Bize Muhammed b. Sehl b. Asker el-Bağdâdî ve İbrahim b. Yakub, onlara Ali b. Ayyâş el-Hımsî, ona Şuayb b. Ebu Hamza, ona Muhammed b. Münkedir, ona da Câbir b. Abdullah, Hz. Peygamber (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Ezanı işittiğinde kim ''Allâhumme rabbe hâzihi'd-da'veti't-tâmme, ve's-salâti'l-kâime, âtî muhammedeni'l-vesîle ve'l-fazile, veb'ashu makâmen mahmûden ellezî vaadteh' (Allahım, ey bu tam davetin ve vakti giren namazın Rabbi! Muhammed'e vesileyi ve fazileti ver ve O'nu, kendisine vadettiğin makam-ı mahmûda ulaştır) derse, kıyamet gününde şefaat ona helal olur."
Ebu İsa şöyle demiştir: Câbir hadisi, Muhammed b. Münkedir'in rivayeti ile sahih-hasen-garîb bir hadis olup onu, sadece Şuayb b. Ebu Hamza'nın Muhammed b. Münkedir'den rivayeti ile biliyoruz. Ebu Hamza'nın ismi ise Dînâr'dır.
Açıklama: Hadisin açıklamasında geçen sahih-hasen-garîb terimleri Tirmizî'nin kullandığı hadis usulü kavramlarıdır. Tirmizî hadisleri değerlendirirken zaman zaman “hasen-sahih”, “hasen-garîb”, “sahih-hasen-garîb” şeklinde ikili ya da üçlü ifadeler kullanır. Kendisi tarafından açıkça belirtilmediği için bu terimlerin anlamları hakkında farklı yorumlar yapılmıştır. (İsmail L. Çakan, "el-Câmiu’s-Sahîh" Diyanet İslam Ansiklopedisi, İstanbul 1993, 7:129-132).
Tirmizî’nin hasen hadis kavramı ile ilgili bilgiler için Suyûtî’nin Tedrîbu’r-râvî’sine bakılabilir.(Suyûtî, Tedrîbu’r-râvî, Lübnan 1417/1996, 1:76-89)
Öneri Formu
Hadis Id, No:
280731, T000211-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ سَهْلِ بْنِ عَسْكَرٍ الْبَغْدَادِىُّ وَإِبْرَاهِيمُ بْنُ يَعْقُوبَ قَالاَ حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ عَيَّاشٍ الْحِمْصِىُّ حَدَّثَنَا شُعَيْبُ بْنُ أَبِى حَمْزَةَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُنْكَدِرِ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم "مَنْ قَالَ حِينَ يَسْمَعُ النِّدَاءَ: اللَّهُمَّ رَبَّ هَذِهِ الدَّعْوَةِ التَّامَّةِ وَالصَّلاَةِ الْقَائِمَةِ آتِ مُحَمَّدًا الْوَسِيلَةَ وَالْفَضِيلَةَ وَابْعَثْهُ مَقَامًا مَحْمُودًا الَّذِى وَعَدْتَهُ إِلاَّ حَلَّتْ لَهُ الشَّفَاعَةُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ" . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ جَابِرٍ حَدِيثٌ صَحِيحٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ مِنْ حَدِيثِ مُحَمَّدِ بْنِ الْمُنْكَدِرِ لاَ نَعْلَمُ أَحَدًا رَوَاهُ غَيْرَ شُعَيْبِ بْنِ أَبِى حَمْزَةَ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ الْمُنْكَدِرِ . وَأَبُو حَمْزَةَ اسْمُهُ دِينَارٌ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Sehl b. Asker el-Bağdâdî ve İbrahim b. Yakub, onlara Ali b. Ayyâş el-Hımsî, ona Şuayb b. Ebu Hamza, ona Muhammed b. Münkedir, ona da Câbir b. Abdullah, Hz. Peygamber (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Ezanı işittiğinde kim ''Allâhumme rabbe hâzihi'd-da'veti't-tâmme, ve's-salâti'l-kâime, âtî muhammedeni'l-vesîle ve'l-fazile, veb'ashu makâmen mahmûden ellezî vaadteh' (Allahım, ey bu tam davetin ve vakti giren namazın Rabbi! Muhammed'e vesileyi ve fazileti ver ve O'nu, kendisine vadettiğin makam-ı mahmûda ulaştır) derse, kıyamet gününde şefaat ona helal olur."
