ım! Sa'd'a şifa ver ve onun hicretini tamamla, (hicret sevabını noksan etme).»
Ben, Peygamberin elinin soğukluğunu, bu ana kadar ciğerimde duyuyorum zannındayım.[972]
Bu hadîs-i şerif hasta ziyareti ile ilgili olmakla beraber, İslâm hukukunda vasiyyet miktarını da tayin etmektedir. Bir kimse, malının üçte birinden fazlasını hayır yollarına vasiyyet edemez, üçte bir veya daha az yapılan vasiyyetler muteberdir, varisler bu miktar üzerinde hiç bir hak iddia edemezler. Vasiyyet üçte birden fazla olduğu zaman, üçte birden fazlası varislerin müsaadesine bağlıdır. Muvafakat ederlerse, üçte birden fazla vasiyyet yerine getirilir; muvafakat etmezlerse, üçte birini öderler ve geri kalan mal varisler arasında bölünür. Vasiyyetlerde malın tamamı şöyle hesap edilir: ölünün teçhiz ve tekfin masrafları İle varsa ölünün borçlan çıktıktan sonra geri kalan malın bütünü vasiyyet İçin esastır. Cenaze masrafları İle ölünün borçlan çıktıktan sonra geriye kalan mafın tümünden üçte bire kadar olan vasiyyetler yerine getirilir. Bir de hisse sahibi olan varislere mal verilmesine dair yapılacak vasiyyetler geçerli olmazlar. Varisler ancak kendi meşru haklarını alabilirler.
Hastalığı ölüm derecesine varan Sa'd ibni Ebi Vakkas, daha önce hicret etmiş olduğu Mekke'de vefat etmeyi sevmemiş ve Hz. Peygamberin arkadaşları ile Medine'ye dönmelerine katılamayandan müteessir olmuştu. Bu teessürlerini gidermek için Hz. Peygamber ona dua etmişler ve İslâm'a daha çok yararlı hizmetlerde bulunacağını ve müşriklerin kendinden zarar göreceğini müjdelemişlerdi.
Sa'd İbni Ebi Vakkas'in hal tercemesi hakkında bilgi edinmek için 24 sayılı hadîsin açıklamasına müracaat edilsin.[973]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 499, /398
Senetler:
()
Konular:
Hastalık, Sıkıntı, günahlara kefarettir
Hz. Peygamber, dua/beddua ettiği kişi/kabileler
Hz. Peygamber, duaları
Hz. Peygamber, insanî ilişkileri
Hz. Peygamber, mucizeleri
Vasiyet, malın ne kadarı?
Öneri Formu
Hadis Id, No:
139957, BS003189
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو الْحُسَيْنِ : عَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ بِشْرَانَ الْعَدْلُ بِبَغْدَادَ أَخْبَرَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ مُحَمَّدٍ الصَّفَّارُ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الْمَلِكِ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ أَخْبَرَنَا شَيْخٌ فِى مَجْلِسِ عَمْرِو بْنِ عُبَيْدٍ زَعَمُوا أَنَّهُ جَعْفَرُ بْنُ مَيْمُونٍ ح وَأَخْبَرَنَا أَبُو عَبْدِ اللَّهِ الْحَافِظُ أَخْبَرَنَا أَحْمَدُ بْنُ جَعْفَرٍ الْقَطِيعِىُّ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ أَحْمَدَ بْنِ حَنْبَلٍ حَدَّثَنَا أَبِى حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عَدِىٍّ عَنْ جَعْفَرِ بْنِ مَيْمُونٍ بَيَّاعُ الأَنْمَاطِ عَنْ أَبِى عُثْمَانَ النَّهْدِىِّ عَنْ سَلْمَانَ الْفَارِسِىِّ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُ عَنِ النَّبِىِّ -صلى الله عليه وسلم- قَالَ :« إِنَّ اللَّهَ حَيِىٌّ كَرِيمٌ يَسْتَحْيِى إِذَا رَفَعَ الرَّجُلُ إِلَيْهِ يَدَيْهِ أَنْ يَرُدَّهُمَا صِفْرًا خَائِبَتَيْنِ ». رَفَعَهُ جَعْفَرُ بْنُ مَيْمُونٍ هَكَذَا. وَوَقَفَهُ سُلَيْمَانُ التَّيْمِىُّ عَنْ أَبِى عُثْمَانَ فِى إِحْدَى الرِّوَايَتَيْنِ عَنْهُ ، وَالْحَدِيثُ فِى الدُّعَاءِ جُمْلَةً إِلاَّ أَنَّ عَدَدًا مِنَ الصَّحَابَةِ رَضِىَ اللَّهُ تَعَالَى عَنْهُمْ رَفَعُوا أَيْدِيَهُمْ فِى الْقُنُوتِ مَعَ مَا رُوِّينَاهُ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ عَنِ النَّبِىِّ -صلى الله عليه وسلم-.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Salât 3189, 4/155
Senetler:
1. Selman el-Farisî (Selman b. İslam)
2. Ebu Osman en-Nehdî (Abdurrahman b. Mül b. Amr b. Adiy b. Vehb)
3. Ebu Ali Cafer b. Meymun et-Temimî (Cafer b. Meymun)
4. Ebu Halid Yezid b. Harun el-Vasitî (Yezid b. Harun b. Zâzî b. Sabit)
4. Ebu Amr Muhammed b. İbrahim es-Sülemî (Muhammed b. İbrahim b. Ebu Adî)
5. Ebu Abdullah Ahmed b. Hanbel eş-Şeybanî (Ahmed b. Muhammed b. Hanbel b. Hilal b. Esed)
5. Muhammed b. Abdülmelik el-Basri (Muhammed b. Abdülmelik b. Muhammed b. Abdullah b. Halid b. Üseyd)
6. İsmail b. Muhammed es-Saffar (İsmail b. Muhammed b. İsmail b. Salih b. Abdurrahman)
6. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Ahmed eş-Şeybanî (Abdullah b. Ahmed b. Muhammed b. Hanbel b. Hilal)
7. Ali b. Muhammed el-Ümevi (Ali b. Muhammed b. Abdullah b. Bişran)
7. Ebu Bekir Ahmed b. Cafer el-Katî'î (Ahmed b. Cafer b. Hemdân b. Malik b. Abdullah)
8. Hakim en-Nîsâbûrî (Muhammed b. Abdullah b. Hamdûye b. Nu'aym b. el-Hakem)
Konular:
Hz. Peygamber, dua/beddua ettiği kişi/kabileler
Namaz, kunut duası namazlarda
Namaz, Namazda dua
Öneri Formu
Hadis Id, No:
140137, BS003365
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو عَبْدِ اللَّهِ الْحَافِظُ حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ إِسْحَاقَ أَخْبَرَنَا بِشْرُ بْنُ مُوسَى حَدَّثَنَا الْحُمَيْدِىُّ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ حَدَّثَنَا الزُّهْرِىُّ أَخْبَرَنِى سَعِيدُ بْنُ الْمُسَيَّبِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ : لَمَّا رَفَعَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- رَأْسَهُ مِنَ الرَّكْعَةِ الأَخِيرَةِ مِنْ صَلاَةِ الصُّبْحِ قَالَ :« اللَّهُمَّ أَنْجِ الْوَلِيدَ بْنَ الْوَلِيدِ وَسَلَمَةَ بْنَ هِشَامٍ وَعَيَّاشَ بْنَ أَبِى رَبِيعَةَ ، وَالْمُسْتَضْعَفِينَ بِمَكَّةَ ، اللَّهُمَّ اشْدُدْ وَطْأَتَكَ عَلَى مُضَرَ ، وَاجْعَلْهَا عَلَيْهِمْ سِنِينَ كَسِنِى يُوسُفَ ». أَخْرَجَهُ الْبُخَارِىُّ وَمُسْلِمٌ فِى الصَّحِيحِ مِنْ حَدِيثِ سُفْيَانَ بْنِ عُيَيْنَةَ وَغَيْرِهِ.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Salât 3365, 4/254
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Said b. Müseyyeb el-Kuraşî (Said b. Müseyyeb b. Hazn b. Ebu Vehb)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Ebu Bekir el-Humeydî Abdullah b. Zübeyr (Abdullah b. Zübeyr b. İsa b. Ubeydullah)
6. Bişr b. Musa el-Esedî (Bişr b. Musa b. Salih)
7. Ebu Bekir Ahmed b. İshak es-Sibğî (Ahmed b. İshak b. Eyyüb b. Yezîd b. Abdurrahman)
