Öneri Formu
Hadis Id, No:
71553, HM014758
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الصَّبَّاحِ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ زَكَرِيَّا عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُثْمَانَ بْنِ خُثَيْمٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ سَابِطٍ وَأَبِي الزُّبَيْرِ عَنْ جَابِرٍ قَالَ
قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ اللَّهُمَّ اهْدِ ثَقِيفًا
قَالَ عَبْد اللَّهِ وَسَمِعْتُهُ أَنَا مِنْ مُحَمَّدِ بْنِ الصَّبَّاحِ فَذَكَرَ مِثْلَهُ
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Sabbâh, ona İsmail b. Zekeriyya, ona Abdullah b. Osman b. Huseym, ona Abdurrahman b. Sâbıt ve Ebu’z-Zübeyr onlara da Cabir’in (r.a) naklettiğine şöyle Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: Allahım Sakîf’e hidayet ihsan eyle! (Ahmed b. Hanbel’in oğlu) Abdullah dedi ki: “Bu hadisi bizzat ben de Muhammed b. Sabbâh’dan işittim. Bana bir benzerini nakletti.”
Açıklama:
isnadı kavidir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Cabir b. Abdullah el-Ensarî 14758, 5/137
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. ibn Ebu Humeyda Abdurrahman b. Sabit el-Kuraşî (Abdurrahman b. Abdullah b. Abdurrahman b. Sabit)
3. Abdullah b. Osman el-Kârrî (Abdullah b. Osman b. Huseym b. el-Karra)
4. Ebu Ziyad İsmail b. Zekeriyya el-Hulkani (İsmail b. Zekeriyya b. Mürra)
5. Ebu Cafer Muhammed b. Sabbah ed-Dûlâbî (Muhammed b. Sabbah)
Konular:
Dua, müslüman olmayan birine
Hz. Peygamber, dua/beddua ettiği kişi/kabileler
Öneri Formu
Hadis Id, No:
63465, HM015454
Hadis:
حَدَّثَنَا رَوْحُ بْنُ عُبَادَةَ حَدَّثَنَا ابْنُ جُرَيْجٍ(ح) وَمُحَمَّدُ بْنُ بَكْرٍ أَخْبَرَنَا ابْنُ جُرَيْجٍ قَالَ أَخْبَرَنِي عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ عَبْدِ الْمَلِكِ بْنِ أَبِي مَحْذُورَةَ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ مُحَيْرِيزٍ أَخْبَرَهُ وَكَانَ يَتِيمًا فِي حَجْرِ أَبِي مَحْذُورَةَ (قَالَ رَوْحٌ ابْنُ مِعْيَرٍ وَلَمْ يَقُلْهُ ابْنُ بَكْرٍ) حِينَ جَهَّزَهُ إِلَى الشَّامِ قَالَ
فَقُلْتُ لِأَبِي مَحْذُورَةَ يَا عَمِّ إِنِّي خَارِجٌ إِلَى الشَّامِ وَأَخْشَى أَنْ أُسْأَلَ عَنْ تَأْذِينِكَ فَأَخْبَرَنِي أَنَّ أَبَا مَحْذُورَةَ قَالَ لَهُ نَعَمْ خَرَجْتُ فِي نَفَرٍ فَكُنَّا بِبَعْضِ طَرِيقِ حُنَيْنٍ فَقَفَلَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ مِنْ حُنَيْنٍ فَلَقِيَنَا رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ بِبَعْضِ الطَّرِيقِ فَأَذَّنَ مُؤَذِّنُ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ بِالصَّلَاةِ عِنْدَ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَسَمِعْنَا صَوْتَ الْمُؤَذِّنِ وَنَحْنُ مُتَنَكِّبُونَ فَصَرَخْنَا نَحْكِيهِ وَنَسْتَهْزِئُ بِهِ فَسَمِعَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ الصَّوْتَ فَأَرْسَلَ إِلَيْنَا إِلَى أَنْ وَقَفْنَا بَيْنَ يَدَيْهِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَيُّكُمْ الَّذِي سَمِعْتُ صَوْتَهُ قَدْ ارْتَفَعَ فَأَشَارَ الْقَوْمُ كُلُّهُمْ إِلَيَّ وَصَدَقُوا فَأَرْسَلَ كُلَّهُمْ وَحَبَسَنِي فَقَالَ قُمْ فَأَذِّنْ بِالصَّلَاةِ فَقُمْتُ وَلَا شَيْءَ أَكْرَهُ إِلَيَّ مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَلَا مِمَّا يَأْمُرُنِي بِهِ فَقُمْتُ بَيْنَ يَدَيْ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَأَلْقَى إِلَيَّ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ التَّأْذِينَ هُوَ نَفْسُهُ فَقَالَ قُلْ اللَّهُ أَكْبَرُ اللَّهُ أَكْبَرُ أَشْهَدُ أَنْ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ أَشْهَدُ أَنْ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ أَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللَّهِ أَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللَّهِ ثُمَّ قَالَ لِي ارْجِعْ فَامْدُدْ مِنْ صَوْتِكَ ثُمَّ قَالَ أَشْهَدُ أَنْ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ أَشْهَدُ أَنْ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ أَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللَّهِ أَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللَّهِ حَيَّ عَلَى الصَّلَاةِ حَيَّ عَلَى الصَّلَاةِ حَيَّ عَلَى الْفَلَاحِ حَيَّ عَلَى الْفَلَاحِ اللَّهُ أَكْبَرُ اللَّهُ أَكْبَرُ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ ثُمَّ دَعَانِي حِينَ قَضَيْتُ التَّأْذِينَ فَأَعْطَانِي صُرَّةً فِيهَا شَيْءٌ مِنْ فِضَّةٍ ثُمَّ وَضَعَ يَدَهُ عَلَى نَاصِيَةِ أَبِي مَحْذُورَةَ ثُمَّ أَمَارَّهَا عَلَى وَجْهِهِ مَرَّتَيْنِ ثُمَّ مَرَّتَيْنِ عَلَى يَدَيْهِ ثُمَّ عَلَى كَبِدِهِ ثُمَّ بَلَغَتْ يَدُ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ سُرَّةَ أَبِي مَحْذُورَةَ ثُمَّ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ بَارَكَ اللَّهُ فِيكَ فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ مُرْنِي بِالتَّأْذِينِ بِمَكَّةَ فَقَالَ قَدْ أَمَرْتُكَ بِهِ وَذَهَبَ كُلُّ شَيْءٍ كَانَ لِرَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ مِنْ كَرَاهِيَةٍ وَعَادَ ذَلِكَ مَحَبَّةً لِرَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَقَدِمْتُ عَلَى عَتَّابِ بْنِ أُسَيْدٍ عَامِلِ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ بِمَكَّةَ فَأَذَّنْتُ مَعَهُ بِالصَّلَاةِ عَنْ أَمْرِ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
Tercemesi:
Abdülaziz b. Abdülmelik b. Ebu Mahzure'den:
Ona Abdullah b. Muhayriz nakletti;
Ebu Mahzure (Radıyallahü anh) Abdullah'ı Şam bölgesi için yolculuğa
hazırladığında Abdullah onun himayesinde bir yetimdi. Abdullah anlatmaya şöyle devam etti:
Ebu Mahzûre'ye dedim ki:
'Ey Amcam! Ben Şam bölgesine gidiyorum ve korkarım ki orada senin ezan okuman ile ilgili olay bana sorulacak. '
Ebu Mahzure :
'Evet, bir grup içerisinde (Bir rivayette; on genç içinde) olduğum halde yola çıkmıştım. Huneyn'in bir yolundaydık, Rasulullah da Huneyn'den dönmüştü ve yolun bir bölümünde bizimle karşılaştı.
Rasulullah'ın (Sallallahü aleyhi ve sellem) yanında kendi müezzini ezan okumaya başladı. Biz yoldan sapan kişiler olarak müezzinin dediğini tekrar edip alay ederek bağırıp çağırdık. Rasulullah bu sesi duyunca yanına gelmemiz için adam gönderdi, huzuruna vardık ve şöyle dedi:
"Duyduğum o gür sesi olan kişi hanginiz?"
