194 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr, ona Vekî, ona Süfyan, ona Mabed b. Halid, ona da Hârise b. Vehb el-Huzâ’î Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Size cennetlikleri haber vereyim mi? Zayıf ve mütevazı, insanlar tarafından da zayıf görülen kişilerdir. Allah adına yemin etseler, Allah onları yeminlerinde sadık çıkarır. Size cehennemlikleri haber vereyim mi? yemesine düşkün, seviyesiz ve kibirli kimselerdir."
Bize Ali b. Hucr, ona Ali b. Müshir, ona Müslim el-A‘ver, ona Enes b. Mâlik’in (ra.) şöyle dediğini rivayet etti: “Rasulullah (sav), hastayı ziyaret eder, cenazede bulunur, (Deve, at varken bile tevazusundan ötürü) eşeğe biner ve kölenin davetine icabet ederdi. Hatta Beni Kurayza günü yuları ve semeri hurma lifi ve ipten örülmüş bir eşeğe binmişti.” Tirmîzî: Bu hadis sadece Müslim’in, Enes’den yaptığı bu rivayetiyle bilmekteyiz. Müslim el-A‘ver’in zayıf olduğu ifade edilmiş olup onun tam ismi Müslim b. Keysândır. Kendisi cerh edilmiş olup kendisinden Şu‘be ve Süfyân el-Melâî hadis rivâyet etmiştir.
Bize Harmele b. Yahya rivayet etti (ve şöyle dedi): Bize İbn Vehb rivayet etti (ve şöyle dedi): Bana Amr b. el-Hâris rivayet etti ve Derrâc’ın kendisine İbnü’l-Heysem’den, onun da Ebu Said el-Hudrî’den rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Kim Allah için bir derece tevazu sahibi olursa Allah onu bir derece yükseltir. Kim Allah’a karşı bir derece kibirlenirse Allah onu bir derece alçaltır, ta ki sonunda onu aşağıların en aşağısına indirir."
Bize Ahmed b. Saîd, ona Ali b. Hüseyin b. Vâkid, ona Babası (Vâkid), ona Matar, ona Katâde, ona Mutarrif, ona İyâz b. Himâr'in şöyle dediğini rivayet etti: Nebî (sav) onlara (ashaba) hitapta bulunarak şöyle buyurdu: "Allah (ac) birbirinize alçak gönüllü davranmanızı ta ki hiçbir kimsenin başkasına üstünlük taslamamasını bana vahiy etti."
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: أَفْضَلَ الْعِبَادَةِ التَّوَاضُعَ
Bize Ali b. Muhammed 231 yılında, ona Veki 195 yılında, ona A‘meş’in meclisinde Süfyan, ona Halid döneminde Amr b. Mürre el-Cümelî, ona Abdullah b. Hâris el-Müktib, ona Talk b. Kays el-Hanefî, ona İbn Abbas’ın şöyle dediğini rivayet etti: Nebî (sav) şöyle dua ederdi: "Rabbim! Bana yardım et ve aleyhimde (düşmanıma) yardım etme. Yardımını benden esirgeme ve aleyhimde (düşmanımı) destekleme. Tuzağını (bela/ istidrac) düşmanıma ulaştır, bana değil. Beni hayırlı işlere yönelt ve hayır yolunda ilerlemeyi bana kolaylaştır. Bana zulüm ve haksızlık edene karşı bana yardım et. Ey Rabbim! Beni sana çok şükreden, çok zikreden (anan), senden çok korkan, sana çok itaat eden, sana çokça boyun eğip tevazu gösteren, sana çok yalvarıp yakaran ve tevbe ile sana yönelen biri eyle. Ey Rabbim! Benim tövbemi kabul eyle, günahımı gider, duamı kabul et, kalbimi hidayet üzerine daim kıl, dilimi doğrulukla hakkı söylemekten ayırma, delilimi sabit kıl ve kalbimi her türlü kinden arındır." Ebu Hasan et-Tanâfisî dedi ki: Ben, Vekî'e: Bu duayı vitir namazının kunutunda okuyabilir miyim? dedim O: Evet, dedi.
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: اللهم تَقَبَّلْ تَوْبَتِى وَاغْسِلْ حَوْبَتِى
Bize Nasr b. Ali, ona Abdussamed (İbn Abdulvâris) ve Selem b. Kuteybe, onlara Şu‘be, ona Ali b. Zeyd, ona Enes bin Mâlik'in şöyle dediğini rivayet etti: Şüphesiz, Medine halkından bir câriye bir ihtiyacı için Rasulullah’ın (sav) elinden tutar, (Rasulullah mübarek) elini onun (cariyenin) elinden çekmeksizin, (cariye onu) Medine'nin her hangi bir semtine alıp götürürdü (Rasulullah bu derece üstün bir tevazu sahibiydi).
Açıklama: İbn Hacer bu ifadenin mecaz olduğunu gerçekte bir el tutma olmadığını ifade eder.
Bize Harmele, ona Abdullah b. Vehb, ona Amr b. Hâris, ona Yezid b. Ebu Habib, ona Sinan b. Sa‘d, ona Enes bin Mâlik'in şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Allah, alçak gönüllü olmanızı ve birbirinize zulüm etmemenizi bana vahiy etti."
Bize Yahya b. Eyyub, Kuteybe ve İbn Hucr, onlara İsmail –İbn Cafer-, ona Alâ, ona babası, ona da Ebu Hureyre (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Sadaka malı eksiltmez. Bir kul birisini affettiğinde Allah bu yüzden onun değerini artırır. Bir kimse Allah için tevazu gösterirse Allah onun derecesini yükseltir."