8. Hakim en-Nîsâbûrî (Muhammed b. Abdullah b. Hamdûye b. Nu'aym b. el-Hakem)
Konular:
Hz. Peygamber, dua/beddua ettiği kişi/kabileler
حدثنا أبو الوليد قال حدثنا شعبة عن عدى بن ثابت قال سمعت البراء يقول : رأيت النبي صلى الله عليه وسلم والحسن صلوات الله عليه على عاتقه وهو يقول اللهم إني أحبه فأحب
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163427, EM000086
Hadis:
حدثنا أبو الوليد قال حدثنا شعبة عن عدى بن ثابت قال سمعت البراء يقول : رأيت النبي صلى الله عليه وسلم والحسن صلوات الله عليه على عاتقه وهو يقول اللهم إني أحبه فأحب
Tercemesi:
— Adiyyü'bnü Sabit'den rivayet edildiğine göre, dedi ki:
«— Berâ'ın şöyle söylediğini işittim» :
«— Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'i gördüm —Allah'ın salâ-vatı üzerine olsun— (torunu) Hasan omuzu üzerinde idi ve Peygamber şöyle diyordu» :
«— Allah'ım! Ben bunu seviyorum, sen de bunu sev.»[172]
Bü hadîs-î şeriften iki şey öğrenmiş bulunuyoruz. Çocukları sevmek ve şefkat göstererek omuzda tanımak bîr sünnettir. Bir de onlar için Allah'ın rızasını dilemek ve onlara duâ etmek gerekir. Peygamber (Sallallahü Aleyhi veSellem) Efendimiz, böyle hareket etmişlerdir.[173]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 86, /119
Senetler:
1. Ebu Umare Bera b. Azib el-Ensarî (Bera b. Azib b. Haris b.Adî b. Cüşem)
2. Adî b. Sabit el-Ensarî (Adî b. Sabit b. Dinar)
3. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
4. Ebu Velid Hişam b. Abdülmelik el-Bahilî (Hişam b. Abdülmelik)
Konular:
Ehl-i beyt, Hz. Hasan
Hz. Peygamber, beşer olarak
Hz. Peygamber, çocuk sevgisi
Hz. Peygamber, dua/beddua ettiği kişi/kabileler
Hz. Peygamber, duaları
Hz. Peygamber, şemaili
Hz. Peygamber, torunlarına sevgisi ve düşkünlüğü
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
حدثنا موسى بن إسماعيل قال حدثنا سليمان بن المغيرة عن ثابت عن أنس قال : دخلت على النبي صلى الله عليه وسلم يوما وما هو إلا أنا وأمى وأم حرام خالتى إذ دخل علينا فقال لنا ألا أصلى بكم وذاك في غير وقت صلاة فقال رجل من القوم فأين جعل أنسا منه فقال جعله عن يمينه ثم صلى بنا ثم دعا لنا أهل البيت بكل خير من خير الدنيا والآخرة فقالت أمى يا رسول الله خويدمك ادع الله له فدعا لي بكل خير كان في آخر دعائه أن قال اللهم أكثر ماله وولده وبارك له
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163433, EM000088
Hadis:
حدثنا موسى بن إسماعيل قال حدثنا سليمان بن المغيرة عن ثابت عن أنس قال : دخلت على النبي صلى الله عليه وسلم يوما وما هو إلا أنا وأمى وأم حرام خالتى إذ دخل علينا فقال لنا ألا أصلى بكم وذاك في غير وقت صلاة فقال رجل من القوم فأين جعل أنسا منه فقال جعله عن يمينه ثم صلى بنا ثم دعا لنا أهل البيت بكل خير من خير الدنيا والآخرة فقالت أمى يا رسول الله خويدمك ادع الله له فدعا لي بكل خير كان في آخر دعائه أن قال اللهم أكثر ماله وولده وبارك له
Tercemesi:
— Enes'den rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir:
«— Bir gün Peygamber (Salhîlahü Aleyhi ve SeUem)'üı saadethanele-rine gittim. Yalnız ben, annem ve teyzem Ümmü Haram bulunuyorduk. O esnada Hazreti Peygamber bize çıkageldi ve bize»:
«— Size namaz kıldırayım mı?» dedi.
