Açıklama: Benî Mahzûm'dan olan adamın ve amcasının ibhâmından (mübhem) dolayı isnad zayıftır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
61768, HM006913
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ سَعْدِ بْنِ إِبْرَاهِيمَ أَنَّهُ سَمِعَ رَجُلًا مِنْ بَنِي مَخْزُومٍ يُحَدِّثُ عَنْ عَمِّهِ
أَنَّ مُعَاوِيَةَ أَرَادَ أَنْ يَأْخُذَ أَرْضًا لِعَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو يُقَالُ لَهَا الْوَهْطُ فَأَمَرَ مَوَالِيَهُ فَلَبِسُوا آلَتَهُمْ وَأَرَادُوا الْقِتَالَ قَالَ فَأَتَيْتُهُ فَقُلْتُ مَاذَا فَقَالَ إِنِّي سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَقُولُ مَا مِنْ مُسْلِمٍ يُظْلَمُ بِمَظْلَمَةٍ فَيُقَاتِلَ فَيُقْتَلَ إِلَّا قُتِلَ شَهِيدًا
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Cafer, ona Şu'be, ona Sa'd b. İbrahim ona Benî Mahzûm'dan bir adam ona da amcası şöyle aktarmaktadır:
Muaviye, Abdullah b. Amr'a ait el-Veht denilen bir araziyi almak istedi ve emri altındakilere buna dair emir verdi. Bunun üzerine aletlerini takınıp savaşmak istediler. İbn Amr'a gelip durumun ne olduğunu sordum. Bana Rasulullah'tan (sav) şöyle duyduğunu haber verdi:
"Eğer bir Müslüman herhangi bir zulme uğrar, bunun için savaşır ve öldürülürse o ancak şehit olarak öldürülmüştür."
Açıklama:
Benî Mahzûm'dan olan adamın ve amcasının ibhâmından (mübhem) dolayı isnad zayıftır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Abdullah b. Amr b. el-As 6913, 2/683
Senetler:
()
Konular:
Arazi, mülkiyet hukuku
Şehit, Malını, ailesini ve canını korurken ölen şehittir
Öneri Formu
Hadis Id, No:
148570, BS011735
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو عَبْدِ اللَّهِ الْحَافِظُ حَدَّثَنَا أَبُو الْعَبَّاسِ : مُحَمَّدُ بْنُ يَعْقُوبَ حَدَّثَنَا الرَّبِيعُ بْنُ سُلَيْمَانَ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى أُسَامَةُ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَالَ : لَمَّا افْتُتِحَتْ خَيْبَرُ سَأَلَتْ يَهُودُ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- أَنْ يُقِرَّهُمْ فِيهَا عَلَى أَنْ يَعْمَلُوا عَلَى النِّصْفِ مِمَّا يَخْرُجُ مِنْهَا مِنَ الثَّمَرِ وَالزَّرْعِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« أُقِرُّكُمْ فِيهَا عَلَى ذَلِكَ مَا شِئْنَا ». فَكَانُوا فِيهَا كَذَلِكَ عَلَى عَهْدِ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- وَأَبِى بَكْرٍ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُ وَطَائِفَةٍ مِنْ إِمَارَةِ عُمَرَ فَكَانَتِ الثَّمَرَةُ تُقْسَمُ عَلَى السُّهْمَانِ مِنْ نِصْفِ خَيْبَرَ وَيَأْخُذُ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- الْخُمُسَ. رَوَاهُ مُسْلِمٌ فِى الصَّحِيحِ عَنْ أَبِى الطَّاهِرِ عَنِ ابْنِ وَهْبٍ.
