Öneri Formu
Hadis Id, No:
148777, BS011936
Hadis:
وَرَوَاهُ حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ هِشَامٍ عَنْ وَهْبِ بْنِ كَيْسَانَ عَنْ جَابِرٍ. أَخْبَرَنَاهُ أَبُو الْحَسَنِ الْمُقْرِئُ أَخْبَرَنَا الْحَسَنُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَاقَ حَدَّثَنَا يُوسُفُ بْنُ يَعْقُوبَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عُبَيْدٍ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عُرْوَةَ فَذَكَرَهُ إِلاَّ أَنَّهُ قَالَ :« فَهِىَ لَهُ ».
Tercemesi:
Bize Hammâd b. Zeyd, ona Hişam, ona Vehbi b. Keysân, ona Câbir, ona Ebu el-Hasan el-Mukrî, ona el-Hasan b. Muhammed b. İshak, ona Yusuf b. Yakub, ona Muhammed b. Ubeyd, ona Hammad b. Zeyd, ona da Hişam b. Urve Rasulullah'ın sadece şöyle buyurduğunu rivayet etti:
"O, ona aittir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, İhyâu'l Mevât 11936, 12/220
Senetler:
()
Konular:
Arazi, boş olanı ihya edenin durumu
Arazi, mülkiyet hukuku
KTB, SADAKA
Sadaka, çeşitleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
148779, BS011938
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ فُورَكَ أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا يُونُسُ بْنُ حَبِيبٍ حَدَّثَنَا أَبُو دَاوُدَ حَدَّثَنَا هِشَامٌ عَنْ قَتَادَةَ عَنِ الْحَسَنِ عَنْ سَمُرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« مَنْ أَحَاطَ حَائِطًا عَلَى أَرْضٍ فَهِىَ لَهُ ».
Tercemesi:
Bize Ebubekir b. Fûrek, ona Abdullah b. Cafer, ona Yunus b. Habib, ona Ebu Davud, ona Hişam, ona Katâde, ona el-Hasan ona da Semura, Rasulullah'ın şöyle buyurduğunu rivayet etti:
"Kim bir arazinin etrafını duvarla çevirirse, orası artık kendisinindir"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, İhyâu'l Mevât 11938, 12/220
Senetler:
()
Konular:
Arazi, boş olanı ihya edenin durumu
Arazi, mülkiyet hukuku
Öneri Formu
Hadis Id, No:
148780, BS011939
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو سَعْدٍ الْمَالِينِىُّ أَخْبَرَنَا أَبُو أَحْمَدَ بْنُ عَدِىٍّ حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ الْعَبَّاسِ حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ سَعِيدٍ الْكِنْدِىُّ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحِيمِ عَنْ عَبَّادِ بْنِ مَنْصُورٍ النَّاجِىُّ عَنْ أَيُّوبَ السَّخْتِيَانِىِّ عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ عَنْ أَنَسٍ فِى الشِّعَابِ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« مَا أَحَطْتُمْ عَلَيْهِ وأَعْلَمْتُمُوهُ فَهُوُ لَكُمْ وَمَا لَمْ يُحَطْ عَلَيْهِ فَهُوَ لِلَّهِ وَلِرَسُولِهِ ».
Tercemesi:
Bize Ebu Said el-Mâlînî, ona Ebu Ahmed b. Adî, Ali b. el-Abbâs, ona Ali b. Said el-Kindî, ona Abdurrahim, ona Abbâd b. Mansur en-Nâcî, ona Eyyub es-Sehtânî, ona babası Kalâbe, ona da Enes dağlık araziler hakkında Rasulullah'ın şöyle buyurduğunu rivayet etti:
"Şayet bir yerin etrafını çevirir ve bunu (insanlara) bildirirseniz artık orası size aittir, etrafını çevirmediğiniz yer ise Allah'a ve resulüne aittir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, İhyâu'l Mevât 11939, 12/220
Senetler:
()
Konular:
Arazi, boş olanı ihya edenin durumu
Arazi, mülkiyet hukuku
Öneri Formu
Hadis Id, No:
148782, BS011941
Hadis:
وَأَخْبَرَنَا أَبُو سَعِيدٍ حَدَّثَنَا أَبُو الْعَبَّاسِ حَدَّثَنَا الْحَسَنُ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ آدَمَ حَدَّثَنَا ابْنُ مُبَارَكٍ عَنْ مَعْمَرٍ عَنِ ابْنِ أَبِى نَجِيحٍ عَنْ عَمْرِو بْنِ شُعَيْبٍ : أَنَّ عُمَرَ جَعَلَ التَّحْجِيرَ ثَلاَثَ سِنِينَ فَإِنْ تَرَكَهَا حَتَّى تَمْضِىَ ثَلاَثُ سِنِينَ فَأَحْيَاهَا غَيْرُهُ فَهُوَ أَحَقُّ بِهَا.