O vakit farz namaz vakti değildi, (Enes'den hâdiseyi rivayet eden Sabit'e, dinleyicilerden biri sordu:
«— Peygamber, Enes'i neresinde durdurdu?»
Sabit:
«— Peygamber onu, sağında durdurdu,» dedi.) Sonra bize namaz kıldırdı. Sonunda bize — Ehl-i Beyt'e^— dünya ve âhiret hayırlarının hepsi ile duâ etti. Annem şöyle dedi:
«— Ya Resûlallah! (Bu oğlum Enes) Senin hizmetçiğindir. Allah'a bunun için dua et.»
Bunun üzerine peygamber benim için her hayır .duayı yaptı..Duasının sonunda şunu demiş oldu:
— Allah'ım! Bunun malını ve evlâdını çoğalt ve kendisine mal ve evlâdında bereket ver.»[176]
Bu hadîs-i şeriften elde ediîen hükümler:
1— Farzın dışındaki nafile namazların cemaatla kılınması hususunda fykahanın görüşleri değişiktir. Çoğuna göre, nafile namazları cemaatle kılmak mekruhtur. Ancak birbirini çağırıp davet etmeksizin bir arada bulunmuş olanların cemaat olarak nafile namaz kılmaları tecviz edilmiştir. İşte bu hadîs-i şerifte ifade edilen namaz bu şekle girer ki, davet olmadığı itibarla nafilenin cemaatle kılınması cevazına delil teşkil eder.
2— Cemaat olarak bir erkek, yani Enes ve İki kadın : E n e s 'İn annesi ve teyzesi bulundukları cihetle, bir erkek imamın sağında ve kadınlar arkada saf bağlarlar. İlci erkek olsa imamın arkasında ve bu iki erkeğin arkasında da kadınlar saf bağlarlar.
3— Mal ve evlâdda bereket olmak şartı ile bunların çok oluşu âhiret hayrına aykırı düşmez. Çünkü yararlı mal ve yararlı çocuk, insanın âhireti için hayırlı olur. İyi ve bereketli mal, Allah yolunda harcanır ve bunun sevabı âhirette mal sahibine ait olur. İyi çocuk da böyledir. Çocuğun yapacak olduğu iyi amel ve hareketlerden dolayı kazanılacak sevâb yine âhirette bu çocuğun babasına fayda verir. O halde, hayırlı ye bereketli olmak şartı ile mümin kardeşler İçin bol mal ve çok evlâd istemek sünneti şerife uygundur. .
(Enes ibnİ Malik'in tercüme-i haline bak. Hadîs: 56)[177]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 88, /121
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Muhammed Sabit b. Eslem el-Bünanî (Sabit b. Eslem)
3. Ebu Said Süleyman b. Muğîra el-Kaysî (Süleyman b. Muğîra)
4. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
Dua, Hz. Peygamber'den dua, istiğfar istenmesi
Hz. Peygamber, dua/beddua ettiği kişi/kabileler
Hz. Peygamber, duaları
Hz. Peygamber, hitap şekilleri
Hz. Peygamber, kadın ve hizmetçilere karşı davranışı
Hz. Peygamber, namaz kılış şekli
Hz. Peygamber, sahabe ile ilişkisi
Kadın, evde cemaatle namaza katılması
Namaz, imama uymak
Namaz, kadınlara imamlık yapmak
حدثنا عمر بن حفص بن غياث قال حدثنا أبي عن طلق بن معاوية عن أبى زرعة عن أبى هريرة : أن امرأة اتت النبي صلى الله عليه وسلم بصبى فقالت ادع له فقد دفنت ثلاثة فقال احتظرت بحظار شديد من النار
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163956, EM000144
Hadis:
حدثنا عمر بن حفص بن غياث قال حدثنا أبي عن طلق بن معاوية عن أبى زرعة عن أبى هريرة : أن امرأة اتت النبي صلى الله عليه وسلم بصبى فقالت ادع له فقد دفنت ثلاثة فقال احتظرت بحظار شديد من النار
Tercemesi:
Ebû Hüreyre'den (Radiyallahu anfah .
