عبد الرزاق عن ابن جريج قال : أخبرني رزيق صاحب أيلة أنه كتب إلى عمر بن عبد العزيز في رجل افترى على ابنه ، فكتب بحد الاب إلا أن يعفو عنه ابنه.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
83246, MA013812
Hadis:
عبد الرزاق عن ابن جريج قال : أخبرني رزيق صاحب أيلة أنه كتب إلى عمر بن عبد العزيز في رجل افترى على ابنه ، فكتب بحد الاب إلا أن يعفو عنه ابنه.
Tercemesi:
(Bize) Abdürrezzak, ona İbn Cüreyc ona da Eyle'nin efendisi Ruzeyk, oğluna iftira atan bir adam hakkında Ömer b. Abdülaziz'e mektup yazdığını rivayet etti. Ömer b. Abdülaziz de babanın hadd cezası oğlunu bağışlamasıdır şeklinde hüküm verdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Talak 13812, 7/441
Senetler:
0. Maktu' (Maktu')
1. Ebu Hafs Ömer b. Abdulaziz el-Ümevî (Ömer b. Abdulaziz b. Mervan b. Hakem b. Ebu As)
2. Ebu Hukeym Rüzeyk b. Hukeym el-Eylî (Rüzeyk b. Hukeym)
3. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)
Konular:
Affetmek, suçluların affedilmesi
İftira, Yargı, Kazf, iftiranın haddi
Kültürel Hayat, yazışmalar, sahabelerin vs.
Tarihsel şahsiyetler, Ömer b. Abdülaziz
Yargı, Hadleri uygulamadaki durum
Zina, zina isnadı / kazf
عبد الرزاق عن ابن التيمي عن أبيه عن مغيرة عن إبراهيم قال : قلت له : رجل حلف أن يضرب مملوكه ، قال : يحنث أحب إلي من أن يضربه ، قال ابن التيمي : وحلفت أن أضرب مملوكة لي راغت (4) إن قدرت عليها ، فوجدتها ، فبلغ ذلك أبي ، فقال : بلغني أنك حلفت أنك إن قدرت على مملوكتك أن تضربها ، وإنه قد بلغني أن النفس تدور في البدن ، فربما كان قرارها (5) الرأس ، وربما كان قرارها (5) في موضع كذا وكذا ، حتى عدد مواضع ، فتقع الضربة عليها ، فتتلف ، فلا تفعل ، قال : فلم أضربها ، ولم يأمرني بتكفير.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
87224, MA16135
Hadis:
عبد الرزاق عن ابن التيمي عن أبيه عن مغيرة عن إبراهيم قال : قلت له : رجل حلف أن يضرب مملوكه ، قال : يحنث أحب إلي من أن يضربه ، قال ابن التيمي : وحلفت أن أضرب مملوكة لي راغت (4) إن قدرت عليها ، فوجدتها ، فبلغ ذلك أبي ، فقال : بلغني أنك حلفت أنك إن قدرت على مملوكتك أن تضربها ، وإنه قد بلغني أن النفس تدور في البدن ، فربما كان قرارها (5) الرأس ، وربما كان قرارها (5) في موضع كذا وكذا ، حتى عدد مواضع ، فتقع الضربة عليها ، فتتلف ، فلا تفعل ، قال : فلم أضربها ، ولم يأمرني بتكفير.
