Giriş

Bize Ahmed b. Hanbel, ona Hüşeym, ona Seyyâr, ona Şa'bî, ona da Cabir b. Abdullah şunu rivayet etti: Hz. Peygamber'le (sav) birlikte bir yolculuktaydık. Bizler yolculuk dönüşü evlerimize girmek için harekete geçince Hz. Peygamber (sav) "şimdilik bekleyin, gece olunca girelim. Böylece saçı başı dağınık olan kadınlar taransın, kocası gurbette olan kadınlar da fazla tüylerini alsın" buyurdu. [Ebû Davud şöyle dedi: Zührî, yolculuk dönüşü eve girişler, yatsıdan sonradır dedi.] [Fakat akşamdan sonra girmekte de bir sakınca yoktur.]


Açıklama: Hz. Peygamber yolculuktan dönen ashabına sabahın erken saatinde evlere girmeyi yasaklamasının nedeni kocalarının geleceğinden habersiz olan kadınlara hazırlık yapma fırsatı tanımaktır. Böylece eşlerinin yakın bir mesafede olduğunu duyan kadınlar kişisel bakımlarını yapacak, evlerini temizleyip toparlayacaklardır. Böylece eşler arasındaki sevgi ve muhabbet daha da artacaktır.

    Öneri Formu
17241 D002778 Ebu Davud, Cihad, 163

Bize Müemmel b. el-Fadl, ona Velid b. Müslim, ona Abdullah b. A'lâ, ona Büsr b. Ubeydullah, ona Ebu İdris el-Havlanî, ona Avf b. Malik el-Eşcaî'den naklettiğine göre şöyle demişti: Tebük savaşında deriden yapılmış bir çadırda bulunan Rasulullah'ın (sav) yanına gittim. Kendisine selam verdim, selamımı aldı ve "(çadıra) gir" dedi. (Çadır küçük olduğundan) Her tarafım (tüm vücudum çadıra) girsin mi, ey Allah'ın Rasulü? diye sorunca "(evet) her tarafın girsin" diye cevap verdi.


    Öneri Formu
34080 D005000 Ebu Davud, Edeb, 84

Bize Safvan b. Salih, ona Velid ona Osman b. Ebu Âtike şöyle rivayet etmiştir: "(Avf b. Malik, Rasulullah'a) Her tarafım (tüm vücudum çadıra) girsin mi? sözünü sadece çadırın küçüklüğünden dolayı (şaka olsun diye) söylemişti."


    Öneri Formu
34081 D005001 Ebu Davud, Edeb, 84

Bize Muhammed b. Ubeyd, ona Hammad (b. Zeyd), ona da Ubeydullah b. Ebu Bekr, ona da Enes b. Malik'in şöyle dediğini rivayet etti: "Bir adam Nebi'nin (sav) odalarından birine başını uzatarak içeriye bakmış da Rasulullah (sav) bir mızrağın demir ucuyla veya bunlardan birkaç tanesiyle (buradaki şüphe raviye aittir) onun üzerine yürüdü. (Ravi sözlerine devam ederek şöyle) dedi: Ben Rasulullah’ın (sav) (elindeki bu temreni, o evinin içine bakan kimseye) saplamak için (Onun) üzerine hamlesini (hâlâ) görür gibiyim."


    Öneri Formu
34296 D005171 Ebu Davud, Edeb, 126, 127

Bize Harun b. Abdullah, ona Ebu Davud el-Hafrî, ona Süfyan (es-Sevrî), ona el-A'meş (Süleyman b. Mihran), ona Talha b. Musarrif, ona biri, ona da Sa'd (bir önceki hadisin) bir benzerini de (kapıdan biraz geriye şöyle çekil veya şöyle dur. Çünkü izin isteme (kuralı) görmeyi engellemek içindir.) Nebi'den (sav) rivayet etmiştir.


    Öneri Formu
34300 D005175 Ebu Davud, Edeb, 126, 127

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ebu Ahvas, ona Mansur, ona da Rib'î Amir oğullarından birisinin şöyle dediğini rivayet etti: Bu kişi, Hz. Peygamber, bir evde iken huzuruna girmek istemiş ve girebilir miyim? demiştir. Bunun üzerine Rasul-i Ekrem, hizmetçisine "çık, şu adama izin istemeyi öğret; ona 'es-Selamü aleyküm, girebilir miyim demesini söyle!" buyurdu. Adam, Rasulullah'ın (sav) söylediklerini işitti ve es-Salamü aleyküm, girebilir miyim dedi? Hz. Peygamber de ona içeri girmesi için izin verdi, o da Hz. Peygamberin huzuruna girdi.