«Bir kadın Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'e t>ir çocuk getirip:
«Buna dua et, (bundan önce) füç çocuk gömmüşüm.» dedi.
Peygamber şöyle tfıfyurdu;
«Kuvvetli bir engelle ateşten engellendin.»[287]
Burada da üç çocuğu ölenin, Cehennem ateşinden korunmuş olacağı Cennete girmeğe hak kazandığı anlaşılmaktadır.[288]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 144, /156
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Zür'a b. Amr el-Beceli (Herim b. Amr b. Cerir b. Abdullah)
3. Talk b. Muaviye en-Nehaî (Talk b. Muaviye)
4. Ebu Ömer Hafs b. Gıyas en-Nehaî (Hafs b. Gıyas b. Talk b. Muaviye b. Malik)
5. Ebu Hafs Ömer b. Hafs en-Nehaî (Ömer b. Hafs b. Giyas b. Talk b. Muaviye)
Konular:
Aile, çocuğunun ölümüne sabredenin mükafatı
Aile, Çocuk, cennete girme vesilesi
Cennet, Sevkeden İşler, Sözler, Davranışlar
Hz. Peygamber, dua/beddua ettiği kişi/kabileler
Teşvik edilenler, Ölen çocuğa sabrın mükafatı
حدثنا على بن عبد الله قال حدثنا حفص بن غياث قال سمعت طلق بن معاوية هو جده قال سمعت أبا زرعة عن أبى هريرة : أن امرأة أتت النبي صلى الله عليه وسلم بصبى فقالت ادع الله له فقد دفنت ثلاثة فقال احتظرت بحظار شديد من النار
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163959, EM000147
Hadis:
حدثنا على بن عبد الله قال حدثنا حفص بن غياث قال سمعت طلق بن معاوية هو جده قال سمعت أبا زرعة عن أبى هريرة : أن امرأة أتت النبي صلى الله عليه وسلم بصبى فقالت ادع الله له فقد دفنت ثلاثة فقال احتظرت بحظار شديد من النار
Tercemesi:
— Ebû Hüreyre'den:
Bir kadın, Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'e bir çocuk getirip şöyle dedi:
«Bunun (sıhhat ve selâmeti) için Allah'a dua 'et. (Bundan önce vefat eden) üç çocuk gömdüm.»
Hazreti Peygamber :
«Çok kuvvetli bir engelle, Cehennem ateşinden engellendin.» buyurdu.[293]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 147, /158
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Zür'a b. Amr el-Beceli (Herim b. Amr b. Cerir b. Abdullah)
3. Talk b. Muaviye en-Nehaî (Talk b. Muaviye)
4. Ebu Ömer Hafs b. Gıyas en-Nehaî (Hafs b. Gıyas b. Talk b. Muaviye b. Malik)
5. Ebu Hasan Ali b. el-Medînî (Ali b. Abdullah b. Cafer b. Necîh)
Konular:
Aile, çocuğunun ölümüne sabredenin mükafatı
Aile, Çocuk, cennete girme vesilesi
Cennet, Sevkeden İşler, Sözler, Davranışlar
Hz. Peygamber, dua/beddua ettiği kişi/kabileler
حدثنا إسماعيل بن أبى أويس قال حدثني مالك عن هشام بن عروة عن أبيه عن عائشة انها قالت : لما قدم رسول الله صلى الله عليه وسلم المدينة وعك أبو بكر وبلال قالت فدخلت عليهما قلت يا أبتاه كيف تجدك ويا بلال كيف تجدك قالت وكان أبو بكر إذا أخذته الحمى يقول
( كل امرئ مصبح في أهله ... والموت أدنى من شراك نعله ) وكان بلال إذا أقلع عنه يرفع عقيرته فيقول
( ألا ليت شعرى هل أبيتن ليلة ... بواد وحولى إذخر وجليل )
( وهل أردن يوميا مياه مجنة ... وهل يبدون لي شامة وطفيل ) قالت عائشة رضي الله عنها فجئت رسول الله صلى الله عليه وسلم فأخبرته فقال اللهم حبب إلينا المدينة كحبنا مكة أو أشد وصححها وبارك لنا في صاعها ومدها وانقل حماها فاجعلها بالجحفة