Ebu İsa şöyle demiştir: Câbir hadisi, Muhammed b. Münkedir'in rivayeti ile sahih-hasen-garîb bir hadis olup onu, sadece Şuayb b. Ebu Hamza'nın Muhammed b. Münkedir'den rivayeti ile biliyoruz. Ebu Hamza'nın ismi ise Dînâr'dır.
Açıklama:
Hadisin açıklamasında geçen sahih-hasen-garîb terimleri Tirmizî'nin kullandığı hadis usulü kavramlarıdır. Tirmizî hadisleri değerlendirirken zaman zaman “hasen-sahih”, “hasen-garîb”, “sahih-hasen-garîb” şeklinde ikili ya da üçlü ifadeler kullanır. Kendisi tarafından açıkça belirtilmediği için bu terimlerin anlamları hakkında farklı yorumlar yapılmıştır. (İsmail L. Çakan, "el-Câmiu’s-Sahîh" Diyanet İslam Ansiklopedisi, İstanbul 1993, 7:129-132).
Tirmizî’nin hasen hadis kavramı ile ilgili bilgiler için Suyûtî’nin Tedrîbu’r-râvî’sine bakılabilir.(Suyûtî, Tedrîbu’r-râvî, Lübnan 1417/1996, 1:76-89)
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 43, 1/413
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Abdullah Muhammed b. Münkedir el-Kuraşî (Muhammed b. Münkedir b. Abdullah b. Hüdeyr)
3. Şuayb b. Ebu Hamza el-Ümevi (Şuayb b. Dinar)
4. Ebu Hasan Ali b. Ayyâş el-Elhânî (Ali b. Ayyâş b. Müslim)
5. Muhammed b. Sehl et-Temimî (Muhammed b. Sehl b. Asker)
Konular:
Dua, ezan sonrasında dua etmek
KTB, EZAN
KTB, NAMAZ,
Şefaat, şefaat
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14742, İM001489
Hadis:
حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ الْمُنْذِرِ الْحِزَامِىُّ حَدَّثَنَا بَكْرُ بْنُ سُلَيْمٍ حَدَّثَنِى حُمَيْدُ بْنُ زِيَادٍ الْخَرَّاطُ عَنْ كُرَيْبٍ مَوْلَى عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبَّاسٍ قَالَ هَلَكَ ابْنٌ لِعَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبَّاسٍ فَقَالَ لِى يَا كُرَيْبُ قُمْ فَانْظُرْ هَلِ اجْتَمَعَ لاِبْنِى أَحَدٌ فَقُلْتُ نَعَمْ . فَقَالَ وَيْحَكَ كَمْ تَرَاهُمْ أَرْبَعِينَ قُلْتُ لاَ بَلْ هُمْ أَكْثَرُ . قَالَ فَاخْرُجُوا بِابْنِى فَأَشْهَدُ لَسَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « مَا مِنْ أَرْبَعِينَ مِنْ مُؤْمِنٍ يَشْفَعُونَ لِمُؤْمِنٍ إِلاَّ شَفَّعَهُمُ اللَّهُ » .
