Giriş

Bize Muhammed b. Abdullah er-Rakâşî, ona Yezid b. Zürey, ona Said, ona Salim b. Ebu'l-Ca'd, ona Ma'dân b. Ebu Talha, ona da Hz. Peygamber’in azatlısı Sevbân, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "İnsanın ruhu, bedeninden şu üç şeyden uzak olarak ayrılırsa, o kişi kişi cennete girer: Kibir, hainlik ve borç."


    Öneri Formu
44991 DM002634 Darimi, Buy'u, 52

Bana Züheyr b. Harb, ona Ebu Safvan el-Ümevî, ona Yunus el-Eylî; (T) Bana Hermele b. Yahya -hadisin lafzı ona aittir-, ona Abdullah b. Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah'a (sav) borçlu olarak ölen bir mevta getirildiğinde, 'Geriye borcunu ödeyecek bir şey bıraktı mı?' diye sorardı. Borcunu karşılayacak bir şeyler bıraktığı söylenirse cenaze namazını kıldırırdı. Değilse 'Arkadaşınızın namazını siz kılın' derdi. Allah (cc) ona fetihleri nasip edince, Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: Ben müminlere kendi öz canlarından daha yakınımdır. Bu sebeple, kim borçlu olduğu halde vefat ederse, borcunu ödemek bana aittir. Kim de geriye mal bırakırsa, o mal mirasçılarınındır."


    Öneri Formu
1090 M004157 Müslim, Feraiz, 14

Bize İbrahim b. Münzir el-Hizâmî, ona Muhammed b. İsmail b. Ebu Füdeyk, ona Eslemlilerin azatlısı Said b. Süfyan, ona Cafer b. Muhammed (Sâdık), ona babası (Muhammed Bâkır), ona da Abdullah b. Cafer, Rasulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Şüphe yok ki Allah, borç Allah'ın kerih gördüğü şeylerde olmadığı sürece, borç ödeninceye kadar borçluyla beraberdir." [Abdullah b. Cafer hizmetçisine şöyle derdi: Git benim için borçlanarak bir şeyler al. Çünkü ben, Rasulullah'tan (sav) duyduğum bu hadisten sonra, Allah'ın benimle olmaksızın bir gece geçirmeyi istemiyorum.]


    Öneri Formu
44995 DM002637 Darimi, Buy'u, 55


    Öneri Formu
281201 M004157-2 Müslim, Feraiz, 14

Bize Ahmed b. Abdullah b. Yunus, ona Züheyr b. Harb, ona Yahya b. Said, ona Ebu Bekir b. Muhammed b. Amr b. Hazm, ona Ömer b. Abdulaziz, ona Ebu Bekir b. Abdurrahman b. Haris b. Hişam, ona da Ebu Hureyre (ra) Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Bir kimse iflas eden bir adamın -veya iflas eden bir insanın- yanında malına olduğu gibi yetişirse, o mala başkalarından daha fazla hak sahibidir."


    Öneri Formu
559 M003987 Müslim, Müsakat, 22

Bize Muhammed b. Osman b. Ebu Safvân, ona Seleme b. Said b. Atiyye, ona Ma'mer (b. Râşid), ona Zührî, ona Urve (b. Zübeyr), ona da Âişe şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) borçtan ve günahtan Allah'a çokça sığınırdı. Bir gün 'Ey Allah'ın Resulü! Borçtan ne kadar da çok Allah'a sığınıyorsunuz!' dediğimde 'Borçlu kimse konuşurken yalan söyleyebilir, söz verdiğinde de sözünü yerine getirmeyebilir' buyurdu."