Tercemesi:
Bize Ebu Abdullah el-Hâfız, ona Ebu el-Abbas: Muhammed b. Yakub, ona er-Rabi' b. Süleyman, ona Abdullah b. Vehb, ona Üsame, ona Nâfi' ona da İbn Ömer Rivayet etti:
Hayber fethedildiğinde Yahudiler, Rasulullah'dan (sav) meyvelerden ve ziraattan elde edilen ürünlerin yarısı karşılığında (arazileri) işlemelerine izin vermesini istediler. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Biz dilediğimiz müddetçe sizin arazileri işlemenize izin veriyorum" Rasulullah (sav), Ebubekir (ra) ve Ömer'in emirliğinin bir kısmı boyunca Hayber Yahudileri bu antlaşma üzerine arazileri işlemeye devam ettiler. Elde edilen ürünler yarı yarıya taksim ediliyordu ve Rasulullah (sav) beşte bir pay alıyordu. Bu hadisi Müslim es-Sahih'inde Ebu et-Tâhir ve İbn Vehb'den rivayet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Müsâkât 11735, 12/104
Senetler:
()
Konular:
Antlaşma, anlaşmalara dayalı ilişkiler
Arazi, mülkiyet hukuku
Siyer, Hayber arazisi, ilgili uygulama, Hz. Peygamber ve Ömer'in
Siyer, Hayber günü
Ticaret, arazi kiralama
ثنا الحسين و القاسم ابنا إسماعيل المحاملي قالا نا يوسف بن موسى نا مهران بن أبي عمر نا زمعة بن صالح عن الزهري عن علي بن حسين عن عمرو بن عثمان عن أسامة بن زيد قال : لما كان يوم الفتح قبل أن يدخل النبي صلى الله عليه و سلم مكة قيل أين تنزل يا رسول الله في منزلكم قال وهل ترك لنا عقيل منزلا لا يرث الكافر المسلم ولا المسلم الكافر
Öneri Formu
Hadis Id, No:
186274, DK003028
Hadis:
ثنا الحسين و القاسم ابنا إسماعيل المحاملي قالا نا يوسف بن موسى نا مهران بن أبي عمر نا زمعة بن صالح عن الزهري عن علي بن حسين عن عمرو بن عثمان عن أسامة بن زيد قال : لما كان يوم الفتح قبل أن يدخل النبي صلى الله عليه و سلم مكة قيل أين تنزل يا رسول الله في منزلكم قال وهل ترك لنا عقيل منزلا لا يرث الكافر المسلم ولا المسلم الكافر
Tercemesi:
Bize İsmâil el-Mehâmilî'nin oğulları Hüseyin ve Kasım, onlara Yusuf b. Musa, ona Mihrân b. Ebu Ömer, ona Zem'a b. Salih, ona Zührî, ona Ali b. Hüseyin ona da Amr b. Osman, Üsame b. Zeyd'in şöyle dediğini aktarmıştır:
"Fetih günü Nebî (sav) Mekke'ye girmeden önce 'Menzilinizde nereye konaklayacaksınız Ya Rasulallah' denildi. Rasulullah (sav) "Akîl bize konaklayacak yer bıraktı mı ki? Müslümana kafire, kafir de Müslümana varis olmaz" buyurdu."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Darekutni, Sünen-i Darekutni, Buyû' 3028, 4/21
Senetler:
()
Konular:
Arazi, mülkiyet hukuku
Hz. Peygamber, Mekke'deki mal varlığının Akil'in eline geçmesi
Siyer, abluka yılları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
148573, BS011738