Tercemesi:
Bize İbrahim b. Münzir el-Hizâmî, ona Bekir b. Süleym, ona Humeyd b. Ziyâd el-Harrât, ona da Abdullah b. Abbas'ın mevlâsı Küreyb şöyle rivayet etmiştir:
Abdullah b. Abbas'ın oğlu vefat etti. (İbn Abbas), bana, ''ey Küreyb! Kalk da oğlum için toplanan birileri var mı, bak!'' dedi. Ben de, ''evet, (var)'' dedim. (İbn Abbas), ''hadi oradan! Onları kaç kişi görüyorsun! Kırk (kişi varlar mı)'' dedi. Ben, ''bilakis, onlar daha fazla'' dedim. (İbn Abbas), ''(o halde) oğlumu (cenaze namazı için) çıkarın. Muhahhak ki ben, Rasulullah'ın (sav) 'kırk mümin, bir müminin (cenaze namazını kılıp) şefaatte bulunursa Allah, onların şefaatleri elbette kabul eder' buyurduğunu işittim'' dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Mâ câe fi'-cenâiz 19, /240
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Rişdîn Küreyb b. Ebu Müslim el-Kuraşî (Küreyb b. Ebu Müslim)
3. Ebu Abdullah Şerik b. Abdullah el-Leysi (Şerik b. Abdullah b. Ebu Nemr)
4. Ebu Sahr Humeyd b. Ebu Muharik el-Medenî (Humeyd b. Ziyad)
5. Ebu Süleyman Bekir b. Süleym es-Savvaf (Bekir b. Süleym)
6. İbrahim b. Münzir el-Hizamî (İbrahim b. Münzir b. Abdullah)
Konular:
Cenaze namazı, katılıp dua edecek kişi sayısı
Cenaze namazı, katılmak
KTB, NAMAZ,
Şefaat, şefaat
أَخْبَرَنَا سُوَيْدٌ قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ عَنْ سَلاَّمِ بْنِ أَبِى مُطِيعٍ الدِّمَشْقِىِّ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ يَزِيدَ رَضِيعِ عَائِشَةَ عَنْ عَائِشَةَ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهَا عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَا مِنْ مَيِّتٍ يُصَلِّى عَلَيْهِ أُمَّةٌ مِنَ الْمُسْلِمِينَ يَبْلُغُونَ أَنْ يَكُونُوا مِائَةً يَشْفَعُونَ إِلاَّ شُفِّعُوا فِيهِ » . قَالَ سَلاَّمٌ فَحَدَّثْتُ بِهِ شُعَيْبَ بْنَ الْحَبْحَابِ فَقَالَ حَدَّثَنِى بِهِ أَنَسُ بْنُ مَالِكٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19031, N001993
Hadis:
أَخْبَرَنَا سُوَيْدٌ قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ عَنْ سَلاَّمِ بْنِ أَبِى مُطِيعٍ الدِّمَشْقِىِّ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ يَزِيدَ رَضِيعِ عَائِشَةَ عَنْ عَائِشَةَ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهَا عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَا مِنْ مَيِّتٍ يُصَلِّى عَلَيْهِ أُمَّةٌ مِنَ الْمُسْلِمِينَ يَبْلُغُونَ أَنْ يَكُونُوا مِائَةً يَشْفَعُونَ إِلاَّ شُفِّعُوا فِيهِ » . قَالَ سَلاَّمٌ فَحَدَّثْتُ بِهِ شُعَيْبَ بْنَ الْحَبْحَابِ فَقَالَ حَدَّثَنِى بِهِ أَنَسُ بْنُ مَالِكٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم .
Tercemesi:
