حدثنا عبد الله بن صالح قال حدثنا معاوية بن صالح عن راشد بن سعد عن يعلى بن مرة أنه قال : خرجنا مع النبي صلى الله عليه وسلم ودعينا إلى طعام فإذا حسين يلعب في الطريق فأسرع النبي صلى الله عليه وسلم أمام القوم ثم بسط يديه فجعل الغلام يفر ها هنا وههنا ويضاحكه النبي صلى الله عليه وسلم حتى أخذه فجعل إحدى يديه في ذقنه والأخرى في رأسه ثم أعتنقه ثم قال النبي صلى الله عليه وسلم حسين منى وأنا من حسين أحب الله من أحب حسينا الحسين سبط من الأسباط
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164369, EM000364
Hadis:
حدثنا عبد الله بن صالح قال حدثنا معاوية بن صالح عن راشد بن سعد عن يعلى بن مرة أنه قال : خرجنا مع النبي صلى الله عليه وسلم ودعينا إلى طعام فإذا حسين يلعب في الطريق فأسرع النبي صلى الله عليه وسلم أمام القوم ثم بسط يديه فجعل الغلام يفر ها هنا وههنا ويضاحكه النبي صلى الله عليه وسلم حتى أخذه فجعل إحدى يديه في ذقنه والأخرى في رأسه ثم أعتنقه ثم قال النبي صلى الله عليه وسلم حسين منى وأنا من حسين أحب الله من أحب حسينا الحسين سبط من الأسباط
Tercemesi:
— Ya'lâ îbni Mürre'den rivayet edildiğine göre, o şöyle anlatmıştır :
— Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Seltem) ile çıktık ve bir vemeğe davet edildik. O esnada (Peygamberin torunu) Hüseyin yol üzerinde oynuyordu. Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) topluluğun önüne koştu, sonra iki elini açtı. Çocuk Öteye beriye koşmaya başladı. Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) ona gülüyordu. Nihayet onu yakalayınca, iki elinden birini çocuğun çenesine ve diğerini de bağına koydu. Sonra onu kucakladı. Sonra Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
— Hüseyin bendendir, ben de Hüseyin'denim. Hüseyin'i seveni Allah sever. Hüseyin, torunlardan bir torundur.»[716]
Bu rivayet, Peygamber Efendimizin hareketine ait olan takrîrî sünnet ile sözüne ait olan kavlî sünneti ihtiva etmektedir.
1— Peygamber Efendimizin, torunu Hüseyin'i küçük yaşında nasıl karşıladığını ve onu nasıl sevdiğini anlatan birinci kısım, Peygamberimizin çocuğa karşı olan sevgi ve hareketini İfade ettiğinden takrîrî sünnet kısmına girmekte ve bize çocuklara merhameti ve onları sevip kucaklamayı öğretmektedir.
2— Hazreti Hüseyin hakkında Peygamber Efendimizin bizzat:
«— Hüseyin bendendir, ben de Hüseyin'denim. Hüseyin'i seveni Allah sever. Hüseyin torunlardan bir torundur.»
Buyurması da kavlî hadîstir ve sünnettir.
Bunun manası : İkimiz bir vücud gibiyiz. Her İkimiz: sevmek ümmete gereklidir. Bu bakımdan H ü s e y i n 'i seveni Allah sever; çünkü beni sevmiş sayılır. Ayrıca neseb bakımından da Peygamber torunlarından bir torundur. Burada hem Peygamber ailesine bir sevgi taşımanın lüzumuna, hem de çocukları sevmenin icabına işaret vardır.
