337 Kayıt Bulundu.
Bize Vekî, ona Ali b. Mübârek, ona Yahya b. Ebu Kesîr, ona Âmir el-Ukaylî, ona babası, ona da Ebu Hüreyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Cennete girecek ilk üç kişiyi iyi bilirim. Onlar; şehitler, efendilerinin haklarının Allah’ın hakkını da yerine getiren köleler (hizmetçiler) ve iffetli davranan fakir kimselerdir. Cehenneme girecek ilk üç kişiyi çok iyi bilirim. Onlar da; kavmine eziyet eden devlet başkanı, hakkını (zekatını) vermediği mala sahip olan zengin ve övünüp duran fakirdir."
Açıklama: İsnad Âmir el-Ukaylî dolayısıyla zayıftır. Hadisin zayıflığı, ayrıntılı olarak 9492 numaralı hadiste açıklanmıştır.
Bize Müsedded, ona Yezîd b. Zürey', ona Avf, ona da Hasna bt. Muaviye es-Suraymiyye dedi ki: Amcam bize şunları söyledi: Ben Hz. Peygamber'e (sav.) kimler cennettedir? diye sordum, O da "peygamberler cennettedir, şehitler cennettedir, çocuklar cennettedir, diri diri toprağa gömülen kız çocukları cennettedir" buyurdu.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona İbn Ebu Adî, ona İbn Avn, ona Hilal b. Ebu Zeyneb, ona Şehr b. Havşeb, ona da Ebu Hureyre, Nebî'nin (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber'in (sav) huzurunda şehitlerden bahsedildiğinde, şöyle buyurdu: 'Şehidin kanı, yanına (hurilerden) iki eş, sanki çorak bir arazide bebeklerini kaybeden iki emzikli kadın gibi koşarak gelene dek toprakta kurumaz. Onlardan her birinin elinde, dünyadan ve içindekilerden daha hayırlı bir elbise vardır'."
Bize Muhammed b. Beşşâr ve Ahmed b. Nasr en-Neysâbûrî ve daha pek çok kimse, onlara Safvân b. İsa, ona Muhammed b. Aclân, ona Ka'kâ b. Hakîm, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Şehidin öldürülürken duyduğu acı, sizden birinin ancak sinek ısırmasından duyduğu acı kadardır." [Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih-garîb bir hadistir.]
Bize Muhammed b. es-Sabbâh, ona Abdulaziz b. Ebu Hazim, ona babası, ona Ba‘ce b. Abdullah b. Bedr el-Cuhenî, ona Ebu Hureyre’nin rivayet ettiğine göre Nebi (sav) şöyle buyurdu: -İnsanlar için geçim yollarının en hayırlısı Allah yolunda alıkoyduğu bir atının dizginlerini tutan ve ne zaman korkutucu bir düşman sesini yahut düşmana saldırma çağrısını işitirse derhal onun üzerinde ölümü ya da muhtemel yerlerde öldürülmeyi ümit ederek uçarcasına giden adamın yaptığı ile bu dağlardan herhangi birisinin tepesinde yahut şu vadilerden herhangi birisinin iç tarafında birkaç koyun ile birlikte yaşayan ve namazı dosdoğru kılıp, zekâtı veren, gelmesi muhakkak ölüm kendisine gelinceye kadar Rabbine ibadet eden ve kendisinden sair insanlara hayırdan başka hiçbir şey ulaşmayan kimsenin hayatıdır.”
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ebu Küreyb, o ikisine İbn Fudayl, ona da Umare hadisi bu isnadla, Ebu Zür'a'dan, o da Ebu Hureyre'den, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah, kendi yolunda (gazaya) çıkana kefil olmuş ve şöyle buyurmuştur: Onu sadece benim yolunda cihad etmesi, bana iman etmesi ve peygamberlerimi tasdik etmesi gazaya çıkarmıştır. Bu sebeple onu cennete sokmak veya çıktığı yere elde ettiği sevap yahut ganimetle döndürmek bana aittir. Muhammed'in canını kudret elinde bulundurana yemin olsun ki, Allah yolunda yaralanan bir kimse, kıyamet günü yaralandığı haliyle gelir; rengi kan rengi, kokusu ise misk kokusudur. Muhammed'in canını kudret elinde bulundurana yemin olsun ki, müslümanlara zor gelmese Allah yolunda gaza eden hiçbir seriyyeden geri kalmazdım. Ancak bir imkan bulamıyorum ki onlara binek temin edeyim. Onlar da buna imkan bulamıyorlar ki (kendileri çıksınlar). Gazaya gelmeyip ardımda kalmaları da onlara ağır gelecektir. Muhammed'in canını kudret elinde bulundurana yemin olsun ki, Allah yolunda gaza edip öldürülmeyi, sonra yine gaza edip öldürülmeyi, ardından tekrar gaza edip öldürülmeyi isterdim."
Bize Muhammed b. Hâtim, ona Behz, ona Vüheyb, ona da Süheyl, hadisi bu isnadla Ebu Hureyre'den şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah'ın (sav) 'Siz kimleri şehit sayıyorsunuz?' diye ashâbına sorduğunda, onlar 'Ya Rasulallah! Kim Allah yolunda öldürülürse, o şehittir' dediler. Hz. Peygamber (sav) 'O zaman ümmetimin şehitleri pek az olur' buyurdu. Ashâb 'Ya Rasulallah! Öyleyse kimler şehittir?' diye sorduklarında ise şöyle cevap verdi: 'Allah yolunda öldürülen kimse şehittir. Allah yolunda ölen kimse de şehittir. Vebadan ölen kimseler şehittir. Karın hastalığından ölenler de şehittir'." [İbn Mıksem 'Ben babanın bu hadisi naklederken şunu da ilave ettiğine şahidim' demiştir: 'Boğularak ölen kimse de şehittir.' Ubeydullah b. Miksem, bu hadisi ayrıca Ebu Salih'ten rivayet etmiş ve rivayetinde 'Boğularak ölen kimse şehittir" ilavesinde bulunmuştur.]