Bize Süveyd (b. Nasr b. Süveyd), ona Abdullah (b. Mübarek b. Vadıh), ona Sellam b. Ebu Mutî' ed-Dımeşkî (Sellam b. Sa'd), ona Eyyüb (es-Sahtiyanî), ona Ebu Kılabe (Abdullah b. Zeyd b. Amr b. Nâtil b. Malik b. Ubeyd), ona Radîu Aişe Abdullah b. Yezid, ona da Aişe (bt. Abdullah b. Osman b. Amir)'in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Sayıları yüz kadar olan bir gurup Müslüman, ölmüş bir kimsenin cenaze namazını kılarlarsa, cenazenin af ve mağfiretine ilişkin talepleri mutlaka kabul edilir." Sellam bu hadisi Şuayb b. Habbab'a rivayet ettiğini söylemiş, Şuayb da aynı hadisi kendisine Enes b. Malik'in Rasulullah'dan (sav) rivayet ettiğini ifade etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Cenâiz 1993, /2218
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Radî'u Aişe Abdullah b. Yezid el-Basrî (Abdullah b. Yezid)
3. Ebû Kilabe Abdullah b. Zeyd el-Cermî (Abdullah b. Zeyd b. Amr b. Nâtil b. Malik b. Ubeyd)
4. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
5. Ebu Said Sellam b. Ebu Mutı' el-Huzai (Sellam b. Sa'd)
6. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mübarek el-Hanzalî (Abdullah b. Mübarek b. Vadıh)
7. Süveyd b. Nasr el-Mervezi (Süveyd b. Nasr b. Süveyd)
Konular:
Cenaze namazı, katılıp dua edecek kişi sayısı
KTB, NAMAZ,
Şefaat, şefaat
Öneri Formu
Hadis Id, No:
46988, DM002846
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يَزِيدَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ زِيَادٍ أَخْبَرَنِى دُخَيْنٌ الْحَجْرِىُّ عَنْ عُقْبَةَ بْنِ عَامِرٍ الْجُهَنِىِّ قَالَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- يَقُولُ :« إِذَا جَمَعَ اللَّهُ الأَوَّلِينَ وَالآخِرِينَ فَقَضَى بَيْنَهُمْ وَفَرَغَ مِنَ الْقَضَاءِ قَالَ الْمُؤْمِنُونَ : قَدْ قَضَى بَيْنَنَا رَبُّنَا ، فَمَنْ يَشْفَعُ لَنَا إِلَى رَبِّنَا؟ فَيَقُولُونَ : انْطَلِقُوا إِلَى آدَمَ فَإِنَّ اللَّهَ خَلَقَهُ بِيَدِهِ وَكَلَّمَهُ. فَيَأْتُونَهُ فَيَقُولُونَ قَمْ فَاشْفَعْ لَنَا إِلَى رَبِّنَا. فَيَقُولُ آدَمُ : عَلَيْكُمْ بِنُوحٍ. فَيَأْتُونَ نُوحاً فَيَدُلُّهُمْ عَلَى إِبْرَاهِيمَ ، فَيَأْتُونَ إِبْرَاهِيمَ فَيَدُلُّهُمْ عَلَى مُوسَى ، فَيَأْتُونَ مُوسَى فَيَدُلُّهُمْ عَلَى عِيسَى ، فَيَأْتُونَ عِيسَى فَيَقُولُ : أَدُلُّكُمْ عَلَى النَّبِىِّ الأُمِّىِّ قَالَ : فَيَأْتُونِى فَيَأْذَنُ اللَّهُ لِى أَنْ أَقُومَ إِلَيْهِ فَيَثُورُ مَجْلِسِى أَطْيَبَ رِيحٍ شَمَّهَا أَحَدٌ قَطُّ حَتَّى آتِىَ رَبِّى فَيُشَفِّعَنِى وَيَجْعَلَ لِى نُوراً مِنْ شَعْرِ رَأْسِى إِلَى ظُفُرِ قَدَمِى ، فَيَقُولُ الْكَافِرُونَ عِنْدَ ذَلِكَ لإِبْلِيسَ : قَدْ وَجَدَ الْمُؤْمِنُونَ مَنْ يَشْفَعُ لَهُمْ ، فَقُمْ أَنْتَ فَاشْفَعْ لَنَا إِلَى رَبِّكَ ، فَإِنَّكَ أَنْتَ أَضْلَلْتَنَا قَالَ : فَيَقُومُ فَيَثُورُ مَجْلِسُهُ أَنْتَنَ رِيحٍ شَمَّهَا أَحَدٌ قَطُّ ، ثُمَّ يَعْظُمُ لِجَهَنَّمَ فَيَقُولُ عِنْدَ ذَلِكَ {وَقَالَ الشَّيْطَانُ لَمَّا قُضِىَ الأَمْرُ إِنَّ اللَّهَ وَعَدَكُمْ وَعْدَ الْحَقِّ وَوَعَدْتُكُمْ فَأَخْلَفْتُكُمْ }». إِلَى آخِرِ الآيَةِ.
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Yezid, ona Abdurrahman b. Ziyad, ona da Duhayn (b. Amir) el-Hacri, Ukbe b. Âmir el-Cühenî'nin şöyle dediğini rivayet etti:
"Allah öncekilerle sonrakileri bir araya topladığında, aralarında hüküm verip de hükmünü bitirince, müminler şöyle diyecekler: Rabbimiz aramızda hüküm verdi. Şimdi Rabbimize bizim için kim şefaatçi olacak?" Derken onlar (birbirlerine); "Ademe gidin! Çünkü Allah onu eliyle yaratmış ve ona hitabetmiştir" diyecek ve ona (as) gelip; 'kalk da Rabbimize bizim için şefaatçi ol' diyecekler. Adem de; 'siz Nuh'a gidin' cevabını verecek. Bunun üzerine onlar Nuh'a (as) gelecekler. O da onları İbrahim'e (as) yollayacak. Bu sefer onlar İbrahim'e gelecekler. O da onları Musa'ya (as) yollayacak. O zaman onlar Musa'ya gelecekler. O da onları İsa'ya (as) yönlendirecek. Onlar bu defa İsa'ya gelecekler. O da; 'ben sizi Ümmi Peygamber'e (sav) yönlendireceğim' diyecek." (Hz. Peygamber sözüne devamla) şöyle buyurdu : 'Bunun üzerine onlar bana gelecekler. Yüce (Allah) da bana, huzuruna çıkmam için izin verecek ve bulunduğum yere, asla hiç kimsenin koklamadığı çok güzel bir koku yayılacak. Nihayet ben Rabb'ime geleceğim de, O beni şefaatçi kılar ve başımdaki saçtan ayağımdaki tırnağıma kadar bir nur verir. O esnada kafirler, İblis'e şöyle diyecekler: 'Müminler kendileri için şefaatçi olacak kimseyi buldular. Haydi sen de kalk, Rabb'ine bizim için şefaatçi ol! Çünkü bizi sen saptırdın!' (Hz. Peygamber sözüne devamla) buyurdu ki: "O da kalkacak. Ancak, bulunduğu yerde, hiç kimsenin asla koklamamış olduğu çok kötü bir koku yayılacak. Ardından Cehennem'e (götürmek) üzere onların önüne düşecek ve bu esnada; 'Allah’ın hükmü yerine getirilince şeytan şöyle der: 'Şüphesiz Allah size gerçek bir vaadde bulunmuştu; ben de size bir söz verdim ama yalancı çıktım...' (İbrahim, 14/22) diyecek." mealindeki ayeti sonuna kadar okuyacak”.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Rikâk 84, 3/1849
Senetler:
1. Ebu Amr Ukbe b. Âmir el-Cühenî (Ukbe b. Âmir b. Abs b. Amr b. Adî)
2. Duhayn b. Amir el-Hacri (Duhayn b. Amir)
3. Abdurrahman b. Ziyad el-İfriki (Abdurrahman b. Ziyad b. Enam)
4. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Yezid el-Adevî (Abdullah b. Yezid)
Konular:
Allah İnancı, kıyamet günü hükümranlığı
KTB, ŞEYTAN, İBLİS
Şefaat, Hz. Peygamber'in
Şefaat, şefaat
Şeytan, kıyamet gününde hali
Öneri Formu
Hadis Id, No:
47001, DM002859
Hadis:
أَخْبَرَنَا عَمْرُو بْنُ عَوْنٍ عَنْ خَالِدِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ سَعِيدِ بْنِ يَزِيدَ أَبِى مَسْلَمَةَ عَنْ أَبِى نَضْرَةَ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« أَمَّا أَهْلُ النَّارِ الَّذِينَ هُمْ أَهْلُ النَّارِ فَإِنَّهُمْ لاَ يَمُوتُونَ فِى النَّارِ ، وَأَمَّا نَاسٌ مِنَ النَّاسِ فَإِنَّ النَّارَ تُصِيبُهُمْ عَلَى قَدْرِ ذُنُوبِهِمْ فَيَحْتَرِقُونَ فِيهَا حَتَّى إِذَا صَارُوا فَحْماً أُذِنَ فِى الشَّفَاعَةِ ، فَيَخْرُجُونَ مِنَ النَّارِ ضَبَائِرَ ضَبَائِرَ ، فَيُنْثَرُونَ عَلَى أَنْهَارِ الْجَنَّةِ فَيُقَالُ لأَهْلِ الْجَنَّةِ : يُفِيضُوا عَلَيْهِمْ مِنَ الْمَاءِ - قَالَ - فَيُفِيضُونَ عَلَيْهِمْ فَتَنْبُتُ لُحُومُهُمْ كَمَا تَنْبُتُ الْحِبَّةُ فِى حَمِيلِ السَّيْلِ ».