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو الْحَسَنِ : عَلِىُّ بْنُ أَحْمَدَ بْنِ عَبْدَانَ أَخْبَرَنَا أَحْمَدُ بْنُ عُبَيْدٍ الصَّفَّارُ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ إِسْحَاقَ أَخْبَرَنَا أَحْمَدُ بْنُ يُونُسَ حَدَّثَنَا الْمُعَافَى حَدَّثَنَا جَعْفَرُ بْنُ بُرْقَانَ عَنْ مَيْمُونِ بْنِ مِهْرَانَ عَنْ مِقْسَمٍ أَبِى الْقَاسِمِ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ أَنَّ النَّبِىَّ -صلى الله عليه وسلم- قَالَ حِينَ افْتَتَحَ خَيْبَرَ وَاشْتَرَطَ عَلَيْهِمْ أَنَّ لَهُ الأَرْضَ وَكُلَّ صَفْرَاءَ وَبَيْضَاءَ يَعْنِى الذَّهَبَ وَالْفِضَّةَ فَقَالَ لَهُ أَهْلُ خَيْبَرَ : نَحْنُ أَعْلَمُ بِالأَرْضِ فَأَعْطِنَاهَا عَلَى أَنْ نَعْمَلَهَا وَيَكُونُ لَنَا نِصْفُ الثَّمَرَةِ وَلَكُمْ نِصْفُهَا فَزَعَمَ أَنَّهُ أَعْطَاهُمْ عَلَى ذَلِكَ فَلَمَّا كَانَ حِينَ يُصْرَمُ النَّخْلُ بَعَثَ إِلَيْهِمُ ابْنَ رَوَاحَةَ فَحَزَرَ النَّخْلَ وَهُوَ الَّذِى يَدَعُوهُ أَهْلُ الْمَدِينَةِ الْخَرْصَ فَقَالَ فِى ذَا كَذَا وَكَذَا فَقَالُوا : أَكْثَرَتَ يَا ابْنَ رَوَاحَةَ قَالَ : فَأَنَا آخُذُ النَّخْلَ وَأُعْطِيكُمْ نِصْفَ الَّذِى قُلْتُ قَالُوا : هَذَا الْحَقُّ وَبِه قَامَتِ السَّمَاءُ وَالأَرْضُ رَضِينَا أَنْ نَأْخُذَهُ بِالَّذِى قُلْتَ.
Tercemesi:
Bize Ebu el-Hasan: Ali b. Ahmed b. Abdân, ona Ahmed b. Ubeyd es-Saffâr, ona İsmail b. İshak, ona Ahmed b. Yunus, ona el-Muâ'fî, ona Cafer b. Burkân, ona Meymûn b. Mihrân, ona Miksem Ebu el-Kasım ona da İbn Abbas rivayet ederek dedi:
Hz. Peygamber (sav), Hayberi fethettiğinde oradaki arazilerin, altın ve gümüşün kendisine verilmesini Yahudilere şart koştu. Bunun üzerine Hayber halkı şöyle dedi: Biz toprağı işlemeyi iyi biliriz, arazileri işlememiz için bize ver, (bunun karşılığında) hasat edilen ürünün yarısını biz alırız diğer yarısını siz alırsınız. Ravinin bildirdiğine göre bu şartlar karşılığında Hz. Peygamber (sav) arazileri onlara verdi. Hurmalar kesilip hasat edildiği vakit Hz. Peygamber (sav) onlara İbn Ravâha'yı gönderdi, o da Medine ehlinin 'hars' şeklinde adlandırdığı kıymet takdir etme işini yerine getirdi ve burada şu kadar şunlar vardır, dedi. Onlar da Ey İbn Ravâha fazla yaptın, dediler. İbn Ravâha, öyleyse hurmaları bir araya topluyor ve söylemiş olduğum yarısını size veriyorum, dedi. Onlar da işte bu doğrudur, gökler ve yer bununla ikame edilmiştir, senin söylemiş olduğun kısmı almaya razıyız, dediler.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Müsâkât 11738, 12/106
Senetler:
()
Konular:
Antlaşma, anlaşmalara dayalı ilişkiler
Arazi, mülkiyet hukuku
Haklar, Her Hakkı Sahibine Vermek, Adalet
Siyer, Hayber arazisi, ilgili uygulama, Hz. Peygamber ve Ömer'in
Ticaret, arazi kiralama
Toplumsal düzen, Adaletin gerçekleşmesi için hassasiyet
Yönetim, adaletli olmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
148567, BS011732
Hadis:
وَأَخْبَرَنَا أَبُو إِسْحَاقَ الإِسْفَرَائِينِىُّ الإِمَامُ أَخْبَرَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ يَزْدَادَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ أَيُّوبَ الرَّازِىُّ حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا يَحْيَى فَذَكَرَهُ بِنَحْوِهِ إِلاَّ أَنَّهُ قَالَ : بِشَطْرِ مَا يَخْرُجُ مِنْهَا مِنْ ثَمَرٍ أَوْ زَرْعٍ. رَوَاهُ الْبُخَارِىُّ فِى الصَّحِيحِ عَنْ مُسَدَّدٍ وَرَوَاهُ مُسْلِمٌ عَنْ أَحْمَدَ بْنِ حَنْبَلٍ وَغَيْرِهِ.
