413 Kayıt Bulundu.
Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Kalp evirilip çevrildiği için kalp diye isimlendirilmiştir. Kalbin evirilip çevrilmesi, bir ağacın dalında asılı olan bir tüyün rüzgarla ters yüz evirilip çevrilmesi gibidir."
Açıklama: Sahih bir hadistir. Ebu Kebşe'nin cehaleti sebebiyle zayıf bir isnaddır.
Bize Behz ve Affân, onlara Süleyman; (T) Bize Hişâm, ona Süleyman b. Mu'temir, ona Affân, ona Sabit, ona Enes'in anlattığına göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Bu gece benim bir oğlum oldu. Ona babam İbrahim'in ismini verdim." Sonra onu Medine'de Ebu Seyf diye bilinen demircinin hanımı Ümmü Seyf'e (süt emzirmesi için) verdi. Bir gün Rasulullah (sav) çocuğu getirmeye gitti. Ben de kendisiyle beraber gittim. Ebu Seyf'in yanına vardığımızda o körüğünü üfürüyordu ve ev dumanla dolmuştu. Rasulullah'ın (sav) önünden hızlıca yürüdüm ve 'Ya Ebu Seyf! Rasulullah (sav) geldi' dedim. O da körüğe üfürmeyi durdurdu. Rasulullah (sav) geldi ve çocuğu istedi. Onu bağrına bastı. Çocuğun Rasulullah'ın (sav) kucağında can çekiştiğini gördüm. Hz. Peygamber'in (sav) gözleri yaşardı ve o şöyle buyurdu: "Göz yaşarır, kalp üzülür, fakat biz sadece Rabbimizin razı olacağı sözleri söyleriz. Vallahi Ya İbrahim! Senin için çok hüzünlüyüz."
Bize Hafs b. Gıyâs, ona Davud b. Ebu Hind ona Şa'bî', ona Ebu Cebira b. Dahhâk el-Ensârî, ona da halası şöyle söylemiştir: Hz. Peygamber (sav) Medine'ye geldiğinde her birimizin bir veya iki lakabı vardı. Hz. Peygamber (sav) birini lakabı ile çağırdığında biz ona 'Ey Allah'ın elçisi! bu kişi lakabıyla çağrılmak istemiyor' dedik. Bunun üzerine 'Birbirinizi kötü lakaplarla çağırmayın' (Hucurât 44/11) ayeti nazil oldu.