411 Kayıt Bulundu.
Bize Hennâd b. Serî, ona Abser, ona Husayn, ona Salim b. Ebu Ca'd, ona da Cabir b. Abdullah şöyle rivayet etti: Aramızdan birinin oğlu oldu ve adını Muhammed (Kasım) koydu. Biz de Rasulullah'ın (sav) izni olmadıkça onun künyesini vermene müsaade etmeyiz dedik. O da Hz. Peygamber'e gitti ve benim bir oğlum oldu. Ona Rasulullah'ın oğlunun adını (Kasım) koydum. Ancak kavmim Rasulullah'tan (sav) izin almadıkça o künyeyi kullanmama müsaade etmedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Benim ismimi verin, künyemi kullanmayın. Ben Kasım olarak gönderildim. Aranızda taksim ediyorum."
Bize Muhammed b. Müsenna ve Muhammed b. Beşşâr, o ikisine Muhammed b. Cafer, ona Şube, ona Katade, ona Salim, ona da Cabir b. Abdullah şöyle demiştir: Ensardan bir adamın oğlu oldu ve adını Muhammed koymak istedi. Sonra Hz. Peygamber'e (sav) gelerek bu konuyu sordu. Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Ensar ne iyi etti. Benim ismimi verin, künyemi kullanmayın" buyurdu.
Bize Amr en-Nakıd ve Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr, onlara Süfyan b. Uyeyne, ona İbn Münkedir, ona da Cabir b. Abdullah şöyle demiştir: Bizden bir adamın erkek çocuğu dünyaya geldi. Adını Kasım koydu. Biz de ona; sana Ebu'l-Kasım künyesini vermeyiz ve saygılı davranmayız dedik. Bunun üzerine o kişi Hz. Peygamber'e (sav) geldi ve bu durumu anlattı. Hz. Peygamber de (sav); "oğluna Abdurrahman ismini ver" buyurdu.
Bize Ümeyye b. Bistam, ona Yezid b. Zürey’; (T) Bize Ali b. Hucr, ona İsmail b. Uleyye, onlara Ravh b. Kasım, ona Muhammed b. Münkedir, ona da Cabir b. Uyeyne hadisinin benzerini rivayet etti. Ancak Cabir rivayetinde; seni rahat bırakmayız ifadesini zikretmemiştir.
Bize Yahya b. Yahya ve Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, onlara Mu'temir b. Süleyman, ona Rükeyn, ona babası, ona Semüra b. Cündeb şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) kölelerimize şu dört ismi vermemizi yasakladı. Bunlar Eflah, Rebâh, Yesâr ve Nafi'dir."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr, Ebu Said el-Eşec ve Muhammed b. el-Müsannâ el-Anezî -lafız İbn Nümeyr'e aittir-, onlara İbn İdris, ona babası, ona Simak b. Harb, ona Alkame b. Vail, ona da Muğîra b. Şube şöyle demiştir: Necrân'a geldiğim zaman (Hıristiyanlar) bana şunu sordular: Siz (Kur'an'da Meryem için) ey Harun'un kız kardeşi diye okuyorsunuz. Halbuki Musa, İsa'dan şu kadar sene öncedir. Rasulullah'ın (sav) yanına gelince bunu kendisine sordum. Bana; "onlar, önceki peygamberlerin ve salihlerin isimlerini koyarlardı" diyerek cevap verdi.
Bize Kuteybe b. Said, ona Cerir, ona Rükeyn b. Rabî', ona babası, ona da Cündüb Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Oğluna Rabâh, Yesâr, Eflah ve Nafi' isimlerini verme."
Bize Ahmed b. Abdullah b. Yunus, ona Züheyr, ona Mansur, ona Hilal b. Yesaf, ona Rabi' b. Umeyle, ona Semura b. Cündüb, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Allah katında en sevimli dört söz şunlardır: Subhanallah, elhamdulillah, lâ ilâhe illallah ve Allahu ekber. Bunların hangisinden başlarsan başla zararın olmaz. Çocuğuna Yesâr, Rabâh, Necîh ve Eflah isimlerini koyma. Çünkü sen, bu isimlerden (birini kastederek) orada mı dersin, o kişi orada değilse, oradakiler yok derler." [Ravi; bunlar dört isimdir. Benim adımla bunlara başka bir isim eklemeyin demiştir.]
Bize İshak b. İbrahim, ona Cerir; (T) Bize Ümeyye b. Bistam, ona Yezid b. Zürey', ona Ravh b. el-Kasım; (T) Bize Muhammmed b. Müsenna ve İbn Beşşâr, o ikisine Muhammed b. Cafer, ona Şube, onlara hepsine Mansur, Züheyr isnadıyla rivayet etmiştir. Cerir ve Ravh'ın hadisleri Züheyr'in hadisi gibidir. Şube hadisinde ise, çocuğa isim koyma zikredilmiş, yasaklanan dört isim zikredilmemiştir.
Bize Muhammed b. Ahmed b. Ebu Halef, ona Ravh, ona İbn Cüreyc, ona Ebu Zübeyr, ona da Cabir b. Abdullah şöyle demiştir: "Hz. Peygamber (sav) Ya'lâ, Bereke, Eflah, Yesar, Nafi' ve buna benzer isimleri koymayı yasaklamak istedi. Sonra bu konuda sessiz kalıp, bir şey söylemediğini gördüm. Rasulullah (sav) bu isimleri yasaklamadan vefat etti. Daha sonra Ömer bunları yasaklamak istedi, o da vazgeçti."