Tercemesi:
Bize Ebu İshak el-İsferâînî el-İmâm, ona Ebubekir b. Yezdâd, ona Muhammed b. Eyyub er-Râzî, ona Müsedded ona da Yahya, o hadisin benzerini zikrettikten sonra şöyle dedi: Oradan çıkan meyvelerin veya ziraatin yarısı (üzerine antlaşma yapıldı.) Bu hadisi Buhari Sahih'inde Müsedded'den, Müslim de Ahmed b. Hambel ve diğerlerinden rivayet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Müsâkât 11732, 12/103
Senetler:
()
Konular:
Antlaşma, anlaşmalara dayalı ilişkiler
Arazi, mülkiyet hukuku
Siyer, Hayber arazisi, ilgili uygulama, Hz. Peygamber ve Ömer'in
Ticaret, arazi kiralama
Ticaret, Ortaklık
Öneri Formu
Hadis Id, No:
148572, BS011737
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو بَكْرٍ : أَحْمَدُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ الْحَارِثِ الْفَقِيهُ أَخْبَرَنَا عَلِىُّ بْنُ عُمَرَ الْحَافِظُ حَدَّثَنَا ابْنُ صَاعِدٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ سَعْدٍ حَدَّثَنَا عَمِّى حَدَّثَنَا أَبِى عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَاقَ حَدَّثَنِى نَافِعٌ عَنِ ابْنِ عُمَرَ عَنْ أَبِيهِ عُمَرَ : أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- سَاقَى يَهُودَ خَيْبَرَ عَلَى تِلْكَ الأَمْوَالِ عَلَى الشَّطْرِ وَسِهَامُهُمْ مَعْلُومَةٌ وَشَرَطَ عَلَيْهِمْ إِنَّا إِذَا شِئْنَا أَخْرَجْنَاكُمْ.
Tercemesi:
Bize Ebubekir: Ahmed b. Muhammed b. el-Hâris el-Fakîh, ona Ali b. Ömer el-Hafız, ona İbn Sâid, ona Abdullah b. Sa'd, ona amcası, ona babası, ona Muhammed b. İshak, ona Nâfi', ona İbn Ömer ona da babası Ömer rivayet etti:
Rasulullah (sav) şu malların yarısı olarak belirlenmiş pay karşılığında Hayber Yahudileriyle su kullanım antlaşması yaptı ve dilediğimiz zaman onları çıkartabileceğimize dair şartını koştu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Müsâkât 11737, 12/106
Senetler:
()
Konular:
Antlaşma, anlaşmalara dayalı ilişkiler
Arazi, mülkiyet hukuku
Siyer, Hayber arazisi, ilgili uygulama, Hz. Peygamber ve Ömer'in
Ticaret, arazi kiralama
Öneri Formu
Hadis Id, No:
148568, BS011733
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو طَاهِرٍ الْفَقِيهُ مِنْ أَصْلِ كِتَابِهِ أَخْبَرَنَا أَبُو بَكْرٍ : مُحَمَّدُ بْنُ الْحُسَيْنِ الْقَطَّانُ حَدَّثَنَا أَبُو الأَزْهَرِ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ شُرَحْبِيلَ أَخْبَرَنَا ابْنُ جُرَيْجٍ حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ عُقْبَةَ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ : أَنَّ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُ أَجْلَى الْيَهُودَ مِنْ أَرْضِ الْحِجَازِ وَكَانَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- لَمَّا ظَهَرَ عَلَى خَيْبَرَ أَرَادَ إِخْرَاجَ الْيَهُودِ مِنْهَا وَكَانَتِ الأَرْضُ حِينَ ظَهَرَ عَلَيْهَا لِلَّهِ وَلِرَسُولِهِ وَلِلْمُسْلِمِينَ فَأَرَادَ إِخْرَاجَ الْيَهُودِ مِنْهَا فَسَأَلَتِ الْيَهُودُ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- أَنْ يُقِرَّهُمْ بِهَا عَلَى أَنْ يَكْفُوا عَمَلَهَا وَلَهُمْ نِصْفُ الثَّمَرِ فَقَالَ لَهُمْ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« نُقِرُّكُمْ بِهَا عَلَى ذَلِكَ مَا شِئْنَا ». فَقَرُّوا بِهَا حَتَّى أَجْلاَهُمْ عُمَرُ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُ فِى إِمَارَتِهِ إِلَى تَيْمَاءَ وَأَرِيحَاءَ.
