334 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Ebu Âmir, ona Abdülaziz b. Muttalib, ona Abdullah b. Hasen, ona Abdurrahman el-A'rec, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Malı elinden zulüm yoluyla haksız olarak alınmak istenip de bu uğurda öldürülen kimse, şehittir."
Açıklama: Elbani bu hadisin hasen sahih olduğunu ifade etmiştir.
Bize Hişâm b. Ammâr, ona Bakiyye, ona Muâviye b. Yahya, ona Leys b. Ebu Süleym, ona Yahya b. Abbâd, ona Ümmü Derdâ, ona da Ebu Derdâ, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Denizdeki bir gaza, karadaki on gaza gibidir. Denizde başı dönen gazi, Allah sübhânehû yolunda kanı içerisinde kıvranan gazi gibidir."
Açıklama: "...kanı içerisinde kıvranan gazi gibidir." demek, yani Allah katında onun aldığı sevabı alır ve o dereceye sahip olur anlamındadır.
Bize Hişâm b. Ammâr, ona İsmail b. Ayyâş, ona Bahîr b. Said, ona Halid b. Ma'dân, ona da Mikdâm b. Ma'dîkerib, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Şehidin Allah (cc) katında şu altı ayrıcalığı vardır: Kanının ilk damlası akar akmaz günahları bağışlanır, cennetteki yeri kendisine gösterilir, kabir azabından korunur, en büyük korkudan (kıyametten) emin kılınır, kendisine iman elbisesi giydirilir, hurilerle evlendirilir, yakınlarından yetmiş kişiye şefaat etme hakkı tanınır."
Açıklama: "...(ve sevdiklerinden)" ifadesi için bk. Ali el-Kârî, Mirkât, VI, 2483.
Bize Abdullah b. Muhammed, ona Muaviye b. Amr, ona Ebu İshak, ona Humeyd, ona da Enes b. Mâlik (ra), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Şehitler hariç, Allah nezdinde (ahirette) hayırlı bir konumda bulunup da dünya ve içindekiler kendisinin olacak olsa bile dünyaya dönmeyi hiç kimse istemez. Şehit edilmenin faziletini gördüğü için, şehitler dünyaya dönüp bir kez daha öldürülmeyi arzu eder."
Bize Muhammed b. Kesîr, ona Süfyan (es-Sevrî), ona A'meş (Süleyman b. Mihran), ona da Ebu Vâil (Şakik b. Seleme), Ebu Musa'nın şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Bir adam Rasulullah'a (sav) gelip 'Kabilesi için savaşan mı, cesareti için savaşan mı yoksa gösteriş için savaşan kimse mi Allah yolundadır?' diye sorduğunda, Rasulullah (sav) 'Allah'ın davasının en yüce olması için savaşan kimse ancak Allah yolunda savaşmıştır' buyurdu."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Muhammed b. Fadl, ona Umâre b. Ka'kâ, ona Ebu Zür'a, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah kendi yolunda gazaya çıkan için (mükafatını) hazırlayıp şöyle buyurmuştur: 'Onu yurdundan, sadece benim yolumda cihad etmek, bana iman edip peygamberlerimi tasdik etmek çıkarmıştır. Bu sebeple onu cennete koymak ya da çıktığı evine onu sevabını yahut ganimeti elde etmiş vaziyette döndürmek benim üzerimdedir.' Ardından Hz. Peygamber (sav) 'Canım kudret elinde olan Allah'a (cc) yemin olsun ki, müslümanlara zor gelmeyecek olsaydı, Allah yolunda gazaya çıkan hiçbir bir müfrezeden asla geri kalmazdım. Ancak ne ben onları bindireceğim bir binek bulabilirim ne de onlar beni takip edecek maddi imkana sahipler. Zira (benim cihada çıkıp da) onların arkamda geri kalmaları, onları memnun etmeyecektir. Muhammed'in canını kudret elinde bulunduran Allah'a (cc) yemin olsun ki, Allah yolunda gazaya çıkıp öldürülmeyi, sonra yine gazaya çıkıp öldürülmeyi, ardından tekrar gazaya çıkıp öldürülmeyi isterim' buyurdu.
Bize Ubeydullah b. Yusuf el-Cübeyrî, ona Kays b. Muhammed el-Kindî, ona Ufeyr b. Ma'dân eş-Şâmî, ona Süleym b. Âmir, ona da Ebu Ümâme, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Denizde şehit olan, karada iki şehit olana bedeldir. Denizde başı dönen gazi, karada kanı içerisinde kıvranan gazi gibidir. İki dalga arasındaki mesafeyi aşan gazi de Allah'a itaat ederek bütün dünyayı kateden kimse gibidir. Allah (ac), ölüm meleğini, denizde şehit olan kimse dışındakilerin ruhlarını almakla görevlendirmiştir. Denizde şehit olanların ruhlarını almayı ise bizzat Allah (cc) üstlenmiştir. Allah (cc) karada şehit olan kimsenin, borçları dışındaki tüm günahlarını affeder. Denizde şehit olanların ise hem günahlarını hem de borçlarını affeder."
Bize Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr, ona Ebu Muaviye, ona A'meş, ona Şakîk (b. Seleme), ona da Ebu Musa şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah'a (sav); cesareti için savaşan, kabile tarafgirliği için savaşan ve gösteriş için savaşan kimseler hakkında sorulduğunda, şöyle buyurdu: 'Ancak Allah'ın davasının en yüce olması için savaşan kimse, Allah yolunda savaşmış olur'."
Bize Harmele b. Yahya el-Mısrî ve Ahmed b. İsa el-Mısrî, onlara Abdullah b. Vehb, ona Ebu Şurayh Abdurrahman b. Şurayh, ona Ebu Ümâme b. Sehl b. Huneyf, ona babası (Es'ad b. Sehl), ona da dedesi (Sehl b. Huneyf), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Kim samimi bir şekilde Allah'tan (cc) şehit olmayı isterse, yatağında ölse bile Allah onu şehitler mertebesine ulaştırır."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona İbn Ebu Adî, ona İbn Avn, ona Hilal b. Ebu Zeyneb, ona Şehr b. Havşeb, ona da Ebu Hureyre, Nebî'nin (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber'in (sav) huzurunda şehitlerden bahsedildiğinde, şöyle buyurdu: 'Şehidin kanı, yanına (hurilerden) iki eş, sanki çorak bir arazide bebeklerini kaybeden iki emzikli kadın gibi koşarak gelene dek toprakta kurumaz. Onlardan her birinin elinde, dünyadan ve içindekilerden daha hayırlı bir elbise vardır'."