    Öneri Formu
23422 N005456 Nesai, İstiâze, 9

Bize Muhammed b. Beşşâr b. Osman el-Abdî, ona Muhammed b. Cafer, ona Şu'be (b. Haccâc), ona Seleme b. Küheyl, ona da Ebu Seleme (b. Abdurrahman), Ebu Hureyre'nin şöyle anlattığını nakletmiştir: "Bir adamın Rasulullah'ta (sav) alacağı vardı. Bu sebeple Nebî'ye (sav) kaba ve sert konuştu. Ashâb onu cezalandırmak için yeltendiklerinde, Nebi (sav) 'Şüphesiz alacaklının söz söyleme hakkı vardır. Bu adam için bir baş deve satın alın ve ona verin' buyurdu. Sahabîler 'Ancak onun devesinden daha değerlisini bulabildik' dediklerinde, Rasulullah (sav) 'Öyleyse onu satın alın da kendisine verin. Çünkü sizin en hayırlılarınız, borcunu en güzel şekilde ödeyenlerinizdir' buyurdu."


    Öneri Formu
976 M004110 Müslim, Müsakat, 120

Bize Abdullah b. Mesleme el-Ka'nebî, ona Abdülaziz b. Muhammed, ona Amr b. Ebu Amr, ona İkrime, ona da İbn Abbas şöyle rivayet etmiştir: "Adamın biri kendisine on dinar borcu olan birinin yakasına yapışıp 'Vallahi, borcunu ödeyene veya kendine bir kefil bulana dek seni bırakmayacağım' dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) onun borcuna kefil oldu. Borçlu adam söz verdiği vakit borcu kadar olan malı getirdi. Hz. Peygamber (sav) 'Nereden buldun bu altınları?' deyince, adam 'Bir maden kaynağından' diye cevapladı. Rasulullah da (sav) 'Bu altınlara ihtiyacımız yoktur. Onlardan hayır da gelmez' buyurdu. Ardından Rasulullah (sav) adamın borcunu kendisi kapattı."


    Öneri Formu
22143 D003328 Ebu Davud, Büyu', 2

Bize Muhammed b. Minhâl, ona Yezid b. Zürey, ona Said b. Ebu Arûbe, ona Katâde (b. Diâme), ona Hasan (el-Basrî), ona da Semüre b. Cundeb, Rasulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Bir kişinin almış olduğu şey (borç veya ödünç mal), geri iade edilinceye kadar sahibinin üzerinde bir yüktür."


    Öneri Formu
44997 DM002638 Darimi, Buy'u, 56

Bize Müsedded (b. Müserhed ve Ebu Nuaym (Fadl b. Dükeyn), onlara Hammâd b. Zeyd, ona Harun b. Riâb, ona Kinâne b. Nuaym ona da Kabîsa b. Muhârik el-Hilâlî şöyle rivayet etmiştir: "Ben (kan davasını önlemek niyetiyle) birinin diyetine kefil olmuştum. Bunun üzerine ödemede yardım talep etmek için Hz. Peygamber'in (sav) yanına vardım. Hz. Peygamber (sav) 'Zekat malları gelinceye kadar bekle, sana ondan verilmesini isteyeyim' buyurdu. Sonra da 'Ey Kabîsa! Dilenmek kesinlikle helal değildir. Ancak şu üç kişi bundan istisnadır: Başkasının borcunu üstlenen kişi ki ona borcunu kapatana dek dilenmek caizdir, ancak sonrasında istemekten vazgeçmelidir. Başına bir musibet gelip de malını kaybeden kişiye de dilenmek caizdir. O da zaruri ihtiyaçlarını giderebilecek yahut hayatını idame ettirebilecek hale gelinceye kadar dilenebilir. Kavminden aklı başında üç kişinin kendisi hakkında 'Falanca kişi ihtiyacını karşılayamayacak kadar fakirliğe düşmüştür' şeklinde beyanda bulunduğu kişiye de dilenmek caizdir. O da zaruri ihtiyaçlarını giderebilecek yahut hayatını idame ettirebilecek hale gelinceye kadar dilenebilir, ancak sonra dilenmeyi bırakmalıdır. Ey Kabîsa! Bunların dışında dilenerek alınan mal, sahibinin yediği haram lokma demektir."


    Öneri Formu
41563 DM001720 Darimi, Zekat, 37