411 Kayıt Bulundu.
Bize Ahmed b. Hanbel, Züheyr b. Harb, Muhammed b. Müsenna, Ubeydullah b. Said, Muhammed b. Beşşâr, onlara Yahya b. Said, ona Ubeydullah, ona Nafi', ona da İbn Ömer şöyle rivayet etti: "Rasulullah (sav) Asiye'nin ismini değiştirdi ve ona Cemile ismini verdi." [Ahmed; hadisi ahberanî yerine an lafzıyla rivayet etmiştir.]
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Hasan b. Musa, ona Hammad b. Seleme, ona Ubeydullah, ona Nafi', ona da İbn Ömer şöyle demiştir: "Ömer'in kızının adı Asiye idi. Rasulullah (sav) ona Cemile ismini verdi."
Bize Amr en-Nakıd ve İbn Ebu Ömer -lafız Amr'a aittir-, onlara Süfyan, ona Talhaoğullarının azatlısı Muhammed b. Abdurrahman, ona Küreyb, ona İbn Abbas şöyle demiştir: "Cüveyriye'nin ismi Berre idi. Hz. Peygamber (sav) onu Cüveyriye'ye çevirdi. Birisi Berre'nin yanından çıktı denilmesinden hoşlanmıyordu." [İbn Ebu Ömer'in Küreyb'ten rivayet ettiği hadiste Küreyb, İbn Abbas'tan işittim ifadesini kullanmıştır.]
Bana İshak b. İbrahim, ona İsa b. Yunus; (T) Bize Ebu Küreyb, ona Ebu Üsame, o ikisine Velid b. Kesir, ona Muhammed b. Amr b. Ata, ona Zeyneb bt. Ümmü Seleme şöyle demiştir: "Benim ismim Berre idi. Rasulullah (sav) bana Zeyneb ismini verdi."
Bize Amr en-Nakıd, ona Haşim b. Kasım, ona Leys, ona Yezid b. Ebu Habib, ona Muhammed b. Amr b. Ata şöyle rivayet etmiştir: Ben kızıma Berre ismini vermiştim. Bunun üzerine Zeyneb bt. Ebu Seleme bana şunu anlattı: Rasulullah (sav) bu ismi yasakladı. Benim adım da Berre idi. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Kendinizi temize çıkarmayın/övmeyin. Kimin iyilerden olduğunu en iyi bilen Allah'tır." Bunun üzerine ona hangi ismi verelim diye sorduklarında Rasulullah (sav); "ona Zeyneb ismini verin" buyurdu.
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Hammad b. Mes'ade, ona İbn Avn, ona Muhammed, ona Enes bu olayı Yezid hadisinde olduğu gibi nakletti.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, Abdullah b. Berrad el-Eş'arî ve Ebu Küreyb, onlara Ebu Üsame, ona Yezid, ona Ebu Bürde, ona Ebu Musa şöyle demiştir: "Bir oğlum dünyaya geldi. Onu Hz. Peygamber'e (sav) getirdim. Oğluma İbrahim adını verdi ve bir kuru hurmayı çiğneyerek çocuğun damağını bununla ovdu."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Yezid b. Harun, ona İbn Avn, ona İbn Sirin, ona da Enes b. Malik şöyle demiştir: Ebu Talha'nın hasta bir oğlu vardı. Ebu Talha dışarı çıkmıştı. O esnada çocuk öldü. Ebu Talha döndüğünde (hanımı Ümmü Süleym'e) oğlum ne yapıyor diye sordu. Ümmü Süleym; o daha sakin diyerek cevap verdi. Ebu Talha'ya akşam yemeğini verdi ve o da yemeğini yedi. Sonra eşiyle birlikte oldu. Bundan sonra Ümmü Süleym; çocuğu defnedin dedi. Sabah olunca Ebu Talha Resulullah'a (sav) gelerek (olup biteni) haber verdi. Rasulullah (sav); "bu gece birlikte oldunuz mu" diye sordu. Ebu Talha evet cevabını verdi. Rasulullah (sav); "Allah'ım! Bunlara mübarek eyle" diyerek dua etti. Nihayetinde Ümmü Süleym, bir erkek çocuğu dünyaya getirdi. Ebu Talha bana; çocuğu al da Rasulullah'a (sav) götür dedi. Enes, çocuğu Rasulullah'a (sav) götürdü. Ümmü Süleym de onunla bir kaç kuru hurma gönderdi. Hz. Peygamber (sav) çocuğu aldı ve "yanında bir şey var mı" diye sordu. Evet, bir kaç hurma var dediler. Rasulullah (sav) bu hurmaları alarak çiğnedi. Sonra onları çocuğun ağzına koydu. Damağını hurma ile ovaladı ve çocuğa Abdullah ismini verdi.
Bize Abdula'la b. Hammad, ona Hammad b. Seleme, ona Sabit el-Bünanî, ona da Enes b. Malik şöyle demiştir: Abdullah b. Ebu Talha'yı dünyaya geldiği zaman, Hz. Peygamber'e (sav) götürdüm. Hz. Peygamber (sav) aba adı verilen bir elbise içerinde devesini katranlıyordu. Bana; "yanında kuru hurma var mı" diye sordu. Evet dedim. Kendisine bir miktar hurma verdim. Onları ağzına atarak çiğnedi. Sonra çocuğun ağzını açtı ve hurmayı ağzının ortasına yerleştirdi. Çocuk, (hoşlandığından) dilini dolandırmaya başladı. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav); "ensarın en sevdiği şey hurmadır" buyurdu ve çocuğun adını Abdullah koydu.
Bize Ebu Salih Hakem b. Musa, ona Şuayb -yani İbn İshak-, ona Hişam b. Urve, ona Urve b. Zübeyrve Fatıma bt. Münzir b. Zübeyr şöyle demişlerdir: "Esma bt. Ebu Bekir, Abdullah b. Zübeyr'e hamile iken hicret etti. Kuba'ya geldiğinde Kuba'da Abdullah'ı doğurdu. Doğumdan sonra ona tahnik (yiyeceği ezip bebeğin damağına sürmek) için Rasulullah'ın (sav) yanına geldi. Rasulullah (sav) çocuğu ondan alarak kucağına aldı. Sonra kuru hurma getirmelerini istedi. Hz. Aişe, biz hurmayı buluncaya kadar bir müddet aradık demiştir. Rasulullah (sav) hurmayı çiğnedi. Sonra çocuğun ağzına koydu. Bebeğin midesine ilk giren şey Rasulullah'ın (sav) tükrüğü oldu. Sonra Esma, şunu anlatmıştır: Rasulullah (sav) çocuğa elini sürüp, dua etti ve ona Abdullah ismini verdi. Daha sonra yedi veya sekiz yaşında iken Rasulullah'a (sav) bey'at etmeye geldi. Bunu ondan Zübeyr talep etmişti. Rasulullah (sav) onun kendine doğru geldiğini görünce gülümsedi, çocuk da ona bey'at etti."