Tercemesi:
Bize Ebu Tahir el-Fakîh kitabının aslından, ona Ebubekir: Muhammed b. el-Hüseyin el-Kattân, ona Ebu el-Ezher, ona Muhammed b. Şurahbîl, ona İbn Cureyc, ona Musa b. Ukbe, ona Nâfi' ona da İbn Ömer rivayet etti:
Ömer b. Hattâb (ra), Yahudileri Hicaz topraklarından çıkarttı. Rasulullah (sav) Hayber'i ele geçirdiği zaman Yahudileri oradan çıkartmayı istemişti ve oradaki arazileri ele geçirdiğinde bu araziler Allah'a (cc), Rasulullah'a ve Müslümanlara ait kılınmıştı. Hz. Peygamber Yahudileri oradan çıkartmak isteyince Yahudiler, Rasulullah'tan arazileri ekip biçmeleri ve hasadın da yarısı kendilerine verilmesi karşılığında orada kalmalarına izin vermesini istediler. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Söylediğiniz şartlar karşılığında sizin burada kalmanıza rıza gösteriyoruz, biz (aksini) dileyene kadar." Yahudiler oraya yerleştiler, ta ki Ömer (ra) kendi halifeliği döneminde onları Teymâ ve Erîha'ya sürgün edene kadar.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Müsâkât 11733, 12/103
Senetler:
()
Konular:
Antlaşma, anlaşmalara dayalı ilişkiler
Arazi, mülkiyet hukuku
Ehl-i Kitap, Hicazdan sürülmeleri
Siyer, Hayber arazisi, ilgili uygulama, Hz. Peygamber ve Ömer'in
Siyer, Hayber günü
Ticaret, arazi kiralama
Öneri Formu
Hadis Id, No:
148577, BS011742
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو الْحُسَيْنِ بْنُ بِشْرَانَ الْعَدْلُ بِبَغْدَادَ أَخْبَرَنَا أَبُو جَعْفَرٍ : مُحَمَّدُ بْنُ عَمْرٍو الرَّزَّازُ حَدَّثَنَا عُبَيْدُ بْنُ عَبْدِ الْوَاحِدِ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ بُكَيْرٍ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ غَنَجٍ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ : أَنَّ النَّبِىَّ -صلى الله عليه وسلم- دَفَعَ إِلَى يَهُودَ خَيْبَرَ نَخْلَ خَيْبَرَ وَأَرْضَهَا عَلَى أَنْ يَعْتَمِلُوهَا مِنْ أَمْوَالِهِمْ وَأَنَّ لِرَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- شَطْرَ ثَمَرَتِهَا. رَوَاهُ مُسْلِمٌ فِى الصَّحِيحِ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ رُمْحٍ عَنِ اللَّيْثِ.
