194 Kayıt Bulundu.
Bize Süveyd b. Nasr, ona Abdullah b. el-Mübârek, ona İmrân b. Zeyd et-Tağlibî, ona Zeyd el-Ammî, ona Enes b. Mâlik (ra) şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) bir kişiyle karşılaşıp onunla tokalaştığında, o kişi elini çekmeden onun elini bırakmazdı. O kişi yüzünü çevirmeden ondan yüzünü çevirmezdi. Rasulullah'ın (sav) yanında oturduğu hiç kimsenin önüne ayaklarını uzattığı görülmemiştir." Tirmizî şöyle dedi: Bu garîb bir hadistir.
Bize Mahmûd b. Gaylân Ebu Nuaym rivayet etti (ve şöyle dedi): Bize Süfyan, Ma’bed b. Hâlid’den rivayet etti ve şöyle dedi: Hârise b. Vehb el-Huzâ’î’yi şöyle derken işittim: Hz. Peygamber’i (sav) şöyle derken duydum: "Size cennetlikleri haber vereyim mi? Zayıf ve mütevazı, insanlar tarafından da zayıf görülen kişilerdir. Allah adına yemin etseler, Allah onları yeminlerinde sadık çıkarır. Size cehennemlikleri haber vereyim mi? Katı ve sert, mal biriktiren ve cimrilik yapan, kibirli kimselerdir." Ebu İsa [et-Tirmizî] şöyle demiştir: Bu hasen sahih bir hadistir.
Bize Ali b. İsa el-Bağdadî, ona Şebabe b. Sevvâr, ona İbn Ebu Zi’b, ona Kasım b. Abbas, ona Nâfi b. Cübeyr b. Mut’im, ona da babası şöyle demiştir: “Bende kibir olduğunu söylüyorsunuz. Halbuki ben eşeğe bindim, kaba yünden elbise giydim, koyun sağdım. Allah resulü (sav) şöyle buyurmuştur: "Kim bunları yapıyorsa onda kibir yoktur" Ebu İsa [et-Tirmizî] şöyle demiştir: Bu hasen, sahih ve garip bir hadistir.
Bize Ahmed İbnü'l-Haccâc, ona Süfyân b. Uyeyne, ona A'meş şöyle rivayet etmiştir: İbrahim (en-Nehaî)'ye bir direğe dayanmasını söyleyerek ısrar ettik ama buna razı olmadı.
Bize Affân, ona Ebû Avâne, ona Mugîre, İbrahim en-Nehaî'den rivayet ettiğine göre o otururken direğe dayanmayı (tevazusu sebebiyle) hoş görmezdi.
Bize Muhammed b. Alâ, ona İbn İdris, ona Harun b. Antere, Süleym b. Hanzala’nın şöyle dediğini rivayet etti: Kendisiyle konuşmak üzere Übeyy b. Ka‘b’ın yanına geldik. Sonra O kalkınca biz de kalktık ve ardından yürümeye başladık. Derken Ömer bize yaklaşıp onu takip etti ve ona kamçı ile vurmak istedi. Bunun üzerine o (Ubey), kollarıyla korunmaya çalıştı ve “Ey Müminlerin emiri! Ne yapıyorsun?” dedi. (O zaman Hz. Ömer) şöyle dedi: “(Bu şekilde yürüyüşünüzün), ardına düşülen kimse için bir fitne (azdırma vesilesi), arkadan gelen kimse için ise bir alçalma olduğunu görmüyor musun?”
Bize Abbas b. Muhammed ed-Dûrî, ona Abdullah b. Yezid el-Mukri, ona Said b. Ebu Eyyub, ona Ebu Merhum Abdurrahim b. Meymun, ona Sehl b. Muâz b. Enes el-Cühenî, ona da babasının naklettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Her kim Allah için tevazu göstererek gücü yettiği halde pahalı elbiseler giymeyi bırakırsa Allah kıyamet günü onu iman elbiselerinden dilediğini seçmesi için herkesin önünde davet eder." Bu hasen bir hadistir. “İman elbiseleri” iman sahiplerine verilecek cennet elbiseleridir.
Bize Mahmud b. Ğaylân, ona Vekî, ona Süfyan, ona Hişam b. İshak b. Abdullah b. Kinâne, babasının (İshak b. Abdullah) şöyle dediğini rivayet etti: Valilerden biri beni İbn Abbas’a istiskâ (yağmur isteme namazı) hakkında bilgi almaya gönderdi. İbn Abbas: “Kendisinin bunu (doğrudan) bana sormasına ne engel oldu?” diyerek şöyle anlattı: “Rasulullah (sav), alçak gönüllü olarak, (ihtiyacını görüntüsüyle de gösteren) süsten uzak bir elbiseyle, huşu içerisinde, yalvararak yağmur duasına çıktı. Bayram namazlarında kıldırdığı gibi iki rekat namaz kıldırdı. Sizin hutbeleriniz gibi bir hutbe okumadı.”
Bize Abdullah b. Saîd, ona Yunus b. Bükeyr, ona A'meş, ona Hayseme'nin şöyle dediğini rivayet etti: Abdullah'ın talebe arkadaşlarından ve bunların beğendiği biri olan Hâris b. Kays el-Cufî (isimli biri) vardı. Onunla bir iki kişi oturduğunda onlarla konuşurdu. Çoğaldıklarında ise kalkar, (şöhret sahibi olmak istemediği için) onları terk ederdi.
Bize Ahmed b. Abdullah b. Yunus, ona Ebu Şihâb, ona A'meş ona İbrahim ona da Alkame şöyle rivayet etti: Abdullah (İbn Mesud) öldüğünde kendisine 'otursan da (bir ilim halkası kursan da) insanlara sünneti öğretsen!' denildi. Bunun üzerine O (şöhretten kaçındığı için) şöyle karşılık verdi: “İnsanların peşime takılmalarını mı istiyorsunuz?”