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164765, EM000525
Hadis:
حدثنا إسماعيل بن أبى أويس قال حدثني مالك عن هشام بن عروة عن أبيه عن عائشة انها قالت : لما قدم رسول الله صلى الله عليه وسلم المدينة وعك أبو بكر وبلال قالت فدخلت عليهما قلت يا أبتاه كيف تجدك ويا بلال كيف تجدك قالت وكان أبو بكر إذا أخذته الحمى يقول
( كل امرئ مصبح في أهله ... والموت أدنى من شراك نعله ) وكان بلال إذا أقلع عنه يرفع عقيرته فيقول
( ألا ليت شعرى هل أبيتن ليلة ... بواد وحولى إذخر وجليل )
( وهل أردن يوميا مياه مجنة ... وهل يبدون لي شامة وطفيل ) قالت عائشة رضي الله عنها فجئت رسول الله صلى الله عليه وسلم فأخبرته فقال اللهم حبب إلينا المدينة كحبنا مكة أو أشد وصححها وبارك لنا في صاعها ومدها وانقل حماها فاجعلها بالجحفة
Tercemesi:
— Hazreti Âişe'den rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir:
— Resûlüllah (SalUtllahü Aleyhi ve Sellem) (hicret yılında) Medine'ye gelince, (babam) Ebû Bekir ve Bilâl Humma'ya tutuldular. Âişe demiştir ki:
— Ben onları ziyarete gittim de çöyle söyledim: Babacığım! Kendini nasıl buluyorsun? Ey Bilâl! Sen de kendini nasıl buluyorsun?
Âişe şöyle demiştir:
— Ebû Bekir'i Humma yakaladığı zaman derdi ki:
— Herkes evinde çoluk çocuğuyla sabahlar durur. ölümse, ona, takunyası bağından daha yakın durur. Bilâl'dan hastalık kalkınca, sesini yükselterek şöyle diyordu:
— Ne olur, hileydim : Mekke vadisinde bir gece geceleyecek miyim; etrafımda İzhir ve Celîl bitkileri olduğu halde?..
Bir gün Mecenne mevkiinin sularına kavuşacak mıyım; Şame ile Ta-fıl dağları bana gözükecekler mi?[1021]
Hazreti Âişe — Allah ondan razı olsun — dedi ki, ben Resûlüîlah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem l'e gidip, ona haber verdim. O şöyle buyurdu:
«— Allah'ım! Bize Medine'yi sevdir, Mekke'yi sevdiğimiz gibi, yahut daha çok... Hastalıklardan da onu kurtar. Bize, ölçeğimizde ve kilemizde bereket ver. Medine'nin Humma hastalığını, (İslâm'ı kabul etmemiş) Cuh-fe arazisine nakledip ver.»[1022]
Hadîs-i şerîf bize, hastaya sıhhatini soruş şeklîni öğretmektedir. Bir de uzun ve yorucu bir yolculuktan, açlık ve susuzluk gibi mahrumiyetlere katlandıktan sonra Mekke'den Medine'ye gelen ashab'ın iç duygularını ve ana vatana hasretliklerini yansıtıyor. Hz. Peygamber de makbul duaİariyle onları teselli ediyor. Nihayet hastalık Medine'den kalkıyor, bereket yağıyor ve Medine ana vatandan sevgili oluyor.
Hz. Peygamber ve Ashabı, müşriklerin işkence ve tazyikleri sonunda hicret ettiklerinden, bu hicretin başlangıcında Medine'de arız olan hastalığın Cuhfe arazisine, yani müşriklerin beldesine geçmesini dua etmişler, böylece onları hastalıkla meşgul kılıp Müslümanların nefes almalarına zemin hazırlamışlardı.[1023]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
()
Konular:
Dua, hastalar için dua etmek
Hitabet, Şiir, okumak/ dinlemek/ ezberlemek
Hz. Peygamber, dua/beddua ettiği kişi/kabileler
Hz. Peygamber, duaları
Hz. Peygamber, Hicreti
Şehirler, Medine, önemi