Tercemesi:
(Bize) Abdürrezzak, İbn et-Teymî, ona babası, ona Muğîre ona da İbrahim rivayet ederek ona söyledim ki bir adam kölesine vurmaya yemin etti. Yemini bozmak, ona vurmaktan bana daha sevimli, dedi. İbn et-Teymî, eğer gücüm yeterse doğru yoldan sapmış bana ait bir cariyeyi dövmeye yemin ettim, onu buldum ve bu haber babama ulaştı, dedi. Babası, öğrendiğime göre gücün yeterse cariyeni dövmek üzere yemin etmişsin ve yine öğrendim ki nefis beden içinde dolaşırmış. Belki kafaya belki bu veya şu azalara hatta bir çok yere yerleşmiş olabilir. Darbe oraya denk gelir ve neticesinde zarar görebilir. Bunu yapmaktan kaçın, dedi. O da zaten cariyeye vurmadım ve babam da bana bana her hangi bir kefaret emretmedi, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
()
Konular:
Affetmek, suçluların affedilmesi
Yargı, Hadleri uygulamadaki durum
Yemin, yemin kültürü ve lafızları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18971, T001406
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى ذِئْبٍ حَدَّثَنِى سَعِيدُ بْنُ أَبِى سَعِيدٍ الْمَقْبُرِىُّ عَنْ أَبِى شُرَيْحٍ الْكَعْبِىِّ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « إِنَّ اللَّهَ حَرَّمَ مَكَّةَ وَلَمْ يُحَرِّمْهَا النَّاسُ مَنْ كَانَ يُؤْمِنُ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ فَلاَ يَسْفِكَنَّ فِيهَا دَمًا وَلاَ يَعْضِدَنَّ فِيهَا شَجَرًا فَإِنْ تَرَخَّصَ مُتَرَخِّصٌ فَقَالَ أُحِلَّتْ لِرَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم . فَإِنَّ اللَّهَ أَحَلَّهَا لِى وَلَمْ يُحِلَّهَا لِلنَّاسِ وَإِنَّمَا أُحِلَّتْ لِى سَاعَةً مِنْ نَهَارٍ ثُمَّ هِىَ حَرَامٌ إِلَى يَوْمِ الْقِيَامَةِ ثُمَّ إِنَّكُمْ مَعْشَرَ خُزَاعَةَ قَتَلْتُمْ هَذَا الرَّجُلَ مِنْ هُذَيْلٍ وَإِنِّى عَاقِلُهُ فَمَنْ قُتِلَ لَهُ قَتِيلٌ بَعْدَ الْيَوْمِ فَأَهْلُهُ بَيْنَ خِيرَتَيْنِ إِمَّا أَنْ يَقْتُلُوا أَوْ يَأْخُذُوا الْعَقْلَ » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَحَدِيثُ أَبِى هُرَيْرَةَ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ وَرَوَاهُ شَيْبَانُ أَيْضًا عَنْ يَحْيَى بْنِ أَبِى كَثِيرٍ مِثْلَ هَذَا . - وَرُوِىَ عَنْ أَبِى شُرَيْحٍ الْخُزَاعِىِّ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَنْ قُتِلَ لَهُ قَتِيلٌ فَلَهُ أَنْ يَقْتُلَ أَوْ يَعْفُوَ أَوْ يَأْخُذَ الدِّيَةَ » . وَذَهَبَ إِلَى هَذَا بَعْضُ أَهْلِ الْعِلْمِ وَهُوَ قَوْلُ أَحْمَدَ وَإِسْحَاقَ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Yahya b. Said, ona İbn Ebu Zi'b, ona Said b. Ebu Said el-Makburî ona da Ebu Şureyh el-Ka'bî, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Mekke'yi Allah mukaddes kılmıştır, insanlar değil! Allah’a ve ahiret gününe inanan kimse orada asla kan dökmesin ve hiçbir ağacı kesmesin. Bir kimse bu konuda izin istediğinde orası sadece Resulullah'a (sav) helal kılınmıştır, buyurdu. Zira Allah (cc) Mekke'yi bana helal kılmıştır, diğer insanlara değil, ve bana da sadece belirli bir zamanda helal kılınmıştır, daha sonra orası kıyamet gününe kadar mukaddes kılınmıştır. Sonra siz Ey Hudâa' topluluğu, siz Huzeyl kabilesinden bu adamı katlettiniz ve ben bu adamın hamisiyim. Bugünden sonra kimin bir yakını öldürülürse, onun ailesinin önünde iki seçenek vardır; ya kısas uygularlar ya da diyet alırlar." Tirmizî bu, hasen hadistir, demiştir. Ebu Hüreyre'nin hadisi de hasen sahih hadistir ve bu hadisin benzerini Şeybân, Yahya b. Ebu Kesîr'den rivayet etmiştir. Ebu Şureyh el-Hudâî'den Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: “Her kimin bir yakını öldürülürse o kimse, ya kısas yapar ya affeder ya da diyet alır.” Ahmed ve İshak'ın beyanına göre bazı ilim adamları bu görüşü benimsemiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Diyât 13, 4/21
Senetler:
()
Konular:
Affetmek, suçluların affedilmesi
Şehirler, Harem bölgesinin konumu ve bununla ilgili hükümler
Siyer, Mekke fethinin önemi
Yargı, diyet
Yargı, Kısas
Yargı, kısası düşüren haller
عبد الرزاق عن معمر عن الزهري قال : إذا بلغت الحدود السلطان فلا يحل لاحد أن يعفو عنها.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
83237, MA013807
Hadis:
عبد الرزاق عن معمر عن الزهري قال : إذا بلغت الحدود السلطان فلا يحل لاحد أن يعفو عنها.