Tercemesi:
Bize Ebu Said, ona Ebu el-Abbâs, el-Hasan, ona Yahya b. Adem, ona İbn Mübarek, ona Ma'mer, ona İbn Ebu Necîh ona da Amr b. Şuayb rivayet etti:
Hz. Ömer (r.a.), tahcîr [bir kimsenin ihya ettiği arazinin belirli olması için etrafını taş vb. şeylerle çevirme] süresini üç yıl olarak belirledi. Şayet bir kimse tahcir ettiği araziyi terk eder ve üzerinden üç yıl geçtikten sonra orayı başka birisi ekip biçerse artık arazi bu kişinin hakkıdır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, İhyâu'l Mevât 11941, 12/221
Senetler:
()
Konular:
Arazi, boş olanı ihya edenin durumu
Arazi, mülkiyet hukuku
Öneri Formu
Hadis Id, No:
155541, BS018334
Hadis:
أَخْبَرَنَاهُ أَبُو عَبْدِ اللَّهِ الْحَافِظُ حَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ الْمُظَفَّرِ الْحَافِظُ حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى دَاوُدَ حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ حَفْصٍ حَدَّثَنِى أَبِى حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ طَهْمَانَ عَنْ مَالِكٍ عَنْ ثَوْرِ بْنِ زَيْدٍ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُمَا قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- فَذَكَرَهُ مِثْلَ رِوَايَةِ الشَّافِعِىِّ رَحِمَهُ اللَّهُ.
Tercemesi:
Bize Ebu Abdullah el-Hafız, ona Muhammed b. el-Muzaffer Hafız, ona Ebubekir b. Ebû Davud, ona Ahmed b. Hafs, ona babası, ona İbrahim b. Tahmân, ona Mâlik, ona Sevr b. Zeyd, ona İkrime ona da İbn Abbas (r.a.) rivayet etti ki Rasulullah (sav) şöyle buyurdu, dedi ve Şâfî'nin (r.h.) rivayetinin aynısını zikretti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Siyer 18334, 18/396
Senetler:
()
Konular:
Arazi, mülkiyet hukuku
Arazi, toprak anlaşmazlıkları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
155539, BS018332
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو سَعِيدِ بْنُ أَبِى عَمْرٍو حَدَّثَنَا أَبُو الْعَبَّاسِ : مُحَمَّدُ بْنُ يَعْقُوبَ أَخْبَرَنَا الرَّبِيعُ بْنُ سُلَيْمَانَ قَالَ سَأَلْتُ الشَّافِعِىَّ عَنْ أَهْلِ الدَّارِ مِنْ أَهْلِ الْحَرْبِ يَقْسِمُونَ الدَّارَ وَيَمْلِكُ بَعْضُهُمْ عَلَى بَعْضٍ عَلَى ذَلِكَ الْقَسْمِ وَيُسْلِمُونَ ثُمَّ يُرِيدُ بَعْضُهُمْ أَنْ يَنْقُضَ ذَلِكَ الْقَسْمَ وَيَقْسِمَهُ عَلَى قَسْمِ الأَمْوَالِ فَقَالَ لَيْسَ ذَلِكَ لَهُ فَقُلْتُ وَمَا الْحُجَّةُ فِى ذَلِكَ قَالَ الاِسْتِدْلاَلُ بِمَعْنَى الإِجْمَاعِ وَالسُّنَّةِ فَذَكَرَ مَا لاَ يُؤَاخَذُونَ بِهِ مِنْ قَتْلِ بَعْضِهِمْ بَعْضًا وَسَبْىِ بَعْضِهِمْ بَعْضًا وَغَصْبِ بَعْضِهِمْ بَعْضًا ثُمَّ قَالَ مَعَ أَنَّهُ أَخْبَرَنَا مَالِكٌ عَنْ ثَوْرِ بْنِ زَيْدٍ الدِّيلِىِّ قَالَ بَلَغَنِى أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- قَالَ :« أَيُّمَا دَارٍ أَوْ أَرْضٍ قُسِمَتْ فِى الْجَاهِلِيَّةِ فَهِىَ عَلَى قَسْمِ الْجَاهِلِيَّةِ وَأَيُّمَا دَارٍ أَوْ أَرْضٍ أَدْرَكَهَا الإِسْلاَمُ لَمْ تُقْسَمْ فَهِىَ عَلَى قَسْمِ الإِسْلاَمِ ». قَالَ الشَّافِعِىُّ وَنَحْنُ نَرْوِى فِيهِ حَدِيثًا أَثْبَتَ مِنْ هَذَا بِمِثْلِ مَعْنَاهُ.