    Öneri Formu
34302 D005177 Ebu Davud, Edeb, 126, 127, +

Bize Hennâd b. Serî, ona Ebu Ahvas, ona Mansur, ona da Rib'î b. Hirâş rivayet etmiş ve bana rivayet edildiğine göre Amir oğullarından bir adam, Hz. Peygamber'in (sav) huzuruna girmek için izin istedi diyerek önceki hadisi manen rivayet etti. [Ebû Davud şöyle dedi: Aynı şekilde bu hadisi bize Müsedded, ona Ebu Avane, ona Mansur, ona da Rib'î rivayet etmiş; ancak Rib'î, Amir oğullarından bir adamdan (bana rivayet edildi)' ifadesini kullanmamıştır.]


    Öneri Formu
34303 D005178 Ebu Davud, Edeb, 126, 127, +

Bize Muhammed b. Selam, ona Mahled b. Yezid, ona İbn Cüreyc, ona Atâ, ona da Ubeyd b. Umeyr şöyle rivayet etti: Ebu Musa el-Eş'arî, Ömer b. Hattab'ın (ra) huzuruna girmek için izin istedi. Ancak kendisine izin verilmedi. Ömer meşgul olsa gerekti. Bu nedenle Ebu Musa geri döndü. Ömer meşguliyeti bitince; "Sanki Abdullah b. Kays'ın sesini duydum? Ona izin verin." dedi. Buna karşılık; "O, gitti." denildi. Ardından Ömer, Ebu Musa'yı çağırdı. Ebu Musa dedi ki; "Bizlere bu şekilde davranmamız emredilirdi." Bunun üzerine Ömer; "Bu konuya dair bana bir delil getireceksin." dedi. Ebu Musa hemen ensarın bulunduğu meclise gitti ve onlardan buna şahitlik etmelerini istedi. Onlar da dediler ki; "Bu meselede sana ancak en küçüğümüz Ebu Said el-Hudrî tanıklık edecektir." Ebu Said, Ebu Musa'yla birlikte Ömer'in yanına şahitlik yapmak üzere gitti. Bunun üzerine Ömer; "Rasulullah'ın (sav) buyruklarından biri bana kapalı mı kalmış? Öyle ya! Demek çarşı pazarda alış veriş, beni oyalamış!" Bu sözüyle Ömer, ticaret için çıkıp dolaşmayı kast etmektedir.


    Öneri Formu
287104 B002062-3 Buhari, Büyu', 9

Bize Hasan b. Ali, ona Abdullah b. Numeyr, ona Abdullah b. Nafi', ona da İbn Ömer Hz. Peygamber'in (sav) şöyle dediğini rivayet etti: "Hiçbiriniz kardeşinin talip olduğu bir bayana (talebinden vazgeçmediği sürece) talip olmasın. İzin almaksızın kardeşinin satışı üzerine satışta bulunmasın."


    Öneri Formu
11976 D002081 Ebu Davud, Nikah, 16, 17

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ebu Küreyb, onlara Ebu Muaviye, ona el-A’meş, ona Heyseme, ona da Ebu Huzeyfe Huzeyfe’nin şöyle dediğini rivayet etti: Hz. Peygamber (sav) ile birlikte yemek yemek üzere aynı sofrada bulunduğumuzda Rasulullah (sav) yemeğe başlamak üzere elini uzatmadıkça biz de uzatmazdık. Bir keresinde Hz. Peygamber (sav) ile birlikte aynı sofrada bulunuyorduk. Küçük bir kız çocuğu arkasından itelenircesine geldi. Elini yemeğe uzattı. Rasulullah (sav) de elini tuttu. (Yemeğe başlamasına mani oldu.) Sonra aynı şekilde bir bedevi geldi. Hz. Peygamber (sav) onun da elini tuttu (yemesine mani oldu.) Sonra da şöyle buyurdu: "Şeytan Allah'ın ismi anılmamak suretiyle yemeği kendisine helal kılmaya çalışır. O, (önce) yemeği kendisine helal kılmak için şu kız çocuğu ile geldi. Ben de onun elini tutup bırakmadım. Sonra aynı yemeği helal kılmak için şu bedevi ile geldi. Onun da elini tuttum. Canım kudret elinde olan Allah'a yemin olsun ki kız çocuğunun eliyle birlikte şeytanın eli de elimdeydi."


    Öneri Formu
282933 M005259-2 Müslim, Eşribe, 102