321 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Yusuf, ona el-Evzâî, ona da ez-Zührî Sehl b. Sa'd es-Sâidi’nin şöyle dediğini rivayet etti: "Bir adam bir delikten Hz. Peygamber'in (sav) odasının içine baktı. O esnada Rasulullah'ın (sav) yanında, kendisiyle başını kaşıdığı (taradığı) bir kaşağı (tarak) vardı. Derken Rasulullah (sav) O'nu gördü ve 'Şayet bana baktığını bilseydim, şunu gözüne sokardım!' dedi. Rasulullah (sav) şöyle de buyurdu: 'İzin (isteme esası) bakmayı engellemek için konulmuştur!"
Ey iman edenler! Siz, bir yemeğe çağırılmadıkça, zamanını gözetmeksizin, Peygamber'in evlerine girmeyin. Ancak davet edildiğiniz vakit girin. Yemeği yediğinizde hemen dağılın, sohbete dalmayın. Çünkü bu hareketiniz Peygamber'i üzmekte, fakat o (size bunu söylemekten) utanmaktadır. Ama Allah, hakkı söylemekten çekinmez. Peygamber'in hanımlarından bir şey istediğiniz zaman perde arkasından isteyin. Bu, hem sizin kalpleriniz, hem de onların kalpleri için daha temiz bir davranıştır. Sizin Allah'ın Resûlünü üzmeniz ve kendisinden sonra onun hanımlarını nikâhlamanız asla caiz olamaz. Çünkü bu, Allah katında büyük (bir günah)tır.
Açıklama: Bu söz سَالِم بْن أَبو الْجَعْدِ 'ın söylediği bir sözdür.
Açıklama: Sahih li-ğayrihi'dir. Bu ise Abdullah b. Ömer el-Umeri'nin zayıflığı sebebiyle zayıf bir isnaddır.
Açıklama: Hadisin isnadı meçhullerin müselselinden, Veki'in Yessâr b. Manzûr'un ismini yanlış olarak rivâyet etmesinden oluşmaktadır. Burada Manzûr b. Yessâr olarak vermektedir. Buhârî ve diğerlerinin belirttiğine göre ondan sadece Kehmes İbnü'l-Hasen rivâyette bulunmaktadır. Manzûr b. Yessâr'ı el-Îclî sika olarak kabul etmekte, İbn Hibbân'da onu es-Sikât adlı eserinde zikretmektedir. Babası Menzûr(İbn Yessâr el-Fezârî)'den oğlu Yessâr'dan başka kimse hadis rivâyetinde bulunmamıştır. Onu sadece İbn Hibbân sika olarak kabul etmektedir.
Bize Harun b. İshak el-Hemdânî, ona Abde, ona Hişâm b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da Abdullah b. Zem'a şöyle rivayet etmiştir: Nebî'yi (sav), bir gün (Semud kavminin) deve(sinden) ve onu boğazlayan(dan) bahsederken dinledim. Hz. Peygamber (sav), "Hani onların en azgınları ileri atılıverdi" (Şems, 91/12) ayetini okuyup "kavmi içinde kaba, önde gelen ve Ebu Zem'a gibi kuvvetli bir adam atılıverdi" buyurdu. Sonra kadınlardan şöyle bahsetti: "Ne zamana kadar köle döver gibi karılarınızı döveceksiniz, üstelik bazen de akşam olunca onlarla yatıyorsunuz?" buyurdu. Daha sonra (cemaate) yellenmekten dolayı gülmemek gerektiği hususunda vaazda bulunup "Kendiniz de aynısını yaptığınız bir şeye ne diye gülüp duruyorsunuz?" buyurdu. Ebu İsa (Tirmizi) şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih bir hadistir.
Bana Malik, ona Nâfi', ona da İbn Ömer Rasulullah (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Hiç kimse, iznini almadan bir başkasının hayvanını sağmasın. Biriniz odasına gelinip de dolabının kırılarak yiyeceğinin alınıp götürülmesini ister mi? Kuşkusuz hayvanlarının memeleri de sahiplerinin yiyeceklerini depolamaktadır. O halde hiç kimse iznini almadan bir başkasının hayvanını sağmasın."
Açıklama: Hadisin isnadı meçhullerin müselselinden, Veki'in Yessâr b. Manzûr'un ismini yanlış olarak rivâyet etmesinden oluşmaktadır. Burada Manzûr b. Yessâr olarak vermektedir. Buhârî ve diğerlerinin belirttiğine göre ondan sadece Kehmes İbnü'l-Hasen rivâyette bulunmaktadır. Manzûr b. Yessâr'ı el-Îclî sika olarak kabul etmekte, İbn Hibbân'da onu es-Sikât adlı eserinde zikretmektedir. Babası Menzûr(İbn Yessâr el-Fezârî)'den oğlu Yessâr'dan başka kimse hadis rivâyetinde bulunmamıştır. Onu sadece İbn Hibbân sika olarak kabul etmektedir.