Tercemesi:
Bize Amr b. Avn, ona Hâlid b. Abdullah, ona Saîd b. Yezid Ebu Mesleme, ona Ebu Nadra, ona da Ebu Saîd el-Hudrî’nin şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Asıl cehennem ehli olan cehennemlikler ateşte hiç ölmeyecektir. Bir takım insanlara ise ateş günahları kadar değecektir. Orada yanacaklar, nihayet kömür haline geleceklerinde şefaat için izin verilecek ve cehennem ateşinden dağınık kitleler halinde çıkacaklar. Cennet ırmakları üzerine saçılacaklar, cennetliklere, üzerlerine su dökmeleri söylenecek, onlar da üzerlerine su dökecekler, böylelikle etleri selin sürükledikleri arasında tanenin yetişmesi gibi meydana gelecek.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Rikâk 96, 3/1858
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebu Nadre Münzir b. Malik el-Avfî (Münzir b. Malik b. Kuta'a)
3. Ebu Mesleme Said b. Yezid et-Tahî (Said b. Yezid b. Mesleme)
4. Halid b. Abdullah et-Tahhan (Halid b. Abdullah b. Abdurrahman)
5. Ebu Osman Amr b. Avn es-Sülemî (Amr b. Avn b. Evs b. Ca'd)
Konular:
Allah İnancı, kullarına karşı sevecen ve merhametlidir
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Cehennem, toplanma yeri
Cennet,
Cennet, Nehirleri
Şefaat, şefaat
أَخْبَرَنَا سُوَيْدٌ قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ عَنْ سَلاَّمِ بْنِ أَبِى مُطِيعٍ الدِّمَشْقِىِّ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ يَزِيدَ رَضِيعِ عَائِشَةَ عَنْ عَائِشَةَ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهَا عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَا مِنْ مَيِّتٍ يُصَلِّى عَلَيْهِ أُمَّةٌ مِنَ الْمُسْلِمِينَ يَبْلُغُونَ أَنْ يَكُونُوا مِائَةً يَشْفَعُونَ إِلاَّ شُفِّعُوا فِيهِ » . قَالَ سَلاَّمٌ فَحَدَّثْتُ بِهِ شُعَيْبَ بْنَ الْحَبْحَابِ فَقَالَ حَدَّثَنِى بِهِ أَنَسُ بْنُ مَالِكٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
277471, N001993-2
Hadis:
أَخْبَرَنَا سُوَيْدٌ قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ عَنْ سَلاَّمِ بْنِ أَبِى مُطِيعٍ الدِّمَشْقِىِّ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ يَزِيدَ رَضِيعِ عَائِشَةَ عَنْ عَائِشَةَ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهَا عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَا مِنْ مَيِّتٍ يُصَلِّى عَلَيْهِ أُمَّةٌ مِنَ الْمُسْلِمِينَ يَبْلُغُونَ أَنْ يَكُونُوا مِائَةً يَشْفَعُونَ إِلاَّ شُفِّعُوا فِيهِ » . قَالَ سَلاَّمٌ فَحَدَّثْتُ بِهِ شُعَيْبَ بْنَ الْحَبْحَابِ فَقَالَ حَدَّثَنِى بِهِ أَنَسُ بْنُ مَالِكٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم .
Tercemesi:
Bize Süveyd (b. Nasr b. Süveyd), ona Abdullah (b. Mübarek b. Vadıh), ona Sellam b. Ebu Mutî' ed-Dımeşkî (Sellam b. Sa'd), ona Eyyüb (es-Sahtiyanî), ona Ebu Kılabe (Abdullah b. Zeyd b. Amr b. Nâtil b. Malik b. Ubeyd), ona Radîu Aişe Abdullah b. Yezid, ona da Aişe (bt. Abdullah b. Osman b. Amir)'in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Sayıları yüz kadar olan bir gurup Müslüman, ölmüş bir kimsenin cenaze namazını kılarlarsa, cenazenin af ve mağfiretine ilişkin talepleri mutlaka kabul edilir." Sellam bu hadisi Şuayb b. Habbab'a rivayet ettiğini söylemiş, Şuayb da aynı hadisi kendisine Enes b. Malik'in Rasulullah'dan (sav) rivayet ettiğini ifade etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Cenâiz 1993, /2218
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Salih Şuayb b. Habhab el-Ezdi (Şuayb b. Habhab)
3. Ebu Said Sellam b. Ebu Mutı' el-Huzai (Sellam b. Sa'd)
4. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mübarek el-Hanzalî (Abdullah b. Mübarek b. Vadıh)
5. Süveyd b. Nasr el-Mervezi (Süveyd b. Nasr b. Süveyd)
Konular:
Cenaze namazı, katılıp dua edecek kişi sayısı
KTB, NAMAZ,
Şefaat, şefaat
Öneri Formu
Hadis Id, No:
59467, HM006568
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو عَبْدِ الرَّحْمَنِ حَدَّثَنَا حَيْوَةُ أَنبأنَا كَعْبُ بْنُ عَلْقَمَةَ أَنَّهُ سَمِعَ عَبْدَ الرَّحْمَنِ بْنَ جُبَيْرٍ يَقُولُ إِنَّهُ سَمِعَ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عَمْرِو بْنِ الْعَاصِي يَقُولُ إِنَّهُ
سَمِعَ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَقُولُ إِذَا سَمِعْتُمْ مُؤَذِّنًا فَقُولُوا مِثْلَ مَا يَقُولُ ثُمَّ صَلُّوا عَلَيَّ فَإِنَّهُ مَنْ صَلَّى عَلَيَّ صَلَاةً صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ بِهَا عَشْرًا ثُمَّ سَلُوا لِي الْوَسِيلَةَ فَإِنَّهَا مَنْزِلَةٌ فِي الْجَنَّةِ لَا تَنْبَغِي إِلَّا لِعَبْدٍ مِنْ عِبَادِ اللَّهِ وَأَرْجُو أَنْ أَكُونَ أَنَا هُوَ فَمَنْ سَأَلَ لِي الْوَسِيلَةَ حَلَّتْ عَلَيْهِ الشَّفَاعَةُ
Tercemesi:
Amr b. As'ın oğlu Abdullah'tan (Radıyallahu anhuma): Rasulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle dediğini duydum:
"Siz bir müezzinin ezan okuduğunu işittiğinizde onun dediğini deyin/ tekrarlayın!