Tercemesi:
(Bize) Abdürrezzak, ona Ma'mer ona da ez-Züheyr rivayet ederek dedi: Hüküm vermesi gereken yöneticiye hadd uygulanması gereken cezalar ulaştığında bir kişinin dahi hadd cezasını affetmesi helal değildir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Talak 13807, 7/440
Senetler:
()
Konular:
Affetmek, suçluların affedilmesi
Yargı, Hadleri uygulamadaki durum
عبد الرزاق عن ابن عيينة قال : أخبرني رزيق قال : قذف رجل ابنه عندي ، فأردت أن أحده ، فقال : إن أنت حددت أبي اعترفت ، فلم أدر كيف أصنع ، فكتبت فيه إلى عمر بن عبد العزيز ، فكتب : أن حده إلا أن يعفو عنه.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
83249, MA013813
Hadis:
عبد الرزاق عن ابن عيينة قال : أخبرني رزيق قال : قذف رجل ابنه عندي ، فأردت أن أحده ، فقال : إن أنت حددت أبي اعترفت ، فلم أدر كيف أصنع ، فكتبت فيه إلى عمر بن عبد العزيز ، فكتب : أن حده إلا أن يعفو عنه.
Tercemesi:
(Bize) Abdürrezzak, ona İbn Uyeyne ona da Ruzeyk rivayet ederek dedi: Bir adam benim yanımda oğluna iftira attı, ben de ona hadd uygulamak istedim. Çocuk, eğer babama hadd uygulayacaksan suçumu itiraf ettim, dedi. Bu durumda ne yapacağımı bilemediğim için konu hakkında Ömer b. Abdülaziz'e mektup yazdım. O da onun hadd cezası suçunun bağışlanmasıdır şeklinde hüküm verdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Talak 13813, 7/441
Senetler:
()
Konular:
Affetmek, suçluların affedilmesi
Kültürel Hayat, yazışmalar, sahabelerin vs.
Tarihsel şahsiyetler, Ömer b. Abdülaziz
Yargı, Hadleri uygulamadaki durum
أخبرنا عبد الرزاق عن ابن جريج قال : سمعت عبد الله بن عروة بن الزبير يقول : أخبرني فرافصة بن عمير الحنفي بن عبد الدار أن سارقا أخذ منه سرقته ، قال : فأخذناه ولاث به الناس ، فجاء الزبير فقال : ما هذا ؟ فأخبرناه ، فقال : اعفوه ، قلنا : يا أبا عبد الله تكلم في سارق معه سرقته ؟ قال : نعم ، اعفوه ما لم يبلغ حكمه ، فإذا بلغ حكمه لم يحل له أن يدعه ، ولا لشافع أن يشفع له.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
86225, MA018927
Hadis:
أخبرنا عبد الرزاق عن ابن جريج قال : سمعت عبد الله بن عروة بن الزبير يقول : أخبرني فرافصة بن عمير الحنفي بن عبد الدار أن سارقا أخذ منه سرقته ، قال : فأخذناه ولاث به الناس ، فجاء الزبير فقال : ما هذا ؟ فأخبرناه ، فقال : اعفوه ، قلنا : يا أبا عبد الله تكلم في سارق معه سرقته ؟ قال : نعم ، اعفوه ما لم يبلغ حكمه ، فإذا بلغ حكمه لم يحل له أن يدعه ، ولا لشافع أن يشفع له.
Tercemesi:
Bize Abdürrezzak, ona İbn Cüreyc, ona Urve b. ez-Zübeyr ona da Ferâfesa b. Umeyr el-Hanefî b. Abdüddâr'ın rivayet ettiğine göre bir hırsız ondan bir şey aldı, çaldı. Biz hırsızı götürdük, etrafında da insanlar vardı. ez-Zübeyr gelerek şöyle dedi: Bu nedir? Biz de ona anlattık. O da hırsızı affedin, dedi. Biz de Ey Ebu Abdullah hırsızın durumu hakkında onunla konuş, dedik. O da, evet, hükmü tebliğ edilmeden önce onu affedin, onun hükmü tebliğ edildiğinde hükmün geri alınması mümkün değildir, ona yardım etmek isteyenin yardım etmesi de mümkün değildir, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Lukata 18927, 10/226
Senetler:
()
Konular:
Affetmek, suçluların affedilmesi
Hırsızlık
Yargı, Hadleri uygulamadaki durum
أخبرنا عبد الرزاق عن معمر عن هشام بن عروة أن الفرافصة مر به الزبير وقد أخذ سارقا ومعه ناس ، فشفع له ، فقال الفرافصة : نبلغه الامير ، فإن شاء عفا عنه ، فقال الزبير : إذا عفا عنه الامير فلا عافاه الله .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
86227, MA018928
Hadis:
أخبرنا عبد الرزاق عن معمر عن هشام بن عروة أن الفرافصة مر به الزبير وقد أخذ سارقا ومعه ناس ، فشفع له ، فقال الفرافصة : نبلغه الامير ، فإن شاء عفا عنه ، فقال الزبير : إذا عفا عنه الامير فلا عافاه الله .