Topluluk beni işaret etti ve hepsi bunu doğruladı. Rasulullah onları
gönderdi ve beni salmadı, sonra da şöyle dedi:
"Kalk ve namaz ezanı oku!" Ben kalktım, halbuki o anda bana Rasulullah'tan ve emrettiği şeyden daha kötü gelen bir şey yoktu. Rasulullah'ın yanında kalktım ve bana bizzat kendisi ezan okumayı öğretti, şöyle dedi:
"De ki: Allahü Ekber, Allahü Ekber,
Eşhedü enla İlahe İllallah, Eşhedü enla İlahe İllallah,
Eşhedü enne Muhammeden Rasulullah, Eşhedü enne Muhammeden Rasulullah"
Sonra Rasulullah : "Bunları tekrar et ve sesini yükselterek söyle!" dedi ve devam etti: .
"Eşhedü enla İlahe İllallah, Eşhedü enla İlahe İllallah,
Eşhedü enne Muhammeden Rasulullah, Eşhedü enne Muhammeden
Rasulullah"
Hayye ale's-Salah, Hayye ala's-Salah,
Hayye ale'l-felah, Hayye ale'l-felah,
Allahü Ekber, Allahü Ekber,
La İlahe İllallah."
Daha sonra ben ezanı bitirince yanına çağırdı ve içinde gümüş (para)
bulunan bir keseyi bana verdi. Sonra Rasulullah elini Ebu Mahzure'nin alnına koydu ve yüzünde iki kere dolaştırdı, sonra kolları üzerine, sonra da karaciğeri üzerine indi, ardından Rasulullah'ın eli Ebu Mahzure'nin göbeğine indi/ mesh etti ve şöyle dua etti: .
"Allah seni mübarek kılsın! " Bunun üzerine ben:
'Ey Allah'ın Rasulü! Bana emret Mekke'de ezan okuyayım' deyince
şöyle buyurdu:
"Tamam, bunu sana emrettim."
Önceden bende bulunan Rasulullah'a ait kötü düşünceler gitti, bu duygular Rasulullah'a karşı bir sevgiye dönüştü. Ben Mekke'de Rasulullah'ın görevlisi (valisi) Attab b. Useyd'in yanına geldim, Rasulullah'ın emri üzerine onun maiyetinde ezan okudum.'
Açıklama:
mütabileriyle sahihtir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Ebû Mahzûre el-Müezzin 15454, 5/300
Senetler:
1. Ebu Mahzûre el-Kuraşi (Semure b. Mi'yer b. Levzân b. Rabî'a)
2. Abdullah b. Muhayriz el-Cumehi (Abdullah b. Muhayriz b. Cünade b. Vehb)
3. Abdulaziz b. Abdulmelik el-Kuraşi (Abdulaziz b. Abdulmelik b. Semure b. Mi'yer)
4. Ebu Abdullah Muhammed b. Bekir el-Bursani (Muhammed b. Bekir b. Osman)
4. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)
5. Ebu Muhammed Ravh b. Ubade el-Kaysî (Ravh b. Ubade b. Alâ b. Hasan b. Amr b. Mersed)
Konular:
Ezan, Müezzinler, Hz. Peygamberin müezzinleri
Hz. Peygamber, dua/beddua ettiği kişi/kabileler
Hz. Peygamber, insanî ilişkileri
Hz. Peygamber, sahabe ile ilişkisi
Sahabe, Peygamber sevgisi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
48952, HM005997
Hadis:
حَدَّثَنَا هَارُونُ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِي أُسَامَةُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ نَافِعٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ قَالَ
كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَدْعُو عَلَى رِجَالٍ مِنْ الْمُشْرِكِينَ يُسَمِّيهِمْ بِأَسْمَائِهِمْ حَتَّى أَنْزَلَ اللَّهُ
{ لَيْسَ لَكَ مِنْ الْأَمْرِ شَيْءٌ أَوْ يَتُوبَ عَلَيْهِمْ أَوْ يُعَذِّبَهُمْ فَإِنَّهُمْ ظَالِمُونَ }
فَتَرَكَ ذَلِكَ
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Abdullah b. Ömer b. el-Hattab 5997, 2/498
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ebu Zeyd Üsame b. Zeyd el-Leysî (Üsame b. Zeyd)
4. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
5. Ebu Ali Harun b. Maruf el-Mervezî (Harun b. Maruf)
Konular:
Allah İnancı, azabı çetindir
Allah İnancı, takdiri
Hz. Peygamber, beddua ettiği kimseler
Hz. Peygamber, dua/beddua ettiği kişi/kabileler