321 Kayıt Bulundu.
Bir önceki hadisin senediyle rivayet edildiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Eğer kendisine izin vermediğin bir kişi, evinin içine bakacak olur da kendisine bir taş atar ve gözünü çıkarırsan senin üzerine bir günah yoktur."
Açıklama: B006887 numaralı hadisin senedi kast edilmektedir.
Bize Rabi' b. Süleyman Müezzin, ona (Abdullah) İbn Vehb, ona Süleyman (b. Bilal), ona Kesir (b. Zeyd), ona Velid (b. Rabah), ona da Ebu Hureyre (ra), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Dışarıdan evin içine (bakıldığında), artık (içeri girmek için) izne gerek kalmamıştır."
Açıklama: Evler mahrem kabul edildiği için kişi dışarıdan bir evin içine bakamaz. Böyle yaparsa o eve izinsiz giren kimse gibi olur. Hadiste "izne gerek kalmamıştır" sözü bu vehameti dile getirmektedir.
Bize Ebu Nuaym, ona Ömer b. Zer; (T) Bize Muhammed b. Mukatil, ona Abdullah b. Mübarek, ona Ömer b. Zer, ona Mücahid, ona da Ebu Hureyre (ra) şöyle rivayet etti: Rasulullah'la (sav) birlikte evine girdim. Bir kap içinde süt buldu. Bana "Ey Ebu Hirr! Suffe'de kalanlara git, onları bana çağır." dedi. Hemen onların yanına gittim ve kendilerini çağırdım. Onlar da geldiler ve Rasulullah'ın huzuruna girmek için izin istediler. O da kendilerine izin verdi, onlar da içeri girdiler.
Bize Ali b. Meymûn er-Rakkî, ona Osman b. Abdurrahman, ona Ali b. Urve, ona Abdülmelik, ona Atâ, ona Ebû Hureyre (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle demiştir: "Kişinin misafirine kapıya kadar eşlik edip onu uğurlaması sünnettir."
Bize Musa b. İsmail, ona Hammad (b. Zeyd), ona Süheyl (b. Ebu Salih), ona babası (Ebû Salih), ona da Ebu Hüreyre (ra), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Kim bir toplumun evinin içine izinleri olmadan bakar da (onlar da) onun gözünü çıkarırsa (o adamın bu) gözü heder olur (diyet veya kısası olmaz)."
Bize Musa b. İsmail, ona Hammad, ona Habib ve Hişam, onlara Muhammed, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Bir kimsenin diğer bir kimseye (davet için) birini elçi olarak göndermesi, o kimsenin evine girmesine izin vermesi demektir."
Bize Hüseyin b. Muaz, ona Abdula'lâ, ona Said, ona Katade, ona Ebu Râfi', ona da Ebu Hureyre (ra), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Biriniz bir yemeğe davet edilir de o davete elçi olarak gönderilen kişiyle birlikte gelirse bu durum eve girmek için bir izindir." [Ebu Ali el-Lü'lüî şöyle dedi: Ebû Davud'un Katade, Ebu Rafi'den hiçbir hadis işitmemiştir dediğini duydum.]
Bize Musa b. İsmail, ona Hammad, ona Habib ve Hişam, onlara Muhammed, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Bir kimsenin diğer bir kimseye (davet için) birini elçi olarak göndermesi, o kimsenin evine girmesine izin vermesi demektir."
Bize Muhammed b. Beşşâr (el-Abdî), ona Muhammed (b. Cafer el-Hüzelî), ona Şube (b. Haccâc el-Atekî), ona Kasım b. Mihrân (el-Kaysî), ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Sizden biriniz namaz kılarken ne ön ne de sağ tarafına tükürmesin. Mutlaka tükürmesi gerekiyorsa soluna veya ayağının altına tükürsün." Ebu Hureyre (ra) dedi ki: "Böyle yapamayacaksa da Hz. Peygamber'in (sav) yaptığı gibi yapsın. Hz. Peygamber (sav) bu şekilde elbisesinin içine tükürür (gibi yapmış) ve elbisesini ovalamıştı."