Ya'lâ ibni Mürre kimdir?:
Ashab-ı Kiramın ileri gelenlerinden olup, annesinin ismi Siyabe'dir. Annesine de nispet edilerek yad edilir. Künyesi de Ebu'l-Merazim'-dİr. Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Seliem) ile Hudeybiye, Hayber ve Mekke fethi, Huneyn ve Taif seferlerinde bulunmuştur. Kendisi Peygamber Efendimizden ve Hz. Ali'den hadîs rivayet etmiş, oğullan Abdullah ve Osman da ondan rivayet etmişlerdir. Ayrıca Rasid ibni Sa'd, Abdullah ibni Hafs ve daha başka zevat Ya'lâ 'dan rivayet etmişlerdir. Kendisi Kûfe'lilerden sayılır. Basra'da ev edindiği de söylenir. Allah ondan razı olsun.[717]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 364, /304
Senetler:
()
Konular:
Çocuk, hak ve sorumlulukları
Ehl-i beyt, Hz. Hüseyin
Hz. Peygamber, beşer olarak
Hz. Peygamber, çocuk sevgisi
Hz. Peygamber, çocuklara verdiği önem
Hz. Peygamber, dua/beddua ettiği kişi/kabileler
Hz. Peygamber, duaları
Hz. Peygamber, torunlarına sevgisi ve düşkünlüğü
Saygı, büyüklere karşı saygılı, küçüklere karşı şefkatli olmak
حدثنا قرة بن حبيب قال حدثنا إياس بن أبى تميمة عن عطاء بن أبى رباح عن أبى هريرة : قال جاءت الحمى إلى النبي صلى الله عليه وسلم فقالت ابعثنى إلى آثر أهلك عندك فبعثها إلى الأنصار فبقيت عليهم ستة أيام ولياليهن فاشتد ذلك عليهم فأتاهم في ديارهم فشكوا ذلك إليه فجعل النبي صلى الله عليه وسلم يدخل دارا دارا وبيتا بيتا يدعو لهم بالعافية فلما رجع تبعته امرأة منهم فقالت والذي بعثك بالحق إني لمن الأنصار وإن أبى لمن الأنصار فادع الله لي كما دعوت للأنصار قال ما شئت إن شئت دعوت الله أن يعافيك وإن شئت صبرت ولك الجنة قالت بل أصبر ولا أجعل الجنة خطرا
حدثنا مسدد قال حدثنا يحيى عن عمران بن مسلم أبى بكر قال حدثني عطاء بن أبى رباح قال قال لي بن عباس : ألا أريك امرأة من أهل الجنة قلت بلى قال هذه المرأة السوداء أتت النبي صلى الله عليه وسلم فقالت إني أصرع وإني أتكشف فادع الله لي قال إن شئت صبرت ولك الجنة وإن شئت دعوت الله أن يعافيك فقالت أصبر فقالت إني أتكشف فادع الله لي أن لا أتكشف فدعا لها
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164714, EM000505
Hadis:
حدثنا مسدد قال حدثنا يحيى عن عمران بن مسلم أبى بكر قال حدثني عطاء بن أبى رباح قال قال لي بن عباس : ألا أريك امرأة من أهل الجنة قلت بلى قال هذه المرأة السوداء أتت النبي صلى الله عليه وسلم فقالت إني أصرع وإني أتكشف فادع الله لي قال إن شئت صبرت ولك الجنة وإن شئت دعوت الله أن يعافيك فقالت أصبر فقالت إني أتكشف فادع الله لي أن لا أتكشف فدعا لها
Tercemesi:
— Ata İbni Ebi Rebah anlatarak demiştir ki:
— İbni Abbas bana şöyle dedi:
«— Cennet ehlinden sana bir kadın göstereyim mi?» Ben:
— Evet, dedim. O şöyle buyurdu;
«— Şu siyah kadındır. Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'e gelip dedi ki:
— Ben sar'alamyorum (düşüp bayılıyorum), böylece (kendime hâkim olamayıp) açılıyorum; benim için Allah'a duâ et.» Hazreti Peygamber ona:
«— İstersen sabret, cennet senindir. İstersen, sana afiyet versin diye Allah'a duâ edeyim.» buyurdu. Kadıncağız:
— Sabrederim, dedi. sonra: Ben açılıyorum, (avret yerlerim gözükür diye korkuyorum), benim için Allah'a duâ et açılmayayım, dedi. Peygamber de ona duâ etti.[983]
Tedavi, hiç bir zaman tevekküle aykırı değildir; çünkü Hz. Peygamber tedavi yollarına baş vurmuş ve tedavi olunmayı emretmiştir. Hastalıklardan* tedavi hususunda mevcut delillerden şu neticeler çıkarılmaktadır:
1— Bir hastalığa müptelâ olanın bizzat kurtulmak için kendine dua etmesi makbul harekettir.
2— Hastanın talebi olmaksızın, başkasının ona dua etmesi de yerinde bir harekettir; ancak şifa, hasta hakkında hayırlı görülrnüyorsa dua edilmemelidir.
