Giriş

Bize Abdân, ona Cerîr, ona Muğira, ona eş-Şa'bî, ona Câbir'in anlattığına göre (babam) Abdullah b. Amr b. Haram, borçlu olarak vefat etti. Ben de onun alacaklılarının bu borçtan bir miktarını indirmeleri hususunda Nebi'den (sav) yardım istedim. Nebi (sav) onlardan bunu talep etti. Ama adamlar bunu kabul etmedi. Bunun üzerine Nebi (sav) bana "Git, hurmanı toplayıp cins cins ayır. Acve cinsini ayrı, Azkuzeyd cinsini de ayrı koy. Sonra bana haber gönder!" dedi. Ben de bunları yaptım. Sonra Nebi'ye (sav) haber gönderdim. Rasul-i Ekrem (sav) geldi ve hurma yığınının üst tarafına ya da ortasına oturdu. Sonra (orada bekleşen alacaklılara işaret ederek) "Haydi bunları alacaklılar için ölç (ve haklarını ver!)" buyurdu. Ben de o alacaklılar için (hurmaları ) ölçtüm ve haklarını tamamen verdim. (Ancak yine de) geriye hurma arttı. Sanki o hurmalardan hiçbir şey eksilmemiş gibiydi. Firâs'ın Şa'bî'den onun da Câbir'den nakline göre Nebi'den (sav) yaptığı rivayette "Câbir alacaklılar için ölçmeye devam etti, nihayet borcu ödedi." cümlesi yer almaktadır. Hişâm'ın Vehb'ten onun da Câbir'den nakline göre ise Nebi (sav) "Hurma salkımlarını alacaklılar için kes, sonra da haklarını öde!" buyurmuştur.


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Firâs b. Yahya arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
279123 B002127-2 Buhari, Büyu', 51

Bize Abdân, ona Cerîr, ona Muğira, ona eş-Şa'bî, ona Câbir'in anlattığına göre (babam) Abdullah b. Amr b. Haram, borçlu olarak vefat etti. Ben de onun alacaklılarının bu borçtan bir miktarını indirmeleri hususunda Nebi'den (sav) yardım istedim. Nebi (sav) onlardan bunu talep etti. Ama adamlar bunu kabul etmedi. Bunun üzerine Nebi (sav) bana "Git, hurmanı toplayıp cins cins ayır. Acve cinsini ayrı, Azkuzeyd cinsini de ayrı koy. Sonra bana haber gönder!" dedi. Ben de bunları yaptım. Sonra Nebi'ye (sav) haber gönderdim. Rasul-i Ekrem (sav) geldi ve hurma yığınının üst tarafına ya da ortasına oturdu. Sonra (orada bekleşen alacaklılara işaret ederek) "Haydi (bunları) alacaklılar için ölç (ve haklarını ver!)" buyurdu. Ben de o alacaklılar için (hurmaları ) ölçtüm ve haklarını tamamen verdim. (Ancak yine de) geriye hurma arttı. Sanki ondan hiçbir şey eksilmemiş gibiydi. Firâs'ın Şa'bî'den onun da Câbir'den nakline göre Nebi'den (sav) yaptığı rivayette "Câbir alacaklılar için ölçmeye devam etti, nihayet borcu ödedi." cümlesi yer almaktadır. Hişâm'ın Vehb'ten onun da Câbir'den nakline göre ise Nebi (sav) "Hurma salkımlarını alacaklılar için kes, sonra da haklarını öde!" buyurmuştur.


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Hişam b. Urve arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
279124 B002127-3 Buhari, Büyu', 51

Bize Hişam b. Ammar, ona İsmail b. Ayyaş, ona Utbe b. Humeyd ed-Dabbî, Yahya b. Ebu İshak el-Hünâî’nin şöyle anlattığını rivayet etti: Enes b. Mâlik’e şunu sordum: Bizden bir adam, (din) kardeşine mal borç veriyor. Borç alan kişi, borç verene bir hediye verebilir mi? Enes dedi ki: Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: “Her hangi biriniz bir borç verir, sonra borcu alan kişi, borç verene bir hediye vermek veya onu bineğine bindirmek istediği zaman sakın o bineğe binmesin ve o hediyeyi kabul etmesin. Ancak borç olayından önce, aralarında buna benzer hediye alma ve verme âdetleri varsa bunu yapabilirler.”


    Öneri Formu
25238 İM002432 İbn Mâce, Sadakât, 19

Bize İsmail, ona Mâlik, ona Abdurrahman b. Kâsım, ona da babasının (Kâsım b. Muhammed) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber'in (sav) eşi Hz. Âişe (r.anhâ) şöyle rivayet etmiştir: "Biz, Rasulullah'ın (sav) bir seferlerinde O'nunla birlikte yola çıktık. Nihayet el-Beydâ veya Zâtü'l-Ceyş'e geldiğimizde gerdanlığım kayboldu. Hz. Peygamber (sav) onu aranması için orada bekledi. İnsanlar da O'nunla beraber beklediler. Hal­buki bir su başında değillerdi, yanlarında da su yoktu, insanlar Ebu Bekir es-Sıddîk'a gelip “Âişe'nin yaptığını görmüyor musun? Rasulullah'ı da, insan­ları da yollarından alıkoydu. Su başında değiller, yanlarında su da yok” dediler. Bunun üzerine Ebu Bekir yanıma geldi. Rasulullah da (sav) başını benim dizimin üzerine koyup uyumuştu. Ebu Bekir bana “Rasulullah'ı da (sav) insanları da yollarından alıkoydun. Su başında değiller, yanlarında de su yok” dedi. Hz. Âişe şöyle devam etti: Ebu Bekir bana kızdı ve Allah'ın takdir ettiği şeyleri söyledi. Eli ile de böğrüme vurmaya başladı. Benim hareket etmemi engelleyen tek şey ise Rasulullah'ın (sav) dizimin üstünde olmasıydı. Sabah olunca Rasulullah (sav) kalktı, hiç su yoktu. Bunun üzerine Allah Teâlâ teyemmüm [Mâide, 6] ayetini indirdi ve Ashab teyemmüm ettiler. Nakîblerden biri olan Üseyd b. Hudayr “bu sizin ilk bereketiniz değildir Ey Ebu Bekir hanedanı!” dedi. Aişe der ki: Müteakiben üzerinde bulunduğum deveyi kaldırdık gerdanlığı da altında bulduk."


    Öneri Formu
31724 B004607 Buhari, Tefsir, (Maide) 3


Açıklama: Hasen hadistir. Bu isnadı ise zayıftır.

    Öneri Formu
47410 HM005544 İbn Hanbel, II, 82


    Öneri Formu
282869 T001265-2 Tirmizi, Buyu, 39


    Öneri Formu
39455 HM002743 İbn Hanbel, I, 302


    Öneri Formu
109032 MŞ012738 Musannef-i İbn Ebi Şeybe, Eyman - Nuzur - Keffarat, 87


    Öneri Formu
150164 BS13278 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, VII, 18


    Öneri Formu