Tercemesi:
Bize Ebu el-Hasan b. Bişrân el-Adl Bağdat'da, ona Ebu Cafer: Muhammed b. Amr er-Razzâz, ona Ubeydullah. b. Abdülvehhab, ona Yahya b. Bukeyr, ona el-Leys, ona Muhammed b. Abdurrahman b. Ğanec, ona Nâfi' ona da İbn Ömer rivayet etti:
Hz. Peygamber (sav), Hayber hurmalığını ve Hayber arazilerini masrafları kendilerine ait olmak kaydıyla işlemeleri için Yahudilere verdi. Bunun karşılığında elde edilen ürünlerin yarısı Rasulullah'a (sav) verilecekti. Bu hadisi Müslim Sahih'inde Muhammed b. Rumh'dan oda el-Leys'den rivayet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Müsâkât 11742, 12/109
Senetler:
()
Konular:
Antlaşma, anlaşmalara dayalı ilişkiler
Arazi, mülkiyet hukuku
Siyer, Hayber arazisi, ilgili uygulama, Hz. Peygamber ve Ömer'in
Ticaret, arazi kiralama
Öneri Formu
Hadis Id, No:
148574, BS011739
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو الْحُسَيْنِ بْنُ الْفَضْلِ الْقَطَّانُ بِبَغْدَادَ أَخْبَرَنَا أَبُو سَهْلِ بْنُ زِيَادٍ الْقَطَّانُ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ إِسْحَاقَ الْقَاضِى حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ سُفْيَانَ أَخْبَرَنَا صَالِحٌ وَهُوَ ابْنُ أَبِى الأَخْضَرِ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ : لَمَّا افْتَتَحَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- خَيْبَرَ دَعَا يَهُودًا فَقَالَ :« نُعْطِيكُمْ نِصْفَ الثَّمَرِ عَلَى أَنْ تَعْمَلُوهَا أُقِرُّكُمْ مَا أَقَرَّكُمُ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ ». قَالَ فَكَانَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- يَبْعَثُ عَبْدَ اللَّهِ يَخْرُصُهَا ثُمَّ يُخَيِّرُهُمْ أَنْ يَأْخُذُوهَا أَوْ يَتْرُكُوهَا وَإِنَّ الْيَهُودَ أَتَوْا رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- فِى بَعْضِ ذَلِكَ فَاشْتَكُوا إِلَيْهِ فَدَعَا عَبْدَ اللَّهِ بْنَ رَوَاحَةَ فَذَكَرَ لَهُ مَا ذَكَرُوا فَقَالَ عَبْدُ اللَّهِ : يَا رَسُولَ اللَّهِ هُمْ بِالْخِيَارِ إِنْ شَاءُوا أَخَذُوهَا وَإِنْ تَرَكُوهَا أَخَذْنَاهَا فَرَضِيَتِ الْيَهُودُ وَقَالَتْ : بِهَذَا قَامَتِ السَّمَوَاتُ وَالأَرْضُ ثُمَّ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- قَالَ فِى مَرَضِهِ الَّذِى تُوُفِّىَ فِيهِ :« لاَ يَجْتَمِعُ فِى جَزِيرَةِ الْعَرَبِ دِينَانِ ». قَالَ : فَلَمَّا أُنْهِىَ ذَلِكَ إِلَى عُمَرَ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُ أَرْسَلَ إِلَى يَهُودِ خَيْبَرَ فَقَالَ : إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- عَامَلَكُمْ عَلَى هَذِهِ الأَمْوَالِ وَشَرَطَ لَكُمْ أَنْ يُقِرَّكُمْ يَعْنِى مَا أَقَرَّكُمُ اللَّهُ وَقَدْ أَذِنَ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ فِى إِجْلاَئِكُمْ حِينَ عَهِدَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- مَا عَهِدَ فَأَجْلاَهُمْ عُمَرُ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُ كُلَّ يَهُودِىٍّ وَنَصْرَانِىٍّ فِى أَرْضِ الْحِجَازِ ثُمَّ قَسَمَهَا بَيْنَ أَهْلِ الْحُدَيْبِيَةِ.