Tercemesi:
Bize Abdürrezzak, ona Ma'mer ona da Hişam b. Urve rivayet etti ki ez-Zübeyr yanındaki insanlarla birlikte bir hırsızı el-Ferâfesa'ya getirdi ve o da hırsızı korumasına aldı. Akabinde Ferâfesa, hırsızın durumunu halifeye bildiririz dilerse onu affeder, dedi. Bunun üzerine ez-Zübeyr, halife onu affetse bile Allah affetmez, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Lukata 18928, 10/226
Senetler:
()
Konular:
Affetmek, suçluların affedilmesi
Hırsızlık
أخبرنا عبد الرزاق عن ابن جريج والمثنى قالا : أخبرنا عمرو بن شعيب قال : قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : تعافوا فيما بينكم قبل أن تأتوني ، فما بلغني من حد فقد وجب .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
86249, MA018937
Hadis:
أخبرنا عبد الرزاق عن ابن جريج والمثنى قالا : أخبرنا عمرو بن شعيب قال : قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : تعافوا فيما بينكم قبل أن تأتوني ، فما بلغني من حد فقد وجب .
Tercemesi:
Bize Abdürrezzak, ona İbn Cüreyc ve el-Müsennâ onlara da Amr b. Şuayb, Resulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Bana gelmeden birbirinizi affedin, çünkü had cezası uygulamam gereken bir şey bana ulaştığında onu uygulamam vaciptir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Lukata 18937, 10/229
Senetler:
()
Konular:
Affetmek, suçluların affedilmesi
Yargı, cezaların davadan vazgeçme halinde düşmemesi
أخبرنا عبد الرزاق عن ابن جريج عن إسحاق بن عبد الله بن أبي طلحة أن رجلا جاء النبي صلى الله عليه وسلم فقال : يا رسول الله ! إني أصبت حدا فأقمه علي ، فلم يسأله النبي صلى الله عليه وسلم عنه ، وأقيمت الصلاة ، فقام النبي صلى الله عليه وسلم فصلى ، وذلك الرجل معه ، فلما انصرف النبي صلى الله عليه وسلم أدركه الرجل فقال : يا رسول الله أنا صاحب الحد فأقمه علي ، فقال له النبي صلى الله عليه وسلم : أليس قد صليت معنا آنفا ؟ قال : بلى ، قال : فاذهب فإنه قد غفر لك .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
86257, MA018940
Hadis:
أخبرنا عبد الرزاق عن ابن جريج عن إسحاق بن عبد الله بن أبي طلحة أن رجلا جاء النبي صلى الله عليه وسلم فقال : يا رسول الله ! إني أصبت حدا فأقمه علي ، فلم يسأله النبي صلى الله عليه وسلم عنه ، وأقيمت الصلاة ، فقام النبي صلى الله عليه وسلم فصلى ، وذلك الرجل معه ، فلما انصرف النبي صلى الله عليه وسلم أدركه الرجل فقال : يا رسول الله أنا صاحب الحد فأقمه علي ، فقال له النبي صلى الله عليه وسلم : أليس قد صليت معنا آنفا ؟ قال : بلى ، قال : فاذهب فإنه قد غفر لك .