Sonra bana salevat getirin! Kim bana bir salevat getirirse Allah ona on kat fazlasıyla sevap verir.
Sonra benim için vesile isteyin, çünkü vesile cennetteki bir mekandır/ makamdır ki Allah'ın (sevgili) kullarından olana verilir. Ben o kişi olmayı umarım. Kim benim için (Allah'tan) vesile isterse ona şefaat ulaşır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Abdullah b. Amr b. el-As 6568, 2/608
Senetler:
()
Konular:
Dua, ezan sonrasında dua etmek
Ezan, okunurken tekrarlamak
KTB, EZAN
Salavat, Dua, Hz. Peygamber'e
Şefaat, Hz. Peygamber'in
Şefaat, şefaat
Vesile, vesîle makamı
أخبرنا عبد الرزاق عن معمر عن عطاء الخراساني عن ابن عمر أنه قال : ألا تقولون : لا إله إلا الله ، وسبحن الله وبحمده. فإنهما ألفان من كلام الله ، بالواحدة عشر ، وبالعشر مئة ، وبالمئة ألف.ومن زاد زاده الله ، ومن استغفر الله له ، ومن حالت شفاعته دون حد من حدود الله فقد ضاد الله في حكمه ، ومن أعان على خصم دون حق أو بما لا يعلم ، كان في سخط الله حتى ينزع ، ومن تبرأ من ولد ليفضحه في الدنيا فضحه الله على رؤوس الخلائق يوم القيامة ، ومن بهت مؤمنا بما لا يعلم جعله الله في ردغة الخبال ، حتى يأتي بالمخرج مما قال : ومن مات وعليه دين أخذ من حسناته لا دينار ولا درهم ، وركعتي الفجر حافظوا عليهما فإن فيهما رغب الدهر.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
90179, MA020905
Hadis:
أخبرنا عبد الرزاق عن معمر عن عطاء الخراساني عن ابن عمر أنه قال : ألا تقولون : لا إله إلا الله ، وسبحن الله وبحمده. فإنهما ألفان من كلام الله ، بالواحدة عشر ، وبالعشر مئة ، وبالمئة ألف.ومن زاد زاده الله ، ومن استغفر الله له ، ومن حالت شفاعته دون حد من حدود الله فقد ضاد الله في حكمه ، ومن أعان على خصم دون حق أو بما لا يعلم ، كان في سخط الله حتى ينزع ، ومن تبرأ من ولد ليفضحه في الدنيا فضحه الله على رؤوس الخلائق يوم القيامة ، ومن بهت مؤمنا بما لا يعلم جعله الله في ردغة الخبال ، حتى يأتي بالمخرج مما قال : ومن مات وعليه دين أخذ من حسناته لا دينار ولا درهم ، وركعتي الفجر حافظوا عليهما فإن فيهما رغب الدهر.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Câmi' 20905, 11/425
Senetler:
0. Mevkuf (Mevkuf)
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
Konular:
Allah İnancı, kızması / gazabı/ buğzetmesi ve sebepleri
Borç, borçlu olarak ölmek
İftira, iffetli kimseye
Şefaat, şefaat
Tevhit, La ilahe illallah / kelime-i tevhidi söyleyen cennete girecektir