Tercemesi:
Bize Ebu el-Hasan b. el-Fadl el-Kattân Bağdat'da, ona Ebu Süheyl b. Ziyâd el-Kattân, ona İsmail b. İshak el-Kâdî, ona Muhammed b. el-Müsennâ, ona Said b. Süfyan, ona Salih ki o da İbn Ebu el-Ehdar'dır, ona ez-Zührî, ona Said b. el-Müseyyeb ona da Ebu Hüreyre rivayet ederek dedi:
Rasulullah (sav) Hayber'i fethettiğinde Yahudileri çağırarak onlara şöyle dedi:"Kendi hesabınızdan işlemeniz şartıyla (Hayber hurmalıklarından çıkan) ürünün yarısını size veriyoruz. Ben size Allah azze ve celle'nin tasdik ettiği şeyi ikrar ediyorum." Ravi şöyle demiştir: Rasulullah (sav), Abdullah'ı hasat edilen hurmanın miktarını belirlemek üzere onlara gönderiyor ve onları ikiye bölünen hasattan istediklerini almak veya bırakmak üzere muhayyer bırakıyordu. Bu konuyla ilgili Yahudiler Rasulullah'a (sav) gelerek şikayette bulundular, bunun üzerine Rasulullah Abdullah b. Ravâha'yı çağırarak ona Yahudilerin anlattıklarını bildirdi. Bunun üzerine Abdullah şöyle dedi: Ya Rasulullah, onlar tercih hakkına sahiptiler, diledikleri kısmı alabilir, istemediklerini bırakabilirlerdi, bıraktıklarını da biz alırdık ve onlar (bu taksimi) kabul etmişlerdi. Yahudiler de şöyle dedi: Gökler ve yeryüzü bu anlaşmayla ikame edilmişti. Daha sonra Rasulullah (sav) vefat etmeden önce hasta haldeyken şöyle buyurdu:"Arap yarımadasında iki din bir araya gelemez." Ravi şöyle dedi: Bu anlaşma Ömer (ra) döneminde nihayete erince, Ömer (ra) Hayber Yahudilerine haber göndererek şöyle dedi: Allah Rasulü (sav), sizinle bu mallar karşılığında ticaret yaptı ve size Allah'ın tasdik ettiğini kabul etmenizi şart koştu. Rasulullah (sav) sizinle antlaşma yaptığında, Allah Gazze ve celle sizin oradan çıkartılmanıza izin verdi. Bunun üzerine Ömer (ra) bütün Yahudileri ve Hıristiyanları Hicaz topraklarından çıkarttı ve onların topraklarını Hudeybiye halkı arasında taksim etti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Müsâkât 11739, 12/107
Senetler:
()
Konular:
Antlaşma, anlaşmalara dayalı ilişkiler
Arazi, mülkiyet hukuku
Ehl-i Kitap, Hicazdan sürülmeleri
Hz. Peygamber, vefatına yakın zamanlar
Siyer, Havazin seferi
Siyer, Hayber arazisi, ilgili uygulama, Hz. Peygamber ve Ömer'in
Ticaret, arazi kiralama
Vasiyet, Hz. Peygamber'in
نا أبو بكر أحمد بن محمد بن أبي شيبة نا محمد بن بكر بن خالد نا عبد العزيز بن محمد الدراوردي عن زيد بن اسلم عن أبيه عن عمر بن الخطاب : أنه استعمل مولى له يدعى هني علي الحمى فقال له يا هاني اضمم جناحك عن المسلمين واتقي دعوة المظلوم فإنها مجابة وأدخل رب الصريمة والغنيمة وإياي ونعم بن عفان وابن عوف فإنهما إن تهلك ماشيتهما يرجعان إلى زرع ونخل وإن رب الصريمة والغنيمة إن تهلك ماشيته يأتيني ببنيه فيقول يا أمير المؤمنين أفتاركهما أنا لا أبا لك فالماء والكلأ أهون علي من الدنانير والدراهم وأيم الله إنهم ليرون أن قد ظلمناهم إنها لبلادهم قاتلوا عليها في الجاهلية وأسلموا عليها في الإسلام والذي نفسي بيده لولا المال الذي أحمل عليه في سبيل الله ما حميت على الناس من بلادهم شبرا وكذلك رواه الشافعي عن الدراوردي