3— Başkasından dünya işleri İçin dua istemek makbul bir hareket değildir; çünkü bunda insanlara karşı zillete katlanma var>
4— Tedavi İçin tabİblere müracaat etmek ve İlâç kullanmak meşrudur. Bir kimse Peygamber'in sünnetine uymak ve Allah'ın izni bulunmak ntyeîî ile tedavi çarelerine baş vurursa, bu İbadet sayılır. Tevekküle de aykırı düşmez; yemek-içmek ve giymek için esbaba mübaşeret tevekküle aykırı olmadığı gibi...[984]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 505, /403
Senetler:
()
Konular:
Cennet, Sevkeden İşler, Sözler, Davranışlar
Dua, hastalar için dua etmek
Hastalık, Hz. Peygamber döneminde
Hz. Peygamber, dua/beddua ettiği kişi/kabileler
İlim, Abdullah b. Abbas'ın sahip olduğu ilim
حدثنا محمد بن عبيد الله قال حدثنا حاتم عن معاوية بن أبى مزرد عن أبيه قال سمعت أبا هريرة يقول : سمع أذناى هاتان وبصر عيناي هاتان رسول الله صلى الله عليه وسلم أخذ بيديه جميعا بكفى الحسن أو الحسين صلوات الله عليهما وقدميه على قدم رسول الله صلى الله عليه وسلم ورسول الله صلى الله عليه وسلم يقول ارقه قال فرقى الغلام حتى وضع قدميه على صدر رسول الله صلى الله عليه وسلم ثم قال رسول الله صلى الله عليه وسلم افتح فاك ثم قبله ثم قال اللهم أحبه فإني أحبه
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164061, EM000249
Hadis:
حدثنا محمد بن عبيد الله قال حدثنا حاتم عن معاوية بن أبى مزرد عن أبيه قال سمعت أبا هريرة يقول : سمع أذناى هاتان وبصر عيناي هاتان رسول الله صلى الله عليه وسلم أخذ بيديه جميعا بكفى الحسن أو الحسين صلوات الله عليهما وقدميه على قدم رسول الله صلى الله عليه وسلم ورسول الله صلى الله عليه وسلم يقول ارقه قال فرقى الغلام حتى وضع قدميه على صدر رسول الله صلى الله عليه وسلم ثم قال رسول الله صلى الله عليه وسلم افتح فاك ثم قبله ثم قال اللهم أحبه فإني أحبه
Tercemesi:
Ebû Hüreyre (Radiyallahu anh) 'nin şöyle dediği işitilmiştir : Şu iki kulağım duydu ve şu iki gözüm gördü, Resûlüllah (SallaUahü Aleyhi ve Settem) , her iki eliyle Hasan'm yahut Hüseyin'in iki avucundan tuttu. — Allah'ın rahmetleri üzerlerine olsun — Onun ayağı Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'in (mübarek) ayağı üzerindeydi. Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle diyordu:
«Çık!»
Çocuk ayaklarını Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'in göğsüne koyuncaya kadar çıktı. Sonra Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) :
«Ağzını aç!» dedi.
Sonra çocuğu Öptü ve ondan sonra dedi ki:
«Allah'ım, bunu sev, çünkü ben bunu seviyorum.»[496]
1— Çocuklarla lâtife etmek ve onlara sevgi ve merhamet göstermek, Peygamber imiz tarafından bizzat uygulanan ve bize örnek olan güzel ahlâklardandır.
2— Daha önceki hadîs-i şeriflerde geçtiği gibi, çocukları öpmek, iyi bir harekettir, çünkü bunda şefkat ve merhamet işareti vardır.
3— Çocuklara, iyi ve hayırlı olmaları için duâ etmek, büyükler İçin takıp edilecek bir yol olmalıdır.[497]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 249, /229
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu İsa Abdurrahman b. Ebu Leyla el-Ensarî (Abdurrahman b. Yesar b. Bilal b. Büleyl b. Uhayha)
3. Muaviye b. Ebu Müzerrid el-Medeni (Muaviye b. Abdurrahman b. Yesar)
4. Ebu İsmail Hatim b. İsmail el-Harisî (Hatim b. İsmail b. Muhammed)
5. Ebu Sabit Muhammed b. Ubeydullah el-Kuraşî (Muhammed b. Ubeydullah b. Muhammed b. Zeyd)
Konular:
Ehl-i beyt, Hz. Hasan
Ehl-i beyt, Hz. Hüseyin
Hz. Peygamber, çocuk sevgisi
Hz. Peygamber, dua/beddua ettiği kişi/kabileler
Hz. Peygamber, torunlarına sevgisi ve düşkünlüğü
Saygı ve muhabbet, el öpmek, çocukları öpmek vs.
