114 Kayıt Bulundu.
Bize Amr en-Nakıd ve Züheyr b. Harb, ona İsmail b. İbrahim; (T) Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ali b. Müshir ve Abde b. Süleyman; (T) Bize İbnü'l-Müsenna, İbn Beşşar, o ikisine İbn Ebu Adî, ona Said b. Ebu Arûbe, ona Katade, ona Zürâre, ona da Ebu Hureyre rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz yüce Allah, işlemedikleri veya söylemedikleri müddetçe ümmetimin gönlünden geçen günahları affetmiştir."
Bize Ka'neb, ona Malik, ona Abdullah b. Abdullah b. Cabir b. Atîk, ona Abdullah b. Abdullah'ın anne tarafından dedesi Atik b. el-Haris b. Atik, ona da amcası Cabir b. Atik’in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav), (bir gün) Abdullah b. Sabit’i hasta iken ziyaretine geldi. Onu kendinden geçmiş bir halde buldu. Bunun üzerine ona seslendi (fakat o kendinde olmadığı için) karşılık veremedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber "İnna lillahi ve inna ileyhi raciun" dedi ve şöyle devam etti: "Ey Ebu'r-Rabi! Biz (Allah’ın kaza ve kaderine) boyun eğdik." Bunun üzerine kadınlar feryad edip ağlaşmaya başladılar. İbn Atik de onları susturmaya çalıştı. Derken Rasulullah (sav) "onları (kendi hallerine) bırak. Fakat vacib olunca hiçbir kadın ağlamasın" buyurdu. (Orada bulunanlar) Ey Allah'ın Rasulü vacib olmak nedir? dediler. Rasul-i Ekrem, "ölmektir" buyurdu. (O sırada Abdullah b. Sabit'in) kızı (babası hakkında) ben senin şehit olacağını ümid ediyordum. Çünkü sen (cihad için) gereken şeyleri hazırlamıştın diye söylenmeye başladı. Rasulullah da (sav) "Aziz ve Celil olan Allah ona niyeti ölçüsünde şehid sevabı verecektir."(buyurdu ve) "Siz neyi şehitlik sayıyorsunuz?" diye sordu. (Onlar da) Allah yolunda öldürülmeyi dediler. Rasulullah (sav) "Allah yolunda öldürülmekten başka yedi (tane daha) şehidlik vardır. Vebadan (taun) ölen şehiddir. Boğularak ölen şehiddir. Akciğer zarı iltihabından (zatülcenb) ölen şehiddir. Yanarak ölen şehiddir. Göçük altında kalarak ölen şehiddir. Doğum yaparken ölen kadın şehiddir" buyurdu. [Ebû Davud hadis metninde geçen cum kelimesinin, kadının çocuğu karnında iken onunla ölmesi anlamına geldiğini söylemiştir.]
Bize Said b. Mansur, Kuteybe b. Said ve Muhammed b. Ubeyd el-Guberî -lafız Said'e aittir-, onlara Ebu Avane, ona Katade, ona Zürâre b. Evfâ, ona Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz ki Allah, fiilen yapmadıkları ya da telaffuz etmedikleri sürece gönlünden geçirdikleri şeyler nedeniyle ümmetimi sorumlu tutmayacaktır."
Bize Yahya b. Yahya ve İshak b. İbrahim, onlara Cerîr, ona Mansûr, ona Mücâhid, ona Tâvus, ona da İbn Abbâs, Hz. Peygamber'in (sav) Mekke'nin fethedildiği Fetih günü şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Artık hicret yoktur! Ancak cihad ve niyet vardır. Savaşa çağrıldığınızda katılın."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ebu Küreyb, onlara Vekî', ona Süfyân; (T) Bize İshak b. Mansûr ve İbn Râfi, onlara Yahya b. Adem, ona Mufaddal b. Mühelhel; (T) Bize Abd b. Humeyd, ona Ubeydullah b. Musa, ona İsrâîl, hepsine de Mansûr bu isnadla benzeri bir nakilde bulunmuştur.
Bize Hişam b. Ammar, ona Sadaka b. Halid, ona Osman b. Ebu Âtike el-Ezdî, ona Umeyr b. Hani el-Ansî, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Mescide kim, ne niyetle gelirse nasibi ondan ibarettir."
Bize Muhammed b. Kesir, ona Süfyan (es-Sevrî), ona Yahya b. Said, ona Muhammed b. İbrahim et-Teymî, ona Alkame b. Vakkas el-Leysî, ona da Ömer b. Hattab, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Ameller niyetlere göredir. Herkes niyetinin karşılığını alır. Her kim Allah'a ve Rasulü'ne hicret ederse, onun hicreti Allah'a ve Rasulü'nedir. Kim de erişeceği bir dünyalık veya evleneceği bir kadın için hicret ederse, onun hicreti hicret etmiş olduğu şeyedir."
Bize İshak b. Mansur, ona Yahya b. Saîd, ona Süfyan, ona Mansur, ona Mücâhid, ona Tâvus, ona da İbn Abbas, Hz. Peygamber'in (sav) Mekke'nin fethi gününde şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Bundan sonra hicret yoktur. Ancak cihad ve niyet vardır. Cihada çağrıldığınız zaman hemen katılın."