Tercemesi:
Bize Ebu Said b. Ebu Amr, ona Ebu el-Abbas, ona Muhammed b. Yakub, ona da er-Rabî' b. Süleyman şöyle diyerek rivayet etti:
Bir evi paylaşmakta olan ve birbirleri üzerine sahiplik iddiasında bulunan Harb kabilesinin hane halkından eş-Şâfî'ye bu paylaşım hakkında sordum. Hane kalkından bir kısmı Müslüman olduktan sonra (daha önce yapılan) paylaşımı bozmak ve malları (yeniden) taksim etmek istemiş. Fakat Şâfî bu taksimatın kendisi için olmadığını söyledi. Bunun üzerine ona bu taksimat hakkındaki delili sordum. O da buradaki dayanağın icma ve sünnet olduğunu söyledi ve birbirlerini katleden, birbirlerine söven ve birbirlerine kin tutan insanlardan diğerlerinin sorumlu tutulmayacağını belirttikten sonra, Mâlik'in, ona da Sevr b. Zeyd ed-Dîlî'nin rivayet ederek Rasulullah'ın (s.a.v.) şöyle buyurduğunu nakletti:
"Cahiliye döneminde taksim edilen bütün ev ve araziler, Cahiliye'de yapılan taksimat üzerine bakidir, bununla birlikte İslam dönemine kadar henüz taksim edilmemiş bütün ev ve araziler taksimat hususunda İslam hükümlerine tabidir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Siyer 18332, 18/395
Senetler:
()
Konular:
Arazi, mülkiyet hukuku
Arazi, toprak anlaşmazlıkları
Savaş, Hukuku
Öneri Formu
Hadis Id, No:
155540, BS018333
Hadis:
قَالَ الشَّيْخُ وَلَعَلَّهُ أَرَادَ مَا أَخْبَرَنَا أَبُو عَبْدِ اللَّهِ الْحَافِظُ أَخْبَرَنَا أَحْمَدُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ زِيَادٍ النَّحْوِىُّ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ أَحْمَدَ بْنِ حُمَيْدِ بْنِ نُعَيْمٍ الْمَرْوَزِىُّ حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ دَاوُدَ ح وَأَخْبَرَنَا عَلِىُّ بْنُ أَحْمَدَ بْنِ عَبْدَانَ أَخْبَرَنَا أَحْمَدُ بْنُ عُبَيْدٍ الصَّفَّارُ حَدَّثَنَا تَمْتَامٌ حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ دَاوُدَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ مُسْلِمٍ عَنْ عَمْرِو بْنِ دِينَارٍ عَنْ أَبِى الشَّعْثَاءِ : جَابِرِ بْنِ زَيْدٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُمَا عَنِ النَّبِىِّ -صلى الله عليه وسلم- قَالَ :« كُلُّ قَسْمٍ قُسِمَ فِى الْجَاهِلِيَّةِ فَهُوَ عَلَى مَا قُسِمَ عَلَيْهِ وَكُلُّ قَسْمٍ قُسِمَ فِى الإِسْلاَمِ فَهُوَ عَلَى مَا قُسِمَ فِى الإِسْلاَمِ ». لَفْظُ حَدِيثِ تَمْتَامٍ. وَقَدْ رُوِىَ حَدِيثُ مَالِكٍ مَوْصُولاً
Tercemesi:
Bize Ebu Abdullah el-Hafız, ona Ahmed b. Muhammed b. Ziyâd en-Nahvî, ona Muhammed b. Ahmed b. Humeyd b. Nuaym el-Mervezî, ona Musa b. Davud, ona Ali b. Ahmed b. Abdân, ona Ahmed b. Ubeyd es-Saffâr, ona Temtâm, ona Musa b. Davud, ona Muhammed b. Müslim, ona Amr b. Dinar, ona babası eş-Şe'sâ, ona Câbir b. Zeyd ona da İbn Abbas (r.a.) Rasulullah'tan (s.a.v.) rivayet etti.
Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Cahiliye döneminde yapılan bütün (mal, miras vs.) taksimi, taksim edildiği şekliyle bakidir. İslam döneminde yapılan bütün (mal, miras vs.) paylaşımı ise İslam'ın belirlediği paylaşım hükümlerine tabidir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Siyer 18333, 18/396
Senetler:
()
Konular:
Arazi, mülkiyet hukuku
Arazi, toprak anlaşmazlıkları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
148784, BS011943
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو سَعِيدِ بْنُ أَبِى عَمْرٍو حَدَّثَنَا أَبُو الْعَبَّاسِ الأَصَمُّ حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ عَلِىِّ بْنِ عَفَّانَ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ آدَمَ حَدَّثَنَا ابْنُ الْمُبَارَكِ عَنْ حُكَيْمِ بْنِ رُزَيْقٍ قَالَ قَرَأْتُ كِتَابَ عُمَرَ بْنِ عَبْدِ الْعَزِيزِ إِلَى أَبِى : أَنْ أَجِزْ لَهُمْ مَا أَحْيَوْا بِبُنْيَانٍ أَوْ حَرْثٍ.
Tercemesi:
Bize Ebu Said b. Ebu Amr, ona Ebu el-Abbas el-Esam, ona el-Hasan b. Ali b. Affân, ona Yahya b. Adem, ona İbn el-Mübarek, ona da Hukeym b. Ruzeyk rivayet etti ve Ömer b. Abdülaziz'in kitabını babama okudum dedi:
Ben, onların ihya ettiği binaların ve arazilerin (kendilerine tahsis edilmesine) cevaz veriyorum.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, İhyâu'l Mevât 11943, 12/222
Senetler:
()
Konular:
Arazi, boş olanı ihya edenin durumu
Arazi, mülkiyet hukuku
Kültürel Hayat, yazışmalar, sahabelerin vs.
Tarihsel şahsiyetler, Ömer b. Abdülaziz
Öneri Formu
Hadis Id, No:
184509, MK14072
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بن إِبْرَاهِيمَ الدَّبَرِيُّ، عَنْ عَبْدِ الرَّزَّاقِ، عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ، عَنِ ابْنِ شِهَابٍ، عَنْ عُرْوَةَ، عَنْ عَائِشَةَ، أَنَّهَا قَالَتْ وَهِيَ تَذْكُرُ شَأْنَ خَيْبَرَ:"فَكَانَ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَبْعَثُ ابْنَ رَوَاحَةَ إِلَى الْيَهُودِ، فَيُخْرِصُ النَّخْلَ حِينَ يَطِيبُ أَوَّلَ الثَّمَرَةِ، قَبْلَ أَنْ يُؤْكَلَ مِنْهُ، ثُمَّ يُخَيِّرُونَ الْيَهُودَ بِأَنْ يَأْخُذُوهَا بِذَلِكَ الْخَرَصِ، أَوْ يَدْفَعُوهَا إِلَيْهِمْ بِذَلِكَ، وَإِنَّمَا كَانَ أَمَرَ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ بِالْخَرَصِ، لِكَيْ تُحْصَى الزَّكَاةُ قَبْلَ أَنْ تُؤْكَلَ الثَّمَارُ وَتُفَرَّقَ".
Tercemesi:
Bize İshak b. İbrahim ed-Deberî, ona Abdurrezzak, ona İbn Cureyc, ona İbn Şihab, ona Urve ona da Aişe (ra) rivayet etti ki Hz. Aişe Hayber'in durumunu anlatırken şöyle dedi:
"Hz. Peygamber (sav), İbn Ravâha'yı ilk meyveler olgunlaştığında belirlenen (cizye) miktarını meyveler henüz yenilmeye başlanmadan tespit etmesi için Yahudilere elçi olarak göndermişti. Daha sonra görevliler, toplanan meyvelerden belirlenen miktarı almaları ya da ilgili miktarı kendilerine ödemeleri noktasında Yahudiler'e seçenek sunmuştu. Zira Hz. Peygamber (sav), meyveler henüz yenilmeden ve paylaşılmadan zekatın tam olarak hesap edilmesi için miktar belirleme usulünün bu şekilde olmasını emretmişti."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
()
Konular:
Antlaşma, anlaşmalara dayalı ilişkiler
Arazi, mülkiyet hukuku
Diyalog, Hz. Peygamber'in / Sahabenin Yahudilerle ilişkileri