Tedavi, Rukye, tedavi şekilleri
حدثنا محمد قال حدثنا عبد الله بن محمد قال حدثنا مروان بن معاوية حدثنا يزيد عن أبى حازم عن أبى هريرة قال قيل : يا رسول الله ادع الله على المشركين قال إني لم ابعث لعانا ولكن بعثت رحمة
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164324, EM000321
Hadis:
حدثنا محمد قال حدثنا عبد الله بن محمد قال حدثنا مروان بن معاوية حدثنا يزيد عن أبى حازم عن أبى هريرة قال قيل : يا رسول الله ادع الله على المشركين قال إني لم ابعث لعانا ولكن بعثت رحمة
Tercemesi:
— Ebû Hüreyre'den rivayet edildiğine göre} demiştir ki: Soruldu: Ey Allah'ın Resulü! Müşrikler aleyhine, Allah'a duâ et. Haz-reti Peygamber (Sallallahü A leyhi ve Sellem):
«— Ben, lanet edici olarak gön deri İme dim, ancak rahmet olarak gönderildim.» buyurdu.[634]
Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Seilem), bütün âleme rahmet olarak gönderildiğinden, möşrik dahi olsalar, bir kısım günahkârlara lanet etmesini uygun bulmamışlardır, Burtfann da hidayetini istemek, felâketlerini istemekten datıa hayırlıdır. Peygamberin yüksek şanına lâyık olan da budur.[635]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 321, /277
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Hazim Selman Mevla Azze (Selman)
3. Yezid b. Keysan el-Yeşküri (Yezid b. Keysan)
4. Ebu Abdullah Mervan b. Muaviye el-Fezârî (Mervan b. Muaviye b. Haris b. Esma b. Harice)
5. Ebu Cafer Abdullah b. Muhammed el-Cu'fî (Abdullah b. Muhammed b. Abdullah)
6. Muhammed b. İsmail el-Buharî (Muhammed b. İsmail el-Buharî)
Konular:
Hz. Peygamber, dua/beddua ettiği kişi/kabileler
Hz. Peygamber, şemaili
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
Lanet, Lanetlemek,
حدثنا بن نمير قال حدثنا أبو اليمان قال حدثنا إسماعيل بن أبي خالد قال سمعت عمرو بن حريث يقول : ذهبت بي أمي إلى النبي صلى الله عليه وسلم فمسح على رأسي ودعا لي بالرزق
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164905, EM000632
Hadis:
حدثنا بن نمير قال حدثنا أبو اليمان قال حدثنا إسماعيل بن أبي خالد قال سمعت عمرو بن حريث يقول : ذهبت بي أمي إلى النبي صلى الله عليه وسلم فمسح على رأسي ودعا لي بالرزق
Tercemesi:
— Amr Ibni Harîs'in şöyle dediği işitilmiştir:
«— An»em beni - Peygamber (Sallaliahü Aleyhi ve Sellem)'ş götürdü. Peygamber başımı okşadı ve bana rızık duasında bulundu.»[1223]
Amr Ibni Harîs kimdir?;
Mekke li ve Kureyş kabilesinden olan Amr ibni Harîs'İn künyesi Ebû Sa'îd olup, hicretten iki yıl önce doğmuştur. Hz. Peygömber'in irtihallerinde on iki yaşındaydı. Metinden de anlaşıldığına göre, küçük yaşta olması hasebiyle annesi tarafından Resûlüllah'ın yanına götürülmüştü. Bu arada Hz. Peygamber onun başını okşamış ve kendisine rızık ve bereket vermesi için, Allah'a dua etmişti. Sonra Küfeye giderek orada kendine bir ev edindi. Kureyş kabilesinden Küfe de ilk yerleşen bu olmuştur. Hz. Pey-gamber'in ona ettikleri rızık ve bereket duası sayesinde çok mal kazandı. Böylece Küfe halkının en zengini olmuş ve orada şeref ve kıymet sahihi olarak tanınmıştı. Küfe de bir müddet emirlik yapmış ve hicretin 85 yılında 87 yaşında olduğu halde orada vefat etmiş bir sahabidir. Allah ondan razj olsun.[1224]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 632, /498