Tercemesi:
Bize Abdürrezzak, ona İbn Cerîc ona da İshak b. Abdullah b. Ebu Talha, bir adamın Resulullah'a (sav) gelerek şöyle dediğini rivayet etti: Ey Allah’ın Rasulü! Şüphe yok ki ben haddi gerektiren bir suç işledim, bana hadd uygula, dedi. Hz. Peygamber (sav) ona bu konuda her hangi şey sormadı. Bu esnada namaz için kamet getirildi ve Hz. Peygamber (sav) bu adamla birlikte namazı kıldı. Hz. Peygamber (sav) oradan ayrılırken adam ona yetişti ve şöyle dedi: Ey Allah’ın Rasulü! Ben hadd uygulanması gereken biriyim, bana hadd uygula, dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav)şöyle buyurdu: "Biraz önce sen bizimle beraber namaz kılmadın mı?" dedi. O da: ‘Evet’ dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav): "Git! Zira Allah Teâlâ (işlediğin günahı) senden kesinlikle bağışladı" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Lukata 18940, 10/230
Senetler:
()
Konular:
Affetmek, suçluların affedilmesi
Hz. Peygamber, affediciliği
Hz. Peygamber, hadleri tatbiki
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ قُدَامَةَ وَمُؤَمَّلُ بْنُ هِشَامٍ - قَالَ ابْنُ قُدَامَةَ - حَدَّثَنِى إِسْمَاعِيلُ عَنْ بَهْزِ بْنِ حَكِيمٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ - قَالَ ابْنُ قُدَامَةَ - إِنَّ أَخَاهُ أَوْ عَمَّهُ وَقَالَ مُؤَمَّلٌ - إِنَّهُ قَامَ إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَهُوَ يَخْطُبُ فَقَالَ جِيرَانِى بِمَا أَخَذُوا. فَأَعْرَضَ عَنْهُ مَرَّتَيْنِ ثُمَّ ذَكَرَ شَيْئًا فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم
"خَلُّوا لَهُ عَنْ جِيرَانِهِ."
[لَمْ يَذْكُرْ مُؤَمَّلٌ وَهُوَ يَخْطُبُ.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
272275, D003631-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ قُدَامَةَ وَمُؤَمَّلُ بْنُ هِشَامٍ - قَالَ ابْنُ قُدَامَةَ - حَدَّثَنِى إِسْمَاعِيلُ عَنْ بَهْزِ بْنِ حَكِيمٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ - قَالَ ابْنُ قُدَامَةَ - إِنَّ أَخَاهُ أَوْ عَمَّهُ وَقَالَ مُؤَمَّلٌ - إِنَّهُ قَامَ إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَهُوَ يَخْطُبُ فَقَالَ جِيرَانِى بِمَا أَخَذُوا. فَأَعْرَضَ عَنْهُ مَرَّتَيْنِ ثُمَّ ذَكَرَ شَيْئًا فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم
"خَلُّوا لَهُ عَنْ جِيرَانِهِ."
[لَمْ يَذْكُرْ مُؤَمَّلٌ وَهُوَ يَخْطُبُ.]
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Kudame (el-Messîsî) ve Müemmel b. Hişam (el-Yeşküri), onlara İsmail b. Uleyye el-Esedî, ona babası (Behz b. Hakim el-Kuşeyrî), ona da dedesi (Hakîm b. Muaviye el-Behzî) rivayet etmiştir: Ravi Muhammed b. Kudame'ye göre Behz b. Hakim'in dedesinin kardeşi veya amcası, Müemmel'e göre ise bizzat dedesi, hutbe irat ettiği esnada Hz. Peygamber'in (sav) yanına geldi ve komşularım ne sebeple tutuklandılar? diye sordu. Hz. Peygamber (sav), iki defa ondan yüz çevirdi. Sonra adam, bir şeyler daha söyledi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav); "onun için komşularını serbest bırakın" buyurdu.
[Bu olaya ilişkin olarak ravi Müemmel, hutbe irat ederken kaydını zikretmemiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Akdiye 29, /838
Senetler:
1. Ebu Hakîm Muaviye b. Hayde el-Kuşeyri (Muaviye b. Hayde b. Muaviye b. Kuşayr b. Kab b. Rabi'a)
2. Hakim b. Muaviye el-Behzî (Hakim b. Muaviye b. Hayde b. Muaviye)
3. Ebu Abdulmelik Behz b. Hakim el-Kuşeyrî (Behz b. Hakim b. Muaviye b. Hayde b. Muaviye b. Kuşeyr b. Kab b. Amir)
4. Ebu Bişr İsmail b. Uleyye el-Esedî (İsmail b. İbrahim b. Miksem)
5. Ebu Abdullah Muhammed b. Kudame el-Messîsî (Muhammed b. Kudame b. A'yen b. Misver)
Konular:
Affetmek, suçluların affedilmesi
Cuma namazı, hutbe ile namaz arasında konuşma
Hutbe, Cuma Namazı, cuma namazının hutbesi
Hutbe, hutbenin sosyal hayat ile ilişkisi
Hutbe, zaruri durumlarda ara verilmesi
KTB, CUMA