Siyer, Hayber arazisi, ilgili uygulama, Hz. Peygamber ve Ömer'in
Öneri Formu
Hadis Id, No:
184508, MK14071
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بن عَبْدِ اللَّهِ الْحَضْرَمِيُّ، قَالَ: حَدَّثَنَا احمد بن يونس ، حَدَّثَنَا المعافي بن عمران، قَالَ: حَدَّثَنَا جَعْفَرُ بن بَرْقَانَ، عَنْ مَيْمُونِ بن مَهْرَانَ، عَنْ مُقْسِمٍ أَبِي الْقَاسِمِ، عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ،"أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ حِينَ افْتَتَحَ خَيْبَرَ، اشْتَرَطَ عَلَيْهِمْ أَنَّ لَهُ الأَرْضَ وَكُلَّ صَفْرَاءَ، وَبَيْضَاءَ، يَعْنِي الذَّهَبَ وَالْفِضَّةَ، فَقَالَ لَهُ أَهْلُ خَيْبَرَ: نَحْنُ أَعْلَمُ بِالأَرْضِ، فَأَعْطِنَاهَا عَلَى أَنْ نُعْلِمَهَا، وَيَكُونَ لَنَا نِصْفُ الثَّمَرَةِ، وَلَكُمْ نِصْفُهَا، فَذَكَرَ أَنَّهُ أَعْطَاهُمْ عَلَى ذَلِكَ، فَلَمَّا كَانَ حِينَ يُصْرَمُ النَّخْلُ، بَعَثَ إِلَيْهِمُ ابْنَ رَوَاحَةَ، فَحَرَزَ النَّخْلَ، وَهُوَ الَّذِي يَدْعُونَهُ أَهْلُ الْمَدِينَةِ الْخَرَصَ، فَقَالَ: فِي ذَا كَذَا وَكَذا، فَقَالُوا: أَكْثَرْتَ عَلَيْنَا يَا ابْنَ رَوَاحَةَ، قَالَ: فَأَنَا أَلِي حِرْزَ النَّخْلِ، وَأُعْطِيكُمْ نِصْفَ الَّذِي قُلْتَ، قَالُوا: هَذَا الْحَقُّ، وَبِهِ قَامَتِ السَّمَوَاتُ وَالأَرْضُ، رَضِينَا أَنْ نَأْخُذَ بِالَّذِي قُلْتَ.
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Abdullah el-Hadramî, ona Ahmed b. Yunus, ona el-Muâ'fî b. İmran, ona Cafer b. Bergân, ona Meymûn b. Mehrân, ona Muksim Ebu el-Kasım ona da İbn Abbas rivayet etti:
Hz. Peygamber (sav) Hayberi fethettiğinde Hayber halkına oranın arazilerinin bütün sarı ve beyaz şeylerin yani bütün altın ve gümüşün kendisine verilmesini şart koştu. Hayber halkı da Hz. Peygamber'e (sav): Biz toprakla uğraşmayı en iyi bilenleriz, bu sebeple işlemek üzere arazileri bize ver; hasatın yarısı bizim diğer yarısı da sizin olsun, dedi. İbn Abbas Hz. Peygamber'in (sav) bu arazileri onlara verdiğini ve hurmaların hasat vakti geldiğinde, Medine halkının 'Hars' dediği bu işlemi, (yani) hasat edilen hurmanın miktarını, değerini belirlemek üzere Hz. Peygamber'in (sav), İbn Ravâha'yı gönderdini, söyledi. İbn Ravâha, şurada bu kadar, burada da şu kadar var, dedi. Bunun üzerine Hayber halkı: Ey İbn Ravâha, bizim aleyhimize mahsulü fazla hesapladın, dediler. İbn Ravâha, hurma mahsulünü hesaplamak benim işim, ikiye böldüğüm hasattan dilediğiniz kısmı size veririm, dedi. Bunun üzerine onlar: Bu adildir, bu taksimat ile gök ve yer ayakta durur, belirlediğin kısmı almaya razıyız, dediler.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Kasım Miksem b. Becere (Miksem b. Becere)
3. Ebu Abdullah Cafer b. Burkan el-Kilabî (Cafer b. Burkân)
4. Ebu Mesud Muâfa b. İmran el-Ezdî (Muafa b. İmran b. Nüfeyl)
5. Ebu Abdullah Ahmed b. Yunus et-Temimî (Ahmed b. Abdullah b. Yunus b. Abdullah b. Kays)
6. Muhammed b. Abdullah el-Hadramî (Muhammed b. Abdullah b. Süleyman)
Konular:
Antlaşma, anlaşmalara dayalı ilişkiler
Arazi, mülkiyet hukuku
Diyalog, Hz. Peygamber'in / Sahabenin Yahudilerle ilişkileri
Haklar, Her Hakkı Sahibine Vermek, Adalet
Siyer, Hayber arazisi, ilgili uygulama, Hz. Peygamber ve Ömer'in
Ticaret, arazi kiralama
Toplumsal düzen, Adaletin gerçekleşmesi için hassasiyet
Yönetim, adaletli olmak