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, dua/beddua ettiği kişi/kabileler
Hz. Peygamber, duaları
حدثنا قتيبة قال حدثنا الليث عن يزيد بن أبي حبيب عن أبي الحسن مولى أم قيس ابنة محصن عن أم قيس : أن النبي صلى الله عليه وسلم قال لها ما قالت طال عمرها ولا نعلم امرأة عمرت ما عمرت
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164927, EM000652
Hadis:
حدثنا قتيبة قال حدثنا الليث عن يزيد بن أبي حبيب عن أبي الحسن مولى أم قيس ابنة محصن عن أم قيس : أن النبي صلى الله عليه وسلم قال لها ما قالت طال عمرها ولا نعلم امرأة عمرت ما عمرت
Tercemesi:
— Ummü Kays'dan rivayet edildiğine göre, Peygamber (SalUûtahü Aleyhi ve Sellem) kendisi için şöyle buyurdu:
«— (Hanım) ne dedi? Ömrü uzun olsun...» Biz, Ümraü Kays kadar yaşayan bir kadın bilmiyoruz.[25]
Bu hodîs-i şerifin mânasını daha iyi anlayabilmek için Neso'i 'nin tahriç ettiğini okuyalım : ümmü Kays demiştir kİ, «Oğlum vefat etti de buna sabrım taşıp üzüldüm. Onu yıkayana dedim ki, oğlumu soğuk su ile yıkama, onu öldürürsün.» Bu söz üzerine, Ükâşe İbni Muhsan, Resulü İlah (SalialLahü Aleyhi ve Scltem) 'e gidip ömmü Kays'in dediğini ona haber verdi. Peygamber tebessüm etti, sonra şöyle buyurdu :
«Ne dedi? Ömrü uzun olsun...»
Peygamberin Ummü Kays in ifadesine taaccüp edip, ona uzun ömürle dua etmesinden ötürü, râviler demişlerdir ki, biz ümmü Kays kadar uzun yasayan bir kadın bilmiyoruz.
Gerçekten, ölü sıcak su ile yıkanır. Çünkü sabun karışığı sıcak su, kirfert giderici ve daha iyi temizleyicidir. Yoksa soğuk suyun ölü İçin manevî bir zararı yoktur. Hatta İmam Ş â f i î ye göre soğuk su kullanmak daha faziletlidir. Bu İtibarla ümmü Kays'ın büyük endişe gösterip «oğlumu soğuk su İle helak edersin» demesine Peygamber Efendimiz tebessüm buyurmuşlar ve ona uzun ömürle dua etmişlerdir.
ümmü Kay s, hâdiseyi Peygamber (Sallaiiahü Aleyhi ve Sellem) e haber veren ükâşe ibni Muhsan'ın kız kardeşidir. Mekke'de ilk Müslüman olan hanımlardan biridir. Sonra Medine'ye hicret etmiştir.[26]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 652, /511
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, dua/beddua ettiği kişi/kabileler
حدثنا عارم قال حدثنا سعيد بن زيد عن سنان قال حدثنا أنس قال : كان النبي صلى الله عليه وسلم يدخل علينا أهل البيت فدخل يوما فدعا لنا فقالت أم سليم خويدمك ألا تدعو له قال اللهم أكثر ماله وولده وأطل حياته واغفر له فدعا لي بثلاث فدفنت مائة وثلاثة وان ثمرتي لتطعم في السنة مرتين وطالت حياتي حتى استحييت من الناس وأرجو المغفرة
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164928, EM000653
Hadis:
حدثنا عارم قال حدثنا سعيد بن زيد عن سنان قال حدثنا أنس قال : كان النبي صلى الله عليه وسلم يدخل علينا أهل البيت فدخل يوما فدعا لنا فقالت أم سليم خويدمك ألا تدعو له قال اللهم أكثر ماله وولده وأطل حياته واغفر له فدعا لي بثلاث فدفنت مائة وثلاثة وان ثمرتي لتطعم في السنة مرتين وطالت حياتي حتى استحييت من الناس وأرجو المغفرة
Tercemesi:
— Enes (ibni Malik) bize anlatıp demiştir ki, Peygamber (Sallaiiahü Aleyhi ve Sellem) yanımıza —Ehl-i Beyte— gelirlerdi. Bir gün gelip bize dua etti. (Annem) Uramü Süleym (beni kasdederek) dedi ki; bu küçük hizmetçin, ona dua eder misin? Hazreti Peygamber şöyle buyurdu:
«— Allah'ım! Malını ve çocuğunu çoğalt, ömrünü uzat ve onu mağfiret et.»