Öneri Formu
Hadis Id, No:
187810, DK004576
Hadis:
نا أبو بكر أحمد بن محمد بن أبي شيبة نا محمد بن بكر بن خالد نا عبد العزيز بن محمد الدراوردي عن زيد بن اسلم عن أبيه عن عمر بن الخطاب : أنه استعمل مولى له يدعى هني علي الحمى فقال له يا هاني اضمم جناحك عن المسلمين واتقي دعوة المظلوم فإنها مجابة وأدخل رب الصريمة والغنيمة وإياي ونعم بن عفان وابن عوف فإنهما إن تهلك ماشيتهما يرجعان إلى زرع ونخل وإن رب الصريمة والغنيمة إن تهلك ماشيته يأتيني ببنيه فيقول يا أمير المؤمنين أفتاركهما أنا لا أبا لك فالماء والكلأ أهون علي من الدنانير والدراهم وأيم الله إنهم ليرون أن قد ظلمناهم إنها لبلادهم قاتلوا عليها في الجاهلية وأسلموا عليها في الإسلام والذي نفسي بيده لولا المال الذي أحمل عليه في سبيل الله ما حميت على الناس من بلادهم شبرا وكذلك رواه الشافعي عن الدراوردي
Tercemesi:
Bize Ebubekir Ahmed b. Muhammed b. Ebu Şeybe, ona Muhammed b. Bekr b. Halid, ona Abdulaziz b. Muhammed ed-Derâverdî, ona Zeyd b. Eslem, ona babası ona da Ömer b. el-Hattâb'ın aktardığına göre:
Ömer b. el-Hattâb, Henî diye çağrılan bir kölesini korulukta çalıştırmış ve ona şöyle demiştir: "Ey Hânî! İnsanlara nezaket ve şefkatle muamelede bulun ve mazlumun bedduasından kork zira onun duası kabul edilir. Az sayıda deve sahibini, az sayıda koyun sahibini, beni, İbn Affân ile İbn Avf'ın develerini girdir. Zira o ikisi eğer davarları helak olursa ekine ve hurmaya dönerler. Eğer az sayıda devesi olan ile az sayıda koyunu olanın malları helak olursa, oğullarını bana getirip 'Ey Müminlerin Emiri! Ben bu ikisini terk mi edeyim?' der. Ey babasını kaybedesice. Su ve otlak benim için dinarlardan ve dirhemlerden daha değersizdir. Allah'a yemin ederim ki onlar bizim kendilerine zulmettiğimizi düşünecekler. Çünkü bu topraklar onların cahiliyede uğruna savaştıkları İslam döneminde de üzerinde Müslüman oldukları topraklardır. Nefsim kudret elinde olan Allah'a yemin olsun ki Allah yolunda sorumluluğunu üstlendiğim mallar olmasa insanlara bir karış toprağı yasaklamazdım."
Şâfiî de Derâverdî'den bu şekilde rivayet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Darekutni, Sünen-i Darekutni, Akdiye ve'l-Ahkâm 4576, 5/425
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. Ebu Zeyd Eslem el-Adevi (Eslem)
3. Ebu Üsame Zeyd b. Eslem el-Kuraşî (Zeyd b. Eslem)
4. Ebu Muhammed Abdülaziz b. Muhammed ed-Derâverdî (Abdülaziz b. Muhammed b. Ubeyd b. Ebu Ubeyd)
5. Ebu Cafer Muhammed b. Bekir el-Katib (Muhammed b. Bekir b. Halid b. Yezid)
6. Ebu Bekir İbn Ebu Dünya el-Kuraşî (Abdullah b. Muhammed b. Ubeyd b. Süfyan b. Kays)
Konular:
Arazi, mülkiyet hukuku
Dua, beddua, mazlumun bedduası
Yönetim, arazi politikası / vergisi