Hz. Peygamber bana üç şeyle dua etti: öyle ki, evlad ve torunlarım çoğalıp (veba sonucu) onlardan yüz üç kişi gömdüm. Meyvalarım da senede iki defa mahsul veriyordu. Hayatım da o kadar uzadı ki, insanlardan utanmaya başladım. Artık âhiret için de, mağfiret umuyorum, (Böylece Hz. Peygamberin, hakkımdaki üç talebi gerçekleşmiş olacaktır.).[27]
149. hadîs münasebetiyle birinci ciltte, ümmü S ü I e y m 'İn hal tercemesİne doir bilgi verilmişti. Hz. En es ibni Malik'in annesi olup, bu künyesi İle şöhret bulmuştur. Ismİ üzerinde ihtilâf vardır.
Hadîs-i şeriften anlıyoruz ki, mal ve evlâd çokluğu İle uzun ömür istemekte bir beis yoktur. Hayırlı ve bereketli olmak şartı ile mal, evlâd çokluğu ve uzun ömür hem insanın şahsı hakkında, hem de cemiyet için faydalıdır. Sonunda mağfiret dileği de, bu bereketin husulünü İstemekten ibaret olup, ebedî saadete kavuşmanın yolu bulunuyor.
Rivayet edildiğine göre E n e s (Radiyallahu anh) şöyle demiştir: Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) bana üç şeyi dua etti. Bunların İkisine dünyada kavuştum. Üçüncüsüne de âhirette kavuşacağımı umuyorum. Yâni dünyada mal ve evlât çokluğu ile uzun ömre kavuştum. Allah'ın mağfiretine de âhirette kavuşacağımı umuyorum. Yine rivayet edildiğine göre, E n e s 'in gümüş yüzüğünden başka sahip olduğu altın ve gümüşü' yoktu. Zenginliği malından ve malının bereketinden ileri geliyordu. Yaşının da yüz yedi seneye ulaştığı İfade edilmektedir.[28]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 653, /511
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, dua/beddua ettiği kişi/kabileler
Hz. Peygamber, hitap şekilleri
Hz. Peygamber, mucizeleri
حدثنا محمد بن العلاء قال حدثنا أبو أسامة عن بريد بن عبد الله بن أبي بردة عن أبي بردة عن أبي موسى قال : ولد لي غلام فأتيت به النبي صلى الله عليه وسلم فسماه إبراهيم فحنكه بتمرة ودعا له بالبركة ودفعه الي وكان أكبر ولد أبي موسى
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165533, EM000840
Hadis:
حدثنا محمد بن العلاء قال حدثنا أبو أسامة عن بريد بن عبد الله بن أبي بردة عن أبي بردة عن أبي موسى قال : ولد لي غلام فأتيت به النبي صلى الله عليه وسلم فسماه إبراهيم فحنكه بتمرة ودعا له بالبركة ودفعه الي وكان أكبر ولد أبي موسى
Tercemesi:
— Ebû Musa'dan rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir: Benim bir erkek çocuğum doğdu da, ben onu Peygamber (Sallaüahö Aleyhi ve Selîemye götürdüm.
Peygamber de ona İbrahim ismini verdi. Sonra bir hurmayı çiğnem halinde damağına koydu ve ona bereketle dua etti. Sonra çocuğu bana verdi. BU çocuk, Ebû Musa'nın.en büyük çocuğu idi.[401]
İbrahim ismi de bir Peygamber ismi olmakla bununla isimlenmiye bu hadîs-i şerif de delâlet etmektedir.[402]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 840, /660
Senetler:
1. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
2. Ebu Bürde b. Ebu Musa el-Eş'arî (Amir b. Abdullah b. Kays b. Süleym)
3. Büreyd b. Abdullah el-Eşari (Büreyd b. Abdullah b. Ebu Bürde)
4. Ebu Üsame Hammâd b. Üsame el-Kuraşî (Hammâd b. Üsame b. Zeyd)
5. Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ el-Hemdânî (Muhammed b. Alâ b. Kureyb)
Konular:
Hz. Peygamber, çocuk sevgisi
Hz. Peygamber, çocuklara verdiği önem
Hz. Peygamber, dua/beddua ettiği kişi/kabileler
Kültürel hayat, İsim verme kültürü